Gençlik ve Spor Bakanı Muharrem Kasapoğlu, Spor Toto Teşkilat Başkanı Bünyamin Bozgeyik, Antalya Valisi Ersin Yazıcı, AK Parti Antalya Milletvekilleri Mustafa Köse, Kemal Çelik, İbrahim Aydın, AK Parti Antalya İl Başkanı İbrahim Ethem Taş ve Gençlik ve Spor İl Müdürü Yavuz Gürhan’ın katılımıyla 400 Milyon TL’lik spor yatırımlarının protokolü imzalandı.
400 Milyon TL’lik spor yatırımları içerisinde; olimpik yüzme havuzu, Kepez ilçesine 5 adet okul tipi spor salonu, Serik ilçesine 800 kişilik spor salonu, Kumluca ilçesinde spor salonlu gençlik merkezi ve okul tipi spor salonu, Korkuteli ilçesine spor salonlu gençlik merkezi, okul tipi spor salonu ve halı saha, Döşemealtı ilçesine spor salonlu gençlik merkezi, Demre ilçesine halısaha, spor salonlu gençlik merkezi, Kemer ilçesine spor salonlu gençlik merkezi, Alanya ilçesine gençlik merkezi, okul tipi spor salonu, Finike ilçesine spor salonlu gençlik merkezi ve Kaş ilçesine okul tipi spor salonu yapılması planlanıyor.
Görünümleriyle dikkat çeken Kırgız çadırları, depremzedelere sıcak yuva olacak
Depremin vurduğu Hatay’da inşa edilen ve görünümleriyle dikkat çeken 174 Kırgız çadırı hazır hale gelmesinin ardından vatandaşların geçici de olsa yeni yuvası olacak.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde en büyük hasar Hatay’da meydana geldi. Defne ilçesinde de depremin yaralarını sarmak için çalışmalar aralıksız sürüyor. İlçede bir yandan yıkım çalışmaları devam ederken diğer yandan da depremzede vatandaşlara yeni yaşam alanları oluşturuluyor. Defne ilçesi Koçören Mahallesi’ne inşa edilen 174 Kırgız çadırı da eksiklerinin tamamlanmasının ardından depremzede vatandaşlara yuva olacağı belirtildi.
“Görüntüsü ilk başta insana çok ilginç geliyor”
Koçören Mahallesi’nde esnaflık yapan Şerife Yıldız, Kırgız çadırlarının görünümüyle ilginç olduklarını ifade ederek “Mahallemizde çok fazla yıkım ve kayıp oldu. Ben bu mahallede esnafım. Kırgız çadırları şuanda inşa aşamasında. Dışarıdan küçük gözüküyor ama içerisinde banyosu ve tuvaleti var. Klima takılacak diyorlar. Görüntü itibariyle biraz tuhaf duruyor ama depremzedeler için umarım iyi bir yaşam alanı olur. Görüntüsü ilk başta insana çok ilginç geliyor. Biz bu tip çadırda yaşama uzağız. Buranın insanı yapabilecek mi muamma. Umarım iyi olur, evsizler için bir barınak olur” şeklinde konuştu.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde en büyük hasar Hatay’da meydana geldi. Defne ilçesinde de depremin yaralarını sarmak için çalışmalar aralıksız sürüyor. İlçede bir yandan yıkım çalışmaları devam ederken diğer yandan da depremzede vatandaşlara yeni yaşam alanları oluşturuluyor. Defne ilçesi Koçören Mahallesi’ne inşa edilen 174 Kırgız çadırı da eksiklerinin tamamlanmasının ardından depremzede vatandaşlara yuva olacağı belirtildi.
“Görüntüsü ilk başta insana çok ilginç geliyor”
Koçören Mahallesi’nde esnaflık yapan Şerife Yıldız, Kırgız çadırlarının görünümüyle ilginç olduklarını ifade ederek “Mahallemizde çok fazla yıkım ve kayıp oldu. Ben bu mahallede esnafım. Kırgız çadırları şuanda inşa aşamasında. Dışarıdan küçük gözüküyor ama içerisinde banyosu ve tuvaleti var. Klima takılacak diyorlar. Görüntü itibariyle biraz tuhaf duruyor ama depremzedeler için umarım iyi bir yaşam alanı olur. Görüntüsü ilk başta insana çok ilginç geliyor. Biz bu tip çadırda yaşama uzağız. Buranın insanı yapabilecek mi muamma. Umarım iyi olur, evsizler için bir barınak olur” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.04 16:02:04
Son Düzenlenme Tarihi :
Elmalı Eğitim Bir Sen Başkanı Eyüp Demirhan'dan basın açıklaması
Elmalı Eğitim Bir Sen Başkanı Eyüp Demirhan, İstanbul’da bir okul müdürünün öğrenci tarafından öldürülmesinin ardından Milli Eğitim İlçe Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması yaptı.
Demirhan, okullarda yönetici ve öğretmenlere yönelik şiddet olaylarının yıllardır kanayan yara olduğuna bir kez daha dikkat çekerken, yıllardır önlem alınması için geç kalındığını vurguladı.
Elmalı Eğitim Bir Sen Başkanı Eyüp Demirhan, açıklamasında şunları söyledi: “Eğitim çalışanlarına yönelik giderek artan şiddet olaylarını protesto etmek amacı ve şiddeti önleyecek, failleri cezalandıracak, mağdurlara hukuki koruma sağlayacak bir yasal düzenlemenin yapılması talebiyle bir araya gelmiş bulunmaktayız.
Son olarak İstanbul/Eyüpsultan'da eski bir öğrenci okul müdürü İbrahim Oktugan'a silahla saldırıda bulunmuş, ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan okul müdürümüz maalesef kurtarılamayarak vefat etmiştir. Meslektaşımıza Allah'tan rahmet, ailesine ve bütün eğitim camiasına başsağlığı diliyoruz.
Kanayan bir yara hâline gelen şiddet olaylarına dikkat çekiyor, tedbir alınması için yetkililere çağrıda bulunuyoruz. Bu çağrımızı yıllardır yapıyoruz. Sesimize kulak verilseydi, gereken önlemler zamanında alınmış olsaydı belki de bugün başka şeyler konuşurduk. Ancak ne yazık ki birçok konuda olduğu gibi bu konuda da geç kalınmıştır.
Genel Başkanımız Ali Yalçın, Millî Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin'in daveti üzerine bakanlıkta bir görüşme gerçekleştirmiş, görüşmenin ardından ortak basın açıklaması yapılmıştır. Sayın bakanın davetini ve eğitimcilere şiddeti önlemek üzere yapılacağı ifade edilen çalışmaları önemli ve kıymetli buluyoruz.
Bakanlıkta yapılan ortak basın açıklamasının ardından, genel başkanımızın katılımıyla TBMM önünde gerçekleştirdiğimiz geniş katılımlı eylem, eğitimcilere şiddeti önlemeye dönük kararlılığımızın ve şiddet olaylarının oluşturduğu büyük üzüntünün bir tezahürüdür.
Ankara'da TBMM önünde yaptığımız çağrıyı burada bizler de yapıyoruz: Ölümle sonuçlanmaya başlayan saldırıların son bulması için gereken adımlar ivedilikle atılmalı; eğitimcilere yönelik şiddeti önleme yasası artık çıkarılmalıdır.
Öğretmen, memur, hizmetli, şef, şube müdürü demeden tüm eğitim çalışanlarına, kamu görevlilerine yönelen şiddeti bir defa daha lanetliyoruz.
Bugüne kadar kamu görevlilerine yönelik gerçekleştirilen tüm şiddet olaylarında tepkimizi en sert şekilde ortaya koyduk. Sendika olarak, geçen yıl hayata geçirilen Öğretmenlik Meslek Kanunu tartışmalarında şiddete yönelik düzenlemeyi talep edip son ana kadar sergilediğimiz ısrarın gereği yapılmadı. O gün gereği yapılsaydı belki bugün daha farklı konuşmak mümkün olacaktı.
Genel Başkanımız Ali Yalçın ile görüşmesinde Sayın Bakanın meslek kanununa ilişkin yeni düzenleme konusunda kullandığı 'şiddete karşı yasal düzenleme' ifadelerini son derece kıymetli buluyoruz. Bunun bir an evvel hayata geçmesinin takipçisi olacağız.
Eğitim çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarını önleyecek, caydırıcı olacak, failleri cezalandıracak ve mağdur eğitim çalışanlarına hukuki koruma sağlayacak bir yasal düzenlemenin yapılmasının sağlanması için bugün (10 Mayıs) iş bırakma eylemi gerçekleştiriyor, ülke genelinde basın açıklamaları yapıyoruz. İş bırakma eylemiyle eş zamanlı olarak, 1 hafta sürecek (10-17 Mayıs tarihleri arasında) dilekçe kampanyamızı da başlatmış bulunuyoruz.
Son birkaç yılda yaşanan hadiselere bakıldığında görülecektir ki, şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmış, ne yazık ki yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiş; eğitim ve öğretim hizmetlerinin yürütülmesini sekteye uğratacak boyuta ulaşmıştır. Bugün yaşadığımız acılar, dünün ihmal ve umursamazlığının neticesidir. Yarın yaşanmasını istemediğimiz acılar da bugünkü ilgisizliğin sonucu olmamalıdır.
Şiddetin, eğitimi tehdit eder boyuta ulaşması, geleceğimizi tehlikeye sokacak boyuta varması, acil ve köklü çözüm bulmayı zaruri hâle getirmektedir.
Devlet, kasıtlı şekilde ölüme, yaralanmaya ve zarara sebebiyet verilmesini önlemekle mükelleftir. Devletin bu yükümlülük çerçevesinde, suç işlemekten caydırıcı yasal zemini ve idari şartları tesis ederek yaşam hakkını koruma ve ayrıca buna ilişkin ihlalleri önleyici, bastırıcı ve cezalandırıcı bir infaz mekanizması geliştirme ödevinin hukuk devleti olmanın gereği olduğunu bugün burada bir kere daha hatırlatmak istiyoruz.
Bu doğrultuda, eğitim çalışanlarına karşı eğitim ve öğretim hizmetinin sunumundan kaynaklı şiddet eylemlerine yönelik cezai ve hukuki tedbirlerin alınması elzemdir.
Eğitim çalışanları olarak, şiddete karşı caydırıcı nitelikte münhasıran bir cezai müeyyide getirilmesini, şiddete uğrayana, çalışana da hukuki koruma sağlayacak türden yasal düzenlemelerin acilen yapılmasını istiyor ve bekliyoruz.”* FERUDUN ÖZGÜNSÜR

