(İHA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Isparta’nın Eğirdir ilçesinde katıldığı iftar programında diğer partilerin vaatlerinden bahsederek “Altılı, yedili, sekizli, her gün sayısı artıyor azalıyor. Bu tür masalardan milletimizin hayrına bir şey çıkmayacağını çok iyi biliyor milletimiz” dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, seçim programları çerçevesinde Burdur ziyaretinin ardından Isparta’nın Eğirdir ilçesinde iftar programına katıldı.
Programdaki konuşmasında Isparta’da olduğu için çok mutlu olduğunu dile getiren Bakan Çavuşoğlu “Eğirdir’imizi anlatmaya gerek yok. Biz de Alanyalıyız, Antalyalıyız, çok iyi biliyoruz. Ama tarihi zenginlikleri açısından da doğal güzellikleri açısından da hem yurt içinden hem de yurt dışından turistleri cezbediyor. Çok sayıda turist bölgemize geliyor. Antalya’da birbirini tamamlıyor. Atalarımız buraya boşuna cennet kabak dememiş. Biz de hükümet olarak tüm Isparta’mıza ve Eğirdir’imize hep bu mercekten baktık. Hizmet ettik, güzel hizmetler getirdik. Milletvekillerimiz çok çalıştılar. Belediye Başkanlarımız çok çalıştılar. Bir taraftan yerelden bir taraftan Ankara’dan gelen hizmetlerle Isparta’mızı hep birlikte Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ihya ettik. Aslında tüm Türkiye’de 81 ilimizde büyük eserler kazandırdık. Cumhurbaşkanımız iktidara geldiği günden bu yana ülkemize hizmet kazandırmak için gece gündüz çalışıyor” dedi.
Önceliğimiz deprem bölgesinin yeniden inşası
Şu an önceliğin deprem bölgelerinin yeniden inşası olduğunu belirten Bakan Çavuşoğlu, “Depremzede kardeşlerimizle sohbet ettim ve masamızda yine depremzede kardeşlerimiz var. Onlarla beraber inşallah iftar yapacağız. Hepsine sordum rahatınız iyi mi diye, hepsi dedi ki 'Ispartalılar, Eğirdirliler bize çok iyi bakıyor.' Allah sizden razı olsun. Bu zor zamanlarda dayanışma nedir onu gördük. Devlet-millet dayanışması, milletimizin arasındaki dayanışma dünyaya örnektir. ABD Dışişleri Bakanı geldiği zaman 'Böylesine bir dayanışma ve organizasyon görmemiştim' demişti. Gerçekten Türkiye’ye gelen herkes depremin büyüklüğünü görüyor. Ayrıca Türkiye’de devlet millet el birliğiyle yaraların nasıl sarıldığını görüyor. Bu vesileyle bu zor günlerde bize yardım eli uzatan tüm dünya ülkelerine ve halklarına çok çok teşekkür ediyoruz. Gerçekten dört elle koştular. Depremin büyüklüğünü gördüler ama tabi Türkiye’nin ve Türk milletinin yıllardır zor durumda olanların yardımına koşmasından dolayı, adeta Türkiye’ye teşekkür etmek için 'şimdi sıra bizde' diyerek gelip yardım ettiler. Arama kurtarma ekipleri gönderdiler, sahra hastaneleri gönderdiler, çadırlar gönderdiler, konteynerler gönderdiler. Diğer taraftan ısıtıcı, jeneratör, günlük ihtiyaç dahil her şeyi gönderdiler" dedi.
Dünyanın her yerinde insanların, o ülkenin vatandaşları kendi kendilerine kampanyalar başlattıklarını hatırlatan Bakan Çavuşığlu şöyle devam etti: "Büyükelçiliklerimizi aradılar. Eşyaları getirip bıraktılar. Hepsini de Türkiye’ye getirdik. Koordinasyon olarak kurumlarımızla birlikte yaptık. Milletimizin o zor günlerinde ihtiyaçlarını karşılamak için seferber olduk. Şimdi milletimizi, vatandaşlarımızı deprem bölgelerinde çadırlardan konteynerlere taşımaya başladık. Ama bunların hepsi geçici. Esas Cumhurbaşkanımızın vaadettiği gibi tüm yıkılan, yıkılacak olan evlerin yerine yenisini, daha güzelini daha sağlamını yaptık. Köylerde ev yapıyoruz. Şehirlerde 1+4, 1+5 en fazla apartmanlar yapıyoruz. Tıpkı o bölgelerde yaptığımız TOKİ evleri gibi güvenli ve sağlam olacak inşallah. Vatandaşlarımızı da inşallah kendi şehirlerine bu şekilde döndüreceğiz. Bizim anlayışımız budur. Bizim anlayışımız millete hizmet etme anlayışıdır. Önümüzdeki seçimlerde yine milletimize hangi hizmetleri yapabileceğimizi anlatıyoruz. Şehir şehir, sokak sokak dolaşıyoruz. Vatandaşlarımızda çok büyük teveccüh görüyoruz. Bugün Burdur’da, sokaklarda vatandaşlarımızdan çok büyük teveccüh gördük. Burada Eğirdir’de görüyoruz. Biraz sonra, iftardan sonra, Isparta merkezde gençlerimizle bir araya geleceğiz. Sokaklarda hemşehrilerimizle sohbet edeceğiz”.
“Her gün sayısı artıp azalan masalardan milletimizin hayrına bir şey çıkmayacağını çok iyi biliyor milletimiz”
Konuşmalarına diğer partilerin vaatleriyle devam Mevlüt Çavuşoğlu, “Gittiğimiz her yerde bunu görüyoruz çünkü milletimiz bu ülkeye kimin hizmet edeceğini, kimin hizmet etmeyeceğini çok iyi biliyor. Başka siyasi partiler ve ittifaklar hakkında çok olumsuz konuşmak istemiyorum ama milletimiz zaten gerekeni söylüyor. Altılı, yedili, sekizli, her gün sayısı artıyor azalıyor. Bu tür masalardan milletimizin hayrına bir şey çıkmayacağını çok iyi biliyor milletimiz. Tam tersine kime hizmet ettiklerini, kimi serbest bırakacaklarını, kime özgürlük istediklerini, bunlarla ittifak yapanların hatta ana muhalefet partisinin içindekiler dahil; 'Türkiye’yi eyaletlere böleceğiz, şöyle olacak, böyle olacak, o terörist çıkacak, bu sanık çıkacak, kanun hükmünde kararnameyle çıkarılanların hepsini geri iade edeceğiz' diyerek o kaos günlerini ülkemize getirmeye çalışıyorlar. Ayrıca SİHA’larımız ve savaş uçaklarımız, yine uçak gemilerimiz dahil tüm projeleri de durdurma yönünde sözler görüyoruz. Ama milletimiz buna fırsat vermez. Milletimiz Türkiye’yi o karanlık günlere döndürmez. Milletimiz o koalisyon günlerinde ülkemizin neler çektiğini, neyle neticelendiğini, ekonomik ve siyasi krizlerle ne kadar enerji kaybettiğimizi, darbelerle, darbe girişimleriyle de 28 Şubat’ta da neleri kaybettiğimiz milletimiz çok iyi biliyor. O nedenle o koalisyon günlerine Türkiye’miz dönmeyecektir. Bundan hiçbir şüphemiz yoktur” şeklinde konuştu.
“Sanayide yüzde 80 millilik oranına ulaştık”
Son yirmi yılda Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ülkemize çok önemli hizmetler kazandırıldığını söyleyen Bakan Çavuşoğlu “Gerçekten cumhuriyetimizin ilk yüzyılı başarıyla tamamlandıysa bunda Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, AK Parti iktidarlarının ve Cumhur İttifakının çok önemli bir payı vardır. Son 21 yılda yaptıklarımızda. Geçmişle kıyasladığımız zaman iyi durumdayız. Evet bugün savunma sanayinde biz %80 millilik oranına ulaştık. Yüzde 20’sini ithal ediyoruz. Eskiden tam tersiydi, yüzde 80’ini dışardan ithal ederdik. Kafalarına göre istediklerini verirlerdi, istemediklerini vermezlerdi. Hala aynı şeyi yapmaya çalışıyorlar ama biz kendimiz üreterek artık başkaları bize geliyor, bizden almak istiyor” dedi.
Bağımsız Türkiye için savunma sanayinin de bağımsız olması gerektiğini dile getiren Bakan Çavuşoğlu “Savaş uçaklarımızın, SİHA’larımızın, İHA’larımızın, gemilerimizin hepsinin bizim olması lazım. İşte yaptığımız yatırımlarla bu noktaya geldik. Evet, hayal edilemeyen projeleri hayata geçirdik. Birinci yüzyılımızı böylelikle tamamladık. Ama ikinci asrımızı Türkiye asrı yapmak istiyoruz. Türkiye yüzyılı vizyonumuzu Cumhurbaşkanımız paylaştı. Türkiye yüzyılında yine savunma sanayiinde bir numara olacağız. Yine ekonomide dünyanın ilk 10 ülkesi arasına inşallah gireceğiz. Avrupa’da ilk 3’e gireceğiz. Diğer taraftan bilmiyorum dikkatinizi çekiyor mu, Türkiye şu anda bölgesel bir enerji merkezi, bir aktör olmuştur. Ama biz küresel bir güç olmak istiyoruz. Bir taraftan kendi ürettiklerimiz, diğer taraftan Türkiye üzerinden geçen boru hatlarıyla Türkiye’deki 5 tane enerji istasyonlarıyla, terminallerle, dünyanın her yerinden tankerlerle getirip Avrupa ülkelerine, Balkan ülkelerine doğal gaz satmaya başladık. Elektriği zaten yıllardır satıyoruz. Hem yenilenebilir enerji, rüzgar, aynı şekilde güneş, hidroelektrik santralleri dahil, şimdi nükleer enerji santralimizin ilk aşaması da bu sene devreye girecek. Sisteme bağlanacak. Doğal gazımız Karadeniz’den yine sisteme bağlanacak. Yani sonuçta, enerji konusunda kendi ihtiyaçlarımızı karşılarken inşallah tamamen kendi kendimize yeterli olmak için çalışıyoruz. Ama dünyanın enerji tedariğinde, özellikle Avrupa’nın, önemli bir aktör haline geldik. Azerbaycan’ la, aynı şekilde Türkmenistan ve diğer kardeş ülkelerle. Evet, Türkiye artık güçlü ama bizim hedefimiz nedir, Türkiye yüzyılıyla beraber ikinci yüzyılımızı Türk asrı, Türk dünyası asrı yapmak. O nedenle cumhuriyetimizin ilk yüzyılının son günlerinde Türk Devletleri Teşkilatı’nı kurduk ve Türk Dünyasını bir çatı altında birleştirdik. Vakıflarıyla, akademileriyle, parlamenter asamblesi dahil tüm kurumları bir çatı altında birleştirdik. Gözlemciler gelmeye başladı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de anayasal adıyla ve şanlı bayrağıyla yerini aldı” diye konuştu.
“Türk dünyasının dünyadaki konumunun daha güçlü olması lazım”
Bakan Çavuşoğlu Türk dünyası birliğinin dünyada daha güçlü bir hale gelmesi gerektiğini ve önümüzdeki yüzyılın Türkiye yüzyılı olacağını belirttiği konuşmasında, “Biz artık Türk dünyasının daha güçlü olmasını istiyoruz. Türk dünyasının güveni kendisine geldi. Hiç kimseyle rekabet etmiyoruz ama bizim kardeşliğimizin de güçlü olması gerekiyor ve Türk dünyasının dünyadaki konumunun da daha güçlü olması lazım. Zaten Türkiye’nin ikinci yüzyılını Türkiye yüzyılı yapacağız derken sayın Cumhurbaşkanımız, dünyadaki konumumuzun da güçlü olması gerektiğini esas alarak vurguluyor. Çünkü dünya zor şartlardan geçiyor. Artık tek kutupluluktan çok kutupluluğa geçiyoruz. Diğer taraftan müthiş bir yarış var, belirsizlikler var, çekişmeler var, krizler var, çatışmalar var, savaşlar var. Böyle bir durumda ülkemizin ve milletimizin çok daha güçlü olması lazım, istikrarlı olması lazım. 14 Mayıs seçimleriyle ülkemizin istikrarı daha da pekişecek inşallah. Daha da güçlü olacağız” dedi.
Türkiye'nin bugün barış için adım atabilen, arabuluculuk yapabilen bir ülke olduğuna değinen Bakan Çavuşoğlu “Cumhurbaşkanımızın sergilediği liderler diplomasiyle birlikte; görüyorsunuz Ukrayna savaşında bizden başka herhangi bir çaba sarf edebilen, netice alabilen bir ülke yoktur. Tahıl anlaşmasıyla beraber dünyadaki tahıl krizini, gıda krizini çözdük. Dünyadaki her bir haneye bu şekilde katkı sağladık. Biz artık küresel bir aktörüz ama çok daha güçlü olmamız lazım. Bunu da birlikte başaracağız. Milletimizin oylarıyla inşallah önümüzdeki 14 Mayıs’ta ilk turda cumhurbaşkanımızı tekrar cumhurbaşkanı seçtireceğiz. Tabi ki Isparta’mızda da vatandaşlarımızın oylarıyla geçen dönem 3 milletvekilimiz mecliste Isparta’yı temsil etmişti. Bu sefer inşallah 4-0 bekliyoruz Isparta’dan. Isparta bunu başarır. Isparta bunu başarmıştır, yine başarır. Ben sizlere şimdiden destekleriniz için çok çok teşekkür ediyorum. Hepinizin cuma günü idrak edeceğimiz Ramazan Bayramı’nı canı gönülden tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, buradaki konuşmalarının ardından Isparta'ya geçerek esnaf ziyareti yapıp gençlerle sohbet etti.
Eşini sopayla darbederek öldüren koca tutuklandı
Antalya’da tartıştığı eşini sopayla darbederek ölümüne neden olan koca, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Olay, dün saat 19.00 sıralarında Kepez ilçesi Özgürlük Mahallesi 2658. sokak üzerinde yer alan 4 katlı apartmanın 2’nci katında meydana geldi. Alınan bilgiy..
Olay, dün saat 19.00 sıralarında Kepez ilçesi Özgürlük Mahallesi 2658. sokak üzerinde yer alan 4 katlı apartmanın 2’nci katında meydana geldi. Alınan bilgiye göre; 3 çocuk annesi olan Sinem Albeni ile kocası Ufuk Albeni arasında bilinmeyen nedenle tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Ufuk Albeni, eşi Sinem Albeni’yi sopayla darp etmeye başladı. Sesleri duyan komşuları ve esnaf durumu 112 acil çağrı merkezine bildirdi. Olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekibinin ambulansa aldığı Sinem Albeni yolda hayatını kaybetti. Hastane bahçesinde ambulans içerisinde savcı ve olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmasının ardından Albeni’nin cansız bedeni otopsi yapılmak üzere Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
Sinem Albeni’nin vücudunda ve yüzünde morluk ile şişlikler olduğunu gören polis, eşi Ufuk Albeni’yi kelepçeleyip gözaltına aldı. Ufuk Albeni’nin polise verdiği ilk ifadesinde eşinin madde bağımlısı olduğunu ileri sürerek, kullanmaması yönünde tartıştıklarını söylediği belirtildi. Bugün polis merkezindeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Ufuk Albeni Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nce tutuklandı. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.18 21:52:48
Son Düzenlenme Tarihi :
Rektör Özkan’dan hayırseverlere çağrı
Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt ve yönetimi ile bir araya geldi. Üniversite ve şehir iş birliğinin önemini vurgulayan Rektör Özkan, üniversiteye konservatuvar, çocuk hastanesi ve kongre merkezi kurulması için hayırseverlere çağrıda bulundu.
Akdeniz Üniversitesi ev sahipliğinde Üniversite - Antalya Kent Konseyi istişare toplantısı gerçekleştirildi. Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan başkanlığında Rektörlük Senato Salonunda yapılan toplantıya Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Murat Turhan, Prof. Dr. Ayşe Gülbin Arıcı, Prof. Dr. Cengiz Toker, Genel Sekreter Ali Evren İmre ile aralarında sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve öğretim üyelerinin de olduğu Antalya Kent Konseyi grup başkanları katıldı.
ÜNİVERSİTE İLE KENT KONSEYİ BULUŞTU
Kent Konseyini üniversitede ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu belirten Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, vatandaşla devlet arasında bir köprü olan sivil toplum kuruluşlarını çok önemsediğini ve şehrin gelişimi için ilgili paydaşlarla sık sık bir araya gelip görüş alışverişinde bulunduğunu söyledi. Rektör Özkan, “Antalya Kent Konseyi benim gözümde biraz daha farklı bir yerde. Çeyrek asırdır şehre hizmet eden Antalya Kent Konseyi şehrimizin sosyal, kültürel, ekonomik, fiziki yapılanması gibi alanlarda yaşanan sorunlara çözüm bulmak için elini taşın altına koymaktan çekinmiyor. Siyaset üstü bir anlayışla kente hizmet anlamında önemli bir misyonu yüklenen Antalya Kent Konseyi bence gücünü de bu tarafsızlığından alıyor. Antalya Kent Konseyi ile ilgili aldığım duyumlar da göğsümüzü kabartıyor bir Antalyalı olarak. Bizim adımıza çok mücadele veriyorsunuz. Çok teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
BİLİM EN GÜÇLÜ SİLAHIMIZ
Üniversitede son iki buçuk yılda yapılan çalışma ve projelerden bahseden Rektör Özkan, eğitimde dijital dönüşümden, bilimsel yükselişe, sağlık alanında yapılan atılımlardan, ilerleyen dönemde gerçekleştirmek istedikleri projeleri anlattı. Bir ülkenin güçlü olmasının en temel faktörünün bilim olduğunu vurgulayan Rektör Özkan, “Bilim Vadisi Projesi ile Cumhurbaşkanlığından 315 milyonluk bütçe desteği aldık. Zorlu bir covit geçirdik biliyorsunuz. Covit bitti ama ileride yine farklı bir şey çıkabilir. Bir ülkenin güçlü olmasının temel faktörü bilim. Proje tamamlandığında ulusal stratejik öneme sahip aşı, ilaç, yapay organ, antikor vb. biyolojik ürünlerin yerli imkânlarla üretilmesi sağlanacak. Kanser aşılarını yapmak için bir laboratuvar kurup projelere başladık.” şeklinde konuştu.
OTOPARK, OTEL PROJELERİNDE SONA YAKLAŞILDI
Üniversite hastanesinde uzun yıllardır yaşanan otopark sorununu Antalya Büyükşehir Belediyesi iş birliği ile çözdüklerini hatırlatan Rektör Özkan, 2023 yılının sonunda otoparka kavuşulacağını ifade etti. Özellikle uzun süreli tedavi gerektiren bölümlerde şehir dışından gelen hasta ve yakınları için büyük bir sorun olan barınma konusunu da çözüme kavuşturduklarını söyleyen Rektör Özkan “Bunu çok uzun zamandır istiyorduk. Bir hayırseverimizle Kilit Grubunun yardımıyla eski diş hekimliği fakülte binasını 116 yataklı otele dönüştürdük. Yakında devreye girecek.” dedi. Türkiye’nin dört bir tarafından hatta yurt dışından çok sayıda hastanın geldiğini söyleyen Rektör Özkan “Hastanemizde ciddi bir yoğun bakım eksikliği var. Ayrıca Antalya’nın en büyük en komplike aciline sahibiz. Ancak mekanımız çok yeterli değil. 20 yıl önce yapılan bir bina. Acil Servisimizi büyütüp daha iyi hale getireceğiz. Bu konuda bir yol kat ettik, sizlerden de bu konuda destek bekliyoruz. Desteklerle daha hızlı ilerleyebiliriz.” şeklinde konuştu.
GÜNEŞ ENERJİ SANTRALİ HAYATA GEÇİYOR
Üniversite için çok önemli bir proje olan Güneş Enerji Santrali projesini hayata geçirdiklerini belirten Rektör Özkan, “Güneş Enerji Santrali projesi Türkiye’nin ilk ve en büyük üniversite hastanesine bağlı projesi olacak. 30 Megawatt kurulu güce sahip, 40 milyon dolarlık bir proje bu. Korkuteli’nde 1100 dönümlük bir araziyi çabalarımızla Bakanlıktan aldık. 20 Haziran’da ihalemiz var. Hem ekonomik ve hem de çevreci bir proje. Son aşamasına geldik. Çok önemli bir proje. Sadece üniversite için değil Antalya için de önemli.” dedi.
HAYIRSEVERLERE ÇAĞRI
Hayırseverlerin desteğine ihtiyaç duydukları üç konu başlığı olduğunu söyleyen Rektör Özkan, “Konservatuvar binamız için 2020 yılında depreme dayanıksız raporu alınmıştı. Göreve geldikten sonra Deprem Performans Analizi yaptırdık. Binanın eğitime uygun olmadığı, ancak idari amaçla kullanılabileceği sonucu aldık. Önceliğimiz geleceğimizin teminatı gençlerimizin, çocuklarımızın güvenliğidir. Bu amaçla öğrencilerimizi üniversitemizdeki farklı birimlere taşıdık. Binanın güçlendirme projesi, yıkılıp yeniden yapılması maliyetinin yüzde 40’ını geçiyor. Bu nedenle uygun çözüm yolu yeni bir konservatuvar binası kazandırmak. Şehrimize, üniversitemize yakışan bir bina kazandırmak için hayırseverlerimizin desteğini bekliyoruz.” açıklamasında bulundu.
ÜNİVERSİTEYE ÇOCUK HASTANESİ VE KONGRE MERKEZİ
Çocuk hastalarına daha yoğun şekilde hizmet verebilmek adına Çocuk Hastanesi kurmak istediklerini ifade eden Rektör Özkan bu konuda da hayırseverlerin desteğini istedi. Ayrıca üniversitenin bir kongre merkezine ihtiyacı olduğunun altını çizen Rektör Özkan “En yüksek kapasiteli kongre merkezimiz 550 kişilik Atatürk Kültür Merkezi’mizdir. Ancak bu yetersizdir. Bu amaçla en büyüğü 3 bin kişilik olmak üzere beş salonun yer aldığı bir kongre merkezi kurmak için yatırım teklifinde bulunduk. Ancak bu dönem için kabul edilmedi. Yeni dönemde yeniden girişimlerimizi sürdüreceğiz. Bu konuda da hayırseverlerimizin katkısını bekliyoruz. Çünkü kongre merkezleri, aynı zamanda üniversitelerin şehirle buluşma noktaları.” dedi.
OLBİA ÇARŞISI ASLINA DÖNECEK
Üniversitenin Uluslararası Ağa Han Mimarlık ödülüne sahip Olbia Çarşısı hakkında yapılan görüşmede ise Rektör Özkan, “Göreve geldiğimizde çarşıda yaptığımız incelemede farklı zamanlarda yapılmış projeye uygun olmayan 12 ilave tespit ettik. Ancak hemen göreve gelmemizin ardından başlayan pandemi sürecinde, şimdi de deprem felaketi nedeniyle yüz yüze eğitim alan öğrenci sayısının sınırlı kalmasıyla çarşıdaki kiracılarımızın birçoğu kepenk açmadı. Bu nedenle bu alanda planladığımız değişimi henüz başlatamadık. Amacımız projenin orijinal yapısının korunmasıdır. Hedefimiz yeni sözleşme süreciyle birlikte, kampüsün değişen ihtiyaçlarını da karşılayacak düzenlemelerin yapılmasıdır. Mevcut plana aykırı yapılar yıkılarak, bunların yerine ihtiyacı karşılayacak, plan bütünlüğünü bozmayan, geçici nitelikte ek yapılar projelendirilecek. Bir Akdeniz Üniversitesi mezunu olarak, bu çarşıda nice hatıralar yaşamış biri olarak bu çarşının kıymetini çok iyi biliyorum. Bu mirası koruyacağız.” diye konuştu.
TRANSİT GEÇİŞE İZİN YOK
Toplantıda gündeme gelen konulardan biri olan Uncalı ve Meltem güzergahı giriş ve çıkışının transit geçiş alanı olarak kullanıma kapatılması hakkında da konuşan Rektör Özkan, önceliklerinin öğrenci güvenliğini ve huzurunu sağlamak olduğunu ifade etti. Akdeniz Üniversitesi’nde “Yaya Öncelikli Kampüs” anlayışının uygulanmaya devam ettiğini söyleyen Rektör Özkan, transit geçişleri önlemeye yönelik bu düzenlemeler sonrası kampüse giriş yapan günlük 20 bine ulaşan araç sayısı, 10 binin altına kadar düştüğünü sözlerine ekledi.
TÜRKİYE’NİN YÜZ AKI
Şehrin ilk üniversitesi olan Akdeniz Üniversitesinin kent için çok önemli olduğunu ve tercih edilme, kariyer anlamında ilk sıralarda görmek istediklerini söyleyen Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt, “Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu’nu saygıyla, minnetle anıyorum. Üniversitenin kurucularından birisi de benim amcam. Bu alanın kente kazandırılması onların başarısıdır. Kentin kalbi burası. Her yönüyle inci gibi üniversitenin dışarıya yansıması gözükmesi gerekir. Ben çok gururlanıyorum bir anne olsam da olmasam da başta rahim nakilleri olmak üzere bu başarılardan. Türkiye açısından aslında çok öne çıkaramadığımız bir konu. Organ nakli konusunda gerçekten Türkiye’nin yüz akı. Antalya olarak biz bunun farkındayız.” dedi.
KENTLE BÜTÜNLEŞEN ÜNİVERSİTE
Üniversitesinin kente kapısını açmasının çok önemli olduğuna vurgu yapan Semanur Kurt, “Biz bu anlamda bir sıkıntı yaşamıyoruz gerçekten hiçbir önerimiz, fikrimiz geri çevrilmiyor. Bu kentle bilimin buluşması, aklın kentle buluşmasıdır. Aynı şekilde üniversite içerisinde de görmek isteriz. Bu kentin doğasını, dokusunu bilen toplumsal yapısını bilen Akdeniz Üniversitesi kent yönetimlerinin gündemine ışığını yansıtmalı. Bizler de bu kapıyı açmak zorundayız. Üniversite ile rektörle bu kadar süre içerisinde kent sorunlarını ve kentle üniversiteyi tartıştığımız ilk toplantı bu. Bunun hakkını teslim etmeliyiz. Bu sebeple çok kıymetli bizim için bu ortamlar. Daha sık bir araya geleceğiz. Çünkü hepimiz aynı amaç için bir aradayız. Çok teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu. -AÜBSN.