SON DAKİKA

logo

Muratpaşa’dan Tunceli’de yangınla mücadeleye destek

Antalya’da Muratpaşa Belediyesi, orman yangınlarının devam ettiği Tunceli’ye içinde kazma, kürek ve yangın tüpünün yanı sıra temel ihtiyaç maddelerinin yer aldığı yardım kamyonunu gönderdi. Kamyonun hareketinden önce hazırlıkları denetleyen Belediye Başkanı Ümit Uysal, “Bütün Tuncelili vatandaşlarımıza, kurumlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz” dedi

Muratpaşa Belediyesi, Tunceli’de, Munzur Vadisi Milli Parkı’nda da etkili olan ve Orman Genel Müdürlüğü’nün son yaptığı açıklamayla Nazımiye ve Pülümür’de devam ettiği bildirdiği orman yangınlarında kullanılmak üzere bölgeye yandım kamyonu gönderdi.

Muratpaşa Atatürk Kent Meydanı’ndan hareketinden önce hazırlıkları denetleyen Başkan Uysal, Antalya’nın temmuz sonunda başlayan ve ancak 10’uncu günde kontrol altına alının orman yangını felaketini yaşadığını söyledi. Türkiye’nin yaşadığı en büyük yangın felaketinde gerek söndürme çalışmalarında gerek sonrasında haftalarca sahada olduklarını dile getiren Başkan Uysal, “Her türlü olanağımızla komşularımızın, hemşerilerimizin yanında olduk” dedi.

Hali hazırda Manavgat, Akseki, İbradı, Gündoğmuş ve Alanya’da etkili olan yangında evi, ahırı, kullandığı deposu kullanılamaz duruma gelen 1332 aileye nakdi destek çalışması yürüttüklerini aktaran Başkan Uysal, konuşmasına şöyle devam etti:

“Bu arada Tunceli’de haftalar önce başlayan bir yangın maalesef kontrol altına alınabilmiş değil. Bölgeyle temas kurduk. İhtiyaçlarını sorduk. Dedilerki ‘Burada iş gücü eksiği yok. Ama malzeme, yangın tüpü, kazma, kürek, çadır eksiği var.’Biz de Tunceli orman yangınında kullanılmak üzere bir kamyon malzemeyi hazırladık ve şu saat itibariyle Tunceli’ye gönderiyoruz. Bütün Tuncelili vatandaşlarımıza, kurumlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.”

Muratpaşa Belediyesi’nin, Muratpaşa Atatürk Kent Meydanı’ndan Tunceli’ye hareket eden yardım kamyonunda 90 adet kazma, kürek ve tırmık, 30 yangın söndürme tüpü, yanmaz eldiven ve maskenin yanı sıra ayakkabı, kıyafet, çocuk bezi, battaniye ve nevresim ve bol miktarda su yer alıyor.  


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.09.02 16:05:15
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Kalça kireçlenmesinin başlıca 3 belirtisi

Kalça kireçlenmesinde, toplumdaki yaygın inancın aksine, kalça eklemine içeriden bakıldığında çaydanlığın dibinde görüldüğü gibi bir kireçlenme tablosu görünmediğine dikkat çeken Op. Dr. Murat Baloğlu, belirtilerini şu şekilde sıraladı: "Kalça eklem hareketleri ile birlikte ağrının olması, kasığa..

Kalça kireçlenmesinde, toplumdaki yaygın inancın aksine, kalça eklemine içeriden bakıldığında çaydanlığın dibinde görüldüğü gibi bir kireçlenme tablosu görünmediğine dikkat çeken Op. Dr. Murat Baloğlu, belirtilerini şu şekilde sıraladı: "Kalça eklem hareketleri ile birlikte ağrının olması, kasığa vuran ağrı, sağdan sola dönerken, oturup kalkarken özellikle kalçada hissedilen ve bacağa yayılan ağrı."
Kalça kireçlenmesinde, toplumdaki yaygın inancın aksine, kalça eklemine içeriden bakıldığında çaydanlığın dibinde görüldüğü gibi bir kireçlenme tablosu görülmüyor. Kireçlenmelerde her iki yüzeyin arasında bulunan kıkırdak aşınarak, iki kemiğin birbirine sürtmesine neden oluyor. Kalça ekleminde de iki kemiğin birbirine uzun süreli sürtüşü sonucunda koksartroz yani halk dilinde kalça kireçlenmesi meydana geliyor. Kalça kireçlenmesine erken müdahale edildiğinde cerrahiye gerek kalmadan tedavi planlanabiliyor. İleri evrede cerrahi kaçınılmaz oluyor ama günümüzde kullanılan seramik protezler ile başarılı sonuçlar elde diliyor. Memorial Antalya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Op. Dr. Murat Baloğlu, kalça kireçlenmesi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.

"Travma olan gençlerde de görülebilir"
Kalça kireçlenmesi kalçada özellikle femur başı diye adlandırılan topuz kısımda, kıkırdakta aşınma veya yıpranmanın neden olduğu bir durum olarak tarif eden Op. Dr. Murat Baloğlu, “Kalça eklemi, yapısı nedeniyle beslenmesi diğer eklemlerin beslenmesinden daha azdır. Bu bölgeye kan akışı diğer eklemlerdeki gibi olmamaktadır. Dolayısıyla ilk sorunlar kalça ekleminde görülebilir. Kalça kireçlenmesi genellikle dizde kireçlenme görülen veya belinde bir rahatsızlık olan hastalarda görülür. Kalça kireçlenmesiyle eğer genç yaşlarda bir travma söz konusu değilse, 55-60 yaşından sonra karşılaşılır” sözlerine yer verdi.

"Ancak ileriki dönem hastalarda başvurulan tek yöntem cerrahidir"
Op. Dr. Murat Baloğlu, kalça kireçlenmesinin özellikle şu kişiler ve durumlarda görüldüğünü açıkladı: “Belde ve dizde sorunu olan kişilerde, ileri yaşta, doğuştan kalça çıkığı olanlarda, kalça ekleminde problem olan hastalarda, uzun süre steroid kullananlarda, erken dönemde destek tedaviler fayda sağlıyor. Kalça kireçlenmesinde dinlenirken ağrının olması ve yürürken ağrının artması önemli belirtilerdir. Kalça kireçlenmesinde genelde hastalar ilaç tedavisi ve fizik tedaviye başvururlar. Erken dönemde fark edilen kalça kireçlenmesinde kök hücre tedavisi, PRP, kolajen ve diğer destek tedavilerden fayda sağlanır. Ancak ileriki dönem hastalarda başvurulan tek yöntem cerrahidir. Cerrahide kalça protezi yapılır.”
Op. Dr. Murat Baloğlu, kalça kireçlenmesinin belirtilerini ise şu şekilde sıraladı: “Kalça eklem hareketleri ile birlikte ağrının olması, kasığa vuran ağrı, sağdan sola dönerken, oturup kalkarken özellikle kalçada hissedilen ve bacağa yayılan ağrı”

“Kalça protezi ameliyatından sonra özellikle hastanın yürümesi sağlanır”
Kalça protezi ameliyatının hareket özgürlüğü sağladığına dikkat çeken Op. Dr. Murat Baloğlu, “Kalça ekleminin yüzde 50’sinden daha azını tutan bir problem varsa o zaman kurtarıcı ameliyatlara başvurulur. Kurtarıcı tedaviler olarak yüzey artroplastisi ya da kıkırdak/kemik nakli uygulanır. Kalça protezi cerrahisi gerekliyse hastaya ergonomi sağlayan seramik protezler tercih edilir. Bunlar aşınması daha az olan protezlerdir. Kalça protezi ameliyatından sonra hasta hastanede 3 gün yatış yapmakta ve 3. günün sonunda yürüyerek gidebilmektedir. Kalça protezi ameliyatından sonra özellikle hastanın yürümesi sağlanır. 1 buçuk 2 ay sonrasında ise hasta günlük yaşantısına bir kısıtlama olmadan dönebilmektedir. Ameliyattan sonra da hastanın kilo kontrolü, fizik tedavi ve uygun spor ile gerekli kasların güçlendirilmesi çok önemlidir” dedi.

“Protez hiç yokmuş gibi”
Ameliyattan sonra hastaya bir yaşam tarzı belirlendiğini sözlerine ekleyen Op. Dr. Murat Baloğlu, “Tuvalet eğitimi dahil, hastanın oturuş kalkışının nasıl olmasının gerektiği öğretilir. 3 aya kadar doktorun önerdiği şekilde hareket etmesi istenir. Ancak 3 aydan sonra hastaya pek bir kısıtlama yapılmamaktadır. Özellikle kas düzeyi iyi olan ve genç hasta gruplarında kalça protezi yüz güldürücü bir ameliyattır. Protez hiç yokmuş gibi hastalar hayatlarına devam edebilmektedirler” ifadelerine yer verdi.

“Ameliyattan sonra tüm vücudu güçlendirici sporlara yönelin”
Kalça protezi ameliyatından sonra sadece kalça eklemini korumanın yeterli olmadığını belirten Op. Dr. Murat Baloğlu, uyarılarını şöyle sıraladı: “Aynı zamanda bel ve dizi de koruyacak egzersizlere yönelmek gerekir. Ayrıca vücuttaki kasları da güçlendirmek çok önemlidir. Kalça eklemini ilgilendiren bütün egzersizlerde bel güçlenmezse olmaz. Dolayısıyla yüzme, aletli pilates gibi tüm bedeni çalıştıran, belli bir bölgeye ağırlık yüklemeyen ve kas güçlenmesini sağlayan sporlar yapılmalıdır. 25 derece ile bisiklet sürmek (ayakların ucu ucuna pedala yetiştiği) de faydalı olmaktadır.”
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.12 14:54:24
Son Düzenlenme Tarihi :





Çavuşoğlu: "Sudan’da bize el uzatan insanları bırakamayız"

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin arabuluculuk ve tahliye konusunda bir marka olduğunu vurgulayarak, "Sudan’dan çok sayıda farklı ülkelerin vatandaşlarını da tahliye ediyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden kardeşlerimiz var, onları da inşallah oradaki doktorlarımızla beraber onları da tahliye edeceğiz. Hiç kimseyi geride bırakmıyoruz. Bizden umut bekleyen insanları, bize elini uzatan insanları orada bırakamayız, onları da ülkelerine gönderiyoruz" dedi.
AK Parti’den birinci sıra milletvekili adayı olan Çavuşoğlu, Antalya İl Sağlık Müdürlüğü Konyaaltı Devlet Hastanesi Temel Atma Töreni’nde yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde AK Parti iktidarlarının birinci önceliğinin sağlık olduğunu dile getirdi.
Türkiye’nin sağlık sisteminin iktidara geldikleri zaman çök kötü olduğuna değinen Çavuşoğlu, yapılan hizmetlerle artık Türkiye’nin sağlıkta dünyada model haline geldiğini bildirdi.
Dünya Sağlık Örgütü’nün yaklaşık 15-16 senedir Türkiye’nin sağlık sistemini dünyaya model olarak anlattığını dile getiren Çavuşoğlu, “Her alanda olduğu gibi Türkiye bugün dünyada sağlıkta en önde gelen ülkelerden biri olmuştur. Sadece hastanelerle değil, sağlıkla ilgili her konuda. İşte sigorta konusu eskiden insanlarımızın sigortası yoktu. 65 yaş üstü insanlar sigorta kapsamında değildi. Bugün Türkiye’de hayata geçirdiğimiz sigorta sistemi sayesinde insanlarımızın yüzde 99 sigorta bünyesinde. Evde bakım diye bir anlayış yoktu. Sağlıkla ilgili her alanda devrim ve reformlar yaptık. Bu elbette bütçe ile olur. Bakım yapan kişiye para vermezsen olmaz” ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, Sağlık Bakanlığının bütçesinin 2002 yılında 2,2 milyar lira, 2023’te 293 milyar lira olduğunu kaydetti.

"Eskiden yoğun bakım için torpil istenirdi"
Sadece bütçe değil, sağlık personel sayısını da ciddi şekilde artırdıklarının altını çizen Çavuşoğlu, “2023 yılı itibariyle Sağlık Bakanlığı bünyesinde toplamda 14 bini aşkın sağlık kuruluşu var. Sağlık personeli 2002 yılında 378 bindi, şu anda 1 milyon 360 bin kişi. Yani ilave bir milyon kişi. Nüfusumuz artıyor, insanlarımızın beklentisi artıyor. Sağlık hizmetlerini hızlı ve kaliteli vermek için çaba sarf ediyoruz. Büyük bir sağlık ordusu ile milletimizin hizmetindeyiz. Son 21 yılda yatak sayımızı 164 binden 258 bine, nitelikli yatak sayısında 19 binden 165 bine çıkardık. Eskiden yoğun bakımlarda yer bulunmazdı. Milletvekili olduğumuz ilk yıllarda Antalya’da ve Türkiye’nin her yerinde insanlar yoğun bakımda yer bulabilmek için bizden torpil isterdi. Buna müdahale etmek haksızlık olur ve doğru olmazdı. Belki diğer kişinin yoğun bakımda ihtiyacı olan kişinin daha durumu ağır. Siyasetçinin bunlara müdahale etmesi doğru değil ama insanlar çaresiz geliyordu” diye konuştu. Çavuşoğlu, yoğun bakım yatak sayısını 18 kat artırıp, 40 bine çıkardıklarını belirtti.

"Sınıf ayrımı kalktı"
Kovid 19 döneminde ülke geneli yoğun bakım doluluk oranının yüzde 70’i geçmediğini ifade eden Bakan Çavuşoğlu, “İnsanlarımız bir tedavi için başka bir yere, diğer tedavi için başka hastaneye gidiyordu. Bunu şehir hastaneleri ile çözebilirsiniz. Şehir hastanelerini inşa etmeye başladığımız zaman, ’Ne gerek var, bunlar israf, kim gelecek’ dediler. Kovid başladı, acil müdahale hastaneleri yaptık, ’Bunlar israf’. Şimdi Hatay Defne’de hastane yapıyoruz, 2 ay da onunla da dalga geçiyorlar. Ama bizim milletimiz görüyor, bu 21 şehir hastanesinin nasıl hizmet ettiğini görüyoruz. Hastanelerde sınıf ayrımı kalktı. Eskiden işçiler devlet hastanelerine gidemiyordu. Tedavide insan arasında ayrım olur mu? Bu ayrımları Recep Tayyip Erdoğan kaldırdı” dedi.

"Şehir hastanesi açılıyor"
Bakan Çavuşoğlu, bin 400 yatak kapasiteli Antalya Şehir Hastanesinin yüzde 80 oranında bittiğini, birkaç ay içinde hasta alımına başlayacağını duyurdu.
Sağlık Bakanlığının ambulans kapasitesi hakkında da bilgiler aktaran Bakan Çavuşoğlu, “Ambulans sayısını 10 kat artırdık. Deniz, hava ve motorize ambulansları hizmete soktuk. Çok hikayeler duyardık. Doğu ve Güney Doğu Anadolu’da hastaneye yetişemediği için doğum yapmak üzereyken vefat eden anneleri çok okuduk. Karın üzerinde giden insanları gördük. Şimdi kar da su da olsa her yerde vatandaşımıza ulaşıyoruz. Havadan hastamızı acil müdahale lazım, ambulans helikopteri devreye soktuk. 2008’den 2022 sonu itibariyle 40 bin 500 vatandaşımızı ambulans helikopterler hastanelere taşıdı. Uçak ambulanslarımız bugün kadar 17 bin 175 hastamız taşındı. Sadece geçen sene 178 vatandaşımızın, bu sene bugüne kadar 45 vatandaşımızı ambulans uçaklarla yurt dışından getirdik. Küçükken imrendiğimiz ülkelerden çok daha iyi hizmet veriyoruz” diye konuştu.

Sağlık turizmi
Çavuşoğlu, deniz ambulansı ile de 31 binden fazla hastayı hastanelere ulaştırdıklarını, ayrıca son 21 yılda 738 yeni hastane olmak üzere toplamda 3 bin 92 sağlık tesisini Türkiye’ye kazandırdıklarını belirtti. Turizmde dünyada 3. sıraya geldiklerini ifade eden Çavuşoğlu, “Sağlık turizminden geçen sene 4 milyar dolar elde ettik. 40 milyar dolar elde edeceğiz. Yatırımların karşılığını alacağız. Kovid’den sonra Türkiye’nin potansiyeli daha iyi görüldü, Arap ve Körfez ülkeleri hastasını bize göndermeye başladı. Sağlık noktasında vize kolaylığı sağlıyoruz” şeklinde konuştu.

Hurma’ya diş hastanesi
Konyaaltı’na 150 yataklı, bu hastanenin yanına Hurma’da 50 ünitelik ağız ve diş sağlığı hastanesi açacaklarının müjdesini veren Çavuşoğlu; ağız, diş ve göz sağlığı için yurt dışından çok fazla hasta geldiğini belirterek, bu çerçevede daha fazla yatırım yapacaklarını işaret etti. Son 20 yılda her alanda olduğu gibi Antalya’da borçlarını ödemek için her alanda yatırımlar yaptıklarını ifade eden Çavuşoğlu, “Hastanenin en iyisini yapıyoruz ama sağlık personeli noktasında kişi başına düşen doktor sayısında istediğimiz seviyeye gelemedik. Antalya’nın her yerini sağlık hizmetleri ile kucaklıyoruz” ifadelerini kullandı.

Sudan’dan tahliye
Türkiye arabuluculuk ve tahliye konusunda bir marka olduğunu vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, ”Sudan’dan çok sayıda farklı ülkelerin vatandaşlarını da tahliye ediyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden kardeşlerimiz var, onları da inşallah oradaki doktorlarımızla beraber onları da tahliye edeceğiz. Hiç kimseyi geride bırakmıyoruz. Bizden umut bekleyen insanları, bize elini uzatan insanları orada bırakamayız. Onları da ülkelerine gönderiyoruz. Kardeşlerimizi de tahliye edeceğiz. Türkiye bugün her alanda marka küresel bir aktör oldu. Konumumuzu daha da güçlendirmeliyiz” ifadelerine yer verdi.
Bakan, yıllarca Konyaaltı’nda yaşayan biri olarak hastanenin bölgeye ilaç gibi geleceğini, Kemer tarafında olabilecek bir kazaya ilk müdahaleler açısından önemli olacağını bildirdi.

"Kentte 47 yatırım devam ediyor"
Antalya Valisi Ersin Yazıcı, kentte 47 tane devam eden yatırım olduğuna değinerek, "Bir kısmı proje aşamasında olmak üzere. Kısa süre içinde bin 400 yataklı şehir hastanemiz de hizmete girmiş olacak. Halkımız hizmetin en iyisini hak ediyor. 20 yıldır halkımızı mutlu etmek adına çok güzel şeyler yapılıyor. Gençlerin tabiriyle çok level atladık" dedi.

"500 günde açılacak"
İl Sağlık Müdürü Başıbüyük, 150 yataklı hastanenin yatak kapasitesinin 220’ye de çıkarılabileceğini belirterek, "15 bini kapalı olmak üzere hastane 40 bin metrekare alan üzerine kuruluyor. 40 yoğun bakım hastasına hizmet verebilecek. 500 gün içinde hizmete açılacak. Konyaaltı’nda hastalara şifa veren, sağlıklarına kavuşturan bir hastane olacak" diye konuştu.
Konuşmaların ardından, Antalya-Kemer yolu Sarısu Mahallesi’nde hizmet edecek olan hastanenin ilk betonu Bakan Çavuşoğlu ve protokol tarafından yapıldı.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.29 14:42:19
Son Düzenlenme Tarihi :