SON DAKİKA

logo

Her 8 günde 1, 48 yılda 2 bin eser ortaya çıkardı

Antalyalı sanatçı Salih Yön, resim öğretmenliği görevinden emekliliğine bir yıl kala istifa ederek kendisini sanata adadı. Salih Yön, 48 yıllık sanat hayatında bugüne kadar 2 binden fazla eser yaptı.
Muratpaşa ilçesinde yaşayan Sanatçı Salih Yön, sanat yaşamına 48 yıl önce resim defterine yaptığı çalışmalar ile başladı. Uzun bir süre Amasya’da resim öğretmenliği görevini yerine getiren Yön, emekliliğine 1 yıl kala istifa etti. Sanat yaşamıma 1975-1976 öğretim yılında ilkokul çağlarında resim defterime yapmış olduğum resim ile başlayan Yön, 48 yıllık kesintisiz bir sanat yaşamı oldu.

“Sanatı tercih ettim”
İşinden istifa ederek sanatı tercih ettiğini söyleyen Yön, “Kendi özgür irademle sanatta yol alabileceğim, kendimi ifade edebileceğim şekilde sanatı tercih ettim ve uzun bir süredir sanat yolculuğum hiç kesintisiz devam etti. Tabi ki sanat yolculuğumun yanı sıra bunun içinde profesyonel olarak sanat yapmamın dışında koleksiyonerlik de yapmaya başladım. Ayrıca yaklaşık 20 yıldan uzun bir süredir biriktirdiğim etnografik eserler ile de müzecilik alanına girdim. Müzecilik alanında şuanda belki de Antalya bölgesinde en büyük çeşitliliğe sahip etnografik eserler koleksiyonuna sahip oldum. Bu çabamda nihayetinde hem resim müzesi, hem etnografya müzesi, sanat galerisi ve sanat atölyesi ile bir kompleks olarak toplumla buluşturmak çabası içerisinde çalışmalarıma devam ediyorum” dedi.

“Çok sayıda sergi açtı”
48 yıllık sanat serüveninin olduğunu anlatan Yön, “48 yıllık kesintisiz süren sanat yaşamımda şimdiye kadar 38 kişisel sergi açtım. 200’den fazlada karma sergilere iştirak ettim. Ayrıca bulunduğum kentte 8 yıl boyunca ulusal sanatçı buluşmalarına, 4 yıl uluslararası sanat çalıştayları ve diğer sanat birliktelikleri gerçekleştirdim” ifadelerine yer verdi.

“2 binden fazla eser ortaya koydum”
Sanat hayatında yaklaşık 2 bin eser ortaya koyduğunu söyleyen Yön, “Yaklaşık yarım asırdır devam eden bu kadarlık süre içerisindeki sanat çalışmalarımda şu ana kadar 2 binden fazla eser ortaya koydum. Eserlerimin büyük bir ekseriyatı koleksiyonerlerin elinde koleksiyon olarak tutulmaktadır. Sanat yaşamımdaki şu anda geldiğim noktada resimlerime bakıldığı zaman sadece sarı resim gören insanlarda olmaktadır. Tabi ki resmin gerçekten incelendiğinde o resimlerin tamamen sarı ton olmadığını ana rengin sarı olup, sarının tonlarıyla oluşturulmuş kırmızının, mavinin yeşilin ve sarının her türlü rengin belirli bir armonik bir yapı içerisinde yapıldığını, bir süzgeçten geçirildikten sonra daha doğrusu benim yüreğimin duygu süzgecinden geçtikten sonra bu şekilde çıkmaktadır. Tabi ki bu ilkokuldan bu tarafa, 48 yıldır yaptığım çalışmalar en başından beri bu şekilde olmadı. Belirli bir çalışmadan sonra insan belirli bir sanat felsefesine ve belirli bir olgunluğa ulaştığı noktada artık kendi DNA’sında mevcut olan bilgilere ulaşıyor. O ulaştığı bilgiler neticesinde kendi duygu süzgecinden geçirdikten sonra ortaya çıkan sanat eseri oluyor. Değilse herhangi bir şeyi zaten boyadığınız noktada resim olur” dedi.

“Ayak bastığım noktaları tuallerime aktarıyorum”
Yön, konuşmasına şöyle devam etti: “Yapmış olduğum çalışmaları geçtiğim, gördüğüm, ayak bastığım, oradaki yaşanmışları teneffüs ettiğim ve hissettiğim noktada tuallerime aktarıyorum. Tabi ki bunun birkaç yöntemi var. Benim için önemli olan gidip orada küçük bir eskize sadece kompozisyon çıkarmaktır. Değilse onun rengi, yeşili mavisi değil. Çünkü benim duygu süzgecimden çıkacak renkler farklı. Gittiğim yerde fotoğraflama yapıyorum. Daha sonra Atölyede önce kafamda tasarlama yapıyorum. Kafamda eğer yapmamışsam, tualin başına oturmuşsam o resim bitmez. Önce kafamda tasarladığım noktada yarısını bitirmiş oluyorum. Tualin başına oturduğum noktada ise günün çalışma biçimine göre gelen giden misafirlerim olmazsa tuale başladığım aynı gün bitiriyorum. Misafirlerim gelirse 2-3 günde tamamlıyorum."

“Sanat benim yaşam biçimim”
Sanatı bir yaşam biçimi ve yaşadığı yeri sanat adına yaşanır hale getirmek felsefesini edindiğini söyleyen Yön, “Sanat benim bir yaşam biçimim. Çünkü sanatın bir bireye kattığı değerleri çok iyi bilen insanım. Sanat özünde sevgiyi, hoşgörüyü ve barışı barındırır. Çünkü evren frekanslarla işliyor. Her bir rengin frekansı var. Her bir duygunun frekansı var. Dolayısı ile kötü düşünen bir insan kötü duygu sahibi olur. Kötü duygu sahibi olan bir insan kötü hareket eder ve sonuçta kötü olur. Ama sanat her zaman söylediğim gibi topluma kazandırılması, bireylerin bu işin içine dahil olması ve toplumun barış ve huzur içinde yaşaması için en gerekli olan şeyler içinde olduğunu çok iyi bilen biriyim. Sanat insanı ve bireyleri farklı kılar. Farklı bilgili bireyler olarak toplumda yer almalarını sağlar. Diğer bireylerden farklı olmasını sağlar. Bundan sonra benim yapacağım tek şey bu güne kadar olduğu gibi sanata adanmış bir hayat olacak. Hayatımın sonuna kadar son nefesime kadar sanatla yaşıyor olacağım” açıklamasına yer verdi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.16 10:56:05
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Görünümleriyle dikkat çeken Kırgız çadırları, depremzede vatandaşların yeni yuvası oldu

Depremin vurduğu Hatay’da kurulan 200 Kırgız çadırı, depremzede vatandaşların yeni yuvası oldu.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde en büyük hasar Hatay’da meydana geldi. Defne ilçesinde de depremin yaralarını sarmak için çalışmalar aralıksız sürüyor. İlçede bir yandan yıkım çalışmaları devam ederken diğer yandan da depremzede vatandaşlara yeni yaşam alanları oluşturuluyor. Defne ilçesi Koçören Mahallesi’ne inşa edilen 200 Kırgız çadırı, depremzede vatandaşların yeni yuvası oldu. Çadırların içerisine bulunan; televizyon, klima ve buzdolabı depremzedelere ev ortamını bir nebzede olsa hatırlattı.

“Standartlara uygun; kliması, buzdolabı, televizyonu var”
Çadır kentte yaşayan Behzat Akar, Kırgız çadırlarının yaşam standartlarına uygun olduğunu ifade ederek,“Bunlara Kırgız çadırı diyorlar. Defne ilçesi Koçören Mahallesi’nde depremzedeler için bu çadırlar kuruldu. Şuan 15 gündür burada yaşıyoruz. Yaşamımız eskisi gibi olmasa da çadır hayatı nasıl olsun. Standartlara uygun; kliması, buzdolabı, televizyonu var. Yapacak bir şey yok, yaşayacağız. Yeni oluşum, fena değil” dedi.

"Mutfağımız oldu, yemek yapıyoruz"
Çadır kent sakinlerinden Nedime Çolakoğlu, uzun bir zaman sonra kendine ait mutfağı olduğunu ifade ederek, “Rabbime çok şükür yuvamız oldu. Açık da değiliz. Ben beğendim ama eşim çok beğenmedi. Çadırda yaşam güzel, önceden de pamuk zamanı da çadırda yaşardık. Ama bu daha güzel, daha iyi. Mutfağımız oldu, yemek yapıyoruz. Her şey veriyorlar yani” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.16 17:58:04
Son Düzenlenme Tarihi :





Kepez Kent Meydanı hızla ilerliyor

Kepez’in kent estetiğine ciddi bir katkı sağlayacak olan Kepez Kent Meydanı Projesi,’nin yapım aşaması hızla ilerliyor. Birinci etabında 54 bin metrekarelik, ikinci etap ile 166 bin metrekarelik bir alana sahip olacak meydan çok amaçlı olarak inşa ediliyor.

Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’nün,  2014 yerel seçimlerinde 70 proje arasında yer alan ve ‘Hayalim’ dediği Kepez Kent Meydanı Projesi’nin yapımı hızla devam ediyor. Kepez Belediyesi’nin kültürel, sanatsal, sosyal, sportif ve ticari faaliyetlerin yanı sıra, peyzaj alanlarıyla da görkemli bir görünüme sahip olacak ‘Kepez Kent Meydanı Projesi’ 166 bin metrekarelik bir alanı kapsıyor.  

Kepez’e değer kazandıracak

Kepez’in coğrafi olarak merkezi olan Seyhan Caddesi’nde inşa edilen ‘Kepez Kent Meydanı’ ilçeye önemli değer kazandıracak. Kepez Kent Meydanı’nda çok amaçlı etkinlik alanı, rekreasyon, spor ve toplanma alanları, tören alanı, anıt alanı, ticari birimler, kamusal alanlar, model araç oyun alanı, kaykay oyun alanı, küçük fıskiyelerden oluşan havuz yer alıyor. Çok amaçlı etkinlik alanı, konserler, söyleşiler, sergiler, mitingler vb. işlemlerin gerçekleşmesine olanak sağlayacak şekilde tasarlandı. Kent meydanında yoğun olarak dört mevsim yaşayabilen endemik bitkilerin yer aldığı peyzaj alanları da oluşturulacak.

Tütüncü, ‘Büyük bir eser’

Devasa bir proje inşa ettiklerini belirten Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, “Kepez Kent Meydanı, Amsterdam’ın Dam Meydanı’ndan çok daha prestijli, Köln’ün Dom Meydanı’ndan daha değerli,  Rusya’nın Kızıl Meydanı’ndan daha da büyük bir eseri ilçemizde inşa ediyoruz. Antalya’ya böyle büyük projeler yakışır.” dedi.  

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2018.06.28 12:48:56
Son Düzenlenme Tarihi :