SON DAKİKA

logo

Uzman isim uyardı: "Bir yaşın altındaki çocuklar artık internetle karşı karşıya kalabiliyor"

Prof. Dr. Şanlıay Şahin, artık gençlerin 7 saatten fazla medya kullandığını belirterek, "Özellikle okullarda tablet kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte ilk temas yaşı gittikçe düşüyor hatta bir yaşın altında çocuklar artık internetle karşı karşıya kalabiliyorlar. Buda tabi uygunsuz içerikle karşılaştıklarında hem fiziksel hem duygusal hem maddi hem de cinsel anlamda istismara uğramalarına yol açabiliyor" dedi.
Son yıllarda teknolojik gelişmeler, internete ulaşımın kolaylığı, tablet, akıllı cep telefonlarının yaygınlaşmasının ardından çocukların, gençlerin özellikle sosyal medyada geçirdiği zamanlar uzarken, uzmanlar bunun birçok zararı olduğu konusunda aileleri uyarıyor. Kontrolsüz ve denetimsiz kullanılan medya sonucunda birçok çocukta dil gelişimi, uyku sıkıntısı ve şiddete maillerinin artabileceği tespit edildi.

"İnternet kullanımına çocuklar 7 yaşında başlıyorlar"
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı eğitim görevlisi Prof. Dr. Şanlıay Şahin, yaz aylarının gelmesiyle birlikte okulların kapandığını dile getirdi. Bu nedenle hem normal medya hem de sosyal medya kullanımının artacağını kaydeden Şahin, “Her türlü sözlü, yazılı, basılı, görsel iletişim araçları medya diye adlandırılıyor. Tabi günümüzde de teknoloji hızla ilerlediği için medya yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Tabi radyo, televizyon, gazete, dergi gibi geleneksel medya öğeleri olduğu gibi yeni medya öğeleri de artık çıktı. Artık laptoplar, akıllı telefonlar, bilgisayarlar, tabletler gibi öğelerle sosyal medya kullanılıyor. Bu 2 medya arasında bazı farklar var. Geleneksel medyada birey sadece tüketici noktasında devreye girerken, direk olarak herhangi bir bağlantımız yok, bize sunulan medya içeriğini değiştirme yapamıyoruz. Yeni medya ise hedef kitleyle karşılıklı bir iletişim mevcut. Bu nedenle bilgi seçilebiliyor, adresleyebiliyor, paylaşılabiliyor, depolanabiliyor ve geri bildirim de yapılanabiliyor. Yani sanal bir etkileşim mevcut. Bunun da tabi getirdiği sıkıntılar yaşanabiliyor. Türkiye İstatistik Kurumunun verdiği son verilere baktığınız zaman internet kullanımına çocuklar 7 yaşında başlıyorlar. Bu gerçekten çok sıkıntılı bir duruma yol açabiliyor. Bilgisayar, kullanmaya 8 yaşında başlıyorlar, 4’de birinin kendi bilgisayarı yada cep telefonu var, hatta yüzde 50’sinin rahatça internete ulaşabildiğini, yüzde 85’inin de ödevlerini internet üzerinden yaptığını biliyoruz. Burada çocuğun davranışları ve psikososyal durumunu etkilediğini biliyoruz. Her çocuk bundan aynı şekilde etkilenmez. Yaşı, cinsiyeti, gelişimsel durumu, ailesel özellikleri ve sosyo ekonomik durumu da bunu etkiliyor" diye konuştu.

"Gençler 7 saatten fazla medya kullanıyor"
2 yaşın altındaki çocukların seyrederek değil, deneyimleyerek bazı şeyleri öğrendiğini vurgulayan Şahin, "Bu sebepten dolayı da erken yaşta yoğun şekilde, içerik ve süreyi denetim altında tutmadan sanal ortama maruz kalınması maalesef ki pek çok alanda çocuklarda gelişimsel sıkıntılar yol açabiliyor. Dil gelişiminde sıkıntılar yaşanabiliyor, uygu düzeni etkilenebiliyor ve çocuklar dikkatini yoğunlaştırma da zorluk yaşıyorlar. Yapılan çalışmalarda da 2 yaşından küçük çocukların televizyon izlemesinin hiçbir faydası yoktur. Anne ve baba ile geçirilecek zamanı da azaltıyor ve aile içi iletişim bozulabiliyor. 2 yaş üstündeki çocuklarda ise uygun programları, uygun şekilde sunarsak aslında sosyal yeteneğin, dil gelişimin ve okula hazırlık babında olumlu etkileri de olabiliyor. Eğer uygunsuz, denetimsiz medya kullanılırsa da maalesef ki uyku sorunları, saldırgan davranışlar, fiziksel etkinliğin azalması sebebiyle obezite gibi dikkat sorunlarına yol açabiliyor. Bunlara mutlaka dikkat etmemiz gerekiyor. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki gençler 7 saatten fazla medya kullanıyorlar ve yatak odasında da herhangi bir bilgisayar, televizyon, internet bulunan çocuklarda bu durum daha yüksek oranlarda görülüyor. Hem uyku problemleri hem de kitap okuma, hobilere ayrılan zaman bu çocuklarda azalıyor" ifadelerini kullandı.

"1 yaşın altında çocuklar artık internetle karşı karşıya kalabiliyor"
Medyada çok ciddi şiddet görüntülerinin olduğunun altını çizen Şahin, "Bunlar maalesef çocukların şiddet davranışını belirlemesine ve ruh sağlığını da olumsuz etkilemesine açıyor. Sosyal medya etkileşimsel bir şey olduğu için olumlu gürünse de yine birbirini tanımayan insanların yoğun iletişimi nedeniyle anti sosyal durumlara yol açabiliyor ve ergenlerde ciddi güvenlik sorunlarına yol açabiliyor. Özellikle okullarda tablet kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte ilk temas yaşı gittikçe düşüyor hatta bir yaşın altında çocuklar artık internetle karşı karşıya kalabiliyorlar. Buda tabi uygunsuz içerikle karşılaştıklarında hem fiziksel hem duygusal hem maddi hem de cinsel anlamda istismara uğramalarına yol açabiliyor" şeklinde konuştu.
Çözümün akılcı medya kullanımı olduğunu kaydeden Şahin, “Bunun için biz medyanın sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini artırmalıyız, olumsuz etkilerini de minimuma indirmeliyiz. İşte burada araştırmalar diyor ki 2 yaşındaki küçük çocukların televizyon, video gibi şeyleri seyretmemesi konusunda uyarılarda bulunuyor. 2 yaşındaki büyük çocuklarda ise günlük medya için ayrılan sürenin 2 saati geçmemesini tavsiye ediyoruz. Biz yetişkinler olarak çocuklara doğru rol model olmalıyız. Çocuğun odasını medya olmadan dizayn etmek gerekir. Medyayı aile bebek bakıcısı gibi kullanmamalı. Boş zamanlarında mutlaka fiziksel aktiviteler yapılmalı. Günde en az bir saat en az fiziksel aktiviteyi ve oyunları tavsiye ediyoruz" dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.22 19:10:04
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






QTerminals Antalya’dan kız çocukları için LİDAV’a destek

LİDAV’ın kız çocuklarının eğitimi ve meslek edinmeleri için oluşturduğu yardım fonuna destek veren ilk firma QTerminals Antalya oldu


QTerminals Antalya, sosyal sorumluluk projelerine desteklerini sürdürüyor. 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketinde, ilk günden beri depremzedelerin yanında olan QTerminals Antalya, yardımlarına hız kesmeden devam ediyor. Ramazan ayında, Liman-İş Sendikası işbirliği ile depremzedelerin ihtiyaçlarını karşılamak için ramazan kolisi desteğinde bulunan QTerminals Antalya, kız çocuklarının eğitimi ve meslek edinmeleri için LİDAV’ın (Liman İşçileri Eğitim ve Dayanışma Vakfı) oluşturacağı yardım fonuna destek veren ilk firma oldu. 
QTerminals Antalya, kız çocuklarının eğitimi, meslek edinmeleri ve toplumsal cinsiyet eşitliği fikrinin güçlendirilmesi amacıyla sosyal sorumluluk projelerine destek olmaya devam ediyor. 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketinde, afet bölgesinde yaşayanlara ilk günden beri destek veren QTerminals Antalya, ramazanda Liman-İş Sendikası işbirliği ile depremzedelere ramazan kolisi yolladı. LİDAV’ın yardım fonuna destek veren ilk firma olma özelliği taşıyan QTerminals Antalya, kız çocuklarının eğitim ihtiyaçlarını karşılayıp meslek sahibi olmalarına katkı sağlayacak. 
QTerminals Antalya kadınların ekonomik bağımsızlığını kazanmasını amaçlıyor
QTerminals Antalya Genel Müdürü Özgür Sert, LİDAV ile güçlerini birleştirdiklerine vurgu yaparak “QTerminals Antalya olarak LİDAV ile birlikte başta kız çocukları olmak üzere, gençlerimizin eğitim hayatlarını desteklemek üzere sosyal projeler oluşturmak istiyoruz. Destek olduğumuz projelerle, kız çocuklarımızın üniversite eğitimleri de dâhil olmak üzere burs almalarını amaçlıyoruz. LİDAV’ın kız çocuklarının eğitim ihtiyaçlarının karşılaması ve nitelikli kadın istihdamına biz de destek vererek toplumsal farkındalık bilincinin gelişmesine de katkı sağlamak istiyoruz” ifadelerini kullandı.  

-FASELİS BSN.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.20 11:02:54
Son Düzenlenme Tarihi :





Antalya’da mahallelinin ürkek misafirleri

Antalya’nın Akseki ilçesi Gidengelmez Dağları’ndaki yaban keçileri soğuk havada yiyecek bulmakta zorlanınca her yıl olduğu gibi otlamak için dağın eteğindeki Değirmenlik Mahallesi’ne kadar indi. Mahalleli tarafından korunan keçiler, gündüz otladıktan sonra akşam mahalleden ayrılıyor.
Akseki’nin en uzak mahallelerinden biri olan, milli park niteliğindeki Gidengelmez Dağları’nın batısına kurulu Değirmenlik Mahallesi’nin sakinleri, kış mevsiminde farklı misafirleri ağırlıyor. Avlanılması ve evcilleştirilmesi yasak olan dağ keçileri, soğuk havalarda yiyecek bulmakta güçlük çektikleri için artık şehir merkezlerine iniyor. Yaban Hayatını Koruma Sahası’ndaki Gidengelmez Dağları’nda kaçak avlanmaya izin verilmemesi, koruma altındaki bölgede ateşli silahlarla atış yapılmasının önüne geçilmesiyle kendilerini güvende hisseden yaban keçileri, dağın yüksek kesimlerinin karla kaplanması nedeniyle Gidengelmez Dağları’nın eteklerinde bulunan Değirmenlik köyünün arazilerine ve hatta köydeki evlerin bahçelerine kadar gelerek otlanıyorlar. Genellikle sabah saatlerinde köye inen yaban keçileri, hava kararmadan yeniden yaşam alanlarına dönüyor. Keçiler mahallede köylülerin evlerinin önündeki bahçelerde ekili çilekleri yerken, kent dışından yaban keçilerini görmek ve fotoğraflamak isteyenler köyü ziyaret ediyor.

“Gelecekleri günü özlemle bekleriz”
Değirmenlik Mahallesi’nde yaşayan Ramazan Arslan, her yıl olduğu gibi yaban keçilerini köylerinde ağırlamaktan mutlu olduklarını söyledi. Bölge insanının kendilerini koruduklarını bildikleri için hayvanların kendini güvende hissettiğini ve köyün kenarlarında yayıldıklarını söyleyen Arslan, “Her yıl keçilerin köye inmesini özlemle bekliyoruz. Onlar mahalle halkımızla iç içe yaşıyorlar. Köy halkı bu hayvanları çok seviyor. Hayvanlar çok rahat bir şekilde köyümüzün içine kadar evlerimizin önüne kadar geliyorlar. Bahçelerimize giriyorlar. Hatta bahçelere kadar gelerek otlanıyorlar. Çünkü yaban keçileri kendilerini güvende hissediyorlar. Bahçelerimizdeki otları yiyorlar” dedi.

“Kaçak avcılara göz açtırmayız”
Gidengelmez Dağları’ndaki yaban keçilerini tüm mahalle halkı ile birlikte koruduklarını, yaban keçilerinin korunması ve sayılarının artması için tüm mahalleli olarak çaba sarf ettiklerini dile getiren Arslan, “Mahalle halkı olarak kaçak avcılara göz açtırmıyoruz. Yaban keçisinin yıl boyunca her türlü avlanmasının yasaktır. Buraya kaçak avcı giremez. Halkımız dışardan gelen yabancıları hemen tanır. Kaçak avcıyı gördüğü anda köylümüz tarafından av koruma ekiplerine hemen haber verir. Kimse burada kaçak av yapamaz. Sadece av turizmi çerçevesinde çıkarılan envantere göre avlanmaya izin veriliyor. Hafta sonları Antalya, Konya gibi illerden bu hayvanları izlemeye geliyorlar. Fotoğraf sanatçıları gelip fotoğraf çekiyorlar” diye konuştu.

“Sabah saatlerinde inip, akşam saatlerinde dönüyorlar”
Yaban keçileri en ufak bir sesten bile kaçmasına rağmen artık köylüler tarafından onlara zarar gelmeyeceğini bildiklerini kaydeden Arslan, ”Sabah saatlerinde saat 09.00-10.00 gibi bahçelere inip, akşamüzeri saat 15.00 gibi hava kararmadan yuvalarına dönüyorlar. Bölgede kaçak av yaptırmıyoruz. Köydeki köpeklerin de keçilere zarar vermemeleri için uğraş veriyoruz. Tüm mahalle halkı bu konuda oldukça duyarlı. Yaban keçilerinin korunması ve sayılarının artması için çabalıyoruz” dedi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.03.19 10:22:00
Son Düzenlenme Tarihi :