SON DAKİKA

logo

Bayram, “Şu anda 4 farklı noktada park imalatlarımız devam ediyor”

Hatay Büyükşehir Belediyesi Park Bahçe ve Yeşil Alanlar Daire Başkanı Murat Bayram, 6 Şubat öncesi ve sonrası Hatay’da yürüttükleri çalışmalarla ilgili açıklamalarda bulundu.
Bayram, deprem öncesi yeşil alanların korunması ve oluşturulması konusunda önemli çalışmalar yaptıklarını kaydetti.
Antakya’da Maşuklu Koruluğu, Erzin’de Türksoy Parkı, Payas’ta Sahil Parkı gibi önemli projeleri hayata geçirdiklerini ve bunların bir kısmının açılışını yaptıklarını ifade eden Bayram, ayrıca o dönemde Antakya girişi servis yolları ve orta refüj çevre düzenleme alanlarıyla ilgili de çalışmalarının olduğunu belirtti.
Deprem nedeniyle park ve yeşil alanların çok ciddi anlamda da hasar gördüğünü hatırlatan Bayram,
“1 milyon metrekarenin üzerinde bir yeşil alan üretme hedefimiz vardı. Deprem öncesinde son süreçte 1 milyon 260 bin metrekareye kadar ulaşmıştık. Depremle beraber yeşil alanların önemini bir kez daha fark ettik. Çünkü o kaotik süreçte insanlarımızın toplanma, sığınma ve barınma alanları oldu.” dedi.
Bayram, depremin ilk saatlerinden itibaren bekçisinden mühendisine kadar tüm personellerini sahaya yönlendirdiklerini, görev tanımlarının da dışına çıkarak arama kurtarma, enkaz kaldırma çalışmalarından mezar kazmaya kadar ihtiyaç duyulan işleri yaptıklarını, kendi acılarını yaşayamadan vatandaşların yardımına koştuklarını söyledi.
Konteyner kentlerin yapım aşamasında alan hazırlığı, elektrik ve aydınlatma, alt yapı ve çevre düzenleme çalışmalarının da yapıldığını sözlerine ekledi.
Önümüzdeki süreçte yapılacak çalışmalara değinen Bayram, “Öncelikle yeşil alanlar hayata geçecek. Buna ek olarak 2023’ün sonunda bitirmeyi planladığımız yeni alanlar da var.” dedi.
Merkezi noktalardan başlayarak yeşil alanları hizmete açtıklarını dile getiren Bayram, “Antakya Atatürk Parkımızı ve Maşuklu’daki koruluğumuzda temizlik bakım onarım çalışmalarıyla halkımızın kullanıma açtık. Tüm ekiplerimiz tam kadroyla maksimum bir güçle ve özveriyle çalışıyor. Şu anda 4 farklı noktada park imalatlarımız devam ediyor. İskenderun Karaağaç’taki Fahura Parkı’nın açılışını yakın zamanda yapacağız. Yanı sıra Arsuz Akçalı Mahallesi’nde bulunan butik parkımızda, Kırıkhan’da 50 dönümlük alan üzerine inşa edilen mesire alanında ve Erzin’de bir parkımızda çalışmalarda sona yaklaşmış durumdayız.” açıklamalarında bulundu.
Tüm kurum ve kuruluşlarla uyum içinde çalıştıklarını vurgulayan Bayram, yıkım çalışmaları nedeniyle zarar görebilecek bitkilerin yerlerinden sökülüp, üretim alanlarına taşınarak ekonomik kaybın önüne geçildiğini ve kamu zararının engellendiğini dile getirdi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.21 18:45:31
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Kuraklık önce gölü, sonra flamingoları vurdu

Flamingoların en çok konakladığı göl olan Yarışlı Gölü’nü besleyen kaynak suyunun üzerine köylüler tarafından seyyar sondaj motorlarının kurulması, artan sıcaklarla birlikte kuruyan gölü tehlikeye soktu. Mayıs ayında binlerce flamingonun olduğu gölde şimdi parmakla sayılabilecek kadar az kuş barınıyor.
Flamingoların en çok bulunduğu Yarışlı Gölü ilkbahar aylarında su tutarken, sıcaklığın artmasıyla tekrar eski kurak zamanlarına döndü. Gölü besleyen su kaynaklarını inceleyen uzman ekip, su kaynağı üzerine köylüler tarafından kurulan birçok sondaj motoru tespit etti. Dünyada sadece burada yaşayan iki balık türünün olduğu bu kaynaktan su alınması hem bu canlıları tehlikeye atıyor hem de gölü besleyen su miktarının azalmasına neden oluyor.
DKMP 6. Bölge Müdürlüğü’nün sekreteryasını üstlendiği Burdur ve Antalya Gölleri Yönetim Planı Hazırlama Projesi’nde yer alan uzman ekip, gölü besleyen en önemli kaynak üzerine köylüler tarafından kurulan seyyar sondaj motorlarının kaynak içerisinde bulunan ve sadece burada yaşayan endemik balık türleri için tehlike arz ettiğini tespit etti. Ayrıca bu sondaj motorları gölde barınmaya devam eden az da olsa flamingonun yaşamlarını da tehlikeye sokuyor.
Gölü inceleyen ekipte yer alan Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İskender Gülle, “Yarışlı Gölü’nün yüzölçümü yaklaşık olarak 10 ila 15 kilometre arasında değişiyor. Aslında bir zamanlar bu göl sürekli bir gölmüş ama günümüz şartlarında tam bir göl değil. Çünkü mevsimlik olarak su tutabiliyor. Biz bu tür göllere geçici göller diyoruz. Bu gölün özelliği bir kısmının tabak şeklinde olması. O nedenle bu gölleri tuzlu göl, tuzla gölleri veya pilaya gölleri olarak isimlendiriyoruz. Türkiye’de çok sayıda buna benzer göl var. Fakat Yarışlı Gölü’nün şu anda en önemli özelliği kış aylarında en fazla 20-30 santimetreye kadar su tutabiliyor olması. 20-30 santimetre su tutarsa bizim için çok iyi. Ama normalde günümüzde yağışların da azalması nedeniyle en fazla 10 santimetreye kadar su oluyor haziranın başında, o da tamamen kuruyor. Bu göl geçici göl olmasına rağmen özellikle mikroskobik canlılar açısından da son derece zengin. Böyle olduğu için de başta flamingo olmak üzere çok sayıda su kuşu için adeta bir beslenme alanına dönüşüyor. Sığ olduğu için flamingolar burayı çok fazla tercih ediyorlar. Besin kaynağı da çok fazla tabi ki, o açıdan Yarışlı Gölü’nün en önemli özelliği biyolojik olarak iyi bir kuş alanı olması” dedi.

Yarışlı Gölü yıllardır koruma altında
Yarışlı Gölü’nün hem çevredeki mermer ocaklarından hem de kaçak avcılık ve göl arazisinin tarım amacıyla kullanılmasına karşı koruma altında olduğunu dile getiren Prof. Dr. Gülle, “Bu göl yıllardır korunuyor. Korumayı sadece mermer ocaklarından ibaret görürsek yanılmış olabiliriz. Onun dışında bir de özellikle Milli Parkların yapmış olduğu dolaylı koruma yöntemleri var. Kara avcılığı, su avcılığı, göl kenarlarındaki alanların işgal yerlerinin fazla artmaması şeklinde. Görsel olarak baktığımızda farklı bir manzarası var. Suyu da biraz tuzlu. Kış aylarında binde 14, yani 1 litre suda 14 gram tuza kadar yükselebilen tuz özelliği var. Suları herhangi bir tarımsal faaliyette kullanılmıyor. İçme suyu amacıyla da kullanılmıyor. Ayrıca gölün içerisinde değil ama gölün kıyılarındaki tatlı küçük su kaynaklarında dünya için endemik iki tane tatlı su balığı türümüz var. Bunların sadece bu bölgede yaşadığını söyleyebiliriz. Göl kenarlarındaki pınarlar, özellikle
görmüş olduğunuz sazlık alanlar bu balıkların yaşamı açısından son derece önemli” ifadelerini kullandı.

Yönetim planlarında artık birinci öncelik: “Su”
Çalıştay hakkında da açıklama yapan Prof. Dr. İskender Gülle, “Göllerin her beş yılda bir sulak alan yönetim planları yapılıyor. Bu yönetim planları çerçevesinde yeniden bir bilimsel, ekolojik ve çevresel değerlendirme yapılıyor. Beş yıl boyunca doğru yapılan veya eksik yapılan ya da beşinci yılın sonunda ortaya çıkan yeni durumlar neler bunları gözden geçiriyoruz. Yönetim planlarını beş senede bir revize ediyoruz. Şu anda iki gündür yapmış olduğumuz çalıştayımız bir bilimsel altlığa dayalı olarak yapıldı. Onun neticesinde bugün de bir arazi gezisi yapıyoruz. Bu arazi gezimizde durumu gözlemliyoruz. Planlarımızda hangi değişiklikleri yapabiliriz, onları gözden geçiriyoruz. Gördüğümüz kadarıyla şu anda tüm Türkiye çapında, Burdur çapında öncelikli konu su. Yani su tedariği göller için ve yönetim planları için birinci madde haline geldi. Bundan 20-30 sene önce daha ziyade kirlilik ağırlıklı bir yönetim planı yapıyorduk, artık birinci önceliğimiz su oldu” dedi.
Burdur ve Antalya Gölleri Yönetim Planı Koordinatörü Peyzaj Yüksek Mimar Seda Yıldız ise, “Burdur yöresinde Sulak Alan Yönetim Planı çalışmasını DKMP 6. Bölge Müdürlüğü adına yürütüyoruz. Göllerimizle ilgili çalıştayımız dün gerçekleşti. 2016 yılında yine göllerle ilgili Sulak Alan Yönetim Planı yapılmıştı. Şu an revizyon zamanı geldiği için yenilenebilirliğini sağlayabilmek ve biyon verebilmek için şu an tekrar Sulak Alan Yönetim Planlarımızı yeniliyoruz” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.25 20:31:42
Son Düzenlenme Tarihi :





Muratpaşa’dan özel çocuklara mavi yolculuk

Muratpaşa Belediyesi, özel gereksinimli bireyler için Kaleiçi Yat Limanı Müdürlüğü’nün desteğiyle yat gezisi düzenledi. Engelsiz Kafe’den özel gereksinimli çocuklar ve ailelerinden oluşan 85 kişilik grup, Kaleiçi Yat Limanı’ndan Akdeniz’in mavi sularına açılarak keyifli anlar yaşadı.

Gezi boyunca çocuklar deniz havasını doyasıya solurken, aileler farklı bir sosyal ortamda bulunmanın mutluluğunu yaşadı. Akdeniz’in huzur veren atmosferinde gerçekleşen yolculukta, çocukların neşesi ve kahkahaları unutulmaz bir günün habercisi oldu.

Aileler, düzenlenen etkinlikten duydukları memnuniyeti dile getirerek Muratpaşa Belediyesi’ne teşekkür etti. Çocuklarının sosyal yaşama katılımına katkı sağlayan etkinliğin büyük önem taşıdığını vurgulayan aileler, bu tür organizasyonların hem kendileri hem de çocukları için moral kaynağı olduğunu ifade etti.

Gün boyunca çekilen fotoğraf ve videolarla ölümsüzleştirilen anılar, özel çocukların yüzlerindeki tebessümle birleşerek unutulmaz bir hatıra bıraktı.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2025.08.21 11:09:37
Son Düzenlenme Tarihi :