SON DAKİKA

logo

ANTALYA GAZETECİLER CEMİYETİ YÖNETİM KURULU’NDAN AÇIKLAMA: BASIN VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VAZGEÇİLMEZ BİR HAKTIR

Antalya Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu tarafından yapılan basın açıklamasında, Elmalı Belediye Başkanı Halil Öztürk için; “Antalya Gazeteciler Cemiyeti üyesi de olan Özgünsür’ün Sayıştay raporuna da giren belediyenin ihale yapılacak işleri bölüp parçalamak suretiyle ihaleden kaçmasını gündeme getirmesi kabahat olmuş, “İlçeyi terk et” aşamasına getirilmiştir. Bu tavrı kınıyor, bir an önce yapılan hatadan geri dönülmesini bekliyoruz” denildi.

    Demokrasilerde basın ve ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması, bir ülkenin gelişmişlik seviyesini göstermesi bakımından hayati önemdedir. Bu özgürlüğün özel hayatın korunması başta olmak üzere istisnalar dışında serbest bir şekilde kullanılması esastır. 

    Üzülerek ifade etmeliyiz ki son dönemlerde ülkemizde yazar, akademisyen ve gazetecilere yönelik gözaltı ve tutuklamalarla sonuçlanan onlarca soruşturma açılmaktadır. Adli ve idari soruşturma açılamayan durumlarda ise sosyal medyada linç kampanyaları düzenlenmektedir. 

    Geride bıraktığımız 2024 yılında da önceki yıllarda olduğu gibi gazetecilik faaliyetlerinin başka suçlarla ilişkilendirilmesi neticesinde gazetecilerin gözaltına alındıklarını, tutuklandıklarını gördük. 2025 yılının da geride bıraktığımız yıldan farksız olmayacağı görülmektedir. 

    Elbette yasalar karşısında hiç kimse dokunulmaz değildir. Yasalarla sınırları çizilmiş zorunlu haller dışında düşünce ve ifade suçlarıyla ilgili adli süreçlerin gözaltı ve tutuklama tedbirlerine başvurulmadan yürütülmesi esastır.
 
    Ocak ayı sonlarında gazetecilik faaliyeti kapsamında bir bilirkişi ile yapılan görüşmenin Halk TV’de yayınlanması sebebiyle kanal çalışanlarının önce gözaltına alınmaları, Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş’ın yargılamasının tutuklu sürecek olması basın özgürlüğünü sınırlayan, hak ihlalleri doğuran uygulamalardan biridir. 

    Adli süreçlerin yanında basın ve ifade özgürlüğünü sınırlayan, gazetecileri hedef gösteren, hoşgörü ikliminden uzaklaşılan uygulamalar sadece bürokrasi ve siyasi iktidar ile sınırlı olmayıp muhalefet yapan siyasi parti çevrelerinde de görülmektedir. İstanbul ve Ankara dışında Antalya’da da basın çalışanları sıkıntılar yaşanmaktadır. 

    Ocak ayının son haftalarında bir siyasi parti il başkanının yapılan haberlerden duyduğu rahatsızlığı ifade ederken, basın mesleğine sınır koyan, basına had bildiren, gazeteciyi ve çalıştığı kurumu hedef gösteren değerlendirmeler yapması kabul edilemez niteliktedir. Aynı şekilde geçtiğimiz günlerde bir belediye başkanının basın toplantısı davetini bir iki ajans ile sınırlaması basının bilgi alma, toplumu bilgilendirme ve denetleme görevine engel teşkil etmektedir. 

    Son olarak, geçtiğimiz hafta Elmalı Belediye Başkanı Halil Öztürk, belediye meclis toplantısı bitiminde “Abi…” diyerek başladığı konuşmasında ilçede yayın yapan Toros gazetesinin imtiyaz sahibi Erkin Özgünsür’ü hedef alması, ilçeyi terk etmesini istemesi hadsizlik örneği olarak karşımıza çıkmaktadır. 

    Antalya Gazeteciler Cemiyeti üyesi de olan Özgünsür’ün Sayıştay raporuna da giren belediyenin ihale yapılacak işleri bölüp parçalamak suretiyle ihaleden kaçmasını gündeme getirmesi kabahat olmuş, “İlçeyi terk et” aşamasına getirilmiştir. Bu tavrı kınıyor, bir an önce yapılan hatadan geri dönülmesini bekliyoruz. 

    Gazetecileri hedef alan, toplumun önüne atan belediye başkanları, siyasetçiler ve bürokratlar bilmelidir ki özgür basının varlığı tüm toplum kesimleri için gerekli ve vazgeçilmezdir. 

    Antalya Gazeteciler Cemiyeti olarak basın ve ifade özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması, gazetecilerin mesleklerini kamu yararına özgürce yapabilmesi için mücadelemizi kararlıkla sürdüreceğimizi ilan ediyor, meslektaşlarımız ile her anlamda dayanışma içinde olacağımızın bilinmesini istiyoruz. 

    Kamuoyuna saygıyla duyururuz.

ANTALYA GAZETECİLER CEMİYETİ 
YÖNETİM KURULU


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2025.02.11 22:06:00
Son Düzenlenme Tarihi : 2025.02.11 22:40:24

Yorum Yap






LGS’ye girecek çocuğunuza ‘güven hissi’ aşılayın

Eğitim uzmanları yaklaşan Liseye Geçiş Sınavı LGS öncesi adaylara ve velilere sınavda başarı için tüyolar verdi. Adayların sınava girerken soğukkanlı ve yüksek moralli olmaları gerektiği belirtilirken, bu zor süreçte velilerin ise sınava girecek çocuklarına ‘güven hissi’ aşılaması gerektiği vurgulandı.

1 milyona yakın öğrenci 2 Haziran Cumartesi Günü Liseye Geçiş Sınavı’na (LGS) girecek. Öğrenciler kadar velileri de bir nevi etkileyen sınav öncesi Eğitimci Yasemin Pakkan ve Ebeveyn Koçu Zeynep İşman sınav stresi ve uygulamaları hakkında önemli detaylar verdiler. Adayların sınava yüksek moral ve soğukkanlılıkla girmelerinin altı çizildi. Sınav öncesi velilere de bazı görevler düşüyor. Özellikle ebeveynlerin sınava girecek çocuklarına güven hissi aşılamaları gerektiği vurgulandı.

 

Eğitimci Yasemin Pakkan, sınav sisteminin yıl içinde değişmesinin öğrencilerin motivasyonunu bozduğunu belirterek, “2 Haziran Cumartesi Günü 8’inci sınıflar sınava girecekler. Tabi biliyorsunuz sınav sistemi bu yıl çok değişiklik gösterdi. Önce Kasım’daydı sonra birden iptal oldu. Çocukların motivasyonları da bozuldu. Önceleri bir Kasım bir de Nisan sınavı oluyordu. Şimdi sadece Haziran olunca açıkçası motivasyonları biraz kayboldu ama toparladılar diye düşüyorum. Hepsi için bir dönüm noktası, sakin olup soğukkanlı bir şekilde sınava girmeleri çok önemli” dedi.

 

Bu yıl sınavın çok zor olmayacağını düşündüğünü aktaran Pakkan, “Sınava 980 binin üzerinde öğrencinin gireceği söyleniyor. Bu kadar çok çocuk sınava gireceği için zannediyorum ki çok zor bir sınav olmayacak. Ben çocukların moralle, soğukkanlılık sınava girmelerini öneriyorum. Sınava girecek tüm öğrencilere başarılar diliyorum” diye konuştu.

 

“Sakinliğe bürünmek bence sonucu çok etkileyecek”

 

Eğitimci Pakkan, sınav öncesi aileleri önemli uyarılarda da uyardı. Pakkan, “Bazı aileler sınavdan önceki son birkaç günde aşırı heyecanlanıyorlar ve farkında olmadan da çocukları etkileri altına alıyorlar. ‘Gıdaya dikkat edelim zihni açılsın, balık verelim bu hafta başka bir şey yemesin ya da sınavdan bir gün önce çok erken yatıralım iyi dinlensin’ gibi düşünceler çok yanlış.  Bence herşey olduğu gibi sakin, sanki bir deneme sınavına gidiyormuş gibi bir sakinliğe bürünmek bence sonucu çok etkileyecek” şeklinde uyarılarda bulundu.

 

Öğrencilere ‘ara’ uyarısı

 

Eğitimci yasemin Pakkan, sınavda verilecek 45 dakikalık arada çocuklara sorular hakkında konuşmamaları konusunda uyarıda bulundu. Pakkan, adayların verilen arada sınavda bir hata yaptıklarını öğrenmesinin ikinci bölüme moralsiz bir şekilde gireceklerine neden olacağını söyledi. Pakkan, “Geçtiğimiz sene TEOG’da her dersin sınavından verilen ara çocukları strese soktu. Bu sınavda da ilk bölümden sonra 45 dakika ara verilecek. Çocuk araya çıktığında bir arkadaşıyla konuşursa ve o sınavda bir hata yaptığını anlamış olursa sonraki bölüme moralsiz girecektir. ‘Ben zaten hatalar yaptım şimdi hepsini yapsam da bir anlamı yok’ diye düşünecektir. Çocuklara tavsiyem sınav arasında sorularla ilgili konuşmasınlar. Verilen arada dinlenin, müzik dinleyin ne yaparsanız yapın ama sorular hakkında konuşmayın” diye konuştu.

 

Önce aileler stresle baş etmeliler

 

Ebeveyn Koçu Zeynep İşman ise sınavda velilerin yapmaları gerekenler konusunda bilgi verdi. Her sınav öncesi yaşanan en büyük problemlerden olan stresin aslında belli bir miktara kadar yararlı olduğunu belirtti.

 

İşman, “Stres kavramından bahsetmek istiyorum. Strese her zaman kötü ve olumsuz bir olgu olarak bakıyoruz. Fakat aslında stresin belli bir miktarı iyidir. Stres insanı harekete geçiren ve motive eden ve vücudumuzun bir savunma mekanizmasıdır. Hele ki hayatlarının geri kalanını etkileme olasılığı olan böyle bir sınavda çocuğun strese girmesi çok doğaldır. Dolayısıyla ailelerin önce bir böyle bakması lazım. ‘Çocuğum strese giriyor’ diye daha fazla kaygılanıyorlar. Bir de herşeyde olduğu gibi anne ve babanın stresle nasıl baş ettiği çok önemli. Strese giren bir annenin çocuğuna ‘sakin kal canım’ demesinin hiçbir anlamı olmuyor” dedi.

 

“Çocuğunuza her koşulda destek vereceğinizi hissettirin”

 

Zeynep İşman’a göre anne ve babalara üşen en önemli şey; sınav gibi yoğun stresli dönemlerde çocuğun her koşulda yanında olduklarına ve destek vereceklerini hissettirmek. Konuyla ilgili olarak İşman, “Bu bir ebeveynlik yaklaşımıdır. Çocuk sınavda başarılı da olabilir, başarısız da olabilir. Ne olursa olsun ‘Seni seviyorum, yanındayım, desteğim sana, sınavlar gelir geçer ama sen her zaman bakisin’ duygularını sözle değil daha çok davranışlarla hissettirmek önemlidir” ifadelerini kullandı.

 

Zeynep İşman, ailelerin yapmaması gereken davranışlar hakkında şöyle konuştu:“Asla başka çocuklar arasında kıyaslama yapılmamalıdır ya da geleceğe dair felaket senaryoları çizmemek, çocuğun yanında olumsuz olasılıklardan bahsedilmemelidir. Bunlar yapılmadığı takdirde çocukların stresi artacaktır. Çocukları doğru dinlemek çok önemlidir. Mesela çocuğumuz bu hafta sürekli ‘sınav çok mu zor olacak acaba, sınavda ne yapacağım’ şeklinde söylemlerine anne baba olarak ‘nereden bileyim sınav zor mu olacak girmedim ki daha önce’ denilmesi veya ‘çalışırsa zor olmaz’ şeklinde verilen cevaplar hiçbir işe yaramayacağı gibi bütün iletişimi de kapatacaktır. Çocuk orada aslında başarısızlık durumunda karşılaşacağı tepkileri öğrenmek istiyor. Ebeveynler olarak bunları anlayabilmek çok önemli. Bu gibi durumlarda çocuklara güven ve destek hissi verilmelidir.”


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2018.06.02 02:51:59
Son Düzenlenme Tarihi :





Adana’da trafik kazasında 1 bebek hayatını kaybetti, 3 kişi yaralandı

Adana’da elektrikli bisiklet ile hafif ticari aracın çarpışması sonucu 1 bebek hayatını kaybederken anne ile 2 çocuk yaralandı.
Edinilen bilgiye göre kaza Yüreğir ilçesi Haşim Dalgıç Bulvarı’nda meydana geldi. İddiaya göre Madama Köprüsünde elektrikli bisiklet ile hafif ticari araç çarpıştı. Çarpışmanın eksiyle anne ve 1 bebeği ile 2 çocuğu yola savruldu. Olayı görenler hemen sağlık ekiplerine haber verdi. Gelen ekipler yaralılara müdahale etti. Anne ve iki çocuğu yaralı olarak hastaneye kaldırılırken, bebeğin hayatını kaybettiği belirlendi. Hayatını kaybeden bebek otopsi için adli tıp kurumu morguna kaldırılırken, polis kazayla ilgili inceleme başlattı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.10.03 18:11:24
Son Düzenlenme Tarihi :