SON DAKİKA

logo

Mehmet Ali Alkan'dan şoför esnafına: Dedikodulara aldırış etmeyin, kafanıza takılan birşey varsa direkt olarak bana sorun

Antalya Şoförler ve Otomobilciler Odası'nın eski başkanı Mehmet Ali Alkan, düzenlediği esnafla buluşma toplantısında oda başkanlığı için adaylığını açıkladı.

Alkan, üyelere hitaben yaptığı konuşmada; "1993 yılından beri Antalya Şoförler ve Otomobilciler Odası'nın içindeyim. 18 yıl bu odaya hizmet ettim. Boş oturmak bize yakışmaz. Tekrar Antalya Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanlığına adayım. Önümüzde uzun ve zorlu bir süreç var. Bunu da sizlerin desteğiyle aşacağımıza inanıyorum. Geçmişte hatalarımız yanlışlarımız olmuş olabilir. Bu hata ve yanlışlardan ders çıkaracağım.

Geçmişe takılıp kalmayacağız. Herzaman kendimizi savunabilecek aklımız da var, fikrimiz de var. Dedikodulara aldırış etmeyin, kafanıza takılan birşey varsa direkt olarak bana sorabilirsiniz.  Geçen seçimlerde sizlere benim için '50 yıl yatacak' diyerek oylarınızı aldılar. Onların dediği gibi olmadı ve şu an karşınızdayım.

2 yıldır görev yapan arkadaşlarımız var. Bunlar yaklaşık 6 ay daha görev yapacak ve bu işin ehli olan bize görevi teslim edecekler. Size gelen söylentilere aldırış etmeyin, bana ulaşarak sorun. Sizlerin desteğiyle tekrar başaracağımıza inanıyorum. Çünkü sizler beni tanıyorsunuz, ben sizi tanıyorum. Ben aranızda yokken bile bana oy verdiniz, hepiniz sağolun. Antalya'daki nakliyeci arkadaşlarımıza sözüm vardı onu önümüzdeki süreçte yerine getireceğimin sözünü veriyorum. Projelerimizi önümüzdeki günlerde paylaşacağız. Ben 2 dönem daha başkanlık yapıp, projelerimi tamamlamak itiyorum Daha sonra bayrağı genç arkadaşlara bırakmayı düşünüyorum. Bugün siz bize geldiniz, bundan sonra ise ben sizlere gelip ziyaretlerde bulunacağım" diye konuştu.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.10.14 08:45:25
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Gazipaşa’daki kitabelerin sırrı çözülüyor

Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde, Göçük Mahallesi sakinleri tarafından kullanılan Balca Yaylası’nda bulunan kitabeler, alanında uzman kişilerce incelendi. Kitabelerin Osmanlı Türkçesi ile yazıldığını tespit eden araştırmacılar, hece vezni ile kaya üzerine işlenen yazıları günümüz Türkçesine çevirdil..

Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde, Göçük Mahallesi sakinleri tarafından kullanılan Balca Yaylası’nda bulunan kitabeler, alanında uzman kişilerce incelendi. Kitabelerin Osmanlı Türkçesi ile yazıldığını tespit eden araştırmacılar, hece vezni ile kaya üzerine işlenen yazıları günümüz Türkçesine çevirdiler. Kitabelerin, Orta Asya’daki Türkçe kitabelerle benzerlik gösterdiği ortaya çıktı.
Göçük Mahallesi sakinleri tarafından kullanılan Anamur sınırındaki 2 bin rakımlı Balca Yaylası’nda bulunan kaya üzerine yazılan iki adet kitabe, ilk kez bilimsel olarak araştırma konusu oldu. Anamur Orman İşletme Müdürü İsmail Gübeş öncülüğünde başlatılan çalışmalar kapsamında Müdür Gübeş ile Balca Yaylası’na giden Ege Üniversitesi’nde görevli Prof. Dr. İbrahim Şahin, yayladaki kitabeleri epigrafi (yazıt bilimi) yöntemiyle inceledi. Yayla sakinlerinin su ihtiyaçlarını karşıladığı kuyu ile çeşmenin bulunduğu alanda yer alan kitabenin Osmanlı Türkçesi ile yazıldığı tespit edildi. Güney yönünde bulunan kitabenin 5+5=10, kuzey yönünde olan kitabenin ise 6+5=11’li hece vezniyle yazıldığı ortaya çıktı. İki kitabenin hemen ön yüzünde zemin üzerine kakma usulle çizilen şeklin ise, yakın zamana kadar bölgede oynanan ve Gazipaşa ile Anamur’da “Dokuz Taş” olarak bilinen oyunun tablosu olduğu belirlendi. Kitabelerin tarihiyle ilgili ise net bir sonuç elde edilemediği açıklandı.

Orta Asya’daki kitabelerle benzerlik gösteriyor
Kitabelerden elde edilen ilk bilgilerde, Orta Asya’dan Anadolu’ya bir kültür akışının olduğu belirtildi. Balca’daki kitabelerin, aynı Orhun Abideleri’nde olduğu gibi Türklerin kaya üzerine yazdığı övgü, dua ve lanet içerikleriyle benzerlik gösterdiği ortaya çıktı.
Yaylada yapılan araştırma sonucunda günümüz Türkçesine çevrilen kitabelerin, Osmanlı Türkçesi ve günümüz Türkçesindeki karşılığı tam kesin olmamakla birlikte şu şekilde:

"Güney yazıtı
1. Fikrim buraya yazmada benim
2. Bu beyaz daşa kazmada benim
3. Hayatım dua ölümüm rahmet
4. Okutmak muradım ey kârilerim
Süleyman İbrahim

Bugünkü Türkçeyle anlamı:
1. Benim fikrimi buraya yazmadaki,
2. Bu beyaz taşa kazımadaki (amacım)
3. Hayatım dua, ölümüm rahmettir
4. Muradım okutmaktır ey okuyucularım.
Süleyman oğlu İbrahim

Kuzey yazıtı
1. Efsûs dünya ne kadar olsa da dilber
2. Ölümü etmez mi kalbleri muğber
3. Ne kadar yaşasan akıbet ölicek
4. Akıbet gelecek yevm-i kıyamet
5. İkiden birini duyacak millet
6. Kimisine rahmet kimine la’net

Bugünkü Türkçeyle anlamı:
1. Eyvah! Dünya ne kadar hoş olsa da
2. (İnsanın) ölümü incitmez mi kalpleri?
3. Ne kadar yaşasan da sonu ölümdür
4. Sonunda gelecek kıyamet günü
5. İkisinden birini yaşayacak insan
6. Kimine rahmet (olacak) kimine lanet"

"Metni eksiksiz okuyabildiğimizi söyleyebilirim"
Yapılan çalışmalara ilişkin deneyimini, sosyal medyasından yaptığı paylaşımla dile getiren Prof. Dr. İbrahim Şahin, “Gerek görevi ve gerekse memleketine olan sevgisi dolayısıyla halkla içli dışlı olan kıymetli dostum İsmail Gübeş, bölge halkından varlığını öğrendiği ve Türk tarihiyle ilişkili olabileceğini düşündüğü çeşitli türden tarihi kayıtları (epigrafik belgeler) göstermek için beni Temmuz’da iki kez Anamur’un yaylalarına davet etti. Gazipaşa ve Anamur sınırında bulunan 2 bin metre yükseklikteki Balca Yaylası’na geldik. İsmail Bey’in bana göstermek istediği yazıtlar, yayla sürülerinin sulandığı önemli bir su kaynağının hemen üst kısmındaydı. Sabit kayalara Arap harfleriyle Türkçe metin yazımı nadir rastlanan bir durum olduğu için, tek başına bu özelliği bile başında bulunduğumuz yazıtları kıymetli kılıyordu. Doğal haliyle okunması bir hayli güç olan yazıların epigrafik belgelemesinin yapılması gerekiyordu. Nalan Hanım’ın da yardımıyla epigrafik belgelemeyi yaparak yazıyı okunur hale getirdik. İzmir’e gelir gelmez yazıtların okunmasına yoğunlaştık. Ege Üniversitesi TDAE’nden dostum Prof. Dr. Mehmet Temizkan Bey’in de yardımıyla metni eksiksiz okuyabildiğimizi söyleyebilirim. Ancak metnin tarihi konusunda hala tereddütlerimiz olduğunu ve belki de hiçbir zaman emin olamayacağımızı da söylemeliyim” dedi.

Üç epigrafik belge bulunuyor
Prof. Dr. Şahin, "Elbette bu bilimsel bir yayın olmayıp bu doğrultudaki çalışmalarımızın devam edeceğini söylemeye sanırım gerek yok. Efendim burada üç epigrafik belge bulunmaktadır. Birinci yazıt (güneyde olan) 5+5=10, ikincisi ise (kuzeyde olan) 6+5 =11’li hece vezniyle yazılmıştır. Bu iki yazıtın hemen aşağısında, zemine batık düz bir kaya zemin üzerine kakma usulle çizilen şey ise, yakın zamana kadar bölgede oynanan bir akıl oyunu olup Anamur yöresinde daha çok ’Dokuz Taş’, Gülnar yöresinde ’Dokurcun’ olarak adlandırılan oyun tablosudur. Hayatın geçiciliğini, bir hesap gününün varlığını hatırlatan bu metinler, umarız sonsuza dek varlığını korur; bir lüzumsuzun gereksiz hırsları sonucu yok olmaz. Her yazının bulunduğu, her işaretin görüldüğü yeri acımasızca tahrip eden arkadaşlar, ’Gavurlara ait’ diyerek yok ettiğiniz tarihin önemli bir kısmının kendi atalarınıza ait olduğunu ve bunların size değil evlatlarınıza ait tarihi ve kültürel değerler olduğunu hatırlatmak isterim” diye konuştu.

Amaç kültürel mirası korumak
“Balca Yaylası’nda yapılan çalışmaların temelinde, kültürel mirasımızı koruma amacı yatmaktadır” diyen Anamur Orman İşletme Müdürü İsmail Gübeş, “Yapılan çalışmalarla, burada bulunan yazıtları gelecek nesillere aktarmak istiyoruz. Yazıtlar ilgili çalışmalar devam edecek ve çalışmalar sonucunda bilimsel makale yayımlanacak. Ayrıntılı yapılacak incelemelerin ardından, hem yazıların tam anlamı hem de tarihleriyle ilgili elimizde somut deliller olacak. Çalışmalar bittiği zaman burayı koruma altına alıp, yazıtların zarar görmesine engel olmak istiyoruz. Sonuçta bu bize bırakılan bir mirastır. Bu mirası gelecek nesillere taşımak hepimizin görevi” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.15 16:20:12
Son Düzenlenme Tarihi :





Vali Karaloğlu’dan Şehit Annelerine Anneler Günü Ziyareti

Özel ve anlamlı günlerde şehit ailelerini de unutmayan Vali Münir Karaloğlu, Anneler Gününde şehit anneleriyle bir araya geldi. 10 Mayıs Anneler Günü etkinlikleri kapsamında Antalya’da yaşayan şehit annelerini ziyaret eden Vali Karaloğlu, annelere çiçek takdim ederek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun selamlarını iletti.

Korona virüsle mücadele kapsamında tedbirlere uyarak gerekmedikçe evden çıkmadıklarını ifade eden şehit anneleri de bu anlamlı günde kendilerini unutmadığı için Vali Karaloğlu’na teşekkür etti.

Şehit annelerin hal ve hatırlarını soran Vali Karaloğlu, “Annelerimizden öğrendiğimiz gibi her zaman, birbirimizi karşılıksız seven, destekleyen, huzur ve barış içerisinde yaşama iradesi gösteren bir toplum olarak hareket etmemizi temenni ediyorum. Sizler en değerli varlıklarınızı biricik evlatlarınızı bu kutsal vatan için, şanlı bayrağımız gökyüzünde hürce dalgalanması için şehit verdiniz. Sizlere ne kadar minnet duysak azdır. Anneler gününde sizleri ziyaret ederek sizlerin nazarınızda tüm annelerimizin Anneler gününü kutlamak istedik. Annelik hisleriyle toplumumuzu kucaklayan tüm kadınların Anneler Gününü kutluyorum. Sizlerin nezdinde, herkesin sağlık, mutluluk ve huzur içerisinde yaşadığı daha güzel günler, daha aydınlık yarınlar temenni ediyor, sevgi, saygı ve hürmetlerimi sunuyorum. İnşallah Korona virüs sürecini atlattıktan nice güzel günlerde bir arada olacağız” dedi.

Ziyarette sosyal mesafe kurallara dikkat eden Vali Karaloğlu, annelere çiçek, maske, dezenfeksiyon malzemesi ve kolonya takdim etti.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2020.05.11 14:07:01
Son Düzenlenme Tarihi :