SON DAKİKA

logo

Kepez Devlet Hastanesi'nde kantin yeri kiraya verilecek

Antalya İl Sağlık Müdürlüğü

Müdürlüğümüz Halk Sağlığı Yerleşkesi  Soğuksu Mh. Defterdarlık Blv. 07030  Muratpaşa/Antalya adresinde bulunan Kapalı Alan 37.5 Metrekare
Açık Alan 32.5 Metrekare Alanın Kantin Olarak Kiralanması İşi 2886 sayılı Devlet İhale Kanunun 45’inci maddesine göre Açık Teklif Usulü ile 2 (İki) yıl süre ile kiralanacaktır.

 Basın İlan Kurumu’nun ilan portalı ilan.gov.tr’de yer alan ilana göre İhale 07.07.2022 - 10:00'da İl Sağlık Müdürlüğü Hüsnü Karakaş Mahallesi 3506 Sokak No: 1 Kepez Devlet Hastanesi Yerleşkesi Kepez /Antalya adresinde 2. Kat Satın Alma İhale Salonu adresinde yapılacaktır. * DETAYLAR İÇİN TIKLAYIN



Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.06.24 19:10:05
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Türk tohumculuğu 1 milyar dolarlık ticaret hedefine koşuyor

Her yıl dünya tarımını Antalya’da buluşturan Growtech, Ar-Ge desteğiyle verimlilik ve ihracattaki hedefini her yıl büyüten Türk tohumcularının uluslararası arenadaki yeni başarı hikayelerine ev sahipliği yapıyor. Çeşit sayısındaki artışa paralel olarak tohumluk üretim miktarlarını da hızla artıran..

Her yıl dünya tarımını Antalya’da buluşturan Growtech, Ar-Ge desteğiyle verimlilik ve ihracattaki hedefini her yıl büyüten Türk tohumcularının uluslararası arenadaki yeni başarı hikayelerine ev sahipliği yapıyor. Çeşit sayısındaki artışa paralel olarak tohumluk üretim miktarlarını da hızla artıran tohumculuk sektörü, 2022 yılında 609 milyon dolarlık bir dış ticaret hacmi oluştururken; 2022 yılında ise ihracatın ithalatı karşılama oranını yüzde 173’e yükseltmeyi başardı.
Türkiye Tohumcular Birliği’ne bağlı alt birliklerle birlikte üye sayılarının 73 bin 466’ya ulaştığını kaydeden Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Akcan, ülkemizde tescil ettirilen ve üretim izni alınan çeşit sayısının arttığını, Ocak 2023 itibarıyla tarla bitkilerinde 5 bin 300, sebzelerde 7 bin 378, meyve ve asmada bin 822 çeşit olmak üzere, toplam 14 bin 500 tescilli çeşit sayısına yükseldiğini söyledi.
Çeşit sayısındaki artışa paralel olarak tohumluk üretim miktarlarının da hızla yükseldiğine dikkat çeken Akcan, “2022 yıl sonu itibarıyla 1 milyon 361 bin 336 ton sertifikalı tohumluk, 137,1 milyon adet meyve fidanı, 2 milyon adet asma fidanı, 91 milyon adet çilek fidesi, tahminen 6 milyar adet sebze fidesi ve 2 milyar adet süs bitkisi üretilmiştir. Üretim miktarlarındaki bu olumlu gelişmeler ticarete de yansımış ve 2022 yılında 609 milyon dolarlık bir dış ticaret hacmi oluşmuştur. İthalat ile ihracat arasındaki denge hızla ihracat lehine gelişmeye başlamış ve 2018 yılında sektör ilk defa ithalattan daha fazla ihracat yapmış ve bu oran yüzde 108 olmuştur. 2022 yılında ise ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 173 olmuştur. 2018 yılında sektör ilk defa ithalattan daha fazla ihracat yapmış ve bu oran yüzde 108 olmuş, 2022 yılında ise yüzde 173’e yükselmiştir” diye konuştu.
Gelişen teknoloji ve bilimsel çalışmalar ışığında tarımda ve tohumculuk sektöründe verimlilik ve sürdürülebilirlik kavramlarının öne çıktığını kaydeden Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Akcan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu çerçevede en önemli konu bitki ıslahı çalışmaları, tohum bilimi ve tohum teknolojileri alanında yapılan araştırmalar ile çeşit geliştirme çalışmalarıdır. Bu anlamda ihtiyaç ise; yüksek verimli, kaliteli, stres şartlarına, hastalık ve zararlılara dayanıklı, tüketim tercihlerine uygun çeşitlerdir. Ancak bu çalışma, önemli olduğu kadar da zor, büyük yatırım gerektiren ve uzun zaman alan bir faaliyettir. Bu nedenle öncelikle çeşit geliştirme çalışmaları olmak üzere tohum bilimi ve tohum teknolojileri alanındaki Ar-Ge faaliyetleri desteklenmelidir.”

"Dünya tohum ticaretinde 11., fidanda 8. sıradayız"
Tohumun, artan dünya nüfusunun besin ihtiyacının karşılanması için bitkisel üretimde verim ve kalitede temel girdilerden ve gıda zincirinin önemli halkalarından biri olmasından dolayı, ticari olmaktan daha da öte stratejik bir önem kazandığını hatırlatan Akcan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tohumculuk sektörü, gerek dünya ölçeğinde gerek ülkemizde gelişmesini sürdürmek zorundadır. Bu gelişimi sağlayacak önemli faktörlerin başında, küresel anlamda gelişme eğilimini dikkate almak suretiyle, ülkelerin kendi şartlarına uyan milli politikalarının belirlenmesi gelmektedir. Ülkemizin tohumculuk politikaları da bu yönde ilerletilerek gerek kamu gerek özel sektör çerçevesinde belirlenen hedefler ışığında hazırlanmaktadır. Sektördeki bu olumlu ivmenin, kamunun da büyük desteği ve pozitif ayırımcılığı ile birlikte daha da artması, sektörün kendi çeşit ve markalarını üretebilmesi için gerekli olan insan kaynağı, altyapı ve finans gücünü artırabilecek tedbirlerin belli bir program dahilinde ele alınması beklenmektedir. Şu anda Türkiye, dünya tohum ticaretinde 11. sırada, fidanda 8. sırada yer almaktadır. Sektör olarak önümüzdeki yıllarda daha da üst sıralara çıkmayı hedefliyoruz."

"1 milyar dolarlık ticaret hedefine yaklaşıldı"
Türkiye’nin pek çok türün gen merkezi olması nedeniyle oldukça zengin bir biyoçeşitliliğe ve genetik altyapıya sahip olduğunu belirten Savaş Akcan, doğal ve kültürel varlıklar açısından eşsiz bir coğrafya ve zenginliğe sahip olan Türkiye’de, 12 bin civarında bitki türü bulunduğunu ve bunun yaklaşık yüzde 32’sinin endemik olduğunu dile getirdi.
1970’li yılların sonunda yaklaşık 1 milyar ABD doları civarında olan uluslararası tohumluk ticareti, 1980’li yılların ortasından itibaren hızla artmaya başladığı bilgisini de veren Akcan, “2012 yılı itibarıyla uluslararası toplam tohumluk ticareti yaklaşık 10,5 milyar ABD dolarına ulaşmıştır. Bu artış trendi günümüzde halen aynı hızda devam etmekte olup, uluslararası tohumluk ticaretinin en önemli iki ayağı AB ülkeleri ve ABD’dir. Bugün itibarıyla dünya toplam tohumluk üretim değeri, yaklaşık 50 milyar dolar olarak tahmin edilmektedir. Bu değerlendirmede ilk sıralarda ABD (12 milyar dolar), Çin (10 milyar dolar), Fransa (2,8 milyar dolar), Brezilya (2,1 milyar dolar) ve Kanada (2 milyar dolar) yer almaktadır. Ülkemiz ise 0,75 milyar dolar ile bu sıralamada 11. sırada yer almaktadır” diye konuştu.

"Growtech sektörümüzün global arenası"
Özellikle tohum ve fide firmalarının geçtiğimiz yıl Growtech fuarında önemli iş bağlantılarına imza attıklarını kaydeden Savaş Akcan, şöyle devam etti:
“Fuar sayesinde geleceğe yönelik iş bağlantıları kurduk ve daha önce temelini attığımız bağlantıları ilerletme imkanı bulduk. Üyelerimiz alım heyeti program ve ziyaretlerinden de etkin olarak faydalandılar. Bu yıl da tohumculuk ve diğer sektör paydaşlarının yeni iş birliklerine imza atacaklarına inanıyorum. Growtech Fuarı firmalarımızın ticari bağlantı sayısını artırıyor ve mevcut bağlantıların alanını genişletiyor. Fuar, sektörümüzün global arenası konumuna geldi.”

"Her yıl güçlenerek büyüyoruz"
Growtech’te her yıl Türk tohumcularının uluslararası arenadaki yeni başarı hikayelerine tanık olduklarını ve sektörel iş birliklerinin hızla geliştiğini tespit ettiklerini belirten Fuar Direktörü Engin Er de, bu yıl da bu ivmenin artarak sürmesini beklediklerini dile getirdi.
Fuarın her geçen yıl yeni katılımlarla güçlendiğini kaydeden Engin Er, sözlerine şöyle devam etti:
“Fuarın milli katılımlarla zenginleşmesi bizleri çok memnun ediyor. Her geçen yıl ulusal ve uluslararası katılımcı sayımız artıyor. Geçtiğimiz yıl 27 ülkeden katılımcıları ağırlamıştık. Bunun yanı sıra; Almanya, Hollanda, İspanya, Fransa, Afrika, Çin ve Güney Kore milli katılım ile Growtech’te uluslararası tarım sektörü profesyoneli ile bir araya gelmişti. Çin, özellikle pandemi sonrasında tekrar büyüme atağı gerçekleştirdi. Growtech’e katılan 120’den fazla ülkeden gelen ziyaretçileri ile birlikte Çin, dünya tarımına Growtech aracılığıyla ulaşmayı hedefliyor. Çin, 100’e yakın firmasıyla Growtech 2023’e adeta damgasını vuracak. Fuara uluslararası firmaların talebi artarak devam ediyor. Almanya, İspanya, İtalya, Çin, Hollanda ve Güney Kore milli katılımla Growtech’te 2023 yılında da boy gösterecek.”
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.17 11:30:59
Son Düzenlenme Tarihi :





İNSAN OLMANIN OLMAZSA OLMAZLARININ BAŞINDA GÜVENİLİR OLMAK GELİYOR

AHENK Projesi kapsamında okul ziyaretlerine hız kesmeden devam eden Vali Ersin Yazıcı, 65’inci okul ziyaretini Prof. Dr. Tuğgeneral Cevdet Demirkol-Ayhan Demirkol Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne gerçekleştirerek öğrenci ve öğretmenlerle bir araya geldi.

Vali Ersin Yazıcı, AHENK (Antalya’da Hedeflenen Eğitime Nitelik Kazandırma) Projesi kapsamında, 65’inci okul ziyaretini Prof. Dr. Tuğgeneral Cevdet Demirkol-Ayhan Demirkol Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne gerçekleştirdi. Ziyarette öğretmen ve öğrencilerle bir araya gelen Vali Yazıcı’ya Kepez Kaymakamı Nusret Şahin ve İl Milli Eğitim Müdür Emre Çalışkan eşlik etti.

Prof. Dr. Tuğgeneral Cevdet Demirkol-Ayhan Demirkol Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ziyareti kapsamında Çocuk Gelişimi ve Hasta-Yaşlı Bakımı bölümünden yaklaşık 100 öğrenci ile bir araya gelen Vali Yazıcı, öğrencilerle yalan, kitap, dostluk ve hayaller üzerine bir sohbet gerçekleştirdi. Öğrencilerden gelen soruları büyük bir keyifle yanıtlayan Vali Yazıcı; nasıl vali olduğu gibi öğrenciler tarafından merak edilen tüm soruları yanıtladı.

Sohbet Etmek Ve Merak Ettiklerinizi Cevaplamak İçin Buradayım 
Gençlerle bir arada olmaktan büyük keyif aldığını ve sık sık öğrencilerle bir araya geldiğini ifade eden Vali Yazıcı; “Gençlerle ve eğitimle ilgili konular beni hep heyecanlandırıyor ve ilgimi çekiyor. Bugün de geleceğimizin teminatı siz gençlerimizle birlikteyiz. Sizlerle sohbet etmek için buradayım. Bana merak ettiğiniz her şeyi sorabilirsiniz. Her şeyi konuşabiliriz. Tek bir şartım var salondakilerin büyük çoğunluğunun konuşmasını istiyorum.” dedi. 

Benim Hayalim İstanbul'da Üniversite Okumaktı
Öğrencilere hayalleri hakkında da sorular soran Vali Yazıcı, kendi hayallerinden örnekler vererek; “Biliyorum, birçoğunuzun hayalleri var. Benim de sizlerin yaşındayken çok farklı bir hayalim vardı. Benim hayalim İstanbul'da üniversite okumaktı. Doğru bir şey olduğu için değil gerçek olduğu için söylüyorum, bölüm ne olursa olsun İstanbul'da üniversite okumak istiyordum. Bence hayalleriniz bir müddet sonra hedeflerinize dönüşmeli. Benim hayalim bir müddet sonra hedefe dönüştü ve ben bu hedefimi başararak İstanbul'da üniversite kazanıp okudum.” ifadelerini kullandı.

Düzceliyim Ama Burdur’un Bende Özel Bir Yeri Var
Öğrenciler ile sohbette lise yıllarını Burdur’da okuduğunu söyleyen Vali Yazıcı; “Burdur’u seviyorum. 6 sene Burdur’da okudum. Sonra da ilk Kaymakamlık görevim yine Burdur’un Karamanlı ilçesine çıktı. Düzceliyim ama Düzce’den çok Burdur’da kaldım. Şuanda torunum, oğlum ve gelinim de Burdur’da yaşıyor. Burdur hep hayatımızda ve bizim ailemiz için özel bir yeri var.” diye konuştu.

Büyük Devletlerin Büyük Hedefleri Olur
Öğrenciler tarafından Türkiye’nin geleceğine yönelik sorulan soruyu büyük bir içtenlikle yanıtlayan Vali Yazıcı; “Vatanımı ve milletimi çok seviyorum. Biz büyük bir millet, büyük bir devletiz. Başım her zaman dik. Bir dönem dünyaya hükmetmiş bir milletin torunlarıyız. Osmanlı torunuyuz. Osmanlının dünyaya hükmettiği dönemde dünyada adalet vardı. Tarih boyunca büyük devlet olma sorumluluğunu, bugün de omuzlarımızda hissetmekteyiz. Büyük devletlerin büyük hedefleri olur. Bizler de inşallah bu hedeflerimize sizler sayesinde ulaşacağız. Gençlerimize güvenim tam. Sizlerin gelecek hedefleri ve çalışmalarınız hem bizleri daha iyi bir toplum yapacak hem de daha da ileriye bir seviyeye taşıyacak. Bu yüzden iyi eğitim almanız, kendinizi yetiştirmeniz bizim en büyük kazancımız olacak.” şeklinde konuştu.

Yaşamımızı Karşılamak İçin İhtiyaçlarımızı Karşılamak Zorundayız
Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi hakkında öğrencilerle sohbet eden Vali Yazıcı; “Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi var. Bunu bazılarınız duymuştur. Bu hiyerarşiye göre insanların yeme, içme, barınma ve akabinde güvenlik gibi ihtiyaçları vardır. Yaşamımızı devam ettirebilmek için bu ihtiyaçları karşılamak zorundayız. Hepimiz yaşamımızı devam ettirmek için birtakım meslekleri seçiyoruz. Aslında bütün insanlar aynı amaç için çabalıyor. Hayatta kalabilmek için. Meslek seçimini de bu yüzden yapıyoruz. Bu okuldan mezun olduğunuzda bir mesleğiniz, bildiğiniz bir iş olacak. Bu çok önemli. Bu sizler için çok büyük bir avantaj olacaktır.” şeklinde konuştu.

Kendimize Yapılmasını İstemediğimiz Şeyi Başkasına Yapmamalıyız
Öğrencilerle karşılıklı soru-cevap şeklinde devam eden etkinlikte onları en çok neyin rahatsız ettiğini soran Vali Yazıcı; “Şimdi geldik ziyaret ettiğim her okulda yaptığım ankete. Ankette ‘Sizi en çok sinirlendiren şey nedir?’ sorusunu soruyorum. Bu yaptığım ankette genellikle %80 oranında yalan söylenmesi, dedikodu ve iftira geliyor. Bizler bu konulardan rahatsız oluyoruz. Hem yalan söylüyoruz hem de rahatsız oluyoruz. Kendimize yapılmasını istemediğiniz bir şeyi başkasına da yapmamalıyız diye düşünüyorum. Yalan konusunda başka bir soru daha sorayım size. Kime ya da kimlere yalan söylerken daha az vicdan azabı çekiyorsunuz? Bunun cevaplarından biri tanımadığımız, sevmediğimiz, bir daha görmeyeceğimiz kişiler. İkinci cevabı ise bize yalan söyleyen kişiler. Birine yalan söylersek ona da bize karşı yalan söyleme hakkı vermiş oluruz. Ben bu hakkı kimseye vermedim, vermiyorum, akıl sağlığım yerinde olduğu sürece de vermeyeceğim. Çünkü biz birine yalan söylersek o da istediği zaman istediği boyutta bize yalan söyleme hakkına sahip oluyor. Dolayısıyla ben yalanı yaşamıma hiçbir şekilde sokmuyorum.” dedi.

En Yakın Dostlarınızdan Biri Kitap Olsun
Öğrencilere dostla arkadaş arasındaki farkı soran Vali Yazıcı; “Benim en iyi dostum kitap. Sizlerin de dostlarınızdan biri mutlaka kitap olsun. Size asla ihanet edip yanlış yapmaz. Sizi asla üzmez. Kendi bildiğini söyler. Zor zamanlarınızda sizi başka dünyalara götürür. Bunu düzenli kitap okuyan birisi olarak söylüyorum. Size bir Vali amca nasihati olsun. Lütfen ama lütfen dostlarınızdan biri kitap olsun.” ifadelerini kullandı.

Tatilinizin Hakkını Verin
Gerçekleştirilen sohbetin ardından Vali Yazıcı öğrencilere bir ricada bulunarak; “Eve gittiğinizde anne ve babanıza bugün Vali amcayla sohbet ettik deyin. Onlara selamlarımı iletin. Bugün sizlerle gerçekleştirdiğimiz sohbeti ailenize anlatıp onlarla da konuşmanızı istiyorum. Ben Vali amcaya söz verdim bundan sonra dostlarımdan biri kitap olacak deyin. Bugünkü ziyaretimden ve sizlerle sohbetimden büyük bir keyif aldım. Tatil vakti geldi. Tatilinizin hakkını verin ve güzel bir tatil geçirip bol bol dinlenin. Sevgili çocuklarım hayatı çok abartmayın. Bugün konuştuğumuz tüm konuların sonucu insanların güvenilir olmasına geldi. Bu kararı siz verdiniz. İyi bir insan olursunuz, olmazsınız bu sizin vereceğiniz bir karar. Ama dost olmak için de iyi bir iş sahibi olmak için de iyi insan olmak için de birinci kural güvenilir bir insan olmaktan geçiyor. Size güvenilmiyorsa hâkim, savcı, polis, öğretmen olmanız hiçbir şey ifade etmiyor. İnsan olmanın olmazsa olmazlarının başında güvenilir olmak geliyor. Ben inanıyorum ki buradaki herkes güvenilir olmayı arzu ediyordur ve inşallah bu arzusunu da gerçekleştirirsiniz. Hepinize başarılar diliyorum. Gönlünüzden geçenlerin gerçekleştiği bir hayatınız olsun. Sağlıcakla kalın. İyi tatiller.” dedi.
Öğrencilerle sohbetinin ardından okulda görevli öğretmen ve idarecilerle de bir araya gelen Vali Yazıcı, okulun genel durumu ve faaliyetleri hakkında bilgiler aldı. Vali Yazıcı, öğretmenlere AHENK Projesinin önemini anlatarak projenin başarıya ulaşması noktasında desteklerinin çok önemli olduğunu söyledi. -Valilik Bsn.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.08 16:03:33
Son Düzenlenme Tarihi :