SON DAKİKA

logo

Kanseri sanatla yeniyorlar

Kepez Belediyesi, Memorial Antalya Hastanesi’nde Kemoterapi ve Sanat Merkezi’nde tedavi gören 50 hastanın yaptığı eserlerle açılan ‘Büyük Fırçalar ile Hayata Bir Renk, Bir Dokunuş’ sergisine ev sahipliği yapıyor.

Kepez Belediye  Başkanı Hakan Tütüncü'nün yoğun gayretlerle Antalya'ya armağan ettiği Dokumapark bünyesindeki Dokuma Modern Sanatlar Galerisi, çok özel sergilere kapılarını aralıyor. Dokuma Modern Sanatlar Galerisi, şimdi de Memorial Antalya Hastanesi’nde Kemoterapi ve Sanat Merkezi’nde tedavi gören 50 hastanın yaptığı eserlerle açılan ‘Büyük Fırçalar ile Hayata Bir Renk, Bir Dokunuş’ sergisine ev sahipliği yapıyor. ‘Büyülü Fırçalar ile Hayata Bir Renk Bir Dokunuş’ ismi ile gerçekleştirilen sergide resim, gravür, seramik, taş boyama gibi farklı sanat dallarını kapsayan 100 eser yer alıyor.

Tütüncü'ye teşekkür

Memorial Antalya Onkoloji Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, sergiye ev sahipliği yapan Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’ye teşekkür etti. Hastaların hayata daha umutla tutunmasını hedefleyen proje ile birçok olumlu sonuç aldıklarını hatırlatan Özdoğan, kaygıların sanatsal faaliyetlerle önlenebileceğini bu özel etkinlikle bir kez daha ispatlandığını ifade etti. Özdoğan, kanser hastalarının özellikle tedavi süreçlerinde herhangi bir hobi ile meşgul olmalarının, hem ruh hem de beden sağlığı açısından önemli olduğunu söyledi. Büyük Fırçalar ile Hayata Bir Renk, Bir Dokunuş Sergisi, 14 Nisan 2019 tarihine kadar Dokuma Modern Sanatlar Galerisi'nde gezilebilecek.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2019.04.05 10:38:17
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






HAMİLELİKTE 12 ÖNEMLİ BESLENME KURALI!

Doğru beslenmek, bedenen ve ruhen sağlıklı olabilmemiz için hayatımızın her döneminde önem taşıyor. Bazı dönemler var ki çok daha fazla özen istiyor. Bu dönemlerden biri ise hiç kuşkusuz kadınlarda ‘hamilelik süreci’ oluyor. Zira hamilelikte hatalı beslenme alışkanlıkları anne ve bebekte önemli sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Örneğin düşük, erken doğum, doğumsal anomaliler, gebelik hipertansiyonu veya diyabeti gibi! Ayrıca hamilelik dönemindeki beslenme alışkanlıklarının çocukluk ve erişkinlik çağı hastalıklarına yatkınlık ya da korunma sağlayabileceği de yapılan çalışmalarla ortaya konmuş.  Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Sezgi Güllü Erciyestepe, hamilelik dönemi ile doğumun sorunsuz geçmesi için yeterli, dengeli ve kaliteli beslenme alışkanlığı  edinilmesinin son derece önemli olduğunu belirterek, “İşlenmemiş, organik ve besin değerleri yüksek besinlerin aşırıya kaçılmadan tüketilmesinin yanı sıra aşırı kilo alımından kaçınılması hamilelikte en çok dikkat edilmesi gereken beslenme alışkanlıklarını oluşturuyor” diyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Sezgi Güllü Erciyestepe, sağlıklı bir hamilelik için beslenmenizde dikkat etmeniz gereken kuralları anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.

Doymuş yağ, tuz ve şekerden kaçının!

Hamilelik döneminde yüksek besin kalitesine sahip gıdalar tüketmeye ve ‘boş kalori’ olarak adlandırılan doymuş yağ, tuz ile şekerli gıdalardan kaçınmaya dikkat edin. Zira yüksek kalori değerine sahip olan ama besin değeri içermeyen bu tür gıdaların fazla tüketimi hamilelikte gereksiz kilo alımının yanı sıra gebelik hipertansiyonu ve gebelik diyabeti gibi ciddi sağlık problemlerine neden olabiliyor. Özellikle işlenmiş ve paketli gıdalardan uzak durmanız; doymuş yağ, şeker ile tuz tüketiminizi sınırlandırmanıza yardımcı oluyor.

 Çay ve kahveyi sınırlandırın

Çay ve kahve çoğumuz için adeta vazgeçilmez bir alışkanlık. Ancak bu ikilinin hamilelik döneminde tüketilmesi içerdikleri ‘kafein’ nedeniyle bebekte gelişim geriliği ve anne adayında demir emilimini düşürmek gibi son derece ciddi sorunlara yol açabiliyor. Ayrıca kalp ve dolaşım sistemini de etkiliyor ve bebeğin kalp atışı ile solunumunu arttırıyor. Dolayısıyla kafein tüketimini günlük 200-300 mg ile sınırlandırmaya özen gösterin. Bir fincan Türk kahvesi yaklaşık 60 mg, filtre kahve yaklaşık 140-150 mg kafein içeriyor. Bir bardak çayda da ortalama 50 mg kafein bulunuyor. Ayrıca annenin aldığı alkol bebeğe plasenta yoluyla geçerek düşük, ölü doğum, bebekte gelişme geriliği, çeşitli baş-yüz kusurları ve zeka geriliğine yol açabiliyor. 

 Proteine sofranızda yer açın

Bebeğin beslenmesinden sorumlu olan fetal - plasental ünite özellikle hamileliğin son 6 ayında yaklaşık bir kilo protein kullanıyor. Dr. Sezgi Güllü Erciyestepe, bu nedenle hamilelikte alınan toplam kalorinin yüzde 10-35’inin proteinden karşılanması gerektiğine işaret ederek, “Hamilelikte artan protein ihtiyacı için günde 71 gram protein öneriliyor. Protein; kemik, kas ve beyin gelişiminde önemlidir. Yağsız et, yumurta, deniz ile soya ürünleri, fasulye, fındık, bezelye ve mercimek, proteinden zengin besinlerdir” diyor. Dr. Sezgi Güllü Erciyestepe, protein tozlarının ya da yüksek protein takviyelerinin ise hamilelik döneminde önerilmediğine dikkat çekerek, “Zira bu tür ürünler gastrointestinal rahatsızlıklara ya da alerjik reaksiyonlara sebep olabiliyor“ uyarısında bulunuyor.  Bunların yanı sıra yağsız ya da az yağlı süt dahil olmak üzere, yoğurt ve peynir, hamile bir kadının diyetinde mutlaka yer almalı. Süt /süt çeşitleri bebek ve annenin kalsiyum ile protein ihtiyacını karşılıyor. 

 Tam tahıllı beslenin

Tam tahıllar genellikle B vitamini, folik asit, lif ve magnezyum açısından zengin oluyor. Hamilelik döneminde tam tahıllı beslenmek, sindirim ve sinir sisteminin sağlıklı olabilmesinde önem taşıyor.  Kahverengi pirinç, tam buğdaylı makarna, tahıllar ve yulaf ezmesi gibi besinler tüketilmesi önerilen besinler arasında yer alıyor. 

 Bolca lifli gıda tüketin

Lifli gıda tüketimi hamilelikte sık yaşanan sorunlardan olan kabızlığı önlemek gibi oldukça faydalı bir işlev üstleniyor. Yeterli su alımıyla birlikte günde 28-36 gram lifli besinlerin tüketilmesi öneriliyor. Sebze ve meyveler başta olmak üzere; kepekli ekmek, kepekli makarna, kuru incir, kuru kayısı ve bezelye lif açısından zengin gıdalar arasında yer alıyor.   

 Sebze ve meyveleriniz rengarenk olsun

Mevsiminde meyve tüketimi, içeriğindeki yüksek vitamin sayesinde, bebeğinizi olumlu yönde etkileyecektir. Ancak içeriğinde şeker olduğu için aşırı tüketiminden kaçının; aksi halde glikoz miktarı nedeniyle sizin ve bebeğinizin sağlığını olumsuz etkileyebilir. Dr. Sezgi Güllü Erciyestepe, sebzelerin iyi bir lif kaynağı olduğunu belirterek, “Sebzeler aynı zamanda folat dahil olmak üzere birçok vitamin ve mineral içerir. Folat/folik asit bebekte nöral tüp defektini engellemekte en önemli noktalardan bir tanesidir. Günlük 0.4-0.8 mg folik asit desteği yeterlidir. Tüm bu yararlarından dolayı hamilelik döneminde günde 5 porsiyon sebze ile meyve tüketimi ihmal edilmemeli” diyor.

 Karbonhidratsız olmaz!

Karbonhidrat önemli bir enerji kaynağıdır. Yetersiz alınırsa vücudunuz enerji sağlamak için proteinler ile yağları yakmaya başlıyor. Bilinçsiz bir şekilde karbonhidrat sınırlandırılması bebeğin beyin gelişimini olumsuz etkileyebiliyor. Dolayısıyla alınan toplam kalorinin yüzde 45-65'i karbonhidratlardan sağlanması gerekiyor. Karbonhidrat ihtiyacının özellikle lifli gıdalardan alınması önem taşıyor. Karbonhidrat kaynakları olarak özellikle meyve, sebze ile tam tahıllı besinler öneriliyor.

 Bitkisel yağları tercih edin

Hamilelikte günlük ihtiyaç duyulan kalorinin yüzde 20-35’inin yağlardan alınması gerekiyor. Zira yağlar hamilelikte enerji sağlıyor. Ancak teratojenik etkileri nedeniyle doymuş yağ tüketimini mümkün olduğunca kısıtlayın. Zeytinyağı ve fındık yağı gibi bitkisel yağlar öncelikli olarak tüketilmesi önerilen yağları oluşturuyor.  

 Haftada 2-3 kez balık şart!

Omega 3 bebeklerin beyin ve sinir sistemi gelişimi açısından oldukça önemli. Omega 3 içeren gıdaların tüketimi hamilelik sürecinde anne karnında bebeğin kilo alımını ve bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlıyor. Bu nedenle haftada 2-3 kez bir porsiyon balık tüketmeye özen gösterin. Ancak yüksek seviyede cıva içeren uskumru gibi balıklar hamilelik döneminde kesinlikle tüketilmemeli.

 Sofranızda demir kaynakları olsun

Demirin diyetle birlikte alınabilen 2 formu mevcut: Hem ve hem olmayan demir.  Biyoyaralanımı en yüksek olan demir formu hem demir olup; et, beyaz et veya balık etinde bolca yer alıyor. Bitkisel kaynaklı demir ise düşük fayda sağlamasının yanı sıra vegan ya da vejeteryan hamilelerde anemi olmasa dahi demir takviyesi gereksinimini doğuruyor.

Kolin içeren besinleri unutmayın

Kolin, bebeğin sinir sisteminin gelişimi ve bilişsel fonksiyonları için oldukça önem taşıyor. Bu nedenle beslenme programınızda düzenli olarak ‘kolin’ içeren besinlere yer verin. Yumurta, kırmızı et, beyaz et, deniz ürünleri ve tahıllar kolin içeren besinlerden. Brüksel lahanası, brokoli ve ıspanak gibi sebzelerde de kolin yer alıyor. Ancak bu sebzeler yeterli miktarda kolin içermediği için vegan ve vejeteryan hamileler kolin desteğine ihtiyaç duyuyorlar.

 Su için hem de bolca

Hamilelikte bir diğer önemli kural ise yeterli su tüketmek. Günlük 2-3 litre su tüketmeyi alışkanlık edinin. Zira su, hamilelikte artan kan dolaşım kapasitesini karşılamada, dolayısıyla besinlerin bebeğe etkili şekilde ulaşmasını sağlamada önem taşıyor. Aynı zamanda yeterli su alımı, bebeğin içinde büyüdüğü amniyotik kesenin ideal oranda suya sahip olmasını sağlarken, atıklar ve toksinlerin vücuttan atılmasında da önemli rol oynuyor. Nem, hava sıcaklığı, fiziksel aktivite ve egzersiz yoğunluğu gibi durumlarda ise su tüketimini artırmanızda fayda var. -HABER MERKEZİ


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.14 11:45:16
Son Düzenlenme Tarihi :





CHP'den ATSO ve ATB'ye Ziyaret

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, İl Başkanı Ahmet Kumbul ve milletvekili adaylarıyla birlikte Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ile Antalya Ticaret Borsası’nı (ATB) ziyaret ettiler.

ATSO Yönetim Kurulu üyelerinin de hazır bulunduğu ziyarette konuşan Çetin Osman Budak, Türkiye'de sivil toplum kuruluşlarının dertlerini yeterince anlatamadıklarını, bunun sebebinin de demokrasilerde olması gereken bazı kurumların yok edilmesi olduğunu söyledi.

Demokrasinin olmadığı yerde iş, aş, ekmek, üretim olamayacağını anlatan Budak, “Demokrasiye sahip çıkmak bu nedenle hepimizin görevidir. Demokrasinin kaleleri sivil toplum örgütleridir. Siyasileri yönlendirecek olan, onlara doğru adımları attıracak olan da sivil toplum örgütleridir. Siyasiler yanlış yapabilir, bunları düzeltecek olan sivil toplum örgütleridir. Ama maalesef Türkiye'de sivil toplum örgütlerinin sesi çıkmıyor, aslında çıkamıyor. Bunun sebebini çok iyi biliyorsunuz” dedi.

Türkiye’de toplumun huzura ihtiyacı olduğunu vurgulayan Budak şöyle devam etti:

“Sanayi 4.0 içi doldurulduğu zaman ülkenin kurtuluşu gibi gözüküyor. Anasorunlarımızdan biri eğitimdir. Eğer eğitimli, donanımlı, liyakatlı nesiller yetiştiremezsek sanayi 4.0 hayaldir. Nal toplarız. Robotik teknolojiyi, yazılımı satın alırız. Önceden tekstil makinelerini satın aldığımız gibi robot teknolojisini de satın almak zorunda kalırız. Yani yine alıcı ülke oluruz ve fason üretmeye devam ederiz. Bu nedenle ilk önce eğitim. Tabii, en başta demokrasi ve dış politikayla ilgili sorunların çözülmesi gerekir ki, ürettiğimiz malları dışarıya satabilelim.”

DAVUT ÇETİN’İN SÖZLERİ

ATSO Başkanı Davut Çetin ise sanayici ve esnaf kesiminin bu dönem siyasi beklentilerinin çok yüksek olduğuna değinerek, “Çünkü çözümlenmemiş sorunlarımız var. Bu dönem fazla oyalanmadan çalışmak gerekiyor” diye konuştu.

CHP'nin açıkladığı seçim bildirgesiyle ATSO’nun bildirgesinin büyük ölçüde uyuştuğunu ve örtüştüğünü ifade eden Çetin, şöyle konuştu:

“ATSO 2004-2005'ten beri ülke sorunları konusunda doğru bildiğini her zaman söyledi. Hepsini söyledi mi? Hepsini söyleyemez. Ama ben her konuşmamda uzlaşı diyorum. Hukukun üstünlüğünü, yargının bağımsızlığını kesinlikle sağlamamız lazım. Ekonominin bunlara ihtiyacı var. Ülkenin huzura ve uzlaşıya ihtiyacı var.”

CHP İL BAŞKANI KUMBUL

CHP İl Başkanı Ahmet Kumbul ise, ATSO Antalya'nın en büyük sivil toplum kuruluşu olduğunu vurgulayarak, “ATSO’nun kente, turizme, tarıma, ticarete dair söylediklerinin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz” dedi.

Kumbul, şu görüşleri dile getirdi:

“Daha önce sanayi 4.0 ile ilgili toplantılarına katıldık. Dünya sanayi 5.0'ı konuşuyor, bir çok ülkenin 20-30 sene önce yaptıklarını sanki bir reformmuş gibi sunuyorlar. Yazılım ve teknoloji konularında yatırımların teşvik edilmesi gerekiyor. Tarım, turizm, sanayi ve hayvancılığın desteklenmesi gerektiğini biliyoruz.  Birlikte çalışmaya, sanayici ve esnafımızın sorunlarını TBMM'de milletvekillerimiz aracılığıyla dillendirmeye devam edeceğiz. Sanayicimiz ve esnafımıza her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. CHP'ninproje ve programlarını anlatmaya devam ediyoruz. Ülkemizin bugüne kadar olmadığı kadar CHP'ye ihtiyacı var. “

DIŞ MİHRAKLAR BİLEK BÜKER

Hükümet çevrelerinin sürekli “Dış mihraklar ekonomi terörüyle ülkeyi batıracak” dediklerine işaret eden Budak, “Yahu Türkiye'yi dış saldırılara açık bırakmasaydınız. Eğer açık bırakıyorsan sana saldırırlar. Kapatacaksın her yeri. 16 yıldır Türkiye'yi CHP yönetmiyor. 16 yıldır tek parti iktidarı Türkiye'yi yönetiyor. Dünyadaki faiz lobileri en çok parayı kazanacağı yerde bilek bükerler. Bileğini büktürme, senin bileğin güçlü olsun. Hukukun üstünlüğünü sağla, demokrasiişler vaziyette olsun, bütün kurumların işlesin, liyakat sistemi olsun. Sen bütün saldırılara açık olursan saldırır adamlar” görüşünü dile getirdi.

ATB ZİYARETİ

ATSO’nun ardından Antalya Ticaret Borsası’na giden CHP Heyeti, ATB Başkanı Ali Çandır ve yöneticilerle görüş alışverişinde bulundular.

Çetin Osman Budak, burada yaptığı konuşmada da, ATSO başkanlığı döneminde, ATB, Ziraat Odası,Ziraat Mühendisleri Odası, Kesme Çiçek İhracatçı Birlikleri ile bir araya gelerek, Antalya için birlikte güzel şeyler yaptıklarını anımsattı. Budak, “EXPO'yu getirdik mesela. Ama sonuçlarını siz biliyorsunuz. Artık o konudabildiğiniz şeyleri tekrar etmeyeyim. Ama Expo'dan çok şey bekliyorduk. Hüsran oldu. Expo sayesinde Antalya’ya demiryolu getirmek istiyorduk ama olmadı” diye konuştu.

ATB BAŞKANI ÇANDIR

ATB Başkanı Ali Çandır da, sözlerine “Sevinerek görüyoruz ki, seçim döneminde tarım sektörüne yönelik güzel taahhütler, vaatler duyduklarını söyleyerek başladı.

Çandır şöyle sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ama Türkiye geneline yayılan tarıma yönelik vaatler Antalya'yı pek de ilgilendirmiyor. Seçimden sonra kim gelirse gelsin, Antalya'ya yönelik özel bir yaklaşım olması konusunda çaba sarfedeceğiz. Çünkü Antalya tarımsal hasılat bakımından Türkiye'nin birincisi. Uzun süredir üzerinde durduğumuz tarım sektörünün gelişmesi konusunda hayati derecede önem atfettiğimiz tarımda özel bir sosyal güvenlik sisteminin ortaya çıkartılması, tarım sektöründen kaçışın önüne geçilmesini arzu ediyoruz. “

TARIM YETERLİ DESTEĞİ GÖREMEDİ

CHP İl Başkanı Ahmet Kumbul da, Antalya'nın en önemli sektörlerinin tarım, turizm ve ticaret ama Antalya'da ne tarım ne de turizm devletten yeterli desteği görmediğine dikkati çekti. Kumbul, şöyle konuştu:

“Tarıma dayalı teknolojik yatırımlar gerekli. AKP Hükümeti yıllardır üretim yerine inşaata yatırım yaptı. Ama inşaat yeterli istihdamı sağlamaktan uzaktır. İnşaat yerine üretime yatırım yapılması gerekiyor. Önümüzde çok ciddi bir kriz beklentisi var. Turizm ve tarım sektöründe yatırımlar durdu. Hala OHAL ile yönetiliyor olmamız ülkemize ekonomik anlamda ciddi sıkıntı veriyor. 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2018.06.02 02:15:14
Son Düzenlenme Tarihi :