Yeniden Refah Partisi'nin Elmalı İlçe Örgütü kurucu başkanı olan Uğur Türkmen, ilk genel kurulda üyelerin oylarının tamamını alarak " seçilmiş" başkan olarak yoluna devam ediyor
Yeniden Refah Partisi Elmalı Kurucu İlçe Başkanı olarak atanan ve kısa sürede partisini örgütleyerek kongreye götüren Uğur Türkmen, bu kez “seçilmiş” başkan olarak yoluna devam ediyor. Yeniden Refah Partisi Elmalı İlçe Örgütü şu nisimlerden oluşuyor: Uğur Türkmen, Mehmet Büyükkal, Ömer Lök, Salih Kılınçaslan, Eşref Karabatak, Ömer Şentürk, Uğur Aras, Veysi Toy, Mehmet Yazısız, Mehmet Göksu, Tevfik Şahin ve Zafer Demirhan
Olimpos’taki tarihi kent gün yüzüne çıkıyor
Antalya’nın Kumluca ilçesinde kazı çalışmaları sürdürülen Olimpos Antik Kenti’nde yeni buluntulara ulaşıldı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Olimpos’ta kazı sayısı 26’ya ulaşacak” dedi.
Yeni sezonda başlatılan kazı ve onarım çalışmaları, antik kenti mozaik zemin döşemeleri açısında..
Antalya’nın Kumluca ilçesinde kazı çalışmaları sürdürülen Olimpos Antik Kenti’nde yeni buluntulara ulaşıldı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Olimpos’ta kazı sayısı 26’ya ulaşacak” dedi.
Yeni sezonda başlatılan kazı ve onarım çalışmaları, antik kenti mozaik zemin döşemeleri açısından Likya bölgesinin önemli bir merkezi haline getirdi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Likya Dönemi’ne ışık tutan Olimpos Antik Kenti’nde incelemelerde bulundu.
Bakan Ersoy, aralarında milattan sonra 3’üncü yüzyıla tarihlenen Kaptan Eudomos Mezarı mozaikleri ile yine milattan sonra 5 ve 6’ncı yüzyıllara ait mozaiklerin bulunduğu antik kentte yürütülen çalışmalar hakkında kazı başkanı Doç. Dr. Gökçen Öztaşkın’dan bilgi aldı.
Kazı ekibiyle de sohbet eden Ersoy, Olimpos’ta sürdürülen çalışmalara bu yıl yeni alanlarında eklenmesiyle birlikte 26 farklı noktada kazılara devam edileceğini ve kazıların tamamladığı alanlarda restorasyon uygulamaları hayata geçirilerek antik kent silüetinin ayağa kaldırılacağını ifade etti.
Dönemin tercihleri yeni kazılarla gün ışığına kavuştu
Bu sezon Piskoposluk Sarayı, 3 numaralı Kilise, Liman Anıtsal Mezarları, Tiyatro, Nekropol ve Kuzey Liman Caddesi’nde yoğunlaşan kazılar antik kentin zemin döşemelerinde bitkisel, geometrik, hayvan ve insan figürlü kompozisyonlara sahip opus-tesselatum tekniğinde mozaiklerin yoğun olarak tercih edildiğini ortaya çıkardı.
Piskoposluk Sarayı peristyl çevresinde bulunan mekanlardaki mozaiklerde refrigerium sahnesi, thalassa (deniz), gaia (yer), ktisis (kurmak, yaratmak), truphe (sefahat), kharis (zerafet, güzellik) ve apolausis (servet) kişileştirmeleri gün ışığına kavuşturuldu.
Aslan Avı, gemi tasvirli mozaik
Olimpos Antik Kenti’ndeki 3 numaralı Kilise’nin atrium portiklerinde de andreia (cesaret) ve dikaiosyne (adalet) kişileştirmeleri tespit edildi.
Kilise atriumunda “Yedi Erdem” kişileştirmesinin yer aldığını tahmin eden uzmanlar Liman Anıtsal mezarlarında Kaptan Eudomos’un lahdini barındıran tonozlu mezar odası zemininde ‘Aslan Avı’ sahnesi ile mezar odasının giriş bölümünde ise bir limana girmekte olan gemi tasvirli mozaik açığa çıkardı.
Olimpos, Likya bölgesinin önemli merkezi oldu
Olimpos Antik Kenti daha önceki kazı sezonlarında tespit edilen mozaiklerle birlikte, mozaik zemin döşemeleri açısından Likya bölgesi için çok geniş bir repertuvar sunan önemli bir merkez durumuna geldi.
Bakan Ersoy’un geçtiğimiz nisan ayında Olimpos’a gerçekleştirdiği ziyaret sonrası sağlanan ödenekle başlatılan yeni dönem kazı ve onarım çalışmaları antik kentin tüm noktalarında eş zamanlı olarak sürdürülüyor.
Yeni sezonda başlatılan kazı ve onarım çalışmaları, antik kenti mozaik zemin döşemeleri açısından Likya bölgesinin önemli bir merkezi haline getirdi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Likya Dönemi’ne ışık tutan Olimpos Antik Kenti’nde incelemelerde bulundu.
Bakan Ersoy, aralarında milattan sonra 3’üncü yüzyıla tarihlenen Kaptan Eudomos Mezarı mozaikleri ile yine milattan sonra 5 ve 6’ncı yüzyıllara ait mozaiklerin bulunduğu antik kentte yürütülen çalışmalar hakkında kazı başkanı Doç. Dr. Gökçen Öztaşkın’dan bilgi aldı.
Kazı ekibiyle de sohbet eden Ersoy, Olimpos’ta sürdürülen çalışmalara bu yıl yeni alanlarında eklenmesiyle birlikte 26 farklı noktada kazılara devam edileceğini ve kazıların tamamladığı alanlarda restorasyon uygulamaları hayata geçirilerek antik kent silüetinin ayağa kaldırılacağını ifade etti.
Dönemin tercihleri yeni kazılarla gün ışığına kavuştu
Bu sezon Piskoposluk Sarayı, 3 numaralı Kilise, Liman Anıtsal Mezarları, Tiyatro, Nekropol ve Kuzey Liman Caddesi’nde yoğunlaşan kazılar antik kentin zemin döşemelerinde bitkisel, geometrik, hayvan ve insan figürlü kompozisyonlara sahip opus-tesselatum tekniğinde mozaiklerin yoğun olarak tercih edildiğini ortaya çıkardı.
Piskoposluk Sarayı peristyl çevresinde bulunan mekanlardaki mozaiklerde refrigerium sahnesi, thalassa (deniz), gaia (yer), ktisis (kurmak, yaratmak), truphe (sefahat), kharis (zerafet, güzellik) ve apolausis (servet) kişileştirmeleri gün ışığına kavuşturuldu.
Aslan Avı, gemi tasvirli mozaik
Olimpos Antik Kenti’ndeki 3 numaralı Kilise’nin atrium portiklerinde de andreia (cesaret) ve dikaiosyne (adalet) kişileştirmeleri tespit edildi.
Kilise atriumunda “Yedi Erdem” kişileştirmesinin yer aldığını tahmin eden uzmanlar Liman Anıtsal mezarlarında Kaptan Eudomos’un lahdini barındıran tonozlu mezar odası zemininde ‘Aslan Avı’ sahnesi ile mezar odasının giriş bölümünde ise bir limana girmekte olan gemi tasvirli mozaik açığa çıkardı.
Olimpos, Likya bölgesinin önemli merkezi oldu
Olimpos Antik Kenti daha önceki kazı sezonlarında tespit edilen mozaiklerle birlikte, mozaik zemin döşemeleri açısından Likya bölgesi için çok geniş bir repertuvar sunan önemli bir merkez durumuna geldi.
Bakan Ersoy’un geçtiğimiz nisan ayında Olimpos’a gerçekleştirdiği ziyaret sonrası sağlanan ödenekle başlatılan yeni dönem kazı ve onarım çalışmaları antik kentin tüm noktalarında eş zamanlı olarak sürdürülüyor.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.03 13:46:39
Son Düzenlenme Tarihi :
Coğrafi işaretli
Antalya’nın Manavgat ilçesinde Manavgat Ticaret Odası’nın yaptığı girişimler sonucunda Manavgat’ın coğrafi işaretli tek ürünü olan "altın susam"ın hasadına başlandı.
Antalya’nın Manavgat ilçesinde Manavgat Ticaret Odası’nın yaptığı girişimler sonucunda Manavgat’ın coğrafi işaretli tek ürünü olan "altın susam"ın hasadına başlandı. Başta yağ oranı olmak üzere birçok özelliğiyle en kaliteli susam olma özelliğine sahip Manavgat altın susamının kilosu 80-85 TL’den alıcı buluyor. Geçtiğimiz yıl 5 bin ton olarak gerçekleşen rekoltenin bu yıl ekim alanlarının azalması ve verimin düşmesi nedeniyle 3 bin ton olmasının beklendiği bildirildi.
Manavgat’ta altın susam hasadının başlaması nedeniyle, Tarım İlçe Müdürlüğü bünyesinde Ziraat Mühendisi olarak görev yapan aynı zamanda Akdeniz Üniversitesinde doktora yapan Şule Han ve Yüksek Lisans öğrencisi Ülkü Kızılkaya’nın doktora ve lisans tezi olarak Manavgat altın susamının verimi ve besin değerinin artırılması konusunda çalışmalar yaptıkları susam tarlasında etkinlik düzenlendi. Etkinlik çerçevesinde susam gümüllerinin bulunduğu tarlada Bereket Mahallesi’nin kadın çiftçilerine ikramda bulunuldu.
Manavgat İlçe Tarım ve Orman Müdürü Hakan Aranmaz, “Susam, Manavgatlı’nın duygusal olarak ektiği bir ürün. Sadece duygusal sebeplerle ekmek yeterli olmuyor aynı zamanda gelirde elde edilmeli. Susamda dekara 30 kilogram verim alınırsa ekmenin bir anlamı yok ama bunu 100-150 kilogramlara çıkartabilirsek herkes bunu daha bir içten yapacak. Amacımız bunu sağlamaktır” dedi.
"2 yıllık bir çalışma süreciydi"
Ziraat Mühendisi Şule Han ise Akdeniz Üniversitesi’nde doktora öğrencisi olduğunu belirterek, “Doktoramı özellikle susam üzerine yapmak istedim. Bu altın susam Manavgat’a ait yerel bir ürün. Yağ kalitesi açısından dünya çapında önemli bir bitki türü. Biz burada uyguladığımız gübrelerle susam bitkisinin içindeki verimi ve yağ oranını ve üstten uyguladığımız çinko ile de çinko biyofortikasyonunu yapmaya çalıştık. Çinko önemli bir besin elementi. Özellikle çocuklarda ve kadınlarda sağlık açısından önemli bir yere sahip. Biz de yetiştireceğimiz üründe çinko ve verim parametrelerini artırmaya çalıştık. 2 yıllık bir çalışma süreciydi. Buğday arkası ve bakla arkası denemelerimizi yaptık. Rotasyona koymamızın sebebi, bakladan sonra nasıl bir değer elde ediyor, buğdaydan sonra nasıl bir değer elde ediyor. Onu kıyaslamaya çalıştık. Önümüzdeki yıl haziran ayında çalışmamız yayınlanacak” diye konuştu.
“Devlet susama taban fiyat ve destekleme koymalı”
Doğançam Mahallesi’nde susam eken Mehmet Deniz isimli çiftçi, susamın atadan gelme bir gelenek olduğunu, kendilerinden sonra kimsenin susamla uğraşmayacağını belirterek, “Susam, bizim buğdaydan sonra ektiğimiz ikinci ürün. Birinci ürün olarak ekilmesi mümkün değil, maliyetleri çok yüksek. Susama taban fiyat verilmeli. Susama hiçbir destek verilmiyor. Çiftçiler bunu kendi gücüyle yapıyor. Hükümetin pamuk, mısır gibi mutlaka taban fiyatı vermesi gerekir. Dönüme verilen 50 lira ve 100 lirayla bu iş dönmez. Bu susam atadan gelme bir ürünümüz. Bu susamın tarihçesini de biliyoruz. Tarihte padişahlara bu bölgenin susamı gidermiş. Bizde atalarımızdan gördük bunu sürdürüyoruz ama bizden sonraki neslin atalarımız ekmiş bizde ekelim diyecek bir durumları yok” diye konuştu.
Yağ oranıyla öne çıkıyor
Manavgat’ta yetişen susamın Osmanlı döneminde saray mutfağında tercih edilen altın susamın 500 yıllık bir geçmişi bulunuyor.
Manavgat altın susamı, aroması ve yağı ile diğer susamlardan öne çıkan özelliğe sahip. Diğer susamların yağ oranı yüzde 40 civarında iken Manavgat’ta yetişen susamın yağ oranının yüzde 60 seviyelerinde olduğu bilimsel analizlerle de kanıtlandı. Osmanlı döneminde saray mutfağında susamdan yapılan tatlı ve tahinin Manavgat’tan gittiğine dair bilgilerde akademik tez çalışmalarına konu oldu.
Manavgat’ta altın susam hasadının başlaması nedeniyle, Tarım İlçe Müdürlüğü bünyesinde Ziraat Mühendisi olarak görev yapan aynı zamanda Akdeniz Üniversitesinde doktora yapan Şule Han ve Yüksek Lisans öğrencisi Ülkü Kızılkaya’nın doktora ve lisans tezi olarak Manavgat altın susamının verimi ve besin değerinin artırılması konusunda çalışmalar yaptıkları susam tarlasında etkinlik düzenlendi. Etkinlik çerçevesinde susam gümüllerinin bulunduğu tarlada Bereket Mahallesi’nin kadın çiftçilerine ikramda bulunuldu.
Manavgat İlçe Tarım ve Orman Müdürü Hakan Aranmaz, “Susam, Manavgatlı’nın duygusal olarak ektiği bir ürün. Sadece duygusal sebeplerle ekmek yeterli olmuyor aynı zamanda gelirde elde edilmeli. Susamda dekara 30 kilogram verim alınırsa ekmenin bir anlamı yok ama bunu 100-150 kilogramlara çıkartabilirsek herkes bunu daha bir içten yapacak. Amacımız bunu sağlamaktır” dedi.
"2 yıllık bir çalışma süreciydi"
Ziraat Mühendisi Şule Han ise Akdeniz Üniversitesi’nde doktora öğrencisi olduğunu belirterek, “Doktoramı özellikle susam üzerine yapmak istedim. Bu altın susam Manavgat’a ait yerel bir ürün. Yağ kalitesi açısından dünya çapında önemli bir bitki türü. Biz burada uyguladığımız gübrelerle susam bitkisinin içindeki verimi ve yağ oranını ve üstten uyguladığımız çinko ile de çinko biyofortikasyonunu yapmaya çalıştık. Çinko önemli bir besin elementi. Özellikle çocuklarda ve kadınlarda sağlık açısından önemli bir yere sahip. Biz de yetiştireceğimiz üründe çinko ve verim parametrelerini artırmaya çalıştık. 2 yıllık bir çalışma süreciydi. Buğday arkası ve bakla arkası denemelerimizi yaptık. Rotasyona koymamızın sebebi, bakladan sonra nasıl bir değer elde ediyor, buğdaydan sonra nasıl bir değer elde ediyor. Onu kıyaslamaya çalıştık. Önümüzdeki yıl haziran ayında çalışmamız yayınlanacak” diye konuştu.
“Devlet susama taban fiyat ve destekleme koymalı”
Doğançam Mahallesi’nde susam eken Mehmet Deniz isimli çiftçi, susamın atadan gelme bir gelenek olduğunu, kendilerinden sonra kimsenin susamla uğraşmayacağını belirterek, “Susam, bizim buğdaydan sonra ektiğimiz ikinci ürün. Birinci ürün olarak ekilmesi mümkün değil, maliyetleri çok yüksek. Susama taban fiyat verilmeli. Susama hiçbir destek verilmiyor. Çiftçiler bunu kendi gücüyle yapıyor. Hükümetin pamuk, mısır gibi mutlaka taban fiyatı vermesi gerekir. Dönüme verilen 50 lira ve 100 lirayla bu iş dönmez. Bu susam atadan gelme bir ürünümüz. Bu susamın tarihçesini de biliyoruz. Tarihte padişahlara bu bölgenin susamı gidermiş. Bizde atalarımızdan gördük bunu sürdürüyoruz ama bizden sonraki neslin atalarımız ekmiş bizde ekelim diyecek bir durumları yok” diye konuştu.
Yağ oranıyla öne çıkıyor
Manavgat’ta yetişen susamın Osmanlı döneminde saray mutfağında tercih edilen altın susamın 500 yıllık bir geçmişi bulunuyor.
Manavgat altın susamı, aroması ve yağı ile diğer susamlardan öne çıkan özelliğe sahip. Diğer susamların yağ oranı yüzde 40 civarında iken Manavgat’ta yetişen susamın yağ oranının yüzde 60 seviyelerinde olduğu bilimsel analizlerle de kanıtlandı. Osmanlı döneminde saray mutfağında susamdan yapılan tatlı ve tahinin Manavgat’tan gittiğine dair bilgilerde akademik tez çalışmalarına konu oldu.