(İHA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Isparta’nın Eğirdir ilçesinde katıldığı iftar programında diğer partilerin vaatlerinden bahsederek “Altılı, yedili, sekizli, her gün sayısı artıyor azalıyor. Bu tür masalardan milletimizin hayrına bir şey çıkmayacağını çok iyi biliyor milletimiz” dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, seçim programları çerçevesinde Burdur ziyaretinin ardından Isparta’nın Eğirdir ilçesinde iftar programına katıldı.
Programdaki konuşmasında Isparta’da olduğu için çok mutlu olduğunu dile getiren Bakan Çavuşoğlu “Eğirdir’imizi anlatmaya gerek yok. Biz de Alanyalıyız, Antalyalıyız, çok iyi biliyoruz. Ama tarihi zenginlikleri açısından da doğal güzellikleri açısından da hem yurt içinden hem de yurt dışından turistleri cezbediyor. Çok sayıda turist bölgemize geliyor. Antalya’da birbirini tamamlıyor. Atalarımız buraya boşuna cennet kabak dememiş. Biz de hükümet olarak tüm Isparta’mıza ve Eğirdir’imize hep bu mercekten baktık. Hizmet ettik, güzel hizmetler getirdik. Milletvekillerimiz çok çalıştılar. Belediye Başkanlarımız çok çalıştılar. Bir taraftan yerelden bir taraftan Ankara’dan gelen hizmetlerle Isparta’mızı hep birlikte Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ihya ettik. Aslında tüm Türkiye’de 81 ilimizde büyük eserler kazandırdık. Cumhurbaşkanımız iktidara geldiği günden bu yana ülkemize hizmet kazandırmak için gece gündüz çalışıyor” dedi.
Önceliğimiz deprem bölgesinin yeniden inşası
Şu an önceliğin deprem bölgelerinin yeniden inşası olduğunu belirten Bakan Çavuşoğlu, “Depremzede kardeşlerimizle sohbet ettim ve masamızda yine depremzede kardeşlerimiz var. Onlarla beraber inşallah iftar yapacağız. Hepsine sordum rahatınız iyi mi diye, hepsi dedi ki 'Ispartalılar, Eğirdirliler bize çok iyi bakıyor.' Allah sizden razı olsun. Bu zor zamanlarda dayanışma nedir onu gördük. Devlet-millet dayanışması, milletimizin arasındaki dayanışma dünyaya örnektir. ABD Dışişleri Bakanı geldiği zaman 'Böylesine bir dayanışma ve organizasyon görmemiştim' demişti. Gerçekten Türkiye’ye gelen herkes depremin büyüklüğünü görüyor. Ayrıca Türkiye’de devlet millet el birliğiyle yaraların nasıl sarıldığını görüyor. Bu vesileyle bu zor günlerde bize yardım eli uzatan tüm dünya ülkelerine ve halklarına çok çok teşekkür ediyoruz. Gerçekten dört elle koştular. Depremin büyüklüğünü gördüler ama tabi Türkiye’nin ve Türk milletinin yıllardır zor durumda olanların yardımına koşmasından dolayı, adeta Türkiye’ye teşekkür etmek için 'şimdi sıra bizde' diyerek gelip yardım ettiler. Arama kurtarma ekipleri gönderdiler, sahra hastaneleri gönderdiler, çadırlar gönderdiler, konteynerler gönderdiler. Diğer taraftan ısıtıcı, jeneratör, günlük ihtiyaç dahil her şeyi gönderdiler" dedi.
Dünyanın her yerinde insanların, o ülkenin vatandaşları kendi kendilerine kampanyalar başlattıklarını hatırlatan Bakan Çavuşığlu şöyle devam etti: "Büyükelçiliklerimizi aradılar. Eşyaları getirip bıraktılar. Hepsini de Türkiye’ye getirdik. Koordinasyon olarak kurumlarımızla birlikte yaptık. Milletimizin o zor günlerinde ihtiyaçlarını karşılamak için seferber olduk. Şimdi milletimizi, vatandaşlarımızı deprem bölgelerinde çadırlardan konteynerlere taşımaya başladık. Ama bunların hepsi geçici. Esas Cumhurbaşkanımızın vaadettiği gibi tüm yıkılan, yıkılacak olan evlerin yerine yenisini, daha güzelini daha sağlamını yaptık. Köylerde ev yapıyoruz. Şehirlerde 1+4, 1+5 en fazla apartmanlar yapıyoruz. Tıpkı o bölgelerde yaptığımız TOKİ evleri gibi güvenli ve sağlam olacak inşallah. Vatandaşlarımızı da inşallah kendi şehirlerine bu şekilde döndüreceğiz. Bizim anlayışımız budur. Bizim anlayışımız millete hizmet etme anlayışıdır. Önümüzdeki seçimlerde yine milletimize hangi hizmetleri yapabileceğimizi anlatıyoruz. Şehir şehir, sokak sokak dolaşıyoruz. Vatandaşlarımızda çok büyük teveccüh görüyoruz. Bugün Burdur’da, sokaklarda vatandaşlarımızdan çok büyük teveccüh gördük. Burada Eğirdir’de görüyoruz. Biraz sonra, iftardan sonra, Isparta merkezde gençlerimizle bir araya geleceğiz. Sokaklarda hemşehrilerimizle sohbet edeceğiz”.
“Her gün sayısı artıp azalan masalardan milletimizin hayrına bir şey çıkmayacağını çok iyi biliyor milletimiz”
Konuşmalarına diğer partilerin vaatleriyle devam Mevlüt Çavuşoğlu, “Gittiğimiz her yerde bunu görüyoruz çünkü milletimiz bu ülkeye kimin hizmet edeceğini, kimin hizmet etmeyeceğini çok iyi biliyor. Başka siyasi partiler ve ittifaklar hakkında çok olumsuz konuşmak istemiyorum ama milletimiz zaten gerekeni söylüyor. Altılı, yedili, sekizli, her gün sayısı artıyor azalıyor. Bu tür masalardan milletimizin hayrına bir şey çıkmayacağını çok iyi biliyor milletimiz. Tam tersine kime hizmet ettiklerini, kimi serbest bırakacaklarını, kime özgürlük istediklerini, bunlarla ittifak yapanların hatta ana muhalefet partisinin içindekiler dahil; 'Türkiye’yi eyaletlere böleceğiz, şöyle olacak, böyle olacak, o terörist çıkacak, bu sanık çıkacak, kanun hükmünde kararnameyle çıkarılanların hepsini geri iade edeceğiz' diyerek o kaos günlerini ülkemize getirmeye çalışıyorlar. Ayrıca SİHA’larımız ve savaş uçaklarımız, yine uçak gemilerimiz dahil tüm projeleri de durdurma yönünde sözler görüyoruz. Ama milletimiz buna fırsat vermez. Milletimiz Türkiye’yi o karanlık günlere döndürmez. Milletimiz o koalisyon günlerinde ülkemizin neler çektiğini, neyle neticelendiğini, ekonomik ve siyasi krizlerle ne kadar enerji kaybettiğimizi, darbelerle, darbe girişimleriyle de 28 Şubat’ta da neleri kaybettiğimiz milletimiz çok iyi biliyor. O nedenle o koalisyon günlerine Türkiye’miz dönmeyecektir. Bundan hiçbir şüphemiz yoktur” şeklinde konuştu.
“Sanayide yüzde 80 millilik oranına ulaştık”
Son yirmi yılda Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ülkemize çok önemli hizmetler kazandırıldığını söyleyen Bakan Çavuşoğlu “Gerçekten cumhuriyetimizin ilk yüzyılı başarıyla tamamlandıysa bunda Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, AK Parti iktidarlarının ve Cumhur İttifakının çok önemli bir payı vardır. Son 21 yılda yaptıklarımızda. Geçmişle kıyasladığımız zaman iyi durumdayız. Evet bugün savunma sanayinde biz %80 millilik oranına ulaştık. Yüzde 20’sini ithal ediyoruz. Eskiden tam tersiydi, yüzde 80’ini dışardan ithal ederdik. Kafalarına göre istediklerini verirlerdi, istemediklerini vermezlerdi. Hala aynı şeyi yapmaya çalışıyorlar ama biz kendimiz üreterek artık başkaları bize geliyor, bizden almak istiyor” dedi.
Bağımsız Türkiye için savunma sanayinin de bağımsız olması gerektiğini dile getiren Bakan Çavuşoğlu “Savaş uçaklarımızın, SİHA’larımızın, İHA’larımızın, gemilerimizin hepsinin bizim olması lazım. İşte yaptığımız yatırımlarla bu noktaya geldik. Evet, hayal edilemeyen projeleri hayata geçirdik. Birinci yüzyılımızı böylelikle tamamladık. Ama ikinci asrımızı Türkiye asrı yapmak istiyoruz. Türkiye yüzyılı vizyonumuzu Cumhurbaşkanımız paylaştı. Türkiye yüzyılında yine savunma sanayiinde bir numara olacağız. Yine ekonomide dünyanın ilk 10 ülkesi arasına inşallah gireceğiz. Avrupa’da ilk 3’e gireceğiz. Diğer taraftan bilmiyorum dikkatinizi çekiyor mu, Türkiye şu anda bölgesel bir enerji merkezi, bir aktör olmuştur. Ama biz küresel bir güç olmak istiyoruz. Bir taraftan kendi ürettiklerimiz, diğer taraftan Türkiye üzerinden geçen boru hatlarıyla Türkiye’deki 5 tane enerji istasyonlarıyla, terminallerle, dünyanın her yerinden tankerlerle getirip Avrupa ülkelerine, Balkan ülkelerine doğal gaz satmaya başladık. Elektriği zaten yıllardır satıyoruz. Hem yenilenebilir enerji, rüzgar, aynı şekilde güneş, hidroelektrik santralleri dahil, şimdi nükleer enerji santralimizin ilk aşaması da bu sene devreye girecek. Sisteme bağlanacak. Doğal gazımız Karadeniz’den yine sisteme bağlanacak. Yani sonuçta, enerji konusunda kendi ihtiyaçlarımızı karşılarken inşallah tamamen kendi kendimize yeterli olmak için çalışıyoruz. Ama dünyanın enerji tedariğinde, özellikle Avrupa’nın, önemli bir aktör haline geldik. Azerbaycan’ la, aynı şekilde Türkmenistan ve diğer kardeş ülkelerle. Evet, Türkiye artık güçlü ama bizim hedefimiz nedir, Türkiye yüzyılıyla beraber ikinci yüzyılımızı Türk asrı, Türk dünyası asrı yapmak. O nedenle cumhuriyetimizin ilk yüzyılının son günlerinde Türk Devletleri Teşkilatı’nı kurduk ve Türk Dünyasını bir çatı altında birleştirdik. Vakıflarıyla, akademileriyle, parlamenter asamblesi dahil tüm kurumları bir çatı altında birleştirdik. Gözlemciler gelmeye başladı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de anayasal adıyla ve şanlı bayrağıyla yerini aldı” diye konuştu.
“Türk dünyasının dünyadaki konumunun daha güçlü olması lazım”
Bakan Çavuşoğlu Türk dünyası birliğinin dünyada daha güçlü bir hale gelmesi gerektiğini ve önümüzdeki yüzyılın Türkiye yüzyılı olacağını belirttiği konuşmasında, “Biz artık Türk dünyasının daha güçlü olmasını istiyoruz. Türk dünyasının güveni kendisine geldi. Hiç kimseyle rekabet etmiyoruz ama bizim kardeşliğimizin de güçlü olması gerekiyor ve Türk dünyasının dünyadaki konumunun da daha güçlü olması lazım. Zaten Türkiye’nin ikinci yüzyılını Türkiye yüzyılı yapacağız derken sayın Cumhurbaşkanımız, dünyadaki konumumuzun da güçlü olması gerektiğini esas alarak vurguluyor. Çünkü dünya zor şartlardan geçiyor. Artık tek kutupluluktan çok kutupluluğa geçiyoruz. Diğer taraftan müthiş bir yarış var, belirsizlikler var, çekişmeler var, krizler var, çatışmalar var, savaşlar var. Böyle bir durumda ülkemizin ve milletimizin çok daha güçlü olması lazım, istikrarlı olması lazım. 14 Mayıs seçimleriyle ülkemizin istikrarı daha da pekişecek inşallah. Daha da güçlü olacağız” dedi.
Türkiye'nin bugün barış için adım atabilen, arabuluculuk yapabilen bir ülke olduğuna değinen Bakan Çavuşoğlu “Cumhurbaşkanımızın sergilediği liderler diplomasiyle birlikte; görüyorsunuz Ukrayna savaşında bizden başka herhangi bir çaba sarf edebilen, netice alabilen bir ülke yoktur. Tahıl anlaşmasıyla beraber dünyadaki tahıl krizini, gıda krizini çözdük. Dünyadaki her bir haneye bu şekilde katkı sağladık. Biz artık küresel bir aktörüz ama çok daha güçlü olmamız lazım. Bunu da birlikte başaracağız. Milletimizin oylarıyla inşallah önümüzdeki 14 Mayıs’ta ilk turda cumhurbaşkanımızı tekrar cumhurbaşkanı seçtireceğiz. Tabi ki Isparta’mızda da vatandaşlarımızın oylarıyla geçen dönem 3 milletvekilimiz mecliste Isparta’yı temsil etmişti. Bu sefer inşallah 4-0 bekliyoruz Isparta’dan. Isparta bunu başarır. Isparta bunu başarmıştır, yine başarır. Ben sizlere şimdiden destekleriniz için çok çok teşekkür ediyorum. Hepinizin cuma günü idrak edeceğimiz Ramazan Bayramı’nı canı gönülden tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, buradaki konuşmalarının ardından Isparta'ya geçerek esnaf ziyareti yapıp gençlerle sohbet etti.
Depremin yıkamadığı evleri yangın yerle bir etti
Hatay’ın Belen ilçesinde ormanlık alanda çıkan yangında yanan evler ve araçlar görüntülenirken, afetin acı tablosu ortaya çıktı. Bölgede yaşayan vatandaşlar çok korktuklarını ve dehşet bir yangın olduğunu söyledi.
Alınan bilgiye göre, 16 Mayıs Pazar günü saat 13.57’de Belen ilçesine bağlı Soğukoluk yayla bölgesinde orman yangını meydana geldi. Yangına 5 uçak, 8 helikopter, 40 arazöz, 13 su tankı ve 300 personel şu ana kadar müdahale etti. Geniş bir alana yayılan yangın henüz kontrol altına alınamazken, ekiplerin havadan ve karadan müdahalesi sürüyor.
“Alev topları gelmeye başladı, çok korktuk”
Yangının çıktığı bölgede yaşayan Reşit Duman, "Evde oturuyorduk, önce aşağıdan küçük bir şekilde başladı. Dedik her zaman olağan bir yangın. Ama sonra birdenbire bir saat sonra rüzgarın etkisiyle alev topları gelmeye başladı. Ondan bir saat sonra polis, jandarma geldi. Hemen evleri boşaltın dediler. Çok tehlikeli bir durum var, biz de hemen o an apar topar ne varsa binip arabalara gitmek zorunda kaldık. Ben geldim buraya daha sonra müdahale ettim. Arkadaşlarımızın bazıları gönüllü kaldı burada. Devlet hemen yetişti sağ olsun. Çok tedirgin olduk, çok korktuk. Zaten depremi yaşamıştık. Benim evim de zarar görmezken yan ev komşumun evi bir metre mesafede o yandı" dedi.
“25 dakikada dehşet bir yangına dönüştü”
Bölgede yaşayan Nilgün Uysaloğlu ise, "Saat iki, iki buçuk civarı aşağından bir beyazlık gördük. İtfaiye hemen geldi ama sonra rüzgarın ve çamların etkisiyle 25 dakika sürmeden, dehşet bir yangına dönüştü. Burnumuzun dibine kadar geldi, apar topar jandarma bizleri hepimizi evimizden çıkarttı. Arka tarafta Allah’tan bir yolumuz daha var, oradan indirdiler bizi" diye konuştu.
Alınan bilgiye göre, 16 Mayıs Pazar günü saat 13.57’de Belen ilçesine bağlı Soğukoluk yayla bölgesinde orman yangını meydana geldi. Yangına 5 uçak, 8 helikopter, 40 arazöz, 13 su tankı ve 300 personel şu ana kadar müdahale etti. Geniş bir alana yayılan yangın henüz kontrol altına alınamazken, ekiplerin havadan ve karadan müdahalesi sürüyor.
“Alev topları gelmeye başladı, çok korktuk”
Yangının çıktığı bölgede yaşayan Reşit Duman, "Evde oturuyorduk, önce aşağıdan küçük bir şekilde başladı. Dedik her zaman olağan bir yangın. Ama sonra birdenbire bir saat sonra rüzgarın etkisiyle alev topları gelmeye başladı. Ondan bir saat sonra polis, jandarma geldi. Hemen evleri boşaltın dediler. Çok tehlikeli bir durum var, biz de hemen o an apar topar ne varsa binip arabalara gitmek zorunda kaldık. Ben geldim buraya daha sonra müdahale ettim. Arkadaşlarımızın bazıları gönüllü kaldı burada. Devlet hemen yetişti sağ olsun. Çok tedirgin olduk, çok korktuk. Zaten depremi yaşamıştık. Benim evim de zarar görmezken yan ev komşumun evi bir metre mesafede o yandı" dedi.
“25 dakikada dehşet bir yangına dönüştü”
Bölgede yaşayan Nilgün Uysaloğlu ise, "Saat iki, iki buçuk civarı aşağından bir beyazlık gördük. İtfaiye hemen geldi ama sonra rüzgarın ve çamların etkisiyle 25 dakika sürmeden, dehşet bir yangına dönüştü. Burnumuzun dibine kadar geldi, apar topar jandarma bizleri hepimizi evimizden çıkarttı. Arka tarafta Allah’tan bir yolumuz daha var, oradan indirdiler bizi" diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.17 16:15:16
Son Düzenlenme Tarihi :
Tazelenme öğrencilerinde staj heyecanı
Akdeniz Üniversitesi 60+ Tazelenme Üniversitesi’nde staj dönemi başladı. 60 yaş üzeri 50 öğrenci farklı kurumlarda işbaşı yaparak tecrübelerini paylaşmaya başladı.
Akdeniz Üniversitesi bünyesinde doğan ve Türkiye’ye yayılan Tazelenme Üniversitesi projesi, öğrencilerine sunduğu gelişim olanaklarını her geçen gün daha da artırıyor. Tazelenme Üniversitesi bünyesinde eğitim alan öğrencilere son olarak mezun olmadan önce Antalya Valiliği, Antalya Büyükşehir Belediyesine bağlı kurumlarda staj yapma imkanı sağlandı. Tazelenme Üniversitesi 4. sınıf öğrencileri mezun olmadan önce 4 aylık süreyle belirlenen yerlerde staj yapacaklar. Staj sayesinde tazelenme öğrencileri iş hayatındaki bilgilerini tazeleyip yeni tecrübeler edinirken, kendi çalışma alanları ile ilgili tecrübeleri de kurum yetkilileri ile paylaşma fırsatı bulacaklar.
TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLDU
Dünya nüfusunun hızla yaşlandığına değinen Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, bu nedenle 60 yaş üstü kuşaklara yönelik çalışmaların çok önemli olduğunu vurguladı. Akdeniz Üniversitesi’nin bu anlamda Türkiye’ye örnek çalışmalara imza attığını vurgulayan Rektör Özkan, “Tazelenme Üniversitesi Türkiye’de ilk ve örnek oldu. 2016 yılında bu uygulama başlamıştı. Şu anda 320 öğrencimiz var. Öğrencilerimiz de çok memnun.” ifadelerini kullandı.
ÇİFT TARAFLI KAZANIM
Staj programına da öğrencilerin büyük ilgisi olduğunu anlatan Rektör Prof. Dr. Özkan, “Staj programı için Büyükşehir Belediyesi, Sağlık İl Müdürlüğü, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ile işbirliği yaptık. Antalya Valiliğimiz ve Büyükşehir Belediyemize teşekkür ediyoruz. İnsanların en verimli, tecrübelerinin doruğunda olduğu bu yaşta kenara çekilmemeleri, bu tecrübelerini aktarmaları çok kıymetli. Bu anlamda staj programımızda iki taraflı bir kazanım. Öğrencilerimizin tecrübeleri bile yeterli. Hem kurumlara tecrübelerini aktaracaklar hem de onlara da bir hayat enerjisi gelecek elbette.” diye konuştu.
50 ÖĞRENCİ STAJA BAŞLADI
Staj uygulaması hakkında bilgi veren Yaşlılık Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkez Müdürü (YAÇUMER) ve Gerontoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Tufan da 60+ Tazelenme Üniversitesi 4. sınıf öğrencileri için staj programı başlattıklarını ve bu yıl 50 öğrencinin staja başladıklarını söyledi. Prof. Dr. İsmail Tufan “Geçmiş dönemde sahip oldukları mesleki tecrübelerini burada hali hazırda iş hayatında bulunan genç yöneticilerle paylaşacaklar ve kendileri de tekrar iş hayatında yaşamın içerisinde bulunacaklar. Böylece stajdan elde ettikleri bilgileri daha sonra bir rapor halinde bizlere sunacaklar. Tazelenme Üniversiteleri gönüllü öğretim üyeleri bu çalışmayı uygun görürse stajı başarıyla tamamlamış olacaklar. Staj sürecinde öğrencilerimiz haftada 4 gün 4 saat çalışacaklar. Bu şekilde elde ettikleri tecrübeleri bir sonraki öğrenci arkadaşlarına aktaracaklar. Staj yapmak istemeyenlere de tez bitirme önerileri veriyoruz. Farklı konularda onlar da tez hazırlayacaklar.” dedi.
TAZELENME ÖĞRENCİLERİ MEMNUN
Öğrencilerin staj uygulamasından çok memnun olduğunu ifade eden Prof. Dr. İsmail Tufan “Özellikle yaşlanma ve yaşlılık sürecinde toplumumuzdaki genel kanı yaşlılıkların birçok kayıpların meydana geldiği yönündedir. Bunun doğru olmadığını sadece kayıplar değil aynı zamanda kazançların da olduğunu göstermek istiyoruz. Bu da önemli bir kazanç. Yaşlılarımız özellikle 60+ Tazelenme Üniversitesi öğrencilerimiz bu konuda çok mutlular. Bu stajdan hem bildiklerini geri aktarma hem de yeni bilgileri öğrenme fırsatı yakalıyorlar. Öncelikle sahip oldukları yeterlilikleri koruyorlar yeni yeterlilikler kazanıyorlar. Kriz durumlarını sevk ve idare edebiliyorlar. Bunun yanında sosyal ilişkilerini geliştirme fırsatı buluyorlar bu da son derece kıymetli.” şeklinde konuştu.
DEMOGRAFİK FAY HATTI BENZETMESİ
Nüfusun yaşlanması konusunda önlem alınmadığında hanelerdeki yaşlıların sorunlarının artacağını vurgulayan Prof. Dr. İsmail Tufan, bunun da ileride demografik açıdan fay hattının kırılmasına yol açacağını söyledi. Prof. Dr. Tufan, “Ülkemiz çok önemli bir demografik fay hattının kırılma tehlikesi ile karşı karşıya. Nüfusumuz yaşlanıyor. Yaşlı nüfusumuzun gelecekteki beklentilerine, ihtiyaçlarına uygun çözümler bulmamız gerekiyor. Gerontoloji Bölümünün üstüne düşen görev budur. Bizler de bu görevi canı gönülden üstlenmeye hazırız. 60+ Tazelenme Üniversitesinin bu programı gerçekten çok büyük bir soruna merhem olabilecek bir nitelikte.” ifadelerini kullandı.
MESLEKİ BİRİKİMLERİNİ AKTARIYORLAR
Antalya Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğünde staj yapan Tazelenme Üniversitesi 4. sınıf öğrencisi Osman Yanıkara, staj uygulamasını çok iyi bulduğunu belirtti. Daha önce de tarımla ilgilendiğini bu işin eğitimlerini aldığını belirten Osman Yanıkara “Burada stajyerlik yapıyoruz. Ben önce tarımla uğraşıyordum ziraat teknisyeniydim. Ondan sonra öğretmen oldum. Tarım bölümünü bitirdim. Gittiğim bütün okullarda tarım ormanları kurdum, çiftçilere yardımcı oldum. Şimdi Tazelenme Üniversitesine hem de tarım ilçede kurslara gidiyorum. Staj uygulamasını çok iyi buldum. Personel bize çok yakınlık gösterdi. Bizim hepimizin bir tecrübesi var burada hepimiz bu işi gönüllü yapıyoruz, severek yapıyoruz. Tecrübelerimizi paylaşıyoruz. Personele de yardımcı oluyoruz tecrübelerimizi aktarıyoruz. Bu yüzden onlara faydamızın olduğuna inanıyoruz. Bunu yapanlara da üniversiteye de ayrıca teşekkür ederiz.” dedi.
“BİLGİ ALIŞVERİŞİ YAPIYORUZ”
Antalya İl Sağlık Müdürlüğü Konyaaltı Sağlıklı Hayat Merkezinde staj yapan Tazelenme Üniversitesi 4. sınıf öğrencisi Ernur Kayaöz “Staj yapmak için burayı çok merak ediyordum gelip geçerken. O yüzden burayı tercih ettim. Burada çeşitli birimler var oralarla görüş alışverişi yapıyoruz. Gayet güzel geçiyor. Burada olmaktan memnunum. İyi ki Tazelenme Üniversitesi ile tanışmışım, bu okula devam etmişim. Bu yönden çok mutluyum. Her ne kadar sosyal hizmetlerden emekliyim sağlıkla ilgili bilgimiz var desem de çok fazla işin içinde değildim. Huzurevinde çalıştım, hastanede çalıştım ama staj yaptığım yerde neler oluyor, insanlara nasıl yardımcı olunuyor merak ediyordum. İki gündür görüyorum. Bizim yaşımızdaki insanlar için mamografi bunların burada yapıldığını arkadaşlarıma duyurmak isterim. Sigara bırakma birimi, çocuk sağlığı, psikolog, diyetisyen, kanser araştırma birimleri var. Bunların hepsi bizim yaşımızdaki insanlar için gerekli. Bunların hiçbirini bilmiyordum. İyi ki bu staj olayı var bize de böyle bir imkân sunuldu.” ifadelerini kullandı. Staj yerinde bilgi alışverişi yaptıklarını belirten Kayaöz “Kendi bildiklerimi buradaki arkadaşlara aktarmak istiyorum onların bilgilerini de ben almak ve etrafıma yaymak istiyorum.” dedi.
“BURADA ÖĞRENDİKLERİMİZİ YAKINLARIMIZA AKTARIYORUZ”
Büyükşehir Belediyesi Alzheimer Hasta ve Hasta Yakınları Buluşma Merkezi “Mavi Evde” staj yapan Tazelenme Üniversitesi 4. sınıf öğrencisi Birşen Merih de Tazelenme Üniversitesinde okuduğu için mutlu olduğunu ifade etti. Birşen Merih “Staj için Mavi Eve geldik. Burayı uzaktan görüyorduk içeriğini bilmiyorduk. Gelince çok daha iyi tanımış olduk. Sadece bakıma muhtaç yaşlılar olarak görüyorduk. Kendi ihtiyacını giderebilen, el işi yapabilenlerin olduğu çok güzel bir yer olduğunu öğrendik. En azından bunu yakınlarımızla da paylaşarak yakınlarımızı da haberdar ederek faydalı olacağını düşünüyorum. Stajın önce böyle olacağını zannetmemiştik bizim için çok verimli ve güzel oldu. Çok insan tanıdık. Çok memnununuz.” şeklinde konuştu. -HABER MERKEZİ

