SON DAKİKA

logo

AESOB Başkanı Adlıhan Dere’den Ramazan’da "merdiven altı" uyarısı

Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (AESOB) Başkanı Adlıhan Dere, Ramazan ayı başlangıcında vatandaşları merdiven altı ürünler konusunda uyarırken, mahalle esnafından ve güvenilir yerlerden alışveriş yapılması önerisinde bulundu.
On bir ayın sultanı Ramazan’ın başlangıcına yönelik açıklamalar yapan AESOB Başkanı Adlıhan Dere, Antalya esnafının Ramazan ayı için tüm hazırlıklarını tamamladığını aktararak, merdiven altı ürünlerden uzak durulması gerektiği hatırlattı.
AESOB Başkanı Adlıhan Dere, "Manevi iklimiyle içimizi huzur ile dolduran mübarek Ramazan ayına bir kez daha ulaşmanın mutluluğunu yaşamaktayız. Dinimizde büyük bir önem arz eden Ramazan ayı; toplumsal yardımlaşma, dayanışma, hoşgörü ve manevi duyguları en üst seviyede yaşandığı; gönül birliğine vesile olan eşsiz ve derin manalar yüklü mübarek bir aydır. Yüce Allah’ın rahmet deryalarının coştuğu, af ve mağfiretinin sağanak sağanak yağdığı, feyiz ve bereketin zirveye çıktığı bu merhamet mevsimleri insanlık için büyük bir nimettir.
Mübarek Ramazan ayının gelmesiyle birlikte sokak ve çarşılarımızı büyük bir heyecan sardı. Vatandaşlarımız iftar sofralarını en güzel şekilde hazırlamak için alışveriş ihtiyaçlarını karşılamaya başladı. Manav, kasap, pastane, lokanta, fırın, bakkal ve büfeci gibi gıda alanında faaliyet gösteren esnafımız başta olmak üzere tüm esnaf ve sanatkarlarımız da hazırlıklarını tamamladı. Her bütçeye uygun ürünler raflarda yerini aldı. İnşallah, Ramazan-ı Şerif’in bereketi esnaflarımızın dükkanlarını da canlandıracak. Ancak bu süreçte bereket, mağfiret ve paylaşım ayı olan Mübarek Ramazan ayının ruhuna uygun hareket etmeye özen göstermeliyiz.
Ucuz diye satılan denetimsiz, merdiven altı diye tabir ettiğimiz biçimde üretilen ürünleri satın almanın hem canımıza hem malımıza hem de sağlığımıza çok kötü etkileri olabilir. Alışverişlerimizi yaparken hem israftan kaçınmalıyız hem de alışverişlerimizi en doğru bildiğimiz, güvendiğimiz mahalle esnafımızdan yapmalıyız. Esnaf sokaktır, esnaf hayatın ta kendisidir. Alışverişlerimizi esnaflarımızdan yaparak sokağın ışığı söndürmeyelim, mahalle kültürünü yaşatalım. Esnafımızın hayatta kalmasına katkı sunalım. Böylece mübarek Ramazan ayında bir yandan orucumuzu tutarak ibadetimizi gerçekleştirirken, bir yandan da yardımlaşma ve dayanışma ruhuyla birlik, beraberlik, dostluk ve kardeşlik anlayışının hakim olduğu Ramazan ayına yakışır bir şekilde davranış sergilemiş olalım" dedi.
Başkan Adlıhan Dere, sözlerini sonlandırırken, "Ramazan ayının sevgi, barış ve hoşgörü ortamının gelişmesine, insani ve ahlaki meziyetlerimizin yeniden yeşermesine vesile olmasını temenni ediyor; ülkemize, milletimize ve İslam alemine hayırlar getirmesini diliyorum. Herkese şimdiden hayırlı Ramazanlar. Cenab-ı Hak birliğimizi ve beraberliğimizi daim etsin inşallah" ifadelerine yer verdi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.03.22 14:18:02
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Antalya’da akü hırsızları balıkçı esnafını canından bezdirdi

Antalya’nın Serik ilçesinde balıkçı barınağındaki teknelerden çalınan aküler, balıkçı esnafını canından bezdirdi. Her gün akülerini araçlarında taşıyan esnaf, son çare zincirle demir kaynatarak hırsızlık olaylarına önlem almaya çalışıyor. Teknedeki yakıtları da boşaltan hırsızlar, hortumdaki yakıt..

Antalya’nın Serik ilçesinde balıkçı barınağındaki teknelerden çalınan aküler, balıkçı esnafını canından bezdirdi. Her gün akülerini araçlarında taşıyan esnaf, son çare zincirle demir kaynatarak hırsızlık olaylarına önlem almaya çalışıyor. Teknedeki yakıtları da boşaltan hırsızlar, hortumdaki yakıtla açılan balıkçıları denizin ortasında mahsur kalma riskiyle de karşı karşıya bırakıyor.
Serik ilçesine bağlı Boğazkent balıkçı barınağında yaşanan akü hırsızlığı ile başa çıkamayan esnaf, gün sonunda aküleri söküp eve götürmeye başladı. Bütün gün balıkçı barınağında çalışan balıkçılar, akşam olup ağları topladıktan sonra akülerini araçlarına koyup öyle evin yolunu tutuyor. Teknelerde aküyle birlikte yakıt depolarını bile boşaltan hırsızlardan bıktıklarını söyleyen Mustafa Çiçek, "Teknemizdeki akülerimizi, yakıt depolarımıza varıncaya kadar mazotumuzu boşaltmışlar. Bu arada biz depolarımızı kontrol etmeden denize çıkmış olsak, hortumda kalan mazotla biz ancak boğazı geçerdik ve denizin ortasında kalabilirdik ve hayati tehlikemiz olabilirdi" dedi.
Yaşanan hırsızlık olaylarının dayanılmaz hale geldiğini ve geceleri dahi teknelerini kontrol etmeye geldiklerini belirten Çiçek, "Yakın günde kardeşimi kaybettim. Bu sırada gelemeyeceğimizi bildikleri için teknemizdeki akülerimizi, yakıt depolarımıza varıncaya kadar mazotumuzu boşaltmışlar. Bu arada biz depolarımızı kontrol etmeden denize çıkmış olsak, hortumda kalan mazotla biz ancak boğazı geçerdik ve denizin ortasında kalabilirdik ve hayati tehlikemiz olabilirdi. Artık her gün yanımızda akü getirip götürmekten yıldık. Zincirlerle motor kısmını kilitledik ama onu da kırıp açtılar. Şimdi de aküyü tahtaya sabitledik ve etrafına demir kaynattık. Bir de bu şekilde deneyeceğiz. Geceleri de gelip arada kontrol etmeye devam edeceğiz. Çünkü bu olay dayanılmaz bir duruma geldi. Çünkü birkaç gün arayla bu hırsızlık olayları devam ediyor" şeklinde konuştu.
Balıkçı eşine destek verip yardımcı olmak için eşiyle balıkçılığa başladığını belirten Kamile Çiçek, "Eşime yardımcı oluyorum bu işte. Bu bölgeye bir kamera takılsa kimin gelip gelmediği belli olur. Burada herkes ekmek davası için geliyor. Herkes mücadele ediyor. Bu aküyü kimse bedava alıp takmıyor. Buraya güvenlik kameraları takılmasını istiyoruz. Ben eşime destek olmak için çocuklarımı bırakıp buraya geliyorum. Zaten acımız vardı, bir de bu olayı duyunca şok geçirdik. Biz acımıza ağlarken, bir de bize aküler çalınmış dediler, bunu da yaşattılar bize, çok üzüldük" diye konuştu.
Bir başka balıkçı esnafı Salih Tosun, "Yaklaşık 15 gün önce sabah saat 04.30’da ben gittikten sonra çalınmış akümüz. Bu olaydan bir hafta sonra 4 akü daha çalındı. Daha önce kışında çalınmıştı gittik emniyete ifade verdik, bir şey çıkmadı. Artık bir önlem alınması şart. Yaklaşık 7 kişinin aküsü çalındı. Kamera taktıralım diyoruz ama ne derece faydalı olur bilemiyoruz. Gündüz arabama alıyorum aküyü çalmasınlar diye hiç güven kalmadı" şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.09 13:44:21
Son Düzenlenme Tarihi :





“İLİŞKİSİ İYİ GİTMEYEN İNSANLARIN TRAFİKTE KAZA YAPMA RİSKİ ARTIYOR”

Psikoterapist Dr. Timur Harzadın, Radyo Trafik ortak yayınında ilişkisinde mutsuz olanların trafik kazası yapma riskinin fazla olduğunu söyledi. Harzadın ayrıca motosiklet kullanıcılarının alzheimer olma riskinin de düştüğünü belirtti.

Radyo Trafik’te yayınlanan “Burcu Coşkunseda ile MotoKask” programına bu hafta Psikoterapist Dr. Timur Harzadın konuk oldu. Aynı zamanda bir motosiklet sürücüsü olan Harzadın, eşleri ya da sevgilileriyle sorunlu bir ilişki yaşayan insanların, trafikte araç kullanırken kaza yapma olasılığının daha fazla olduğuna dikkat çekti. Dr. Timur Harzadın, son yıllarda görülme sıklığı artan alzheimer hastalığının, motosiklet kullanan kişilerde görülme oranının az olduğunun altını çizdi.

 

“İLİŞKİNİN NASIL GİTTİĞİ GÜNLÜK HAYATA DA YANSIR”

 

Psikoterapist Dr. Timur Harzadın, özel hayatımızda yaşadığımız ilişkilerimizin sürüşümüze de etkisi olduğuna vurgu yaparak, “Beynimiz enerjisinin büyük bir kısmını romantik ilişkilere harcıyor. Eşiniz ya da sevgilinizle ilişkiniz iyi gidiyorsa, bunu hayatınızın diğer kısımlarına aktarabiliyorsunuz. İyi ilişkiye sahip olan insanların iş hayatı da başarılı olabiliyor. Sürüş konusunda da sıkıntı yaşamıyorlar. Bir insanın ilişkisi iyi gitmiyorsa hayatına da olumsuz yansır. Araç kullananlar insanların kaza yapma olasılığı artar. Konsantrasyon eksikliği yaşanmasından dolayı yola odaklanmakta zorluk yaşanabilir. Bu yüzden insanların ilişkilerini nasıl yaşadıkları önemlidir.” açıklamasını yaptı.

 

“ZİHNİMİZ KARIŞIKKEN YOLA ÇIKMAYALIM”

 

İnsan psikolojisinin kötü olmasının trafikte de bir takım riskler taşıdığını belirten Dr. Timur Harzadın, !Zihnimde işimle ilgili problemler yaşarken, araç kullanırken o anda önüme bir şey çıktı. Anında tepki vermem gerekirken karmaşık zihin nedeniyle geç tepki veriyorum ve kaza yapma riskim artıyor. Bu şekilde yola çıkan insanlar hem kendini, hem trafikteki diğer insanları riske atabiliyor. Zihnimiz karışıkken yola çıkmamak daha doğru bir yol olacaktır. Mümkünse kendimizi yatıştırdıktan sonra trafiğe çıkmalıyız. Bu sürekli hale geliyorsa profesyonel destek almalıyız.” değerlendirmesinde bulundu.

 

“MOTOSİKLET KULLANICILARININ ALGILARI DAHA FAZLA”

 

Motosiklet sürücülerinin kendilerini rahat, iyi, sakin, dingin hissettiklerini söylediklerini belirten Psikoterapist Dr. Timur Harzadın, bunun nedenleri üzerine düşünmeye başladığını belirterek, “Rüzgar, özgürlük hissi insanda bir rahatlık sağlıyor. Motorun titreşimi vücudunuzdaki kötü duyguları boşaltıyor. Motosiklet, otomobil sürmek gibi değil. Otomobil süren kişinin aklı başka yerlere gidebiliyor. Motosiklet sürücüleri, sadece sürüşe odaklandıkları için günlük hayatta da daha kolay olaylara odaklanabiliyor. Motosiklet sürücüleri direkt uzağa baktıkları için, kendilerini ve hayatı da gözlemleyebiliyorlar. Bu insanların algıları ve geleceği görme yetileri daha fazla oluyor.” ifadelerini kullandı.

 

MOTOSİKLET KULLANMANIN GÜNLÜK YAŞAMA ETKİSİ

 

“5 yıl sonra hayatın nasıl olacağını bazı insanlar düşünür, bazı insanlar düşünmez.” diyen Dr. Harzadın,   “Motosiklet sürücüleri sürekli ufuk çizgisine baktığı için bu tarz şeylere daha yatkın oluyor. Beynimiz, bir şeyi iyi yapıyorsak, bunu bir süre sonra hayatımıza da yansıtmamızı sağlıyor. Dengede durmak zorunda oldukları için günlük hayatta küçük kazaların önüne geçebiliyorlar.” şeklinde konuştu.

 

“MOTOSİKLET SÜREN BİRİNİN ALZHEİMER OLMA İHTİMALİ ÇOK DÜŞÜK”

 

Timur Harzadın, motosiklet sürmenin kişisel gelişim olarak da kullanılabileceğini belirtti. Motosiklet kullanmanın sosyal ve ruhsal anlamda birçok faydasının olduğunu kaydeden Dr. Harzadın, “Motosikletin kendine temas etmek, yeni insanlar tanımak, zorluklara dayanmak gibi faydaları var. Denge kurmak zorunluluğundan dolayı beynimiz çok aşırı çalışıyor. Sürekli beyin çalıştığı için yeni bağlantılar kuruluyor. Motosiklet süren birinin alzheimer olma ihtimali de çok düşük.” sözlerini sarf etti.

 

“KENDİNE ZARAR VERMEK İÇİN DE TEHLİKELİ ARAÇ KULLANANLAR VAR”

 

Araç kullanmanın bir başka psikolojik boyuntundan bahseden Dr. Harzadın, çarpıcı ifadeler kullandı:

 

“Aşırı ruhsal problem yaşayan insanlar da daha riskli araç kullanıyor. “Ölsem de kurtulsam” düşüncesi olanlar, bunu kendi kendilerine yapmaktan korktukları için tehlikeli şekilde araç kullanarak kendilerine zarar vermeye çalışıyor. Bu düşünceye sahip insanların motosiklete binmemelerini, psikolojik destek almalarını öneriyorum.”

 

TRAFİKTE NEDEN ÖFKELİYİZ?

 

Psikoterapist Dr. Timur Harzadın, trafikte neden öfkeli davranıldığına ilişkin ise, “Trafiğe çıktığında insanlar kendi iç dünyasına dönmeye başlıyor. Bazı insanlar normalde sakinken trafiğe çıktığında daha gergin, öfkeli olabiliyor. Beynimiz trafikte bazı duyguları üretmeye, ya da onlarla bağ kurmaya başlıyor. Bu duygudan kurtulmanın yollarından biri, bu duyguyu diğer insanlara aktarmak. Tehlikeli araç kullanırken başkalarını öfkelendirmek insanları rahatlatabiliyor. Daha derin bakarsak, iç dünyamızdaki duyguları başkalarına transfer ediyoruz, bunlar da çocukluktan gelen duygular.” diye konuştu. - İnternetten dinlemek için:http://radyotrafik.com/izmir   * Haber: Hakan TAŞYARAN

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.06.03 08:43:33
Son Düzenlenme Tarihi :