SON DAKİKA

logo

Trafik kazasında ölen oğlunun sigorta parasıyla hastaneye ultrason cihazı aldı

Antalya’nın Manavgat ilçesinde 2 yıl önce meydana gelen trafik kazasında yaşamını yitiren oğlu için, sigortadan gelen parayı oğlunun adına hayır işlerine harcadı. Oğlunun mezarının bulunduğu mezarlığına çeşme yaptıran Zeynep-Tezcan Akın çifti, Manavgat Devlet Hastanesine ultrason cihazı bağışladı. Bu paranın boğazlarından geçmediğini belirten Anne Zeynep Akın, “Bu cihazdan şifa bulanlar, bu çeşmeden su içenler oğluma dua etsin. Oğlum mezarında rahat uyusun” dedi.
Oğulları Eyyüp Akın’ı elim bir trafik kazasında kaybeden Zeynep-Tezcan Akın çifti, oğullarının ölümün ardından sigorta şirketi tarafından ödenen parayı, oğullarının adına hayır işlerine harcamaya karar verdi. Gelen paranın 1 lirasına bile dokunmayan aile, ilk olarak oğullarının mezarının bulunduğu Kavaklı Mezarlığında mezarın yakınına oğulları adına bir hayrat yaptırdı. Bu parayı hayır işine ayıran aile, yapmış oldukları araştırmalar sonucunda Manavgat Devlet Hastanesinde eksikliği hissedilen ultrason cihazı alıp hastaneye bağışlamaya karar verdi. 250 bin lira değerindeki ultrason cihazı önceki gün anne-baba tarafından Manavgat Devlet Hastanesine bağışlayarak hizmete sunuldu.

“Ailemize Manavgat halkı adına teşekkür ediyorum”
Manavgat Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Mehmet Deniz “Ailemiz ölen oğullarının adını yaşatmak adına böyle güzel bir girişimde bulundu. Hastanemize bağışlamış oldukları cihaz Ultrason alanında kaliteli bir markadan alındı. Bu makine daha çok kadın hastalıkları ve doğum bölümünde kullanılmak üzere özelleştirilmiş. Kadın hastalıkları ve doğum bölümündeki tüm hastalıkların teşhis ve tedavisinde, hastalıkların takibinde jinekologlara yardımcı bir makinadır. Özellikle gebelik teşhis ve takiplerinde, yumurtalık kist ve tümörlerinin teşhis ve takibinde, rahim miyomları ve hastalıklarında, tüm genital enfeksiyonların teşhis ve takibinde tabiri-caiz ise jinekologların eli- ayağıdır. Bu konuda üst versiyon bir cihaz olması doktorlarımız ve hastalarımız için büyük bir avantajdır. Bunun için kadın hastalıkları ve doğum polikliniğinde hastalarımızın kullanımına sunacağız. Başhekim olarak hayırsever vatandaşımıza ve vesile olanlara hastanemiz ve halkımız adına teşekkür ediyorum, hayırlı olsun diyorum” dedi.

“Oğluma dua etsinler”
Oğlu Eyyüp Tezcan’ı genç yaşta kaybetmenin üzüntüsünü aradan 2 yıla yakın bir süre geçmesine rağmen ilk günkü gibi hisseden anne Zeynep Tezcan “Oğlum Eyüp 11 Eylül 2021 tarihinde kazada yaşamını yitirdi. Onun adına sigorta şirketi bir miktar ödeme yaptı. Bu para bizim boğazımızdan geçmez. Eşimle birlikte bu parayı oğlumuz adına hayır işlerine harcamaya karar verdik. 250 bin liraya ultrason cihazı alarak Manavgat Devlet Hastanemize bağışladık. Oğlumun adı burada yaşasın istiyorum. İnsanlar bu cihazdan şifa bulsun, oğluma dua etsin istiyorum. İnşallah oğlum böylelikle mezarında rahat uyuyacaktır. Mekanı cennet olsun” dedi.
Hastaneden Kavaklı Mezarlığına giden acılı anne, oğlunun mezarı başında dua etti. Oğlunun çerçeveli fotoğrafını bir an bile elinden bırakmayan bağrına basan Zeynep akın, paranın bir kısmıyla oğlunun mezarının yakınına mezarlığa gelen ailelerin yararlanmaları için hayrat yaptırdıklarını, su içen ve abdest alanların oğluna dua etmelerini istedi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.07 11:31:58
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Kronik damar tıkanıklığında CTO işlemi yüzde 95 üzerinde başarı sağlıyor

Kronik damar tıkanıklığı tedavisinde CTO işlemiyle başarı oranının yüzde 95 üzerinde olduğunu belirten Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Davran Çiçek, “Yeni yöntemler ve teknolojik malzemelerle kalpteki bütün damarları açabilecek nitelikteyiz. Damar açıldıktan 1 gün sonrası hastaları komplikasyonsuz bir şekilde taburcu ediyoruz” dedi.
Memorial Antalya Hastanesinden Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Davran Çiçek, kalp ve damar hastalıkları tedavilerinde yeni teknoloji yöntemlerine ilişkin bilgiler paylaştı. Kalp hastalıklarının dünyadaki en sık ölüm nedenlerinin başında geldiğini belirten Prof. Dr. Davran Çiçek, kalp damar tıkanıklığında medikal, balon ve stent yöntemi, bypass cerrahisi olmak üzere 3 tedavi yöntemi olduğuna değindi. Hasta durumuna bağlı olarak ilk önce medikal tedavi seçeneğini uyguladıklarını ifade eden Çiçek, "Bu yöntemle stabile olan hastalarda mümkün olduğunca bu şekilde kalmaya çalışıyoruz. Daha sonraki aşamada da balon ve stent yöntemlerini uyguluyoruz. Büyük bir kısmını bu kategoride tedavi edebiliyoruz. Bu tedavinin uzun süre sonra sonlandığı noktada ise üçüncü aşamaya geçip bypass cerrahisine geçiyoruz. Günümüzde oranlayacak olursak hastalarımızın bu süreç içerisinde bypass cerrahisine gönderilmesi çok az bir kısmını oluşturuyor” diye konuştu.

“Son seçenek bypass cerrahisi”
Bypass cerrahisinin son seçenek olduğunu aktaran Çiçek, “Kalp damarlarında üç ana damar ile yan damarlar tıkandıysa, hastamız diyabet hastasıysa, kalp fonksiyonlarında bir kötüleşme var ise, balon ve stent, yeni nesil tedavilerini tamamen tüketmişsek bu durumda son seçenek olarak hastalarımıza bypass cerrahisi kararını veriyoruz” ifadelerini kullandı.

“Yeni yöntemler ve teknolojik malzemelerle kalpteki bütün damarları açabilecek nitelikteyiz”
Prof. Dr. Çiçek, son 20 yılda kalp ve damar tıkanıklığı tedavisinin oldukça geliştiğine dikkat çekerek, çoğu hastanın bypassa gönderilmeden tedaviye olumlu dönüş sağladığını aktardı. “Yeni yöntemler, malzemeler, stentler, balonlar ve kateterle beraber aslında kalpteki bütün damarları açabilecek nitelikteyiz” diyen Çiçek, hastaya nasıl bir fayda sağlanabileceğinin bilinmesinin oldukça önemli olduğuna vurgu yaparak, “Hastalarımızın damarları eğer eskiden tıkanmışsa buna kronik olarak adlandırıyoruz. Özellikle daha önce bypass yapılmış hastalarımızın yüzde 54 gibi bir oranında kronik damar tıkanıklığı mevcuttur. Bu hastalar kendilerini semptomatik olarak gizlerler. Hareketleri kısıtlanmıştır, ağrı olmayabilir, terleme olabilir. Göğüste baskı hissederler ve nefes darlığı çekebilirler. Yaşlı hastalar zaten çok fazla aktivite göstermediği için semptomlar gizlenir. Biz bu damarları yeni yöntemlerle ameliyatsız bir şekilde açtığımızda, hastaların yaşam kalitesi artmakta” şeklinde konuştu.

“5 unsura mutlaka dikkat edilmeli”
Kalp damar hastalıkları açısından hastalığı bulunan ya da bulunmayan tüm bireylerin 5 unsura dikkat etmesi gerektiğinin altını çizen Çiçek, “Tüm hastalarda eğer genetik yatkınlık, şeker hastalığı, hipertansiyon tedavi edilmemişse, kolesterol seviyesi yüksek ise ve sigara içmeye devam ederlerse, bu damar tıkanıklıkları tekrar edebilir. O yüzden bizim hayat tarzı değişikliği olarak adlandırdığımız bu 5 unsura mutlaka hastalarımızın dikkat etmeleri lazım. Biz ne kadar yeni yöntemler yapıp bu damarları açsak bile, hastalarımız bu faktörlere dikkat etmez ise kısa süre içerisinde damarları tekrar tıkanabilir. Hastalığı bulunmayanların da bu unsurlara dikkat etmesi gerekiyor” ifadelerine yer verdi.

“CTO ile damar açıldıktan 1 gün sonrası taburcu ediyoruz”
Kronik damar tıkanıklığı tedavisinde yeni teknolojiyle yöntemlerinden de bahseden Çiçek, şunları kaydetti:
“Kronik damar tıkanıklığının bypasslı hastaların yüzde 50’sinde, normal anjiyo yapılan hastaların yüzde 18 gibi büyük bir oranda görülen bir durum. Hastalarımızda tıkalı damarın aşağı kısımları, kılcal damarlarla beslenmeye devam ederler. Hastalarımız hayatlarına devam ederler fakat hayat standartları düşmüştür ve bunu fark etmeyebilirler. Çabuk yorulma, nefes darlığı, isteksizlik, cinsel fonksiyon bozukluğu gibi semptomlarla kendini belli edebilir. Bu hastalarımızı bypass ameliyatına vermeden, yeni yöntemlerle, yeni teknolojik alet ve cihazlarla bu damarları açabilmekteyiz. Bu normal anjiyografik işleme göre süresi biraz daha uzun. Anjiyografi 10-15 dakikada yapıyoruz ya da işlem süresi değişmekle beraber bazen yarım saat ya da bir saatte sürebiliyor. CTO işlemleri ise bazen 30 dakika, bazen 1,5-2 saat sürebilen bir işlemdir. Bu işlem için çok farklı malzemeler kullanıyoruz. Bu yöntemde, Japonya’da üretilen teller ile ABD’de üretilen mikro kateter dediğimiz damar açma cihazlarını kullanıyoruz. Hastaları bypass yapmadığımız için, sonuçta bir kesme, hastaların kapasite kaybı, uzun süre hastanede kalma gibi durumlar söz konusu olmuyor. Damar açıldıktan 1 gün sonrası hastaları komplikasyonsuz bir şekilde taburcu ediyoruz.”

“Başarı oranı yüzde 95’in üzerinde”
CTO işlemlerinin deneyimli operatörler ve yeni teknolojik malzemelerle yapılması gerektiğini vurgulayan Çiçek, “Bu işlem 10-15 yıl kadar önce yapılmaya başlandı. İlk başlandığı zaman dünya genelinde başarı oranı yüzde 70’ler civarındaydı ama bugün geldiğimiz noktada işlemdeki başarı oranı yüzde 95’lerin üzerine çıktı” dedi.

“Yaşam kalite ve süreleri artıyor, kalp fonksiyonlarında iyileşme sağlanıyor”
Çiçek, kronik damar tıkanıklığı geçiren hastaların bypass geçirmiş ya da geçirmemiş hastalar olabileceğine işaret ederek, “Eğer hasta daha öncesinde bypass geçirmemiş ise ve bu hastalarda kronik damar tıkanıklığı varsa, onları biz normal bir şekilde yatışını yapıp 1 gün içerisinde ameliyatsız bir şekilde taburcu ediyoruz. Eğer hasta şeker, sigara benzeri unsurlara dikkat edip ilaçlarını düzgün bir şekilde kullanırsa, ameliyat ihtiyacı olmadan 10-20 yıllar hayatına devam edebilir. Daha önce bypass yapılmış hastalarda ise yüzde 50’nin üzerinde damar tıkanıklığı olduğunu biliyoruz. Bu durum bypass olan hastaların yaşam kalitesini düşürmekte. Eğer bu hastalarda mutlak endikasyon bulursak, bu damarları açtığımız takdirde hem yaşam kalitelerini hem yaşam sürelerini hem de kalp fonksiyonlarında iyileştirme sağlıyoruz. Bu durumda hastalar sanki bypass geçirmemiş gibi yeniden hayatlarına devam edebiliyorlar” şeklinde konuştu.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.17 10:50:02
Son Düzenlenme Tarihi :





Kendi cazibesiyle akacak, yeni yerleşim alanlarına içme suyu sağlayacak

Isparta Belediyesi, Deregümü bölgesinde devam eden yeni yapılaşma içerisindeki konutların içme suyu temini için Dere Mahallesi su deposundan Binbirevler Mahallesi su deposuna su aktarımını kendi cazibesiyle yapacak isale hattı döşüyor. Çalışmaların tamamlanmasının ardından hem Deregümü bölgesindeki yeni yapılaşmanın olduğu bölgeye içme suyu sağlanacak hem de Binbirevler, Işıkkent ve Batıkent mahallerinin üst kesimlerinde basınçtan dolayı su çıkmayan konutların problemleri çözüme kavuşturulmuş olacak.
Isparta Belediyesi, bir yandan yeni yapılaşmaların olduğu bölgelerin altyapılarını oluştururken, diğer taraftan vatandaşların yaşadıkları problemleri tek tek çözüme kavuşturuyor. Su ve Kanalizasyon İşleri Müdürlüğünce Deregümü bölgesinde devam eden yeni yapılaşmanın içme suyu ihtiyacını karşılamak ve Binbirevler, Batıkent ile Işıkkent mahallelerinin üst kısımlarında basınçtan dolayı yaşanan su problemini çözmek için çalışma başlattı. Çalışmalarda Dere Mahallesi su deposundan Binbirevler Mahallesi su deposuna içme suyu isale hattı döşeniyor. Daha önce var olan ancak kullanılmayan Binbirevler Mahallesi su deposu bu çalışmayla aktif hale getirilecek ve yeni yapılaşma bölgesinin içme suyu hattı ile üst kesimlerde yaşayan vatandaşların su problemi çözüme kavuşturulacak.
Dere Mahallesi su deposundan Binbirevler Mahallesi su deposuna içme suyu aktarması suyun kendi cazibesi ile yapılacak. Böylelikle herhangi bir enerji maliyeti çıkmayacak. Dere Mahallesi bölgesinden başlayan çalışmalarda Binbirevler Mahallesi su deposuna kadar yaklaşık 2 kilometrelik içme suyu isale hattı döşenecek, toplamda ise 5 kilometrelik hat döşenmiş olacak.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.26 15:45:42
Son Düzenlenme Tarihi :