SON DAKİKA

logo


Mustafa Okan Okuş



Elinize telefon alıp akıl vermek yerine…

Antalyasporumuzun kaderinde değişmeyen bir şey varsa o da klasik sonbahar krizleri ve sonucunda gelen hoca değişiklikleri oluyor. Son 10 yılda Engin Korukır, Yusuf Şimşek, Jose Morais, Tamer Tuna, Rıza Çalımbay, Bülent Korkmaz, Ersun Yanal, Nuri Şahin, aralık ayı vedası Alex ve Emre Belözoğlu derken, son 10 sezonda 10 ayrı teknik direktör sezona başladığı takımla devre arasını göremedi. Farklı yönetimlerce hep bir heyecanla kurulan kadrolar maalesef her sezonu bir şekilde ligde kalmanın başarı diye önümüze konması camia olarak bizi büyütemiyor.


Antalya şehri, Türkiye’de yerli yabancı oyuncu getirmenin en kolay olduğu 3 şehirden biri. Yılda 2000’in üzerinde takım binlerce oyuncusuyla kampa geliyor. Adeta açık büfe otel mutfağı gibi yüzlerce alternatif düşük maliyetle elimizin altında iken bundan hiç faydalanamıyoruz. Anadolu takımlarının oyuncu kalitesi çoğu zaman bizden iyi oluyor. Bugün hangi ligde olduğunu bile bilemeyeceğimiz takımlar müzelerine Türkiye Kupası koymuş ve Avrupa liglerinde onlarca maça çıkmışken biz hâlâ 25 sene öncesi Werder Bremen maçı ile avunuyoruz. Yazacak, diyecek çok şey var da neye yarıyor.


Antalyaspor çok zor şartlarda lige girdi. Sayın başkan ve yönetiminin bu sezona dair hakkı ödenmez. Ellerinden geleni yapıyorlar. Takımı sezon başı teslim ettikleri kişi maalesef bedeni burada kafası İstanbul’da olunca hayal kırıklıkları erken başladı. Son Rize faciası sonrası o gece yolları ayırmak varken 3 gün naz çekince çok değerli 1 hafta boşa gitti. Erol Bulut tercihi ile yeni bir yola devam ediyoruz.


Hoca 1 haftadır takımın başındayken zor bir deplasman ile başladı. Konumundan dolayı çok motive olan rakibe karşı zorlu olacağı belli bir maça çıktık. İlk 2 goldeki bireysel hatalar takımı erken düşürdü. Açıkçası maçın farka gitmemesi şansımız oldu.

2. yarı ile beraber rakip oyunsal üstünlüğüne devam ederken yakaladıklarını atamaması şansımız oldu. Devre arası Ceesay ve Bachir’in oyuna girmesi orta alan kırılganlığını bitirdi. Kanatta Bachir’in ciddi bir tehlike olacağını göstermesi oyunda ezildiğimiz anların sona ermesini sağladı. 62. dakikada Doğukan’ın oyuna girişi ile beraber dirençli hale dönüp top yapar hale geldik. Nihayetinde Bachir, attığı 2 golle saha içinde takımın, televizyon başında bizlerin kırılan umutlarımızın ilacı oldu. 2 milyon Euro’ya yakın para gömülen Boli ve Cvançara’dan 8 haftadır verim alınamazken Emre Belözoğlu hangi mantıkla bu oyuncuyu haftalarca kadroya bile almadı sorgulanması gerekir.



Takımdaki oyuncular uzun zamandır ciddi antrenman yapmadıklarından şikâyetçi olmuşlar. Erol hocanın ilk hafta yüklemeleri takıma sahada yorgunluk olarak da yansıdığı belli oluyor. Zaten maç sonu konuşmasında “2-3 haftaya daha ihtiyacımız var.” demesi takımın fizik olarak zamana ihtiyacı olduğunun göstergesi.


Bu hafta pazar günü 14.30’da henüz ligde kendini bulamayan Başakşehir’i ağırlayacağız. Güneşli hava ile birlikte 24 derecelik bir sıcaklık gözüküyor. 


Elinize telefonu alıp akıl vermek yerine gelin tribünde yerinizi alın. Bu arada sayın başkanım, üst tribünleri artık açsanız iyi olacak…



Ekleme Tarihi : 2025.10.20 11:53:29
Son Düzenlenme Tarihi : 2025.10.20 13:47:05

Yorum Yap