evleri -barkları yıkılanlar arasında Antalya’ya gelenlerde vardı.  Bu depremzelerden biri olan  T.A isimli vatandaş, üç kişi tarafından gasp edildi. Polis kısa süre içinde T.A’yı gasp eden A.Ç, A.K. ve A.D isimli  şahısları yakaladı.

Depremzedeyi gasp eden 3 kişi tutuklanarak cezaevine konulurken, emniyet güçleri tarafından 23 yıl 10 ay 20 gün hapis cezası ile aranan B.A, 18 yıl 2 ay 7 gün hapis cezası ile aranan M.D ve 8 yıl 4 ay hapis cezası ile aranan A.Y isimli şahıslar yakalandı.

İlginç ve farklı bulunan her şeyin hızlıca yaşamımıza girdiği ve de hızla tüketildiği günümüzde, müziğimiz de bundan nasibini alıyor. 

Öylesine bir koşuşturma içindeyiz ki binlerce yıllık kültürel mirasımızla ilişkimiz hızla kesilmeye başladı. Bizi biz yapan her şeyden olduğu gibi, neşemiz ve hüznümüzle birlikte aslında kimliğimizin dile geldiği, yüzyıllardan beri kuşaktan kuşağa aktarılarak günümüze gelmeyi başarmış, güzellikleri, neşe ve hüzünleri içinde barındıran türkülerimizden de uzaklaşıyoruz.

Türküler, Türk ulusunun yaşamından, kültürel mirasından, toplumsal olaylardan ilham alan, duygu ve düşüncelerin, kendi kültür ve sanat anlayışının müzik yoluyla anlatımıdır. 

“Bir toplumun insana verdiği değeri görmek istiyorsan, o topraklarda sanatın yerine bak; bir toplumun uygarlık düzeyini görmek istiyorsan, oradaki yaşamda kadının yerine bak” diyen Baki Karaçay, “Biz katkı vermesek de hep bu cennet vatana sahip olacağımız yanılgısı gibi, biz katkı vermezsek de hep bu kültürel zenginliğe sahip olacağımız yanılgısından kurtulmamız gerektiğini” vurguluyor. Geçmiş zamanların yaşayan tanıkları olan, her bir sözünde, her satırında aklımız, fikrimiz, gönlümüz, yüreğimiz, acılarımız, sevinçlerimiz, yaşam biçimimiz, doğrularımızla, yanlışlarımızla bizi biz yapan değerlerimizin saklı olduğu türkülerde kendi kimliğimize ait duygu, düşünüş ve inanışların izlerini arıyor. 

“Kendin Ol” isimli dinleti ve söyleşide, bu eşsiz türkülerin, bize geçmişimizi hatırlatırken geleceğe de umutla bakmamızı sağladığına dikkat çekiyor ve sevda, özlem ve güzellik gibi temalarla yaşamın merkezinde yer alan Türk kadınının toplum içindeki önemli rolüne ışık tutan türkülerimizin, kültürel değerlerimizi yaşatmada önemli bir işlevi olduğunu anlatmaya çalışıyor.

Geçmişten günümüze gelen bu hazineyi keşfetmek, yaşatmak ve gelecek kuşaklara aktarmak adına kültürel bağlarımızı güçlendirelim, türkülerimizi yaşatalım ve gelin birlikte söyleyelim. Kendimiz olalım ve geleceğe umutla bakalım.

* AKS  Basın

Konyaaltı Belediyesi Halkla İlişkiler Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, Altınkum ve Siteler mahallelerinde yer alan emekli kahvelerini ziyaret ederek, emekli vatandaşların sorun talep ve önerilerini dinledi.

Konyaaltı Belediyesi, vatandaşın sorunlarını ve taleplerini yerinde dinlemeye ve çözümler üretmeye devam ediyor. Halkla İlişkiler Müdürlüğü ekipleri, özellikle kırsal mahallelerde olmak üzere, belirli periyotlarla ihtiyaç sahibi vatandaşların evlerine kadar gidip taleplerini not alarak kısa süre içerisinde çözüme kavuşturuyor. 

EMEKLİ KAHVESİNDE DİNLEDİ

İlçe merkezinde de belirli periyotlarla vatandaşları dinleyen ekipler, Altınkum ve Siteler mahallelerinde bulunan emekli kahvelerini ziyaret ederek emekli vatandaşların taleplerini dinledi. 

Ücretsiz çay ve kahve hizmetinin olduğu emekli kahvelerinde vakit geçiren emekli vatandaşların sorunlarını dinleyen ekipler, emekli kahvelerindeki hizmetler ile ilgili gelen önerileri de ilgili birimlere ulaştırmak üzere not aldı. Her iki emekli kahvesinde de kendilerine verilen hizmetten duydukları memnuniyeti ifade eden emekli vatandaşlar, Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen’e teşekkür etti.

ŞEHRİN EN GÜZEL YERİNDE

Emekli kahvelerinin, insanların birbirleriyle tanışarak dostluk oluşturduğu bir yer olduğunu ifade eden emekli kahvesi sakinlerinden Mehmet Zeki Sarp, ‘’Bu sayede bu mekânın, insanların birbirlerine sorunlarını anlatıp dayanışma sergileyebildikleri bir yer haline geldiğini de söyleyebilirim. Dünya kenti Antalya’nın en güzel konumlarından birinde böyle bir hizmet verdikleri için Konyaaltı Belediyesi’ne teşekkür ederim’’ dedi. 

Şehrin en değerli yerinde deniz havası alarak çay içebildikleri için şanslı olduklarını aktaran Özdemir Arıkan ise, ‘’Şuradan iki sokak içeriye doğru gitsen cayır cayır yanarsın. Burada denizden gelen rüzgârın etkisinden faydalanarak oturup kendimizi dinleyebiliyoruz’’ dedi. 

Emekli kahvesi sakinleri, ekonomik olarak zor günler geçirdikleri şu dönemde belediyenin ücretsiz çay ve kahve ikramlarını da oldukça değerli bulduklarını söyledi.

* BLD. BASIN