SON DAKİKA

logo

Hatay şehidini uğurladı

Kuzey Irak’ta Pençe-Kilit Operasyonu’nda şehit düşen Piyade Sözleşmeli Er Muhammet Küçük’ün naaşı memleketi Hatay’ın Hassa ilçesinde törenle son yolculuğuna uğurlandı. Şehidin annesi Zöhre Küçük, “Liseden beri şehit olacağım derdi, şehit oldu. O düşmanları sevindirmeyeceğim benim 3 tane daha oğlum var" dedi.
Bölücü terör örgütü tarafından dün Kuzey Irak’ta düzenlenen roketli saldırıda Pençe-Kilit Operasyonu’nda görev alan Piyade Sözleşmeli Er Muhammet Küçük şehit oldu. Şehidin naaşı bugün memleketi Hatay’ın Hassa ilçesine getirildi. Burada Mazmanlı Mahallesi Küçükger mezrasındaki baba evinde helallik alındı. Burada şehidin ailesi ve Suriye’de sözleşmeli piyade er olarak görev yapan ikiz kardeşi Mustafa’da Türk bayrağı sarılı tabutu öperek uğurladı. Daha sonra mezarlık yanındaki okul bahçesinde şehit için tören düzenlendi. Kılınan cenaze namazının ardından askerler tarafından omuzlara alınan şehidin naaşı Küçükger Mezarlığı’nda dualarla defnedildi. Şehidin babası Yakup Küçük, “Güle güle git oğlum güle güle git, mekanın cennet olsun" diyerek veda etti.

“Şehit olmayı çok istiyordu"
Evlatlarını çok sevdiğini belirten Anne Zöhre Küçük ise, “Allah’ım verdi, Allah’ım aldı. Şehit olmayı çok istiyordu. Liseden beri şehit olacağım derdi, şehit oldu. Bir sene bile olmadı görevi şehit oldu. O düşmanları sevindirmeyeceğim benim 3 tane daha oğlum var" diye konuştu.
Törene Hatay Vali Vekili Oğuzhan Bingöl, milletvekilleri, belediye başkanları, il ve ilçe protokolü, ailesi, yakınları ile askeri erkan katıldı.

Şehidin kanı yerde kalmadı, 2 terörist etkisiz hale getirildi
Öte yandan Milli Savunma Bakanlığı, Piyade Sözleşmeli Er Muhammet Küçük’ü şehit eden 2 teröristin devam eden operasyon çerçevesinde etkisiz hale getirildiğini açıklamıştı. Açıklamada, 2Şehidimizin kanını yerde bırakmadık, bırakmayacağız! Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde kahraman silah arkadaşımız Piyade Sözleşmeli Er Muhammet Küçük’ü şehit eden 2 PKK’lı terörist etkisiz hale getirildi. Bölgede operasyonlarımız güçlü şekilde sürüyor" denildi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.13 19:02:25
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Başkan Başdeğirmen’den, 110 yaşındaki Aliye teyzeye vefa

Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, eşi Şadiye Başdeğirmen ile birlikte bir asrı devirerek sağlıklı bir şekilde 110 yaşına ulaşan Aliye Kavak’ı yaşadığı evinde ziyaret ederek, elini öpüp hayır duasını aldı. Aliye teyzenin yaş itibariyle bir asrı geçtiğini belirten Başkan Başdeğirmen, “Allah Aliye teyzemize hayırlı, sağlıklı ömürler versin” dedi.
Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, eşi Şadiye Başdeğirmen ile birlikte Sidre Mahallesi’nde oğlu Veyis Kavak’la birlikte yaşayan 1913 doğumlu 110 yaşındaki Aliye Kavak’ı ziyaret etti. Aliye Kavak’ı ziyaret ederek vefa örneği gösteren Başdeğirmen çifti, kendisiyle hoş bir sohbet gerçekleştirdi, onun hayır duasını aldı.
Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, Aliye Kavak’ın yaş itibariyle bir asrı geçtiğini belirterek, “Allah sizlere hayırlı ömürler nasip etsin. Allah size çok güzel bir ömür vermiş. Ne güzel sağlıklı bir şekilde bu yaşa gelebilmişsiniz. Allah herkese böyle ömürler nasip etsin. Sidre Mahallesi’nde en yaşlı 110 yaşındaki teyzemizle beraberiz. Teyzemizi ziyarete geldik, elini öptük duasını aldık. Teyzemize sağlıklı ömürler diliyorum” dedi.
Ziyaretten duyduğu mutluluğunu ifade eden Aliye Kavak, “Allah bin kere razı olsun. Allah yokluk göstermesin. Cenabı Allah hastalara şifalar versin. Rabbim veren de o alan da o. Bin kere şükür. Allah doğru yoldan şaşırtmasın” şeklinde konuştu.
Başkan Başdeğirmen, “Aliye teyzemiz yaşlandım diyor, suyu, ekmeği kızımdan, oğlumdan isterken ayıp oluyor, utanıyorum diyor. Bu yaşta bunu düşünüyor. Teyzemizin asaleti yeter” ifadelerinde bulundu.
Aliye Kavak’ın oğlu Veyis Kavak, babasının 8 yıl önce vefat ettiğini, annesinin de 8 yıldır kendisinin yanında yaşadığını söyledi. Kavak, “Annemize evlatlık vazifemizi yapıyoruz. Annemizin hayır duasını alacağız inşallah” dedi. Kavak, annesinin kendi işlerini kendisinin gördüğünü ifade ederek, “Eşim ve gelinimizle birlikte annemize bakıyoruz. Aklı fikri yerinde. Her zaman oğlum ‘kazan da ye, kimseye muhtaç olma oğlum, hem dünyada hem ahirette’ diyerek hayır duasında bulunur” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.29 18:05:07
Son Düzenlenme Tarihi :





İnşaat işçisi babasının yanında işe başlayan genç sıcak çarpmasıyla komalık oldu

Antalya’da inşaat işçisi babasının yanında çalışarak para biriktirmek isteyen 21 yaşındaki üniversite öğrencisi, sıcak çarpması sonucu komalık oldu. Gazetecilik bölümü okuyan genç adam yoğun bakımdaki tedavisiyle yaşama tutunduktan sonra, “Haber yapmak nasip olmadı, haber olduk” dedi. 30 yıldır in..

Antalya’da inşaat işçisi babasının yanında çalışarak para biriktirmek isteyen 21 yaşındaki üniversite öğrencisi, sıcak çarpması sonucu komalık oldu. Gazetecilik bölümü okuyan genç adam yoğun bakımdaki tedavisiyle yaşama tutunduktan sonra, “Haber yapmak nasip olmadı, haber olduk” dedi. 30 yıldır inşaatlarda çalışan baba, oğlunun durumuna ilişkin “İlk defa böyle bir şeyle karşılaşıyorum” diye konuşurken, uzman isim güneş çarpması ile sıcaklık çarpmasının birbirinden ayrı olduğuna dikkat çekerek uyarılarda bulundu.
Olay, Kemer ilçesinde 21 Temmuz Cuma günü meydana geldi. 19 Mayıs Üniversitesi Gazetecilik Bölümü 4. Sınıf öğrencisi Okan İğden (21), okul bitimi sonrası iş kurabilmek için inşaat işiyle uğraşan babası Arif İğden’in yanında çalışmaya başladı. İlk üç gün sıcak hava etkisiyle mide bulantısı, baş dönmesi ve kusma şikayetleri yaşadı. Dördüncü gün ise yine aynı şikayetlere şuur kaybı eklendi ve İğden baygınlık geçirdi. Kemer Devlet Hastanesi aciline kaldırılan İğden, ardından Memorial Antalya Hastanesine sevk edildi. Burada yoğun bakıma alınan genç adam, tedavisinin ardından yaşama tutundu.

“Eşyalarla konuşup kavga ediyordum”
Normal servise alınan Okan İğden, başında geçenleri şu sözlerle anlattı:
“Geçici olarak inşaat şantiyesinde çalışıyordum. Şapka ve onun altına atletimi korumalık yapmıştım. İlk gün işe başladığımda kusma durumu yaşadım. Öğle molasından klimalı odaya geçince biraz rahatladım. Ardından saat 16.00’ya kadar çalıştım. İkinci günde de sendeleyerek çalıştım. Dördüncü gün baygınlık geçirmişim. O sırada etrafımdaki eşyalarla konuşup kavga ediyordum. Haber yapmak nasip olmadı, haber olduk.”

“30 yıldır çalışıyorum, böyle bir şey görmedim”
Gencin babası Arif İğden de, oğlunun 4 gün boyunca sıkıntı yaşadığını ancak bunun farkına sonradan vardığını söyledi. İğden, “Mezun olduktan sonra beraber gazete bürosu gibi bir yer açmayı düşünüyorduk. 4-5 ay beraber çalışıp bu parayı ayarlarız diye düşündük. Yanımda çalışmaya başladı. Üçüncü gün başını tutmaya başlayınca, ‘Hasta mısın oğlum’ deyince ‘Yok baba biraz güneş etkiledi’ dedi. Dördüncü gün ise çok istifra etmeye başladı. Sonradan dinlendiği sırada şuuru yerinde olmadığını gördüm. 30 yıldır bu işte çalışıyorum, böyle bir şey görmedim. Aşırı sıcaklıktan dolayı olmuş. ‘Ben dayanıyorsam, oğlum da dayanabilir’ diye bencillik yapılmayacağını gördüm. ‘Bu olayı yaşayınca çocuğumu bu sıcağa niye getirdim’ diye pişman oldum. Allah doktorlarımızdan razı olsun. Çocuğumun başını bırakmadılar” ifadelerine yer verdi.

“Vücudu kendini soğutamadığı için dokularında bu olumsuz durum meydana gelmiş”
Vakanın kendilerine ulaştığına komada olduğunu belirten Memorial Antalya Hastanesi Girişimsel Nöroloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Elif Sarıönder Gencer, ilk başta epilepsi, zehirlenme, kafa tramvası veya beyin damar tıkanıklığı yönünde düşünceleri olduğunu ancak muayene ve labarotuvar bulgularına bakılınca sıcak çarpması teşhisini koyduklarını bildirdi. Uzun süre sıcağa maruz kalmanın, vücut ısı dengesini bozarak dokulara ağır hasar verdiğine vurgu yapan Gencer, “Kan akışkanlığını bozuyor, beyin ödemine neden olabiliyor. Küçük damarlarda tıkanıklık ya da kanamaya yatkınlık gösterebiliyor. Başlarda kendini terleme sorunu, garip ve anlamsız konuşmalar olarak gösteriyor. Hastada baş dönmesi, bulantı, kusma ve baş ağrısı olabiliyor. Daha sonra şuur bozukluğu komaya kadar gidebiliyor. Ardından beyin ödemine bağlı epileptik nöbetler ortaya çıkabiliyor. Biz de hastayı bu tabloda yakaladık. Açık alanda çalışmış ve 42-44 derece güneşe maruz kalmış. Vücudu kendini soğutamadığı için dokularında bu olumsuz durum meydana gelmiş. Asit-baz dengesi bozulmuş ve nöbeti devam ediyordu. Karaciğer ve böbrek değerleri, hem kalp atışı hem solunum sayısı sorunluydu. Ağır yoğun bakım hastası durumundaydı. Bunun uzaması kalıcı hasarı arttırır, beyin ödemi daha tehlikeli hale gelir, kandaki damar tıkanıklık ve kanamaya yatkınlık daha ağır hale gelir, kalp krizi geçirebilir ve ölüme neden olabilirdi” ifadelerini kullandı.

“Bedenleri soğutacak şekilde güvenli ortamlara geçmeleri ve bol su içmeleri gerekiyor”
Güneş çarpması ile sıcak çarpmasının farklı şeyler olduğunun altını çizen Gencer, özellikle risk gurubundaki çocuklar, ileri yaş hastalar, tansiyon ve kalp ilacı kullananların dikkatli olması gerektiğini söyledi. Gencer, “Güneşte kalmasalar bile aşırı ısıya maruz kalırlarsa böyle tehlikeli durumla karşılaşabilirler. Aşırı sıcak ortamında bulunanların bedenleri soğutacak şekilde güvenli ortamlara geçmeleri ve bol su içmeleri gerekiyor” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.25 11:25:11
Son Düzenlenme Tarihi :