SON DAKİKA

logo

Antalyalı balıkçılar "orkinosları" bekliyor

Antalya, tarım ve turizm için başkent konumunda olduğu kadar, balıkçılık için de önemli bir konum. Günlük olarak balık turlarının yapıldığı Antalya'da, beklenen yazılı orkinoslar ise henüz kıyıya yanaşmadı.

Her yıl havaların ısınmasıyla 10-14 Mayıs tarihleri arasında kıyıya uzak noktalara havyarlarını bırakmalarıyla birlikte rahatlayarak Antalya sahillerine yaklaşan ve burada küçük balıkları avlayarak yaşamlarını sürdüren Orkinoslar, bu sezon geç kaldı.

Özellikle mevsimlerin kaymasıyla birlikte denizdeki canlıların popülasyonu da bu kaymadan etkilenirken, orkinosların henüz sahillere yaklaşmaması, Antalyalı balıkçıları da zor durumda bıraktı. Geçtiğimiz sezon bu tarihlerde çok büyük orkinos balıkları alabildiklerini kaydeden balıkçılar, bu sezonki gecikmenin havaların geç ısınması sebebiyle beklenen bir gelişme olduğunu ve birkaç gün içerisinde orkinos balıklarının sahillere yanaşmalarını umduklarını belirttiler. 


Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.05.17 11:30:27
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Op. Dr. Ateş: “Obezite ölüme neden olan önlenebilir hastalıklarda ikinci sırada”

Obezitenin derecelerinin vücut kitle indeksi ile tanımlandığına değinen Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Gökhan Ateş, “Morbid obezite son 100 yılda epidemik sorun haline gelmiş olup, ölüme neden olan önlenebilir hastalıklar arasında sigaradan sonra ikinci sıradadır” dedi.
Türkiye’de ve dünyada gid..

Obezitenin derecelerinin vücut kitle indeksi ile tanımlandığına değinen Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Gökhan Ateş, “Morbid obezite son 100 yılda epidemik sorun haline gelmiş olup, ölüme neden olan önlenebilir hastalıklar arasında sigaradan sonra ikinci sıradadır” dedi.
Türkiye’de ve dünyada giderek artan sigara kullanımı ve obezite, ölüme neden olan önlenebilir hastalıklar arasında ilk 2’de yer alıyor. Obezite ve tedavi yöntemlerine dikkat çeken Medical Park Antalya Hastane Kompleksi’nde Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Gökhan Ateş, global bir sağlık sorunu haline gelen obezite hakkında bilgilendirmelerde bulundu.

“Obezitenin dereceleri”
Obezitenin derecelerinin vücut kitle indeksi ile tanımlandığına değinen Op. Dr. Gökhan Ateş, “Morbid obezite son 100 yılda epidemik sorun haline gelmiş olup, ölüme neden olan önlenebilir hastalıklar arasında sigaradan sonra ikinci sıradadır. Obezitenin dereceleri vücut kitle indeksi ile tanımlanır. Hastalar zayıf, normal kilo, fazla kilolu, obez, morbid obez ve süper obez olarak sınıflandırılırlar. Obezitenin metabolik etkileri vücut kitle indeksinin artmasıyla ‘Metabolik Sendrom’ olarak tanımlanan bazı bozukluklar daha sık görülürken bu durumda kardiovasküler hastalık riski üç kat artar. Obezitenin metabolik etkilerine bağlı olarak birçok yandaş hastalık ortaya çıkar” diye konuştu.

“Obezitenin tedavisi”
Obezite tedavisi hakkında bilgi veren Ateş, “Obezitenin cerrahi tedavisi bariatrik cerrahi olarak adlandırılır. Bariatrik cerrahi ile uzun süreli kalıcı kilo kaybı sağlanmakta, obezitenin metabolik etkileri azaltılarak birçok yandaş hastalık önlenmekte ve sağ kalım artırılmaktadır. Sürdürülebilir kilo kaybı yalnızca bariatrik cerrahi ile sağlanır. Bariatrik cerrahi fazla kilolarda yüzde 50’den fazla azalma sağlar. Morbid obezite tedavisinde cerrahi, multidisipliner yaklaşımın bir ayağını oluşturur. Motivasyonu iyi, multidisipliner değerlendirmelere katılan eğitimli ve medikal tedavinin başarısız olduğu hastalarda cerrahi tedavinin sonuçları daha iyidir. Madde bağımlılığı cerrahi için katiyen yasaktır. Cerrahi uygulanacak hastalar; beklenen yarar, cerrahinin risk ve uzun süreli sonuçları, ömür boyu beslenme danışmanlığı ve biyokimyasal takibin gerekeceği konusunda açıkça bilgilendirilmedir” şeklinde konuştu.

“Bariyatrik cerrahi ile obezite ile birlikte metabolik hastalıklar da tedavi edilmiş olur”
Bariatrik cerrahi ile metabolik hastalıkların da tedavi edilebileceğinin altını çizen Op. Dr. Ateş, “Bariatrik cerahi için gerekli şartları ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü’nün (NIH) 1991 yılındaki konsensus kararlarında belirlenmiştir. Bariatrik cerrahi sayesinde obezite ile birlikte metabolik hastalıklar da tedavi edilmiş olur. Bariatrik cerrahi işlemlerinin etki mekanizmaları emilim ve mide rezeksiyonunun karmaşık etkileşimlerinin yanında açlık ve tokluğu etkileyen hormonal ve nöral sinyaller sonucuna bağlı ortaya çıkar. Hastaların yüzde 78’inde tam diyabet iyileşmesi gözlenmiştir. Bariatrik cerrahi sonrası hastaların yüzde 70’inde lipid profili düzelmektedir. Bariatrik cerrahi işlemlerindeki ölüm oranları laparoskopik kolesistektomi gibi küçük karın içi ameliyatlarınınki ile eşit orandadır” dedi.

“Ameliyat sonrası süreç”
Ameliyat sonrası süreçten bahseden Op. Dr. Ateş, “Ameliyat sonrası sıvı desteği ve yeterli idrar çıkartılması çok önemlidir. Ameliyat sonrası 3. hafta, 3. ay, 6. ay ve 1. yıldaki takiplerde sonuçlar ve beslenme yetersizliği üzerine odaklanmalıdır. Bu hastalar ameliyattan sonra 1 yıl içinde fazla kilolarının yüzde 60-80’ini kaybederler. Buna bağlı olarak ölümcül kilolu hastalıklarda da bariz iyileşme görülür. Gastrik Bypass özellikle tip 2 diyabet ve gastro-özofageal reflü hastalığı semptomlarının düzetilmesinde sleeve gastrektomiye göre daha etkilidir. Sleeve Gastrektomi (Vertikal Gastrektomi) Süper obez ve mide ameliyatının riskli olduğu hastalarda yalnızca Sleeve Gastrektomi ile erken dönemde yeterli oranda kilo verilir. Bu yöntem yüksek riskli ve uzun süreli prosedürleri tolere edemeyecek hastalarda risk azaltıcı bir yöntem olarak pratik uygulamaya girmiştir” diye konuştu.

“1 yıl içerisinde ölümcül derecede kilolu hastalıklarda da bariz iyileşme yüzde 15”
Uzun süreli kalıcı kilo kaybı sağlaması, morbidite ve mortalitesinin kabul edilebilir olması nedeniyle gastrik bypass’ın morbid obezitenin cerrahi tedavisinde altın standart olarak gösterildiğini dile getiren Op. Dr. Ateş, “Bu hastalar ameliyattan sonra 1 yıl içinde fazla kilolarına bağlı olarak ölümcül derecede kilolu hastalıklarda da bariz iyileşme yüzde 15 oranındadır. Özellikle tip 2 Diyabet ve gastro-özofageal reklü düzetilmesinde daha etkilidir. Ameliyat sonrası diyabetlilerin yüzde 92’si ve uyku apnelilerin yüzde 90’ı tam düzelirken astımlıların yüzde 80’i ilaç dozunu azaltır” şeklinde konuştu.

“Metabolik bozukluk ve hipertansiyonda düzelme”
Bariatrik cerrahi sonrası tip 2 diyabet ve dislipidemi gibi metabolik bozukluklar ve hipertansiyonda düzelme olduğunun altını çizen Op. Dr. Ateş açıklamasını şöyle tamamladı:
“Morbid obez hastalarında uzun süreli kilo vermede bariatrik cerrahinin en etkili yöntem olduğu kabul edilmektedir. Bariatrik cerrahi; tip 2 diyabet ve dislipidemi gibi metabolik bozukluklar ve hipertansiyonda düzelme sağlar. Bu olumlu etkiler kilo kaybının yanında endokrin değişiklikler sonucu ortaya çıkar. Sonuç olarak da hastalarda ölüm oranı azalır.”
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.23 10:10:38
Son Düzenlenme Tarihi :





Alanya plajlarında caretta caretta yumurtaları otellerin koruması altında

Antalya’nın Alanya ilçesinde 70 kilometrelik sahile yumurta bırakan deniz kaplumbağalarının yuvalarını korumak için önlem alınmaya devam ediyor. 300 kayıtlı yuva rakamının bine yaklaştığı belirtildi.
Alanya Çevre Eğitim ve Mavi Bayrak Derneği Başkanı Şerefnur Kayhan ve gönüllü çevreci ile TUİ ..

Antalya’nın Alanya ilçesinde 70 kilometrelik sahile yumurta bırakan deniz kaplumbağalarının yuvalarını korumak için önlem alınmaya devam ediyor. 300 kayıtlı yuva rakamının bine yaklaştığı belirtildi.
Alanya Çevre Eğitim ve Mavi Bayrak Derneği Başkanı Şerefnur Kayhan ve gönüllü çevreci ile TUİ Blue Pasha Bay Otel çevre sorumlusu Aslıhan Güncel, caretta caretta yuvaları ve korunmaları hakkında bilgiler verdi. Konaklı Mahallesi Pasha Otel sahilinde 20 caretta caretta yuvası tespit ettiklerini ve hepsini koruma altına aldıklarını belirten Aslıhan Güncel, "Bu yıl 20 kadar yuvamız oldu. Yuva bırakmadan gidenler de oldu. Gelen 20 yuvayı da koruma altına aldık. ALÇED’e bilgi verdik ve hep birlikte takibini yapmaktayız. Gördüğünüz gibi yuvalarda ne zaman plaja yumurtladıkları ve muhtemel yumurtadan çıkış zamanları yazmakta. Buradan takibini yapıyoruz” dedi.

“Çok fazla yumurtlama alanı var”
Bu yıl Alanya bölgesinde çok fazla yumurtlama alanı olduğuna dikkat çeken Dernek Başkanı Şerefnur Kayhan, "Haberimiz olanları koruma altına alıyoruz ve takip sürecini başlatıyoruz. Şu anda 3 yuvamızdan yavrular çıktı. Havalar çok sıcak olduğu için tahminimiz dişi carettaların daha fazla yumurtadan çıkacağı yönünde. Biliyorsunuz sıcak havalarda yumurtalardan dişi carettalar çıkıyor. Pasha Bay otelde de 20’ye yakın yuvamız var. Otel yöneticilerinden Aslıhan haber verdi. Otel yönetimi tarafından yapılan kafeslerle sahilde yuvalar korumaya alındı. Elimizden geldiğince sağlıklı yuvalar için çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

“Bazı oteller yuvaları haber vermiyor”
Kayhan, “Bazen haber alıp gittiğimizde yuvaları bulamıyoruz. Şezlongların bol olduğu yerde yuvaları kaybediyorlar. Zira turistlere zarar vereceğini ve şezlongları kuramayacaklarını düşünüyorlar. Halbuki tam tersi turistler ilgi gösteriyor, bir caretta yuvası gören turistler daha çok kalmak istiyor. Bu yüzden 5 yıl boyunca aynı otele gelen turistler var” dedi.

“Korumamız lazım”
Kayhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Nesli tükenme altındaki caretta caretta ve yeşil deniz kaplumbağalarını korumamız lazım. Bu yuvalar 20-25 yıl önce buradan çıktılar. Onlar da çıktıkları yere, elinizle denize koymazsanız ve kendiliğinden denize ulaşmaları sağlanırsa erişkin oldukları dönemde aynı yere geri dönüyorlar. Yumurtadan çıkarken veya yumurtlarken gördüğümüz bu kaplumbağaları flaşları açarak çekmemeliyiz. Sadece kırmızı ışıkta bu kaplumbağaların takibi yapılabilir. Yavrular çıkarken de ellerine alıp veya kovalarla denize dökmesinler. Kendiliğinden denize ulaşsınlar, yüzsünler. Böylece bu kaplumbağalar tekrar çıktıkları alana gelecektir. Ters yöne gitse bile çıkmalarına yakın arka tarafta ışık olmamalı. Ay ışığı ile denize kendiliğimde ulaşması gerekiyor. Ters yöne gittiğinde de elimizle değil kumlardan yol açarak denize ulaşmalarını sağlamamız gerekiyor.”

“En büyük tehlike insanlar”
Caretta carettalar için çeşitli tehlikelerinde olduğuna vurgu yapan Kayhan, "Bu canlılar için bir diğer tehlike de yumurtlama döneminde kedi, köpek sansar gibi canlılar. Eğer kontrol altına alınmazsa çıplak yuvalar maalesef kazılıp yumurtaları boşaltılıyor. Bir de en büyük düşmanı insanoğlu. Koruyamıyoruz. Zaman zaman sahiller tacize uğruyor. İnsanoğlu bunları korumak zorunda. Bunların neslinin yok olmaması için koruma altına alınması lazım. Çünkü her yaşamı hak eden canlı bizim hayatın devamlılığı için gerekli vazifeleri yapıyordur. Bunları koruma altına almak gerekir” ifadelerine yer verdi.

“Bine yakın yuva olduğunu düşünüyoruz”
Bu yıl içinde çok sayıda caretta carettanın plajlara gelerek yumurta bıraktığını ifade eden Kayhan, "Aşırı sıcaklık bilim insanların söylemlerine göre erkek değil dişi kaplumbağaların çıkmasına neden oluyor. Bizdeki kayıtlı yuva sayısı 300’ün üzerinde. Şu anda bu yuvaların tamamı koruma altına alındı. Ama bilmediğimiz alanlar da var. Bu sayılarla da bini bulduğunu düşünüyoruz. Ancak bu sayıyı yumurtadan çıktıktan sonra ve kayıt altına aldıklarımı için söyleyebiliriz" dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.17 18:02:44
Son Düzenlenme Tarihi :