SON DAKİKA

logo

İklimlendirme cihazı satın alınacaktır

ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ-ANTALYA

Antalya Orman Bölge Müdürlüğü Orman Zararlılarıyla Mücadele Şube Müdürlüğüne bağlı Biyolojik Mücadele Laboratuvarında kullanılmak üzere İklimlendirme Cihazı (Bitki Yetiştirme Dolabı-Soğutmalı İnkübatör) mal alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecek olup, teklifler sadece elektronik ortamda EKAP üzerinden alınacaktır.

 Basın İlan Kurumu’nun ilan portalı ilan.gov.tr’de yer alan ilana göre İhale 25.08.2022 - 11:00'da Antalya Orman Bölge Müdürlüğü Toplantı Salonu adresinde yapılacaktır. * DETAYLAR İÇİN TIKLAYIN


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.08.05 22:35:01
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Coğrafi İşaretli Tufanbeyli Fasulyesi eken çiftçilerin zorlu mücadelesi

Adana’nın Tufanbeyli ilçesinde coğrafi işaret alınan fasulye eken çiftçiler, bu yıl havaların sıcak gitmesi sebebiyle birden fazla sulama yaptığı için zorlanıyor.
Sıcakların 45 dereceyi gördüğü Adana’nın Tufanbeyli ilçesinde geçimini çiftçilikle sağlayan vatandaşlar bu yıl coğrafi işaretini alan Tufanbeyli Fasulyesini yetiştirmekte güçlük çekiyor. Aşırı sıcaklar nedeniyle vatandaşlar hasadı yaklaşan fasulyeli bir değil haftada bir kaç kez sulamak zorunda kalıyor.

Tarlalar sıcaktan kurumasın diye sıcağın alnında tarlalarını suluyorlar.
Çiftçi Hüseyin Doğaç “Zor şartlarda sulamamızı yapıyoruz. Tescilli Tufanbeyli Fasulyemizi ve pancarımızı, nohudumuzu suluyoruz. 300 dönüme yakın pancar ve nohut, 100 dönüme yakın fasulyemizle sıcak ve depremlerle uğraşırken üretime devam etmeye çalışıyoruz. Sulama şartları ve maliyetleri ile biraz zorlanıyoruz. Sıcaklar aşırı fazla bizler sulamaya devam ediyoruz ağır şartlarda işimizi ekmeğimizi kazanıyoruz” dedi.
Tufanbeyli’de 10 bin dekar ekili fasulye hasat zamanını bekliyor.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.25 20:30:28
Son Düzenlenme Tarihi :





Doğu Akdeniz’i göçmen çayırı sarmaya başladı

Doğu Akdeniz’de istilacı balıklardan sonra, yerli deniz çayırlarının yerini Halophıla Stıpulacea olarak bilinen Kızıldeniz göçmeni deniz çayırı aldı. Su altında yapılan çalışmada 4 metreden 20 metre derinliğe kadar yaklaşık 100 kilometrelik alana göçmen deniz çayırının yerleştiği belirlendi.
Türkiye’nin Akdeniz’de en uzun sahil şeritlerinden birine sahip olan kentlerden Mersin’de denizde popülasyon kuran türlerin araştırılması devam ediyor. Bu çerçevede Mersin Üniversitesi (MEÜ) Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Öğretim Üyesi ve Proje Koordinatörü Prof. Dr. Deniz Ayas ile birlikte oluşturulan akademisyen ekip turizmin gözbebeği Erdemli Kızkalesi ile Silifke arasında dalış gerçekleştirdi. Daha önceki dalışlarda istilacı türlerden Deniz kestanesi ve Aslanbalığı yoğunluğu keşifleri yapan ekip, bu kez kıyıya yakın noktalardaki tahribatla yok olan yerli deniz çayırının (Posidonia oceanica) yerini, göçmen deniz çayırının yayılımını inceledi. Yapılan dalışlarda Erdemli’den Aydıncık ilçesine kadar 100 kilometrelik sahil bandında denizin 4 ile 20 metre arasında geniş bir yayılım gösterdiği belirlendi.
Mersin körfezinde deniz çayırlarının bulunduğunu hatırlatan Prof. Dr. Deniz Ayas, "Bizim 2 yıldır yaptığımız çalışmalarda yerli deniz çayırlarının olduğu alanlarda, meralarda artık Halophıla Stıpulacea dediğimiz egzotik yani Kızıldeniz göçmeni bir deniz çayırının yerleştiğini gördük. Özellikle tahrip olmuş püsedonya otlaklarında halufilanın yerleştiğini ciddi anlamda buralarda geniş dağılımları olduğunu gözlemledik. Kızıldeniz’den gelen egzotik deniz çayırı rizonlar oluşturarak sediman içerisinde bir ağ şeklinde sarıyor. Her rizondan da 2 gövde çıkacak şekilde şekilleniyor. Bunlar alg değiller tohumlu bitkiler, çiçekli bitkiler ve Kızıldenizden gelerek, özellikle oşinika dediğimiz yerli deniz çayırlarının olduğu habitatlara yerleşiyorlar" dedi.

"Akdeniz’de büyük bir değişimi beraberinde getiriyor"
Özellikle göçmen deniz çayırlarının yerli deniz çayırlarının tahrip olduğu alanlara yerleşerek orada bir topluluk oluşturduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ayas,"Yerli deniz çayırları bio ekolojik, üstlendiği fonksiyon açısından Akdeniz için çok önemli bir türdür, önemli bir habitat oluşturur, bir çok deniz canlısı için. Bunlar dekapot dediğimiz deniz yengeçlerinde tutunda balıklara kadar, bir çok tür için yaşam alanıdır. Bu türün ortadan kalkıp yerini Kızıldeniz göçmeni olan bu türün gelmesi tabi Akdeniz’de büyük bir değişimi beraberinde getiriyor. Fonksiyonel olarak bir çok türü etkileyen yerli yerli deniz çayırları artık daha az tür için önemli habitatlar oluşturan egzotik türe yerini bırakıyor" ifadelerini kullandı.

100 kilometrelik sahil bandında ciddi bir yayılım gösteriyor.
100 yılı aşkın süredir göçmen deniz çayırının Akdeniz’de varlığının bilindiğine değinen Ayas, "Ama şu anda özellikle insan etkisiyle balıkçılık olabilir, turizm faaliyetleri, yatçılık gibi faaliyetlerle deniz tabanında özellikle oluşan tahribat ve tahribatın sonucunda yerli deniz çayırlarının zarar görmesi ile yerleşmeye fırsat buluyor. Zarar görmüş deniz çayırları otlaklarına meralarına egzotik deniz çayırı yerleşiyor. Şu anda 4 metreden başlayarak, 15 -20 metre derinliği kadar bu türü yaygın bir şekilde görüyoruz. Deniz tabanını bir ay gibi bir sürede sarıyor. Mersin açısından bakarsak Narlıkuyu’dan Aydıncık’a varıncaya kadar çok geniş bir alan 100 kilometrelik sahil bandında 4 ila 20 metre arasındaki göçmen deniz çayırı ciddi anlamda bir yayılım gösteriyor" diye konuştu.

"Deniz kaplumbağaları için besin kaynağı olabilir"
Akdeniz’in değiştiğini deniz suyu sıcaklıklarının arttığının altını çizen ekip üyelerinden dalış eğitmeni Biyoloji öğretmeni Ertuğrul Çete ise "Bu iklim değişikliği ister istemez ilk etkilenenler biziz. Akdeniz bölgesi özellikle Doğu Akdeniz Bölgesi çok etkileniyor. Tabi göçmen türler sürekli geliyor. Bu göçmen deniz çayırları üretici bandındalar. Yani üreticiler. diğer türler genelde tüketici olarak geliyorlardı, istila gerçekleştirebiliyorlardı. Ama bunlar üretici olunca eko sistemde belki faydaları olabilir. Deniz kaplumbağaları özellikle otla beslenen cloniya mydas için bir besin kaynağı oluşturabilir. Tabi üretici bandı dediğim şu, üretici olması yani bir çayır olarak geliyor olması, bir avantaj. Diğer balıklarında, otla beslenenler canlılar içinde Besin kaynağı açsından avantajdır. Deniz çayırı dediğimiz Posidonia oceanica vardı. O deniz çayırının boşluklarını o dolduruyor. Belki buraları daha zengin hale getirebilir" şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.27 22:42:36
Son Düzenlenme Tarihi :