SON DAKİKA

logo

Muratpaşa Belediyesi'nden Bağımsız Atık Toplayıcıları için akıllı konteyner

Antalya’da 510 bini aşkın nüfusuyla kent hayatının merkezi Muratpaşa’da, katı atık toplayıcılarının çalışma koşullarını iyileştirmeyi, kayıt dışı atık toplanmasını sona erdirmeyi ve çevre kirliliğinin önüne geçmeyi hedefleyen ‘Bağımsız Atık Toplayıcıları’ projesi başladı.

İstanbul Planlama Ajansı’nın 2022 tarihli bir raporuna göre yaklaşık 500 bin kişi geçimini enformel atık toplayıcılığıyla sağlıyor. Antalya için bu rakam 5 bin kişi olarak tahmin ediliyor. Atık toplayıcılarının, belediye sistemine entegre edilmemesi, ekonomik kaybın yanında kent temizliği, güvenliği gibi bir çok başlıkta tartışılırken Antalya’da Muratpaşa Belediyesi, ‘Bağımsız Atık Toplayıcıları’ projesini hayata geçirdi.

Projeyle, atık toplayıcılarının belediyenin atık toplama sistemiyle uyumunun sağlanması, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, kayıt dışı toplanan atıkların kayıt altına alınması ve çevre kirliliğinin önüne geçilmesi hedefleniyor. Bunun için 20 akıllı atık toplama konteyneri, nüfus yoğunluğuna göre kentin farklı noktalarına yerleştirildi. Kimlik kartı, kredi kartı ve NFC özellikli cep telefonlarıyla çalışan akıllı konteynerlere, kent sakinleri, ayrıştırdıkları kağıt, plastik, cam ve metal atıkları bırakıyor ve el sensörüyle konteyneri kilitliyor. Muratpaşa’da kayıtlı olan 55 bağımsız atık toplayıcısı ise günlük olarak belirlenen atık toplama noktalarından kartlarını okutarak kent sakinlerinin ayrıştırılmış olarak bıraktığı atıkları topluyor.

Belediye Başkanı Ümit Uysal, atık toplayıcılarının sokakta zor şartlar altında çalıştıklarını belirterek “Artık bağımsız atık toplayıcılarını koordine edeceğimiz, onların da medeni çalışma şartlarında çalışacağı ve atıklarımızın milli ekonomiye kazandırılacağı, çevremizin temiz tutulacağı, düzenli intizamlı bir sisteme geçmiş bulunuyoruz. Hayırlı olsun” diye konuştu.

Sokaklarda süsleyip ‘Düldül’ ismini verdiği aracıyla gezen 60 yaşındaki atık toplayıcısı Ali Çevik 5 yıldır bu işle ilgilendiğini söyledi. Çevik, “Yağmurda, çamurda ıslanmadan atıkları rahatlıkla toplayabileceğimiz için gayet olumlu bir çalışma” dedi, Muratpaşa Belediyesi’ne teşekkür etti. 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2024.06.20 10:56:26
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Sağlıkta ve ilaçta zamlar vatandaşa az yük getirmiş

Hanelerin %7,3'üne doktor muayene ve tedavi harcamalarının çok yük getirdiği, %36,1'ine biraz yük getirdiği, %47,7'sine ise yük getirmediği görüldü. 
Diş muayene ve tedavi harcamaları hanelerin %5,5'ine çok, %25,8'ine biraz yük getirirken %32,2'sine yük getirmedi. İlaç harcamaları ise hanelerin %5,9'una çok, %37,3'üne biraz yük getirdi. Hanelerin %50,8'i ilaç harcamalarının yük getirmediğini belirtti.
Son 12 ay içerisinde hanelerin %9,0'ı muayene veya tedavi, %36,6'sı diş muayenesi veya tedavisi, %6,0'ı ilaç harcaması yapmadı.
En yüksek %20'lik gelir grubundaki hanelerin %32,8'inde diş muayenesi harcaması olmadı
Doktor muayene ve tedavi ile ilaç için harcama yapmama durumunun hanelerin gelir gruplarından çok etkilenmediği görüldü. Diş muayene ve tedavisine ilk (en düşük) %20'lik gelir grubunda olanların %51,9'unun, ikinci %20'lik gelir grubunun %44,8'inin, üçüncü %20'lik gelir grubunun %40,6'sının, dördüncü %20'lik gelir grubunun %36,9'unun, beşinci (en yüksek) gelir grubunun ise %32,8'inin harcama yapmadığı görüldü.
En düşük %20'lik gelir grubundaki hanelerin %49,1'ine doktor muayene ve tedavi, %27,8'ine diş muayene ve tedavi, %52,2'sine ise ilaç harcamaları yük getirdi. En yüksek %20'lik gelir grubundaki hanelerin %60,4'ü doktor muayene ve tedavi, %41,1'i diş muayene ve tedavi, %65,7'si ilaç harcamalarının yük getirmediğini belirtti.
Yoksulluk riski altında olmayanların %31,3'ü çoğunlukla oturarak çalışanlar
Bir işte çalışan 15 yaş ve üstü fertlerin tüm çalıştıkları süre incelendiğinde çoğunlukla bu fertlerin %28,2'sinin oturarak, %47,9'unun ayakta durarak, %18,4'ünün yürüyerek veya orta düzey fiziksel aktivite yaparak, %5,6'sının ise ağır iş ya da ağır fiziksel aktivite yaparak çalıştığı görüldü.
Yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olan fertlerin %16,8'i oturarak çalışırken risk altında olmayan fertler için bu oran %31,3 oldu.  Yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olan fertlerin %10,1'inin ağır iş ya da aktivite yaparak çalışma hayatını geçirdiği görüldü.
Bir işte çalışsın ya da çalışmasın 15 yaş ve üstü fertlerin olağan bir haftada iş dışında geçirilen zamanları incelendiğinde bu fertlerin %4,4'ünün 'Günde iki kere veya daha fazla", %12,6'sının 'Günde bir kere', %6,5'inin 'Haftada 4-6 kere', %9,3'ünün 'Haftada 1-3 kere', %3,5'inin 'Haftada 1 kereden az' en az 10 dakika boyunca aralıksız devam eden fiziksel aktivite veya boş zaman aktivitesi yaptıkları tespit edildi. Fertlerin %63,8'inin ise fiziksel aktivite veya boş zaman faaliyetlerine zaman ayırmadığı görüldü.
Fertlerin %97,1'i iletişim faaliyetlerinde zorlanmıyor
Modül kapsamındaki 15 yaş ve üstü fertlerin %97,1'i iletişim kurmada, %95,7'si öz bakımında, %90,6'sı işitmede, %84,5'i bir şeyleri hatırlamada, %80,3'ü yürümede ve %80,1'i görmede sorun yaşamadığını ifade etti. En çok zorlanılan faaliyetler ise sırası ile %19,7 ile görme, %19,2 ile yürüme, %15,2 ile hatırlama olurken fertlerin sadece %2,7'si iletişim faaliyetlerinde zorlandığını söyledi.
Fertlerin en çok yapamadığını belirttiği faaliyetler ise %0,6 ile öz bakım, %0,5 ile yürüme, %0,3 ile bir şeyleri hatırlama ve iletişim kurma faaliyetleri oldu.
* TUİK

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.24 12:26:27
Son Düzenlenme Tarihi : 2023.07.24 12:27:34





Başkan Tat: Sismik deprem sensörü can ve mal kaybını önler

Yaşanan deprem felaketi sonrasında yaralar bir yandan sarılmaya çalışılırken, her yerel yönetim kendince önlemler alma yoluna giderken,güvenli yapıların oluşturulması şart hale geldiğini ifade eden Elektrik Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Şaban TAT konuşmasında, güvenli yapılar oluşturulurken deprem anında ve sonrasında tüm binalarda sismik deprem sensörleri kullanılarak; elektrik, doğalgaz ve asansörler ile ilgili gerekli önlemlerin alınması, güvenli yapı oluşumunda şart olması gerektiğini vurguladı

  Bir deprem anında binanın elektriklerin kesilmesi, doğalgazın bina girişinden kesilmesi ve asansörün en yakın kata gelip kapılarını açık bırakması gibi güvenlik önlemlerinin otomasyon sistemleri ile kolay bir şekilde yapılabilir olduğunu ve bundan sonra yeni yapılacak vemevcut binalar için bu otomasyonun zaruri olduğunu belirtti. 
ELEKTRİK TESİSATLARINDA SİSMİK KORUMA ÖNEMLİ
    TAT sözlerine şöyle devam etti; Ülkemizde deprem güvenliği konusundaki faaliyetlerin, sadece binaların temel yapılarının korunması üzerine yoğunlaşılmıştır. Tesisatlarda sismik koruma konusu ise özel olarak ele alınan bir husus olmaktan uzak kalmış, bu konuya gereken önem verilmemiştir. Ülkemizde beklenen olası depremlere karşı alınması gereken en önemli tedbirlerin başında, can güvenliği tesisatlarının güvence altına alınması gelmektedir. Elektrik tesisatlarında sismik koruma yapılması, can ve mal güvenliğini sağlayan bir unsurdur. Binaların ve hatta tesisatların toplam maliyetleri içinde küçük bir yer işgal eden bu konu, karşılığında elde edilen güvenlikle kıyaslanamaz. 
    Her binada sismik deprem sensörünün kullanılarak, bu sensörden alınan bilgiler ışığında elektriğin kesilmesi, doğalgazın bina girişinden kesilmesi ve asansörün en yakın kata gelip kapılarını açması gerek yıkılan gerekse de sağlam binalar için çok büyük can ve mal kaybını önleyecektir. 
Tesisatların sismik koruması, yönetmelikler ve uygulamalar konusunda deneyimli ve yetkili uzman mühendislerce projelendirilmelidir.
DOĞRU MÜHENDİSLİK HESAPLARI VE PROJELENDİRME GEREKİR
    Başkan Şaban TAT konuşmasının devamında “Tesisatta sismik koruma, titreşim yalıtımı ve ısıl genleşme sorunlarıyla bir arada çözülmesi gereken bir ihtisas konusudur. Sismik koruma ve titreşim yalıtımı için kullanılacak ürünler, ancak ve ancak doğru mühendislik hesapları, projelendirme ve periyodik kontrol yapılırsa işlevlerini yerine getirebilirler.
    Bu nedenle uluslararası standartlarda tüm tesisatta sismik koruma yapılması zorunludur. Bu sistemlerin ülkemizde de zorunlu kılınması ve her yıl denetimlerinin yapılması zorunluluğu getirilmelidir.” dedi,
    TAT, “Sonuç olarak elektrik tesisatın sismik koruması yerel yönetmeliklerle zorunlu hale getirilmeli, alınacak sismik önlemlerin çerçevesi çizilmelidir. Tüm yapılar bütünleşik tasarım ilkelerine göre dizayn edilmeli, tüm disiplinler bir arada çalışmalıdır. Doğru ve sertifikalı malzemeler kullanılması gerektiğini” söyledi. 
MEVCUT YÖNETMELİKLER ACİLEN GÜNCELLENMELİ
    Mevcut ilgili Yönetmeliklerdeki eksikler, TMMOB ve bağlı Odalar, üniversiteler, yerel yönetimler ve ilgili kesimlerin katılımıyla kamusal bir anlayışla yeniden en hızlı şekilde güncellenmelidir.
    TAT son olarak; “depreme karşı duyarlı olunmalı, bina ve tesisatların sağlam ve standartlara uygun olması sağlanmalıdır. Odamız şimdiye kadar olduğu gibi bu sürecin aktif bir bileşeni ve tarafıdır. Halkın can ve mal güvenliği, denetimin kâr temelli piyasa anlayışına bırakılamayacak kadar ciddi bir iştir. Bu nedenle Meslek Odalarının içinde yer aldığı kamucu bir yeniden düzenleme acil ihtiyaçtır.” diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.03.06 11:35:22
Son Düzenlenme Tarihi :