Katılım Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Şavlı: “Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyelini Avrupa’ya tanıttık”

(İHA) - Antalya merkezli Katılım Enerji, sürdürülebilir enerji yatırımlarını Hollanda’da düzenlenen Kazel Expo Enerji Fuarı’nda küresel paydaşlara tanıtma fırsatı buldu. Firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Ferhan Şavlı, “Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyelini Avrupa’ya tanıttık” dedi.

Hollanda'nın Den Haag kentinde düzenlenen Kazel Expo Enerji Fuarı'nda Katılım Enerji de yerini aldı. Marka, fuarda yenilenebilir enerji kaynakları ve sürdürülebilir enerji üretimine ilişkin ürün ve hizmetlerini görücüye çıkardı. Firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Ferhan Şavlı, fuar hakkında değerlendirmelerde bulundu. Şavlı, fuarda gördükleri ilgiden duydukları memnuniyeti dile getirerek, uluslararası enerji ekosistemi için önemli bir buluşma noktası olan fuarda farklı ülkelerden birçok katılımcı ve ziyaretçi ile bir araya geldiklerini kaydetti. Şavlı, “Kazel Expo Enerji Fuarı'nda sektördeki son gelişmeleri ve yenilikleri takip etme fırsatı bulduk. Standımızı ziyaret edenlere özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı yatırım ve üyelik modelimizi anlattık. Hem yerel hem de uluslararası ziyaretçilerle bir araya gelerek, Katılım Enerji'nin sağladığı fırsatlar hakkında bilgi verdik” dedi.

Fuarda ayrıca yenilenebilir enerji sektöründe faaliyet gösteren diğer şirketlerle iş birliği fırsatları bulduklarını da vurgulayan Şavlı, “Global anlamda sürdürülebilir enerji temelinde iş birliklerine çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemdeyiz. Fuarda bu anlamda sektördeki global firmalarda iş birliği görüşmeleri yapma fırsatı bulduk” ifadelerini kullandı.

“Katılım Enerji olarak sürdürülebilir veya yenilenebilir enerjinin dünya için öneminin farkındayız” diyen Şavlı, şunları kaydetti:

“Sürdürülebilir enerji yatırımlarına çok önem veriyoruz. Çünkü dünya nüfusu ve ekonomisi büyüdükçe enerji talebi de artıyor. Fosil yakıtların giderek tükenmesi, fosil yakıt temelli enerji kaynaklarının çevreye verdiği zarar sebebiyle sürdürülebilir enerji kaynaklarına dayalı enerji üretimi dünya için vazgeçilmez hale geldi. Marka olarak sürdürülebilir ve çevre dostu enerji üretimi ile paydaşlarımıza katkı sunarak, ekonomik ve çevresel faydalar sağlamayı hedefliyoruz.”

“Global pazarlarda etki alanımızı genişletmeyi hedefliyoruz”

Yenilenebilir enerji ekosistemdeki gelişmelere paralel olarak kendilerini sürekli geliştirdiklerini ve güncellediklerini ifade eden Şavlı, “Benzer fuarlarda yenilenebilir enerji yatırımlarımızı ve kazanç modellerimizi anlatmaya devam edeceğiz. Mayıs ayında Almanya’nın Augsburg şehrinde düzenlenecek Kazel Expo fuarında da yer alacağız. Böylece global pazarlarda etki alanımızı genişletmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

Katılım Enerji, Antalya’nın Aksu ilçesinde 15 bin metrekare alanda kurulu güneş enerji santralleri (GES) ile birlikte yenilenebilir enerji yatırımlarına devam ediyor.

Kaynak : Haber Merkezi

Ekleme Tarihi : 2023.05.04 17:15:46

Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap

Antalya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Bayram Ali Çeltik: Elmalı’da 70-80 milyon m3 su düdene, boşluğa boşaltılıyor

Yeraltı sularının hızla tükendiğini kaydeden Antalya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Bayram Ali Çeltik, “Elmalı’nın içerisinde bir su kaynağı geçiyor ve siz bu suyu düdene boşaltıyorsunuz. Yaklaşık 70-80 milyon m3 suyu düdene, boşluğa boşaltıyorsunuz. Suyumuz var ama yeraltı suyu da hızlı bir şekilde tükeniyor. Bu ciddi bir tezat. Bu su kullanılmalı” dedi.

YeAntalya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Bayram Ali Çeltik, “Elmalı’nın içerisinde bir su kaynağı geçiyor ve siz bu suyu düdene boşaltıyorsunuz. Yaklaşık 70-80 milyon m3 suyu düdene, boşluğa boşaltıyorsunuz. Suyumuz var ama yeraltı suyu da hızlı bir şekilde tükeniyor. Bu ciddi bir tezat. Bu su kullanılmalı” dedi.

Çeltik açıklamasında şunları söyledi : “Yapılan çalışmaya göre dünyada su üzerinde en az katma değer sağlayan ülkeler arasında Türkiye’de yer almakta.

1 Nisan’da açıklanan kuraklık haritası ülkemizin ve bölgemizin son durumunu net olarak gözler önüne serdi.

Kuraklıkla birlikte insanlar sulama suyu ihtiyaç deyip yeraltı sularını kullanıyorlar. Buda yeraltı sularının tüketimini hızlandırıyor.

Antalya tarım ve turizm kenti. Ama Antalya’nın 50 ve 100 yıllık planları var mı ? 19 ilçede tarım yapılacak mı ? 19 ilçede turizm yapılacak mı ?

Tamam yapılsın. Yapılacaksa eğer altyapısı buna müsaade ediyor mu ? Tarım için bitkiler için yeterli su var mı! Böyle bir çalışma yapıldı mı ? Bu çalışma kesinlikle yapılmalı.

İnsanlar hep diyorlar ki akıllı çamaşır makinası, akıllı bulaşık makinası, su tasarrufu deniyor. Baktığımızda suyun %80’ini tarım kullanıyor. En fazla %5’i içme suyu olarak kullanılıyor. %10-15’ini sanayi kullanıyor. Halkımız evlerinde %5 su kullanıyor. Bundan da tasarruf yapsanız en fazla %1 yapabilirsiniz.,

Bunun için tarımda radikal bir değişiklik yapılması lazım.

Nasıl ki 1/1000’lik, 1/5000’lik imar planlarında konut alanları, ticaret alanları belirlenmişse tarım alanlarında da planlamalar yapılmalı. Örneğin her yere muz ekemezsiniz, her yere pancar ekemezsiniz, her yere çok fazla suya ihtiyacı olan bitki ekemezsiniz planlaması muhakkak yapılmalı.

Tarım alanları derecelendirilmeli. Sulak alanlar, sulak olmayan alanlar veya sadece tıbbi aromatik ekim yapılacak alanlar gibi mutlaka planlamalar yapılmalı. Yani 50-100 yıllık tarımın planlamasını yapacaksınız.,

ELMALI’DA ÇİFTÇİNİN YANINDAYIZ

Elmalı’da çiftçinin yanındayız. Kesinlikle üretimin olmasını istiyoruz. Ama Elmalı’da son 15 yıl içerisinde yağış rejimi %10 azalmasına rağmen su rezervlerinin %40’ından fazlasını kaybetmiştir.

1990 yılında 5-10 metrede olan yeraltı suyu 2020 yılında 90 metrelere kadar bulmuştur. Ciddi bir yeraltı suyu çekimi var.

ELMALI’NIN İÇİNDEN SU KAYNAĞI GEÇİYOR AMA BOŞA AKITILIYOR

Buradaki tezat şu. Elmalı’nın içerisinde bir su kaynağı geçiyor ve siz bu suyu düdene boşaltıyorsunuz. Yaklaşık 70-80 milyon m3 suyu düdene, boşluğa boşaltıyorsunuz. Suyumuz var ama yeraltı suyu da hızlı bir şekilde tükeniyor. Bu ciddi bir tezat. Bu su kullanılmalı.

Avlan Gölü geçmişte kurutulmuştu. Yeniden rehabilite edildi. Ama bilinçsizlik yüzünden Avlan Gölü kuruma ile karşı karşıya. Bu da bölgedeki eko sistemi bozabileceği anlamına geliyor. Yeraltı sularından gerekirse vergi alınmalı, sayaç takılmalı. Kontrol altına alınmalı. Denetlenmeli.

Önümüzde bir Korkuteli örneği var. Korkuteli’de bir anket yapılsa inanıyorum ki insanların %70’i tarımdan memnun değiller. Korkuteli tarımını suya ihtiyaç duyan bitkiler anlamında kaybetmiş durumdayız.

Ama Elmalı’nın çözümü var. Hatta bir kaç alternatif çözümü var. Su kaynakları var. Yapılan projelerle Elmalı’nın yeraltı suyu yükselebilir, Avlan Gölünü kurtarabiliriz.

ASAT YERALTI SULARI ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ OLUŞTURMALI

Bir başka önemli konu ise ASAT. ASAT’ın iki önemli görevi var. Bi,r suyu arama bulma ve bir de dağıtma. ASAT’ın 2 binden fazla bünyesinde çalışan personeli var. Fakat suyu arama işiyle ilgilenen sadece bir kişi var. Bir kişi. Görevi suyu %50 aramak ve %50 dağıtmak olan bir kurum. Ama suyu aramak için binde bir bile personeli yok.

Biz ASAT’ın bünyesinde Yeraltı Suları Şube Müdürlüğü veya Daire Başkanlığı kurulmasını önemsiyoruz. Bu kent suyun %95’ini yeraltı suyundan karşılıyor. Üzülerek ifade ediyorum ki Yeraltı Suları Şube Müdürlüğü veya Daire Başkanlığı kurulmazsa Kuraklık İdaresi Daire Başkanlığı kurulması gerekecek. Çünkü rakamlar net ortada. Antalya’da ne yazık ki suyun sahibi yok”.

Kaynak : Haber Merkezi

Ekleme Tarihi : 2021.06.05 17:59:08

Son Düzenlenme Tarihi :

Antalya’da Osmanlı laleleri görsel şölen oluşturdu

Antalya’nın Finike ilçesinde Gülmez Dağı eteklerinde nisan ayının ilk günlerinde açan Osmanlı laleleri, doğanın güzelliğine güzellik katıyor.
Baharın kendini iyiden iyiye hissettirdiği Antalya’nın Finike ilçesinde doğada rengarenk çiçekler açmaya başladı. Finike ilçesi Gülmez Dağı eteklerinde yaşayan çiftçi İrfan Karadeniz’in yaklaşık 35 dönümlük arazisinde açan Osmanlı laleleri, görsel şölen oluşturuyor. Görüntüsüyle ilgi odağı olan çiçeklerle vatandaşlar fotoğraf çektirmeyi ihmal etmiyor.
Asarönü Mahallesi’ndeki bahçenin sahibi İrfan Karadeniz, araziyi aldığı ilk günden bu yana lalelerin her bahar çiçek açtığını belirtti. Karadeniz, "10- 15 gün çiçekler açık kalıyor, havalar ısınınca kaybolurlar. Bir de dışarıdan gelenler çiçeğini toplamasalar 15 gün açık kalır. Gelenler topluyor, kucak kucak götürüyorlar. Gelenler Osmanlı lalesi olduğunu söylüyor. Hayvan otlayan yerlerde lale çiçek açmaz. Yukarıdaki arazimde de var ama çiçek açmaz, çünkü hayvanlar yiyor. Laleleri koruyorum, korumasam olmaz. Koyunlar keçiler yerler, o yüzden çiçek açmaz, ot halinde kalır. Bu çiçek bu dağın her tarafında var. İnsanlar gelip topluyor, evlerine götürüyorlar. Çiçek toplamaya gelenlere ’Bu çiçeği koparması suç’ diyorum, bana, ’Sen niye ineklerine yediriyorsun’ diyorlar" dedi.
Sela Karadeniz ise araziyi aldıklarından beri çiçeklerin olduğunu belirterek, "Bu kadar yaygın değildi. Tarlayı sürdükçe, ekin ektikçe, gübre attıkça çiçekler çoğaldı. Tabii her şey bakmakla oluyor” diye konuştu.

Kaynak : İHA

SON DAKİKA