SON DAKİKA

logo

Antalya Hali’nde bahar hareketliliği: Ürün fiyatları yüzde 50 düştü

Türkiye’nin örtü altı üretim üssü Antalya’da ürünlerin işlendiği Antalya Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hali’nde, bahar hareketliliği başladı. Havaların ısınması ile birlikte hale gelen ürün miktarı artarken, ürünlerin fiyatları da neredeyse yüzde 50 düştü.
Türkiye’nin en büyük üretici hali konumunda bulunan Antalya Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hali’nde bahar hareketliliği başladı. Havaların ısınması ile birlikte ürünlerin toplama suresi kısaldı ve dolayısı ile hale gelen ürün miktarı da arttı. Ürün miktarının artması fiyatlara da yansıdı. Ocak-Şubat aylarında 25-30 TL’ye kadar yükselen domates, yüzde 50 ucuzlayarak 10 TL’ye kadar düştü. Antalya Toptancı Hali’nde bugün fiyat listesi şu şekilde oluştu; sivri biber 21 TL, patlıcan 15 TL, kabak 15 TL, salatalık 17 TL.
Antalya’nın Aksu ilçesinde çiftçilik yapan Ali Celbiş ise, pazar ve market arasında uçurum olduğunu belirterek fiyatların denetlemesini istedi.

"Mayıs ayında tekrar fiyatlarımız düşüşe geçecek"
Antalya Hali’ne giren ürün miktarının havaların ısınması ile birlikte arttığını belirten Antalya Toptancı Hal Yaş Sebze Meyve ve Komisyoncular Derneği Başkanı Hasan Ali Yılmaz, "Domates fiyatları 9-12 TL arasında değişiyor. Marketlere satılan domatesler ise 10 TL seviyesinden alıcı buluyor. Lüks domatesler ise 15 TL’ye kadar yükseliyor. Fiyatlarımızda hissedilir derecede düşüş oldu. Nisan ayında bir yükseliş olabilir ama Mayıs ayında tekrar fiyatlarımız düşüşe geçecek. Biz de tüketicimiz ucuz yesin istiyoruz ama şu anda turfanda sebze üretiliyor. Maliyetler ister istemez artıyor. Kış ürünleri yüksek olur" sözlerine yer verdi.
Antalya’dan Avrupa’nın birçok ülkesine ürün gönderildiğini belirten Yılmaz, "Bunun yanında Rusya, Ortadoğu’ya da ürünlerimiz gidiyor. Rusya-Ukrayna savaşından sonra eskisi gibi olmasa da yine ürün göndermeye devam ediyoruz. Bugün fiyatlarımız; sivri biber 21 TL, patlıcan 15 TL, kabak 15 TL, salatalık 17 TL, yurt dışına giden Kaliforniya biberimiz 40-45 TL. Markette ürünlerin yüksek olması bizim dışımızda oluyor. 10 TL’ye satılan domatesin 30-40 TL olmaması gerekir. Biz bu fiyatları doğru bulmuyoruz" dedi.

"Ben 1 kilometre ilerideki pazara gittim, 15 TL verdiğim ürün 30 TL"
Aksulu salatalık üreticisi Ali Celbiş, "Şu anda verimimiz daha güzel, havalar da ısındı. Bahara doğru verim 3’e katlar. Fiyatlar böyle giderse iyidir. Maliyetimiz de yüksek. Bizler her türlü fedakârlık yapıyoruz, biz fedakarlık yaparken pazarcı ve market sahipleri de fedakarlık yapsın. Ben 1 kilometre ilerideki pazara gittim, 15 TL verdiğim ürün 30 TL. Pazarda 25 TL’den aşağı bir şey yok. Burada kazanan çiftçi değil. Çiftçi 1 yıl buna emek veriyor. Birisi halden alıyor, yüzde 200 kar koyuyor üstüne. Arada uçurum var. Bu faturaların denetlenmesi gerekir, pazarda yüksek olunca vatandaş da tüketemiyor. Üretici ile tüketici arasında farkın nereden kaynaklandığı bellidir. Kış döneminde 4 günde bir toplarken, şimdi 2 günde bir topluyoruz. Fiyatlar düşüyor. Gençlerin bu mesleğe sahip çıkması gerekir, bunlar bacasız fabrikadır. Gençlerimiz ata mesleklerini de yapsınlar" diye konuştu.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.03.29 14:25:01
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Adrenalin tutkusu yasak dinlemiyor

Antalya’nın dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili üzerindeki varyant seyir terası, yasak olmasına rağmen adrenalinsever yamaç paraşütçülerinin uğrak yeri olmaya devam ediyor. Paraşütçülerin sert rüzgar karşısında kalkış anında zorlandıkları görüldü.
Dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili varyant seyir terası, ..

Antalya’nın dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili üzerindeki varyant seyir terası, yasak olmasına rağmen adrenalinsever yamaç paraşütçülerinin uğrak yeri olmaya devam ediyor. Paraşütçülerin sert rüzgar karşısında kalkış anında zorlandıkları görüldü.
Dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili varyant seyir terası, sabah akşam farklı manzarasının yanında yamaç paraşütçülerine de ev sahipliği yapıyor. Temmuz ve Ağustos ayında düşük rüzgar nedeniyle tercih edilmeyen teras, sonbaharın gelmesi ve rüzgarın artmasıyla sporcuların yeniden mekanı oldu. Genelde öğleden sonra terasa gelen sporcular, yerli ve yabancı turistlerin bakışları arasında yamaç paraşütü açıp kendilerini tekli ve ikili olarak gökyüzüne bırakıyor. Adrenalin tutkunu sporcular, denizden gelen güney rüzgarlarının falezlere çarparak, alttan bir rüzgar dalgası ile deniz seviyesinden 200 metre yükselip, denize paralel olarak 500 metrelik bir alanda sağa ve sola uçuş gerçekleştiriyor.
Rüzgarın şiddetli olması nedeniyle sporcular kalkış ve inişlerde zorluklar yaşadı. Bir sporcu birinci denemede iniş alanını pas geçerken, ikinci de inebildi. Macera severlerin kalkış ve gökyüzünde süzülmelerini vatandaşlar cep telefonu kamerasıyla ölümsüzleştirdi. Çok sayıda gelen ihbarın ardından varyanta polis ekipleri geldi. Polisler nedeniyle varyantta iniş yapmayan sporcular ceza yememek için başka noktalara iniş yaptı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.10.06 21:50:18
Son Düzenlenme Tarihi :





Down sendromlu kızının eğitim ve sağlığı için 39 yaşında okuma-yazma öğrendi

Down sendromlu küçük kızının eğitim ve sağlık ihtiyaçlarını karşılayabilmek için büyük bir özveri ve fedakarlık göstererek Akdeniz Belediyesinin sağladığı ücretsiz kurs sayesinde okuma yazma öğrenen Remziye Fidan, azmiyle birçok ebeveyne de örnek oldu. Remziye Fidan, özel eğitim ve ilgi gerektiren kızı Kevser’e destek olabilmek, bu süreçteki ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla, ücretsiz okuma ve yazma kursuna katılarak 39 yaşında okuma ve yazmayı söküp, öğrenmenin yaşının olmadığını herkese gösterdi.
3 çocuk annesi Remziye Fidan, azmiyle görenlerin takdirini topluyor. Özellikle down sendromlu çocuğunu hastaneye ve okula götürürken zorlanan, okuma yazma bilmediğinden dolayı işlemlerini çoğu zaman yapamayan Fidan, kızının öğretmeninin tavsiyesi üzerine kursa başladı. Akdeniz Belediyesin Çilek Mahallesi’nde bulunan kültür ve sanat evinde verilen ücretsiz okuma yazma kursuna başlayan Fidan, 4 ay gibi bir sürede okuma yazmayı öğrendi.

“Kaç defa işlemlerimi yapamadan eve geldim”
Kursa başlama hikayesini anlatan anne Fidan, okuma sebebinin kızı olduğunu söyledi. Kızının özel bir çocuk olduğunu kaydeden Fidan, "Onun daha iyi bir eğitim alması için okuma yazma öğrenmeye karar verdim. Buraya kızımın anaokulu öğretmeninin tavsiyesiyle geldim. Okuma yazma bilmeden önce bir yere tek başıma gidemiyordum. Kızımı hastaneye götürdüğüm zamanlar sürekli yanımda birileri geliyordu. Ancak herkesin işi var, sürekli biri yanımda gelemiyordu. Tek gittiğim zaman da sürekli sorarak işlerimi halletmeye çalışıyordum. Birçok insan da yardımcı olmuyordu. Kaç defa işlemlerimi yetiştiremediğim için geri eve gelmek zorunda kaldım. Okuma yazma olduğu zaman elinle koyduğun gibi her şeyi bulabiliyorsun" diye konuştu.

"Okumak için hiçbir zaman geç değildir"
Artık bir yere giderken zorlanmadığını vurgulayan Fidan, "Artık bindiğim otobüslerin nereye gittiğini biliyorum. Hastaneye gittiğimde işlemlerimi kendim yapabiliyorum. Kendimi çok mutlu hissediyorum. Rahat bir şekilde işlemlerimi yapıyorum. Kimse kendi yaşının geçtiğini düşünmesin. Herkes okuma yazma bilmeli. Okumak için hiçbir zaman geç değildir. Bir arkadaşım 40 yaşında ve şu an üniversite okuyor. Ben ondan da biraz etkilendim zaten. O yaptıysa bende yapabilirim dedim ve kursa gelmeye karar verdim. Hedefim tabi artık liseyi, üniversiteyi okumak. Bu yüzden bize bu tür yerleri kazandıran başta Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak olmak üzere emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ediyorum" dedi.

"Yüzlerce kadınımız okuma yazma öğrendi"
Kursu ziyaret ederek, okuma-yazma öğrenen kadınlarla sohbet eden Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak ise ilçede 19 kültür evinin olduğunu belirtti. Bu evlerden genelde kadınların faydalandığının altını çizen Gültak, "Okuma-yazma derslerinden tutun, spor dersleri, pilates derslerinden tutun aklınıza ne gelirse dikiş nakış vesaire birçok yeteneklerini gerçekleştirecek sanatsal faaliyetler de gerçekleştiriyorlar. İçlerinden ressamlar çıkıyor, farklı yetenekli insanlar da çıkabiliyor. Ayrıca tabi kadınlarımız daha çok geldiği için bunların çocukları var, çocuklarına yönelik de mutlaka tüm kültür evlerimizde kreşlerimiz var. Çocuklarını da kreşlere bırakıp çocuklar da eğitim alıyor, dolayısıyla annenin aklı evde de kalmıyor. Hem kendisi hem çocuğu ders alıyor. Çok verimli oluyor buralar. Bugün burada olmamızın nedenlerinden bir tanesi de tabi ki Remziye Hanım. Kendisi 39 yaşında. O da küçük bir çocuğumuz Kevser ile birlikte geliyor. Tabi down sendromlu özel bir çocuğumuz. Anne onun eğitimiyle ve sağlık sorunlarıyla ilgilenirken zorluk çekiyordu. Nedeni de okuma-yazmasının olmamasıydı. Yine kültür evlerimize başvurarak kendisi şu an artık okuryazar sertifikası olan bir anne. Dolayısıyla Kevser hem sağlık hem eğitim konularında da daha cevval olacak, daha cesur olacak, daha girişken olacak. Bu tür çocuklarla ilgili haberleri, konuları gazeteleri dergileri rahatlıkla okuyabilecek. Bir yere gittiğinde çocuğuyla ilgili hakkını daha çabuk arayıp veya yolunu yöntemini daha çabuk öğrenecek. Bu tür hikayelerimiz çok bu evlerde, gurur duyuyoruz. Daha önce hem kadınlarımıza hem gençlerimize bu tür yöntemlerle bu imkanlar verilmemiş bizi üzüyordu. Ama bizim bu 4 yıllık dönemimizde yüzlerce kadınımız okuma yazma, içinde erkeklerimiz de var öğrendiler. Bu tür kurslarımız ekim ayından itibaren de devam edecek" ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.21 14:46:03
Son Düzenlenme Tarihi :