SON DAKİKA

logo

Türk kadın girişimci en iyi CEO’lar listesine girdi

İngiltere’de ünlü bir dergi tarafından düzenlenen yarışmada Türk Kadın Girişimci Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı, Türkiye’yi tek başına temsil etti.
İnovasyon ödüllü ve patentli Anadolu propolisi üreticisi Kadın Girişimci Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı, girişimcilik hikayesiyle İngiltere’nin en ö..

İngiltere’de ünlü bir dergi tarafından düzenlenen yarışmada Türk Kadın Girişimci Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı, Türkiye’yi tek başına temsil etti.
İnovasyon ödüllü ve patentli Anadolu propolisi üreticisi Kadın Girişimci Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı, girişimcilik hikayesiyle İngiltere’nin en önemli iş dergilerinden biri olan CEO Today’e adını yazdırdı. CEO Global Awards 2023’te en iyi CEO arasında yer aldı. Türkiye’den ise listeye giren isim Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı oldu.

"İşinizi büyütürken iletişim ağının çok önemli olduğuna inanıyorum"
Başarıyı değerlendiren Samancı, “Bugüne dek, ulusal ve uluslararası alanda 70’e varan ödüle layık görüldük. Anadolu arı ürünlerini bir dünya markası yapma yolculuğuna emin adımlarla devam ediyor, bu yolculukta bitmek bilmeyen enerjimizin kaynağını layık görüldüğümüz ödüller olarak nitelendiriyoruz. Çevremdeki insanlar, teknik bilgi birikime sahip olduğumu fakat ticaretin farklı olduğunu ve zorlanabileceğimi belirttiler. Fakat ben tereddüt etmedim. Hedefimi çoktan belirlemiştim; kendime güvenim tamdı. Yalnızca hedefime odaklandım, durmadan çalıştım, gün geçtikçe ekibimi genişlettim ve çok emek vererek bugünlere gelmeyi başardım. Girişimci olmanın maddi ve manevi zorlukları var ancak bunlar beni asla yıldırmadı ve çok zorlandığım anlarda bile pes etmedim. İşinizi büyütürken iletişim ağının çok önemli olduğuna inanıyorum. Sorunları; iletişim, bilgiyi doğru kullanma ve çok çalışma ile aştım” dedi.

Girişimciliğe adım atmak isteyen gençlere tavsiye
Samancı girişimciliğe adım atmak isteyen gençlere tavsiyelerimi şu şekilde özetledi: “Tutkularınızı keşfedin ve tutkulu olduğunuz alanda girişimcilik yapın. Sürekli öğrenmeye açık olun ve kendinizi geliştirmek için fırsatları değerlendirin. Korkularınızı yenin, risk almaktan çekinmeyin ve yeni fırsatlar için cesur adımlar atın. İyi bir ağ oluşturun ve iş birliği yapabileceğiniz insanlarla bağlantı kurun. Engelleri aşmak için dirençli olun, hatalardan ders çıkarın ve planlı bir şekilde ilerleyin. En önemlisi ise kendinize inanın ve motivasyonunuzu daima yüksek tutun.”
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.20 14:18:02
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Ak Parti Elmalı İlçe Yönetimi yarın toplanıyor

Ak Parti Elmalı İlçe Yönetimi yarın toplanıyor. Toplantıda Halil Öztürk, Halit Akar ve İsmail Lök'le ilgili, İlçe Bakanı Mustafa Başkaya'nın çağrısının sonucu da değerlendirilecek.

    Ak Parti Elmalı İlçe Başkanı Mustafa Başkaya’nın, “Partimizin Büyükşehir meclis üyesi Halil Öztürk’ün İyi Parti yada CHP’den Elmalı Belediye Başkan adayı olacağı, diğer meclis üyelerimiz Halit Akar ve İsmail Lök’ünde kendisini destekleyeceği ifade edilmektedir. Bugüne kadar bu üç arkadaşımız bu haberler ile ilgili hiç bir açıklama yapmamışlardır. Elmalı’daki AK Parti’liler bu arkadaşlarımızdan bir cevap beklemektedirler. Partimiz ile beraber bu davada yol yürüyecek misiniz? Yoksa kamuoyunda dillendirildiği gibi başka partiler ile temasınız devam edecek mi? İki gün içinde açıkça ve net bir şekilde kararınızı vererek kamuoyu ile paylaşmanızı aksi halde gereğini yapacağımızı bilmenizi isterim”açıklamasının ardından gözler bugüne çevrildi.
  Ak Parti Elmalı İlçe Başkanı Mustafa Başkaya’nın “duruşunuzu net bir şekilde açıklayın”  çağrısına Halil Öztürk, Halit Akar ile İsmail  Lök cephesinden bir açıklama gelmedi. Sadece Halit Akar  sosyal medya hesabından Halil Öztürk’le ilgili paylaşımda bulundu.
Başkaya, “Yarın İlçe Yönetim Kurulumuz toplanacak. Bu arkadaşlarımızın bugüne kadar ki tutumları ve halen kamuoyunu aydınlatacak bir açıklamada bulunmamaları yönetim kurulumuzda  değerlendirilecek” dedi.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2018.12.17 17:08:30
Son Düzenlenme Tarihi :





Sürdürülebilir Beslenme Sağlık Veriyor ve İsrafı Önlüyor

Dünya nüfusu 2000 yılından bu yana sürekli artıyor ve 2050 yılında da büyük bir artış öngörülüyor. Türkiye'nin nüfusunun da 2050 yılında 100 milyonu aşması bekleniyor. Bu hızlı nüfus artışı, insanları besleme, su temini, enerji sağlama gibi temel ihtiyaçların karşılanması konusunda büyük zorluklara neden oluyor. Artan insan nüfusunun tükettiği enerji gerek besinlere gerekse iklimlere zarar verebiliyor. Sürdürülebilir beslenme ile nüfusun artan gıda talebi karşılanabiliyor. 
Akdeniz beslenme biçimi, Nordik diyeti, Çift piramit diyeti, vegan ve vejeteryan diyetlerle sürdürülebilir beslenme biçimleri karbon ve su ayak izini düşürmeye katkı sağlıyor. 
Memorial Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uzman Diyetisyen Aslıhan Altuntaş, sürdürülebilir beslenmenin faydalarını ve yöntemlerini anlattı.
Artan nüfus gıda talebini artırıyor
Artan insan nüfusu, gıda talebini artırmakta ve gıda endüstrisini daha verimli olmaya yönlendirmektedir. Son 10 yılda gıda endüstrisindeki yenilikler ve gelişen teknolojiler, daha fazla gıda üretimi ve sürdürülebilirlik için önemli adımlar atılmıştır. Gıda endüstrisindeki yenilikler ve sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımlar, artan nüfusun beslenmesini karşılamak ve çevresel etkileri azaltmak için önemli adımlardır. Ancak, daha fazla çalışma ve yatırım gerekmektedir, çünkü nüfus artışıyla birlikte gıda güvencesi ve sürdürülebilirlik konularında hala önemli zorluklar vardır. Artan insan nüfusunun iklim ve çevreye etkisi oldukça büyük bir endişe kaynağıdır. Nüfus artışı, daha fazla enerji, su ve gıda talebi demektir, bu da doğal kaynakların aşırı kullanımına ve çevresel baskılara yol açmaktadır. Bu durum ekosistem hizmetlerinin azalmasına ve doğal kaynakların tükenmesine neden olabilir.
Sürdürülebilir beslenmenin farklı çeşitleri bulunuyor
Artan insan nüfusuyla birlikte iklim değişikliği, çevresel bozulma ve kaynakların tükenmesi gibi sorunlarla mücadele etmek için sürdürülebilirlik odaklı politikalar ve çözümler gerekmektedir. Bu çözümlerden biri de sürdürülebilir beslenme çeşitleri olabilmektedir.
Sürdürülebilir beslenme çeşitleri;
Akdeniz beslenme tipi; taze gıdalar ve doymamış yağlar tüketilir. İşlenmiş ve paketli gıdaları tüketim oranı düşüktür. Ülkemiz için en uygun seçenek Akdeniz beslenme modeli olarak belirlenmiştir. Sürdürülebilir diyetlere çok kültürlü bir yaklaşım ile yerli veya yerel gıda sistemlerini anlayarak, gıdalar ve diyetlerle ilgili kültürel bilgideki çeşitliliği korumak için de fırsatlar sunabilmektedir. Aynı zamanda, yemek ve kültüre ilişkin geleneksel bilginin korunmasının önemini de gündeme getirmektedir. 
Ekolojik ayak izi bakımından beslenme modelleri incelendiğinde, Akdeniz diyetinin diğerlerine göre azot, karbon, su ve enerji ayak izinin daha küçük olması, dünyamızın sağlığına daha az olumsuz etki gösteren sürdürülebilir bir beslenme modeli olarak görülmektedir.
Nordik diyeti; İskandinav ülkeleri olan Danimarka, Finlandiya, Norveç, İzlanda, İsveç gibi ülkelerdeki geleneksel yeme biçimi Nordik diyetine dayanmaktadır. Akdeniz diyeti ile benzerlik göstermektedir. Zeytinyağı yerine kanola yağı kullanılması Akdeniz diyetinden en önemli farkıdır.
Çift piramit diyeti; klasik besin piramidinin yani Akdeniz beslenmesinin yanına besinlerin ekolojik ayak izleri sınıflandırılmaktadır. Hem bireysel hem de ekosistem açısından yeterli olacak besinleri göstermektedir.
Vegan ve Vejetaryen diyetler; kırmızı et, tavuk, balık veya peynir gibi hayvansal kaynaklı besinlerin elimine edildiği diyetlerdir.
Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından yürütülen “Live Well Plate for Low Impact Food in Europe” (LIFE) projesi’ne göre; sürdürülebilir bir diyetin 6 temel ilkesi bulunmaktadır.
- Sebze ve meyve tüketimini artırmak
- Besin çeşitliliğini sağlamak
- Et tüketimini makul seviyelere indirmek
- Gıda israfını önlemek
- Sertifikalı gıda satın almak
- Şeker, şekerli içecekler, yağ, tuz ve tuz içeriği yüksek gıdaların tüketimini azaltmak.
Meyve sebze tüketiminde her zaman mevsiminde olanları tercih etmek, mümkünse pazarlardan alışveriş yapmak önem kazanmakta.
Her gün mor, kırmızı, turuncu, sarı, koyu yeşil, açık yeşil, beyaz olmak üzere 7 farklı renkte sebze ve meyve her gün tüketilmelidir.  6 yumruk sebze ve 2 yumruk kadar meyve günlük minimum tüketim olmalıdır.
Günde 1-2 su bardağı yoğurt veya kefir, haftada 1 kez kırmızı et, haftada 1 kez balık veya haftada 1 kez tavuk ana yemek olarak tercih edilebilir. Diğer günlerde protein ihtiyacı bezelye, barbunya, nohut, kuru fasulye veya börülce gibi bitkisel proteinlerden gelebilir ve sebzeler de haftada en az 2 gün ana yemek olabilir.
Bu temel ilkeler uygulandığında karbon ayak izi düşürülmekte ve sürdürülebilir bir beslenme şekliyle hem sağlığa hem de doğaya faydalı olunabilmekte.
* MEMORİAL BASIN

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.16 15:42:28
Son Düzenlenme Tarihi :