SON DAKİKA

logo

Likya Uygarlıkları Müzesi’ni en fazla turistler ziyaret ediyor

Likya Uygarlıkları Müzesi’ni en fazla Antalya’ya gelen tarişh meraklıları ve turistler ziyaret ediyor.
Likya Uygarlıkları Müzesi Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün "Andriake Ören yeri Ziyaretçi Karşılama Merkezi ve Gezi Güzergahı Düzenleme Projesi" 2012-2014 yıllarında Andriake Liman Kenti güney yerleşiminde yer alan agora / plakoma, sarnıç, granarium yapısı (Likya Uygarlıkları Müzesi), hamamlar, kiliseler, sinagog vb. liman yapıları ile onurlandırma anıtlarının restorasyonu tamamlanarak 2015 yılı Haziran ayında açıldı.
Gezi yolunda son nokta M.S. II. yy.da yapılmış (Tahıl Ambarı, Horrea Hadriani - İmparatorluk Silosu) Granarium yapısıdır. Bu yapı günümüze kadar sağlam ayakta kalabilmiş niteliği nedeniyle Kültür ve Turizm Bakanlığı, tarafından Likya Bölgesine ait eserler ile Likya Uygarlığının tanıtımının yapıldığı Likya Uygarlıkları Müzesi olarak düzenlendi.
Müzenin içinde bulunduğu Andriake kentinin M.S. 7. yy'a kadar işlevselliğini koruyan limanı bugün bataklık haline gelmiş ve deniz ile ulaşımı kesilmiş durumdadır. Ticari gemiler için korunaklı bir liman olmasının yanı sıra lojistik destek sağlayan tesisleri ile gemicilerin vazgeçilmez uğrak noktası olan Andriake'nin bugün kullanılmayan rıhtımında, içinde amphoralarla zeytin yağı, şarap gibi sıvı malzemenin taşınmasını gösteren Antik Dönem Ticaret Gemisi canlandırması yer alır.
* Antalya Valiliği

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.30 13:32:47
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Esen: Ülke karanlıkta ilerliyor

Her konuda öngörülebilirliğin önemli olduğunu söyleyen Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, “Bir ülkede insanlar yarın başına ne geleceğini bilmeden ve hiçbir şeyi öngörmeden yaşıyorsa, o ülke karanlıkta ilerliyor demektir. Bu da yönetimin suçudur” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ve Meslek Odaları Komitesi’nin düzenlediği toplantıyakatılan Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, Türkiye’nin her an herkesin başına bir şey gelecek karanlık bir yola itildiğini belirtti. Hukukta, eğitimde, sanatta, sporda ve akla gelebilecek her alanda öngörülebilirliğin ortadan kalktığını ifade eden Başkan Esen, bunun sebebinin insanların her an herhangi bir terör örgütü mensubu olduğu iddiasıyla tutuklanma ihtimalinin olmasından kaynaklandığını belirtti. Hiçbir terör örgütü veya yapısıyla uzaktan yakından alakası olmayan insanların bile bu korku ile yaşadığını kaydeden Esen, bu korku ve öngörüsüz ortamın beraberinde güvensizliği de getirdiğini dile getirdi.

GÜVEN ORTAMI YOK OLDU

Belirsiz bir ortamda ticaret yapan insanların kendini güvensiz hissetmesi, sürdürülebilir ekonomiyi ortadan kaldırdığına dikkat çeken Başkan Esen, ülkenin bu şekilde daha fazla yönetilemeyeceğini dile getirdi. Bir an önce güven ortamının yeniden kurulması gerektiğini ifade eden Esen, “Bir ülkede hukuki öngörülebilirlik çok önemli. Yani insanlar, bir gün FETÖ’cü, PKK’lı veya ismini bilmediğimiz başka bir terör örgütünün mensubu olduğu iddiasıyla tüm mal varlığına el koyulup koyulmayacağına dair bir güvenlik, bir öngörülebilirlik istiyor.Bugün adını bilme bilmediğimiz herhangi bir terör örgütünün mensubu olduğunuz iddiasıyla sabah dörtte evleriniz basılabilir mi, basılabilir. O yüzden bunun adına öngörülmezlik deniliyor. Böyle bir tehdit ve risk altında ticaret de yapılmaz, sanat da yapılmaz, siyaset yapılsa da ancak bu kadar olur” şeklinde konuştu.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ŞART

Üretimin durduğu bir ülkede sürdürülebilirlikten bahsetmenin olanaksız olduğunu söyleyen Esen, dışarıdan satın almak yerine imal etme yoluna gidilmesi gerektiğinin altını çizdi. Her sektörün kendi ihtiyacı olan ürünleri üretebilme hayali kurması gerektiğini dile getiren Başkan Esen, sözlerini şöyle sürdürdü, “Bir yapı marketin normalde bir fırça veya boya imal etmeyi hayal etmesi lazım. Sürdürülebilirlik budur. Bir mobilyacının, beyaz eşyacının, bir diş hekiminin veya bir hırdavatçının kendi mesleği ile hayaller kurup, o konuda ilerleyip ülke ekonomisine katkı koyması gerekiyor. Kendi parasını da oradan kazanması lazım. Bizler, bu vahşi ortam içerisinde idmanlı, hazırlıklı, kuralları az çok kendimizce çözmüş ve mücadele etme yeteneğine sahibiz. Ama bizim 3 yaşındaki 9 yaşındaki kızlarımız ve oğullarımız bunu yapamayacak. Bir deyim vardır, hazıra dağ dayanmaz. Sizlerden ricam, ‘ben size kural, güvenlik, çocuklarınıza gelecek vaat ediyorum, diyenlerin yanında durun.”

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.06 18:50:26
Son Düzenlenme Tarihi :






Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2018.11.20 08:31:15
Son Düzenlenme Tarihi :