SON DAKİKA

logo

Subaşı, Avlan ve Karagöl’deki yanlış su politikasını meclise taşıdı

İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, su zengini ülkeler arasından çıkan Türkiye’de Ülkemizin en değerli varlığı su kaynaklarımız hoyratça boşa akıtıldığını belirterek, Antalya’nın tarım üretim merkezi Elmalı’da Devletin yanlış su politikası yüzünden bölgenin kuraklıkla mücadele eder hale geldiğini söyledi.

    Tarım-Orman Bakanı Vahit Kirişçi’nin cevaplandırması istemi ile TBMM Başkanlığına bir soru önergesi veren Hasan Subaşı, suyun insan hayatındaki önemine dikkat çekerek ‘’Su, hayatın ve medeniyetin kaynağıdır. Pek çok ülke su kaynaklarını korumak için zorunlu tedbirler alırken, ülkemizde sularımız hoyratça kullanılmakta ve boşa akıtılmaktadır. Türkiye’de artan nüfus, küresel ısınma, kuraklık gibi nedenlerle suya talep artarken, tatlı su kaynakları her geçen yıl azalmaktadır. Araştırma ve tahminlere göre Türkiye, sanıldığının aksine su zengini değil ‘su azlığı yaşayan ülke’ kategorisinde yer almaktadır. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye’de son 20 yılda kişi başına düşen su miktarı 4000 m3’den 1430 m3’e düşmüştür’’ “Ülkemizde suyun kötü kullanımına en somut örnek Ellmalı’da on yıllardır sürdürülen kurutma çalışmasıdır’’dedi.
    Bir yanda susuzluk, diğer yanda yeraltına deşarj edilen 150 milyon metreküp su
    Antalya’nın en büyük ovalarından biri olan su zengini sayılabilecek Elmalı ilçesinde, 150 milyon metreküp suyun, Devlet Su İşleri tarafından 40 yıldır yılda 6 ay düdenler vasıtasıyla yeraltına deşarj edildiğini hatırlatan Hasan Subaşı, bölge halkının ve özellikle üreticilerin tüm itirazlarına rağmen bu uygulamanın devam ettirilmesini anlamakta zorluk çektiğini söyledi. Subaşı, konu ile ilgili görüşlerini şöyle aktardı:
Avlan Gölü iyi bir örnek
‘    ’Elmalı ilçesinde yer alan Karagöl 50’li yıllarda muhacirlere iskan amacıyla tahsis edilmişti. Ama Karagöl’ün Elmalı ovasında en düşük kotta yer aldığı için kış aylarında göl oluşur, yaz aylarına doğru göl çekildikçe kısmen tarım imkânı bulunurdu. Bundan rahatsız olan çiftçiler yıllarca mücadele vererek kurutma, çalışması yapılması için dönemin Hükümet’ine karar aldırdılar. Dönemin Hükümeti kuzeydeki Karagöl’ü kanalla güneydeki Avlana bağlamış ve Finike’ye tünel açmak suretiyle biriken suları boşaltma yoluna gitmişti. Böylece Karagöl, Avlan ve havzanın tüm su kaynakları 70’li yıllarda kurudu. Kuraklık nedeniyle Avlan’ın çevresindeki ormanlar, iklim ve tarım zarar görmeye başladı ve gölün tekrar su tutması için Finike tüneli kapatıldı. Ancak Karagöl’ün kurutulmasına devam edildiği için Avlan’da su tutmak mümkün olmuyor ve havzada kuraklık devam ediyor. Çünkü Avlanı da besleyen Karagöl’ünsu kaynaklarıdır. 2018 yılında su havzası olarak tescil edilen Avlan’da doğal hayat dengesi bozulmuş, yaz mevsiminde görülen şiddetli kuraklık nedeniyle, çiftçiler yazın ürün alamamakta, meyve ağaçlarını sökmek zorunda kalmaktadır. Subaşı önergesinin son bölümünde de Tarım-Orman Bakanı Vahit Kirişçi’ye şu soruları yöneltti:
    1- Antalya’nın yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının korunması amacıyla, Bakanlığınızca ve Devlet Su İşleri (DSİ) ile Su Yönetimi Genel Müdürlüğü (SYGM) tarafından alınan tedbirler nelerdir? Bu konu yapılan çalışmalar, raporlar ve faaliyetler nelerdir? 
    2- Değişen iklim şartları nedeniyle Elmalı, Avlan ve Karagöl’de uygulanan su 
politikasının değiştirilmesi artık bir zorunluluktur. Bu konuda bir inceleme raporu, yapılan ya da yapılması planlanan bir çalışmanız var mıdır? 
    3- Doğal hayatı ve çevreyi korumak amacıyla 2018 yılında su havzası olarak tescil edilen Avlan Gölü’nün su tutması ve beslenmesi için Bakanlığınızın yapılan ya da yapılması planlanan çalışmaları var mıdır?
    4-.   Geçmiş yıllarda yapılan hatalardan devletler dönmüş doğal çevrenin ve canlı yaşamın korunması için çevre projelerine yönelmiştir!.. Biz de; “ DSİ’nin kurutma projesi var ve uygulanmalıdır!” Mantığıyla bütün yeraltı suları yok olana tüm bağ, bahçe ve seralar sökülene kadar sürdürülecek mi? 
    5-.  Boşa akıtılan sular çağımızda insan hakları ihlali sayılıyor. Bakanlık bu görüşe katılır mı?  Geçmişin hatasından dönerek tekrar doğal yaşama geçmek için Karagöl’de kamulaştırma düşünülür mü?      


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.09.01 07:58:36
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Elmalı, önemli bir sempozyuma evsahipliği yaptı

Sanat Etkinlikleri çerçevesinde bu yıl 13. ncüsü düzenlenen Elmalının Canları İrfan ve Sevgi Sempozyumu, Akdeniz Üniversitesi İhaliyat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Ahmet ÖGKE’nin açılış konuşmasıyla başladı.

İki oturumdan oluşan sempozyumun ilk oturumun un  YÖK Denetleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. İrfan Aslan başkanlığında yapılırken,  Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Haçkalı, Prof. Dr. Osman Türer ve Trakya Üni  İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Öztürk konuşmacı olarak yer aldılar.Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nden Doç. Dr. Şahban Yıldırımer başkanlığında gerçekleştirlen 2 nci oturumun konuşmacıları ise Prof. Dr.  Salih Çift, Prof. Dr. Abdulmecit İslamoğlu, Doç. Dr. Sezai Küçük ve Doç. Dr. Muhammed Bedirhan’dı.
        * Sinem YÜKSEL

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.10.23 21:04:41
Son Düzenlenme Tarihi :





Antalya’da 3 genç için gözyaşları sel oldu, aile kapatılan yola tepki gösterdi

Antalya’da motosiklet kazasında hayatını kaybeden 3 gencin cenazeleri ailelerine teslim edildi. Cenazeleri almak için morg önüne akın eden ailelerin gözyaşları sel oldu. Kazada hayatını kaybeden Melisa Yıldırım’ın dayısı İbrahim Erol yaşananlara tepki göstererek, “O bölgede haftada en az iki üç de..

Antalya’da motosiklet kazasında hayatını kaybeden 3 gencin cenazeleri ailelerine teslim edildi. Cenazeleri almak için morg önüne akın eden ailelerin gözyaşları sel oldu. Kazada hayatını kaybeden Melisa Yıldırım’ın dayısı İbrahim Erol yaşananlara tepki göstererek, “O bölgede haftada en az iki üç defa kaza oluyor. Ve hiçbirine de ambulans zamanında doğru bir şekilde gidemiyor. Yolun kapatılması motosikletlerin geçmesine engel değil. Üç fidanın ölümü şu anda herkesi sarstı” dedi. Diğer taraftan olayın hemen ardından kayda geçen ve sosyal medyada yayınlanan kask kamerası görüntülerinde “Yaşıyor mu” ve “Abi bunlar öldü galiba” sözleri yürekleri burktu.
Kaza, akşam saatlerinde Kepez ilçesi Müftü Yusuf Talat Efendi Caddesi’nin devamında bulunan trafiğe kapalı yolda meydana geldi. Alınan bilgiye göre, Helin Çınar (17) ve Melisa Yıldırım’ın (14) bulunduğu 07 GH 825 plakalı motosiklet ile Yusuf Koç’un (20) kullandığı motosiklet kafa kafaya çarpıştı. Çarpışmanın şiddetiyle motosikletliler etrafa savruldu. Kazayı gören diğer sürücüler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin kontrolünde Helin Çınar ve Melisa Yıldırım’ın olay yerinde hayatını kaybettiği öğrenildi. Ağır yaralanan Yusuf Koç ise sağlık ekipleri tarafından Eğitim Araştırma Hastanesine sevk edildi. Doktorların tüm müdahalesine rağmen Yusuf Koç kurtarılamadı.

Aileler morg önünde gözyaşlarına boğuldu
Olayın ardından kaza yerinin adeta savaş alanına döndüğü görüldü. Kazayı haber alarak gelen yakınların feryatları yürekleri dağladı. Helin Çınar’ın bir yakını ise cesedin üzerine kapanarak uzun sure gözyaşı döktü. Cenazeler olay yeri incelemesinin tamamlanmasının ardından otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Aileler bugün cenazelerini teslim almak için Adli Tıp Kurumu Morguna önüne akın etti. Melisa Yıldırım’ın anne ve babası Çağla- Mehmet Yıldırım kızları teslim edilirken gözyaşlarını tutamadı. Zaman zaman fenalık geçiren ve yere düsen anneyi yakınları güçlükle teselli etti. Cenazeler işlemlerin ardından ailelere teslim edildi. Helin Çınar ve Melisa Yıldırım’ın Kurşunlu Mezarlığında, Yusuf Koç’un ise şehir merkezinde toprağa verileceği öğrenildi.

Olayın ardından yaşanan ilk yardım seferberliği kamerada
Diğer taraftan kazanın hemen ardından yaşanan ilk yardım telaşı ise bir motosiklet sürücüsünün kask kamerasına yansıdı. Görüntülerde beton bariyerlere kapalı olan yola olay yerine ilk ulaşan 112 Acil Sağlık ekiplerinin girmekte zorlandığı ve gençlerin beton bariyerleri kaldırarak yolu açtığı görüldü. Gençler birbirlerine seslenerek, “Gel gel yardım edelim, bizi motorla götür. Gençler ölecek hızlı olalım. Abi gel seni ben götüreyim. Bir an önce yetişelim” dedikleri görüldü. Olay yerinde ise “Yaşıyor mu” sözleri ve “Abi bunlar öldü galiba” sözleri yürekleri burktu.
Olay yerine ilk sağlık ekibini motosikleti kullanan genç ulaştırdı. Ardından sağlık ekipleri olay yerine ulaştı. Yusuf Koç’un sosyal medya hesabına paylaştığı görüntülerde motosiklet tutkunu olduğu görüldü.

“Üç fidanın ölümü şu anda herkesi sarstı”
Melisa Yıldırım’ın dayısı İbrahim Erol, yaşananlara tepki göstererek, “O bölgede haftada en az iki üç defa kaza oluyor. Ve hiçbirine de ambulans zamanında doğru bir şekilde gidemiyor. Yolun kapatılması motosikletlerin geçmesine engel değil. Oraya daha büyük engeller, daha büyük dubalar veya daha büyük bir şeyler yapılması gerekiyor. Ya bu konuda da biz yani kendi evladımız, canımız yandı. Biz başkalarının yanmasını istemiyoruz. Yani üç tane fidan kendi kendime gitti. Üç fidanın ölümü şu anda herkesi sarstı” dedi.

"Yani sekizinci sınıftaki bir çocuğun umutları geleceğe tamamen gitti"
Olay yerinde 100 kadar motosikletin yarış halinde olduğu iddiasında bulunan Erol, “Evet çoğu yarışıyorlarmış. Karşıdan gelen motorun önünü kaldırarak gelmiş ve orada tam bizim çocukların olduğu yerde tekeri indirdiğinde karşı karşıya gelmişler ve motorlar kafa kafaya çarpışmış. Kızım daha yedinci sınıfta, sekizinci sınıfa daha yeni geçmişti. Yani sekizinci sınıftaki bir çocuğun umutları geleceğe tamamen gitti. Dün o olay yerine biz araçla giderken önümüzde iki tane motorlu birbirine girdi” açıklamasını yaptı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.11 14:19:03
Son Düzenlenme Tarihi :