SON DAKİKA

logo

Başkan Gültak, terör saldırısını kınadı

Mersin’in merkez ilçe Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğüne yönelik terör saldırısını kınayarak, “Devlet ve millet olarak uzun yıllardır verdiğimiz mücadele sayesinde tesis edilen huzur ve güven ortamının bozulmasına yönelik hiçbir girişim başarılı olamayacaktır” dedi.
Akdeniz Belediye Meclis Toplantısında konuşan Başkan Gültak, hafta sonunda gerçekleşen terör saldırısına kahramanca karşılık verirken yaralanan güvenlik güçlerine şifa diledi. “Bu ve benzeri hain eylem ve saldırılar terör örgütünün son çırpınışlarıdır” diyen Başkan Gültak, “Hiçbir terör örgütü, ülkemizin kutlu yürüyüşünü engelleyemeyecektir. Milletimizin geleceğine, huzuruna ve güvenliğine kast eden alçaklar emellerine ulaşamamıştır, bundan sonra da ulaşamayacaklardır. Çünkü milletimiz teröre asla teslim olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır” diye konuştu.

“Türkiye, hiçbir terör örgütüne asla teslim olmadı, asla da olmayacak"
Sözlerini, “Saldırıyı gerçekleştiren terör örgütünü, arkasındaki karanlık güçleri bir kez daha şiddetle kınıyor ve lanetliyorum” şeklinde sürdüren Başkan Gültak; “Devlet ve millet olarak uzun yıllardır verdiğimiz mücadeleler neticesinde tesis edilen huzur, barış ve güven ortamının bozulmasına yönelik hiçbir girişim başarılı olamayacaktır. Türkiye, adı ne olursa olsun teröre ve teröriste hiçbir zaman teslim olmadı, bundan sonra da olmayacaktır. Milletimiz ve devletimiz, hain ve karanlık odaklara fırsat vermeyecek, birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde mücadelesini sürdürecektir” ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.10.02 19:05:48
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Antalya’da ot festivali düzenlenemez mi ?

Çeşme Belediyesi tarafından düzenlenen Ot Festivali için Alaçatı’ya gittim. Davet edenler yoğunluğun cumartesi ve pazar günü olduğunu, bu nedenle cuma günü ot festivalinin kurulduğu alanı daha rahat gezebileceğimi söyleyince perşembe günü yola çıktım, bir gece otelde konakladım ve cuma günü de sabah erkenden ot festivalinin düzenlendiği alanı gezdim. Cuma günü erken saatte otobüslerle gruplar halinde gelmeye başlayan kadın-erkek, yaşlı-genç-çocukları görünce “Cuma günü birde sakin olur demişlerdi” diyerek, kalabalıkla birlikte bende festival alanındaki stantları gezmeye başladım.

    400 stant kurulmuş. Stantlar ücretsiz tahsis edilmiş, tek şart ikametgahın Alaçatı’da olması. Malum ege ot’ları ile ünlü, yüzlerce çeşit ot tam bir görsel şölen sunuyor. Cibes, gelincik, şevket-i bostan, turp otu, gavur otu, radika , ısırgan otu ve onlarcası...
    Ot’lardan yapılan yemekler, ot’lu böreklerde stantları süslüyor. Çeşit çeşit reçeller, tatlılar. Damlasakızı reçeli revaçta  olan bir reçel. El yapımı sabunlar. Öyle ki eşek sütünden bile sabun stantta müşteri bekliyor.
    Belirli bir noktadan sonra el emeği, göz nuru  bebekler, takılar, çantalar, taçlar, süsler sergileniyor.
    Bir yanda festival alanını gezerken, diğer yanda Antalya’da yetişen ve yenilebilen “ot” çeşitleri ile ilgili bir çalışma yapıldı mı? diye düşünüyorum.
    Ot festivali olmayabilir ama Antalya’da tatlı, reçel, yemek festivali düzenlenemez mi ? 
    Bu nedenle Başkan Böcek’e “Keşke Alaçatı Ot festivali’ne gitseydin” diyorum. Gözlerinle o ortamı yaşasaydın. Hatta Alaçatı ziyaretini hafta sonuna  denk getirseydin bölgeye nasıl hareket geldiğine, insan sirkülasyonuna şahit olsaydın. 
    Antalya’ya gelen yabancı konuk sayısında rekor üstüne rekor kırıyoruz ama gelen turistleri Antalya çarşılarına çıkartamıyoruz. O zaman Antalya’da iç turizmede ağırlık verilmeli. Bu sayede kentin ticari yaşamına olumlu ciddi katkı sağlar. Bu nedenle Antalya’da bu tür festivaller sık aralıklarla düzenlenmeli.
  * Erkin ÖZGÜNSÜR 

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.04.24 10:40:45
Son Düzenlenme Tarihi :





IBB Avusturya Delegasyonu üyeleri Mersin Üniversitesinde

İş insanlarından oluşan International Institute of Business Enterprises (IBB) Avusturya Delegasyonu üyeleri, Mersin Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) koordinatörlüğünün iş birliğiyle bilişim teknolojileri ile endüstriyi bir araya getiren ’Endüstri 4.0’ konusunda görüş alışverişinde bulunmak üzere Mersin Üniversitesini ziyaret ettiler.
Senato Odasında, IBB Avusturya Delegasyonu Koordinatörü Recep Tanrıkulu, IBB Başkanı Muhammed Ali Toptaş, Başkan Yardımcısı Jan Walprecht, iş insanları Holger Walprecht ve Uwe Dybamer’den oluşan heyeti kabul eden MEÜ Rektörü Erol Yaşar, Mersin Üniversitesi İleri Teknoloji Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi (MEİTAM) ve Mersin TTO’nun hem üniversiteye hem de bölgeye büyük katkı sunacağını belirterek, Mersin TTO’yu canlandırarak öğretim üyelerinin çalışmalarına daha çok destek vereceklerinin altını çizdi. Yaşar, “MEİTAM, Türkiye ve bölgemiz için önemli bir laboratuvar. MEİTAM ve TTO’nun bölgemize daha fazla hizmet etmesi için çalışmalarımıza ivme kazandırdık ve bu birimlerimiz için de gerekli bütçeyi aktardık. Tüm birimlere alt yapı desteği verdik. Bu çalışmalar bize mutluluk veriyor” dedi. Ekip ruhunun önemine değinen Yaşar, üniversitede birçok projenin hayata geçirildiğini ve birbirinden bağımsız olarak çalışan öğretim üyelerini bir araya getirerek proje sayısını artırmayı amaçladıklarını belirtti.

“Üniversite ve sanayi iş birliğinin sağlanmasında Teknoloji Transfer Ofisimiz bir köprü görevi görüyor”
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Hakan Öztürk de MEÜ ile bölgenin tanıtılması ve anlatılmasının önemine değinerek, “Üniversite adına temaslar kurulunca bir takım şeylerin de olabileceğini gördük. Üniversite ve sanayici iş birliğinin sağlanmasında Teknoloji Transfer Ofisimiz bir köprü görevi görüyor. Endüstri 4.0 ve Ar-Ge çalışmalarını Türkiye’nin kaçırmaması gerekiyor. Özellikle Endüstri 4.0 gelişen ülkeler için çok daha önemli” diye konuştu.

“Endüstri 4.0 iki yıl içinde standartlaşacak”
IBB Avusturya Delegasyon üyeleri daha sonra Mühendislik Fakültesi akademisyenleri ile bir toplantı yaptı. Mühendislik Fakültesinin tanıtım filminin izlenilmesiyle başlayan toplantıda, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Emre Akın tarafından fakültenin kuruluşu, öğretim elemanı ve öğrenci sayıları ve Erasmus programı hakkında bilgiler verildi. IBB Avusturya Delegasyonu Koordinatörü Recep Tanrıkulu da ziyaret nedenleri hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Üretim yapmanın sanayi için tek başına yeterli olmadığını, sanayinin kompleks bir yapı olduğunu belirten Tanrıkulu, bu kapsamda ’Endüstri 4.0’ın önemine değindi ve Almanya’nın ’Endüstri 4.0’ sürecine geçişi hakkında bilgi verdi. Tanrıkulu, “Tanınmış bazı markalar gibi şirketler ’Endüstri 4.0’a tam geçişin neden olmadığı ile ilgili çalışmalar yürüttüler. Yan sanayi de Endüstri 4.0 konusunda yüzde yüz bir uygulamaya gitmedi henüz. Dolayısıyla Almanya’da üniversiteler ve teknoparkların da içinde bulunduğu bir oluşum tarafından toplantılar yapıldı. Toplantılar sonrasında Endüstri 4.0 için bir standart olması yönünde bir sonuç çıktı. Avrupa Birliği Komisyonu ile görüşüldü. İki yıl içerisinde Endüstri 4.0 standartlaşacak. Endüstri 4.0 ile birlikte emisyon azaltılması, karbon ayak izi gibi konular da önem kazanacak. Yan sanayi, Endüstri 4.0 ve emisyon azaltılması konusunda çalışmalar yapmadıkları takdirde büyük firmalar tarafından tedarikçi listelerinden çıkarılacaklar” ifadelerini kullandı.

“Öğrencileriniz sanal gerçeklik gözlüğüyle Almanya’daki fabrikaları gezebilecek”
Pandemi nedeniyle mal alımında sorunlar yaşandığı için de Avrupa’nın Çin dışında alternatif ülkeler arayışına girdiğini kaydeden Tanrıkulu, iş insanlarının Vietnam gibi ülkelere yöneldiğini ancak mesafe olarak bu ülkelerin Çin ile aynı olması nedeniyle Bulgaristan, Romanya’yı ziyaret ettiklerini söyledi. Bu kapsamda da IBB olarak devreye girdiklerini kaydeden Tanrıkulu, Türkiye’nin de bu süreçte yer alması için girişimleri başlattıklarını belirtti. Tanrıkulu şöyle devam etti; “Bu çerçevede üniversitelerin mühendislik fakülteleri için Mühendislik Fakültelerinde Endüstri 4.0 için bir konsept hazırlandı. Bir sınıfa ’Endüstri 4.0’ın bir minyatürünü yapacağız. Almanya’da beyaz eşya ve otomotiv sektöründe işbirliği içinde olduğumuz iki fabrika bulunuyor. Endüstri 4.0 işbirliğinin sağlanması halinde Türkiye’deki öğrenciler sanal gerçeklik gözlüğüyle Almanya’daki bu fabrikaları gezebilme imkanı sağlayacaklar. Ayrıca öğrenciler fabrikadaki makinelerin ayarlarını yapabilecek, makinelerle çalışabilecekler.”
Almanya’da bir üniversite ile Endüstri 4.0 konusunda çalışmalar yürüttüklerini de söyleyen Tanrıkulu, bu çalışmaları Türkiye’ye taşımak istediklerini ve bu konuda da Mersin Üniversitesinin iyi bir pilot üniversite olacağını kaydetti.

“Endüstri 4.0’ın Türkiye’deki sanayiye hizmet edebilmesi için her türlü iş birliğine hazırız”
TTO Koordinatörü Abdi Kurt, ’Endüstri 4.0’ın MEÜ’de uygulanması konusunda Mersin TTO olarak üzerlerine düşen görevleri yapmaya hazır olduklarını belirtti. Kurt, “Bu, ’Endüstri 4.0’ın ilk uygulaması olacak ve öğrencilerimizin daha yetkin, uluslararası donanımlı mühendisler olmaları için gerekli ortamı hazırlayacak. Süreç, müfredatın geliştirilmesi, eğitim metodu ve teknolojilerinin belirlenmesi, sertifikasyon modeline karar verilmesi gibi benzeri alt süreçleri de kapsayacak ve Mühendislik Fakültesi ile birlikte yönetilecek. Mühendislik Fakültesinde uygulanacak bu model ile sadece bölgemize değil, Türkiye’deki sanayiye de buradan hizmet verilmeye başlanacaktır“ dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.13 21:26:23
Son Düzenlenme Tarihi :