28 Temmuz 2021 tarihinde meydana gelen Türkiye’nin en büyük yangın felaketinde Manavgat’ta 106 mahallenin 47’sinde toplam 70 bin hektar tarım ve orman alanı kül oldu, 2 bin 500 bina kullanılamaz hale geldi, 100 bin nüfus olumsuz etkilendi. Büyük yangın felaketinde günlerce uyumadan koşuşturan Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, yangın sonrasında da “Küllerimizden Yeniden Doğarız” sloganıyla Manavgat halkını bir an bile yalnız bırakmayarak yaraları sarmaya devam ediyor.

BAŞKAN SÖZEN HER AN YANLARINDA

Başkan Sözen, her türlü zorluğa ve imkansızlıklara rağmen halkının yanında olarak gözyaşlarını kurutmaya çalışıyor. Başkan Sözen’in talimatıyla çalışan Manavgat Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü ekipleri, yangın atlatmış mahallelerde önceden tespiti yapılmış yangınzede ailelere yaptığı gıda yardımlarını da rutin olarak sürdürüyor. “Zor günleri birlikte aşacağız” diyerek yola çıkan Manavgat Belediyesi ekipleri, yangın atlatmış 47 mahalledeki yangınzede ailelerin kapılarını tek tek çalmak suretiyle, gıda kolilerini teslim etti. Ekipler, konteynerlarda yaşayan, evleri hasar görmüş ve tamamen evlerini kaybettiği için yeni yaşam alanlarına yerleşmiş aileleri unutmadı. 

 

DERTLERE DERMAN OLUYORUZ

Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen ve ekibinin kendilerini hiçbir zaman yalnız bırakmadığını belirten yangınzede vatandaşlar, her ihtiyaç duydukları anda belediye ekiplerinin yanlarında buldukları için mutlu olduklarını dile getirdi. Başkan Şükrü Sözen, “İçimizi, yakan felaketten sonra halkımızın acılarını dindirmek ve yaraları hep birlikte sarmak amacıyla dur durak bilmeden çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Manavgat Belediyesi ailesi olarak, hemşerilerimize nasıl daha iyi imkanlar sunabiliriz ve onların derdine derman oluruz diye devamlı yanlarında oluyoruz. Manavgat Belediyesi’nin imkanları, halkın imkanlarıdır. Halkın evi olan Manavgat Belediyesi, tüm vatandaşlarımızın yanında olarak onların yarasını sarmaya devam edecektir” dedi.

 

Kaynak : Haber Merkezi

Ekleme Tarihi : 2021.12.10 08:38:12

Son Düzenlenme Tarihi :

Akdeniz’e 321 kilometrelik kıyısı bulunan Mersin’de Boğsak Adası çevresinde gerçekleştirilen dalışta bölgenin zengin bir biyoçeşitliliğe sahip olduğu gözlemlendi. Birbirinden farklı deniz canlıları su altı kamerasına yansıdı.
Mersin Üniversitesi (MEÜ) Su Ürünleri Fakültesi dalış ekibi tarafından Mersin Körfezi’nde yürütülen çalışma çerçevesinde Silifke’deki Boğsak Adası çevresinde deniz biyoçeşitliliğinin görüntülenmesi için dalış gerçekleştirildi. MEÜ Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas ile birlikte 5 kişilik ekip, ada çevresinde yaklaşık 30 metrelik dalışla birçok deniz canlısını kayıt altına aldı. Yapılan çalışmada denizlerde insan etkisinin olmadığı alanlarda halen biyoçeşitliliğin üst düzeyde olduğu gözlemlendi.
Dalış hakkında bilgi veren Prof. Dr. Deniz Ayas, insan faaliyetlerinin etkilemediği deniz alanlarında halen zengin bir biyoçeşitliliğin olduğunun gözlemlendiğini söyledi.

"Biyoçeşitlilik hala üst düzeyde"
Prof. Dr. Ayas, "Mersin Körfezi’nde biyoçeşitliliği öne çıkartmaya çalıştık. Mersin Körfezi’nde özellikle balıkçılık ya da kentsel diğer insan aktivitelerine uzak bir noktada bulunan Boğsak Adası çevresindeki biyoçeşitliliği tespit etmek için dalgıç arkadaşlarımızla birlikte sualtı görüntülemeleri yaptık. Bu görüntülerde ve gözlemlerimizde çok yoğun bir biyoçeşitliliğe sahip olduğunu, bunun sebebinin de balıkçılık açısından bu bölgenin kapalı bir alan olmasından kaynaklı olduğunu değerlendirdik. Deniz kestanelerinden deniz yıldızlarına, çok çeşitli yerli ve yabancı balık türlerinden bivalvialara yani çift kapaklılara, gastropodlara çok sayıda deniz canlısının burada yerleştiğini ve bu bölgede yaşamlarının devam ettiğini gözlemledik. Burada insan etkisinin olmadığı, insan faaliyetlerinin etkilemediği deniz alanlarında biyoçeşitliliğin hala üst düzeyde korunduğunu, diğer alanlara göre bariz bir farklılık olduğunu, biyoçeşitlilik açısından bir zenginlik olduğunu kolaylıkla söyleyebiliriz" dedi.

"Farklı türler gözlemledik"
Dalışa katılan Su Ürünleri Fakültesi öğrencilerinden Duru Deniz, "Hocalarımızla birlikte bir dalış yaptık. Çeşitli türler gözlemledik. Örneğin dikenli deniz kestanesi gibi farklı türler gözlemledik. Güzel bir dalıştı, renkli bir dalıştı. Deniz biyoçeşitlilik açısından oldukça zengindi ve temizdi. Bu gözlemlerimiz de bizi oldukça sevindirdi" diye konuştu.
Dalışta yer alan öğrencilerden Mert Acar da, "Bugün hocalarımızla beraber bir dalış gerçekleştirdik. İnsan faaliyetlerinden, avcılık faaliyetlerinden uzak korunaklı olan bu bölgede biyoçeşitliliğin fazla olduğunu görmek, bir sürü farklı canlı türüyle karşılaşmak bizim açımızdan sevindiriciydi. İnsan faaliyetlerinden uzak, kirleticilerden uzak bir alan kalmış olması günümüzde bizi tabii ki çok mutlu ediyor. İnsan faaliyetlerinin yoğun olduğu bölgelerde de aynı etkiyi gözlemleyebilmeyi umuyoruz" ifadelerini kullandı.

Kaynak : İHA

Ekleme Tarihi : 2023.06.11 13:54:31

Son Düzenlenme Tarihi :

Tramvay hattının Organize Sanayi’ye kadar uzatılması isteniyor. Antalya’da toplu ulaşımda hızın ve kalitenin sağlanması, hem de kent içi trafiğinin rahatlaması açısından, tramvayla ulaşım büyük önem kazanırken, yolcu trafiğinin en yoğun olduğu Fatih-Yeşilbayır-Döşemealtı- Organize Sanayi hattında tramvayla ulaşım sağlanamıyor.

Kaynak : Haber Merkezi

Ekleme Tarihi : 2023.04.12 18:24:08

Son Düzenlenme Tarihi :