SON DAKİKA

logo

Başkan Böcek’e soruyorum: ZIP ZIP PARK’ı Kumluca’ya vermenin mantığı ne ?

Bu da nereden çıktı şimdi diyeceksiniz. Kumluca Belediyesi’nin, zıp zıp parkın taşınması, sökümü, takımı ve kurulumu işinini 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 19 ncu maddesine göre açık ihale usulüyle ihaleye çıkarmasından...

    İlk önce “Kumluca’da da zıp zıp park mı varmış ?” diye aklımdan geçirdim. Yokmuş, ilana çıkartılan yer Antalya Büyükşehir Otogarı yanındaki zıp zıp parkmış. 
    Menderes Türel döneminde Antalya’ya kazandırılan, Türkiye’nin en büyük zıp zıp parkı. Çocukların yazın serin, kışın sıcak bir ortamda gözetmenler eşliğinde gönüllerince eğlenebildikleri bir yaşam ve eğlence alanı olarak tasarlanan Zıp Zıp Park, yetişkinlerin de gönüllerince hoşça vakit geçirebileceği aktivite alanlarına sahip bir mekandı.
    ANET tarafından işletiliyordu, korona virüs salgını döneminde kapılarını kapatmış ve o kapılar  aylar sonra bu kez sökümü için açılacaktı.
    ‘Camiye lazım olan mescide haram der’ büyüklerimiz. 
    Antalya’nın çocukları dururken, sökülüp, taşınıp Kumluca’ya kurulmak istenmesi doğrusu abes geldi.
    Sökülüp taşınıncaya kadar Büyükşehir, Kumluca’ya neden yeni bir zıp zıp park kurmadı, bu da cevaplanması beklenen bir soru. 
    Ya da Antalya merkezde yaşayan çocuklar neden Türkiye’nin en büyüğü zıp zıp park’tan mahrum edildi, bu da ayrı bir soru.
    Böyle bir şeye Kılıçdaroğlu’nun adım adım takip eden Muhittin Böcek nasıl müsaade etti ?
    Bu soruyu çok ender gazetecilerle bir araya gelen Başkan Muhittin Böcek’e elbette soracağım. 
    Gerçekten anlamak zor.
    Eğer önceki dönemin izlerini silmek mantığıysa...
    Daha iyisini, daha büyüğünü, daha modern ve gelişmişini yaparsın, o zaman mevcut olan bir başka ilçedeki çocuklara hediye edersin, tamam.
    Ama ortada daha moderni yok...
    Ve zaten Muhittin Böcek döneminde zıp zıp parkı çocuklarımızı sürekli açamadık bile.
****
    Bu arada Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Köleoğlu’nu da kutlamak istiyorum. 
    19 ilçenin belediye başkanından uyanık çıktı, Antalya’nın göbeğindeki zıp zıp parkın sökülerek Kumluca’ya getirilmesini sağladı, sağlayacak.
    Kepezli, Muratpaşalı, Aksu’lu, Döşemealtılı ve Konyaaltılı çocuklar da Muhittin amcalarından haklı olarak daha büyük ve modern  bir zıp zıp park bekliyorlar, birileri umarım başkana çocukların bu beklentisini iletir... * ERKİN ÖZGÜNSÜR

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.02.17 08:52:50
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






"17 ayda verdiğim en doğru karar, Nuri Şahin’i göreve getirmek" AZİZ ÇETİN ÖZEL RÖPORTAJI

Antalyaspor Başkanı Avukat Aziz Çetin, suskunluğunu gazetemize bozdu. Nuri Şahin ile aralarındaki ilişkiden, Antalyaspor’un alt yapı reformlarına, son günlerde gündeme gelen Hafriyat Davası’ndan Haji Wright’a kadar bir çok konuya değindi...

Salih Özgünsür: 31 Mayıs 2021, göreve geldiğiniz tarih. O günden bugüne, geçen 17 ay içerisinde, size göre verdiğiniz “en doğru karar” ve “en yanlış karar” nedir?

Aziz Çetin: Sportif anlamda verdiğimiz en doğru karar, Nuri hoca ile çalışmaya başlamak. Bugünü değil, önümüzdeki yılları da yani hep uzun vadeli düşünüyoruz. Dolayısı ile vizyonu olan, kente değer katacak, Antalyaspor’a değer katacağına inandığımız bir isim. Çünkü Antalyaspor, Antalya şehrinin en önemli markası. Bu sadece sportif anlamda değil, kentin ne kadar sorunu varsa Antalyaspor dokunabilir. Nuri hoca da hem Türkiye’de hem de dünyada karşılığı olan bir isim. Nuri hoca olduktan sonra biz Avrupada da en fazla takip edilen kulüplerden bir tanesi olduk. Zaten Napoli maçından sonra Spaletti’nin açıklamalarını da gördünüz. Verdiğim en yanlış karar ise hatalı futbolcu transferleri oldu. Bu sadece benim şahsımın verdiği karar değil tabii ki. Bütün kulüplerde olabilir, fayda sağlamayan oyuncular. İsim vermek çok doğru değil. Sizde başarısız olabilir ama başka bir yerde başarılı olabilir. Bundan başka da yönetim olarak hatalı karar verdiğimize inanmıyorum.

 Salih Özgünsür: Geçtiğimiz transfer döneminde Türkiye’de en çok konuşulan isimler Haji Wright ve Fernando idi. Haji Wright’ın kiralık olarak oynadığı dönemde “erken satın alma” maddesi bulunuyordu. Antalyaspor, neden o dönemde bu bedeli ödemeyip sonrasında daha yüksek bir bonservis bedeli ödemek durumunda kaldı?

Aziz Çetin: Tam olarak hatırlamamakla birlikte Nisan ayının 15’i, Haji Wright için belirlenen opsiyonun son günüydü. Haji, sezon başladığında sakatlandı, Covid oldu, oynayamadı. Hatta devre arasında Haji Wright’ın gönderilmesi bile düşünüldü. Ben şahsen kendi insiyatifimi kullanarak Haji Wright’ın kalması gerektiğini söyledim teknik ekibe. Bu yönde baskı da yaptım ve devre arasında takımda kaldı. Ancak Haji Wright, Nisan ayında daha yeni yeni performans göstermeye başlamıştı. Ne olacağını bilmiyorsunuz. Ve opsiyon süresi doldu. O dönemde böyle bir riski alamazdık. Hem maddi anlamda Nisan ayında bizim öyle bir paramız da yoktu. Yönetimdeki arkadaşlarımızla birlikte zorlardık, zaten maalesef şehrin Antalyaspor’a çok duyarlı olduğunu düşünmüyorum. Bizimle beraber katkı veren değerli iş adamları var ancak özellikle yeni çıkan spor yasası ile beraber Antalyaspor isminden bir sürü iş adamının korktuğunu düşünüyorum. Çünkü mevcut gelir yapısı belli. Ligde kalmak için rekabetçi de olmanız lazım. Bunlar düşünüldüğünde yorucu ve yıpratıcı bir iş. Herkes elini taşın altına sokmuyor. O dönem Haji’yi alabilirdik fakat performans göstermeye yeni yeni başlamıştı. Beklemeyi tercih ettik. Zaten Haji Wright bizde kalmak istediğini her fırsatta dile getiriyordu. Çünkü Haji Wright’ın daha önce Almanya, İspanya ve Danimarka geçmişi var ama hiç bir yerde tam olarak sıçrayış gösterememiş. Bunu Antalyaspor’un mevcut kadrosuyla beraber, tek başına değil, hocasıyla beraber yaptı. O da zaten gerek Trabzonspor’dan gerek başka takımlardan daha yüksek teklifler olmasına rağmen kendi bireysel gelişimine inandığı Antalyaspor’da devam etme kararı aldı. Bizim de doğru karar verdiğimize inanıyorum. Yaratan sakatlık vermesin. Şu an ne kadar doğru bir yatırım yaptığımız görülüyor. Daha önce elemelerde oynamayan, sadece alt kategorilerde milli olan Haji Wright’ı Dünya Kupası’nda İngiltere karşısında 82 dakika seyrettik. Dolayısıyla teknik heyetle birlikte verdiğimiz bu kararın doğru olduğuna inanıyorum. O zaman (Nisan ayı) doğru zaman değildi.

Salih Özgünsür: Haji Wright’a transfer teklifi gelse, satar mısınız? Aklınızda bir bonservis bedeli var mı?

Aziz Çetin: Satarım. Benim şahsi düşüncem, birisi sorsa söyleyeceğim fiyat 10 milyon euro. Şu an resmi ya da gayri resmi bir teklif yok ancak ilgilenen kulüplerin olduğunu biliyorum. Menajeri aracılığı ile bu bilgiler geliyor. Ancak henüz gelen resmi bir teklif yok. Tüm bunların dışında bizim gibi kulüplerin oyuncu satması lazım. Bu gelir ve giderlerle kulübü çevirme şansımız yok. Ve bundan sonra yapacağımız yatırımlar da Haji Wright mantığı ile olacak. Alacağımız yerli ve yabancı futbolcuların ikinci bir satış opsiyonlarının olması gerektiğine inanıyorum. Belirli mevkilerde 2-3 tane tecrübeli, ligin yükünü kaldırabilecek oyuncuların kadroda olup, etrafına satılabilecek potansiyelde gençlerin konması gerektiğine inanıyorum. Başka türlü Türk futbolunun dönme şansı yok. Antalyaspor, belli mevkilerde oyuncular için son durak olabilir, ama o harmanlamayı iyi yapmamız lazım.

Salih Özgünsür: İki projeniz vardı. Birisi Feslikan Yaylası’nda yapımı planlanan Antalyaspor Tesisleri, diğeri ise Korkuteli Seyir Terası’nın yanına yapılacak olan Antalyaspor Oteli. Bu projelerin son durumu ile ilgili neler paylaşabilirsiniz? Bu alanları seçerken, belirli bir liste üzerinden mi gittiniz yoksa bu alanlar size öneri olarak mı geldi? Aynı projeler için başka lokasyon seçeneklerini de değerlendirdiniz mi?

Aziz Çetin: Korkuteli Seyir Terası imza aşamasında. Onunla ilgili yatırımcı bulduğum anda hızlanırım. Feslikan Tesisleri ile ilgili Konyaaltı Belediyesi’ne bir tahsis yapıldı. 80 dönüme başvurduk, 60 dönüm tahsis geldi. Kafamızdaki proje 60 dönüm ile olmuyor. Olmadığı için de askıya aldık. Bunu 80 dönüme tamamlamaya çalışıyoruz. Prosedürünü tamamlamaya çalışıyoruz. Feslikan Tesisleri teklifi bize Konyaaltı Belediyesi’nden geldi. Kendilerinin bir düşüncesi vardı, biz de üzerine gittik. Baktığımız zaman bu yerlerin hiç birisi bizim değil. Ormanın, hazinenin veya Milli Emlak’ın. Bir proje ile gitmemiz lazım. Buranın ulaşımının olması lazım. Konyaaltı Belediyesi bu tahsis karşılığında Antalyaspor Tesisleri’nin yapımına yardım edecek. Başka bir yer olsa, 100 dönüm yer alsam bana maliyeti 20 milyon euro. Ne yapacağım ben onu? Nasıl yapacağım? Geriye dönüşü yok. Artı öyle bir paramız yok. Dolayısıyla elbette her yerde Antalyaspor’un bir tesisisin olmasını isterim ama her yaptığınızın bir bütçesi var. Yaşaması için gerekli olan bir gider var.

 Salih Özgünsür: Antalyaspor’dan siyasi bir beklentiniz var mı?

Aziz Çetin: Antalyaspor’dan hiç bir siyasi beklentim yok. Sıfır. Siyaseti düşünsem bunun için Antalyaspor’u kullanmama gerek yok. Mesleğimle, adımla girebilirdim. Antalyaspor için bir sürü insanı karşıma alıyorum. Siyasete girecek olsam neden yapayım ki böyle bir şeyi

Salih Özgünsür: Artık tüm kulüpler, ekonomik olarak gelir kazanabilmek için spor dışı faaliyetlere yöneldiler. Antalyaspor, önümüzdeki dönemlerde böyle bir girişimde bulunacak mı? Buna yönelik projeleriniz var mı?

Aziz Çetin: Ben şuna inanıyorum. Kulüplerin sadece sportif gelirlerle dönmesi mümkün değil. Dolayısıyla bir işletme gibi futbol dışı faaliyetlere de yönelmesi lazım. Bununla ilgili de yaptığımız projeler var. Biz göreve geldiğimizde, daha önce olmayan İnovasyon ve İş Geliştirme bölümünü kurduk, Burcu hanım önderliğinde. Daha sonra Uluslararası Dış İlişkiler ve Stratejik Planlama bölümünü kurduk. Bununla ilgili Arjantin’de altyapı anlaşması yaptık. İspanya’da birkaç kulüple anlaşma yaptık. Güney Afrika’da takımı olan bir yatırımcı tesislerimize geldi, yaptığımız sunumdan etkilendi ve takımının adını Antalyaspor Cape Town yaptı. Afrika’daki tüm yetenekli futbolcular fark edilecek, orada beğendiğimiz oyuncuları öncelikli olarak Antalyaspor’a alacağız. Devre arasında kendi ülke takımlarında milli olmuş dört tane futbolcu gelecek. Bir tanesi geldi. Bunlar denenecekler, Nuri hoca ve ekiplerimiz beğenirse transfer edilecekler. Bunun artık böyle olması gerekiyor. Bir tanesi 2004 doğumlu Kamerun’dan bir stoper. Bir tanesi 2002 doğumlu Burundi’den 6 numara. Bir diğeri 2003 doğumlu Güney Afrikalı bir santrafor, bir diğeri ise 2005 doğumlu Ugandalı 8/10 numara. Aynı zamanda Senegal’da 2 ay önce A Milli olan bir sağ kanat ve forvet, devre arasında Antalyaspor’a gelecek. Denenecekler ve Antalyaspor’a fayda sağlama potansiyeli olanlarla anlaşma yapacağız. Bunlar, çok önemli şeyler. Avrupa bunu yapıyor. Türkiye’de de herhalde ilk biz yapıyoruzdur şu an. Arjantin ile yaptığımız futbolcu ve antrenör değişimi programlarımız var. Aynı şekilde Güney Afrika’daki takımla da bunu gerçekleştireceğiz. Uluslararası Dış İlişkiler ve Stratejik Planlama departmanımız bir proje hazırladı. Bu proje, 5000 proje içerisinden Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler fonundan destek almak üzere seçildi. Bir yıl içerisinde yaklaşık 70 bin euro’luk destek alınacak. Bizim hocalarımız Avrupa’da herhangi bir kursa veya futbolcu seyretmeye gittiklerinde konaklama ve uçak bileti ödemeleri bu fon üzerinden yapılacak. Bunlar çok önemli ve değerli işler. Artık bakışımız daha farklı. Alt yapıdan yeteri kadar futbolcu çıkmadığına inanıyorum. U19’dan sonra futbolcular yok oluyor. Bir-iki tane futbolcu çıkıyor. Bu sayının en az 3-4 olması lazım

Salih Özgünsür: Yönetime girecek olan kişilerden bir bedel ya da bir bağış istediniz mi?

Aziz Çetin: Biz, yönetim kurulu olarak karar verdik. Bir rakam belirlendi. Herkes zaten mecburen onu vermek zorunda kaldı. Sizin bütçeniz şu an baktığınız zaman harcamalarınızla beraber neredeyse 20 milyon euro. Sadece 2,5 milyon lira aylık elektrik parası geliyor kulübe. Sizin naklen yayından geliriniz maksimum 4 milyon euro olacak. Dolayısıyla bu farkın bir şekilde kapanması lazım. Sağolsun yönetim kurulundaki arkadaşlarımız da gerekli katkıları yapmaya çalışıyorlar.

Salih Özgünsür: Bu katkılar bilabedel mi, yoksa daha sonra geri almak üzere mi?

Aziz Çetin: Bilabedel. Bunun yanında tabii ki bizim yönetim kurulundan beklediğimiz, diğer yönetim kurullarında olduğu gibi nakit akışında kolaylık sağlanması. Mesela toplarız parayı, belirli bir dönemde geri veririz, onlar hep kulüp içerisinde olur zaten.

Salih Özgünsür: Antalyalı iş adamlarından beklediğiniz maddi ve manevi desteği alabildiniz mi?

Aziz Çetin: İğneyi kendimize batırmamız lazım. Antalyaspor bugüne kadar hep gitmiş, para almış, daha sonra uğramamış kimseye. Biz şu an bunu aşmaya çalışıyoruz, ziyaret ediyoruz, sürekli sosyal medyada firmaları paylaşıyoruz. Antalyaspor’a katkı sağlayan firmaları, iş adamlarını onure etmeye çalışıyoruz. Çünkü sadece bir yıl değil, Antalya’nın bir markası olarak sürekli Antalyaspor’un içinde olmalarını istiyoruz. Bizimle teveccüh gösterdiler, geçen yıllara göre sayı olarak artış var fakat bence yeterli değil. Sayı artarsa işin içine daha fazla insan girer. Daha fazla insanın girmesi demek, tribünün dolması demek. Dolayısıyla insanların Antalyaspor’a kendisini ait hissetmesi gerek. Büyük veya küçük adı her ne olursa olsun, bugünün küçüğü yarının çok büyüğü olabilir.

Salih Özgünsür: Napoli ile oynanan hazırlık karşılaşmasında sadece Batı Alt ve Maraton Alt’ın bilet satışına açılacağı anons edilmişti. Ancak maç esnasında 07 Gençlik’in kullandığı Kuzey Kale Arkası’na da taraftların giriş yaptığı, 1966 Grubu’nun kullandığı Güney Kale Arkası’nın da kapalı kaldığı görülmüştü. Bunun üzerine 1966 Grubu’nun lideri sosyal medya üzerinden “Antalyaspor yönetimi bizi bitirmeye çalışıyor.” Açıklaması yapmıştı, bu konuda yorumunuz nedir?

Aziz Çetin: Bizim öyle bir şeyimiz yok. İsteyen, istediği yere gelir. 07 Gençlik orada oturmadı, Maraton tribününde oturdu. 1966 da gelseydi Maraton’da otururdu. İki tarafı açtık, daha sonra talep gelince ki ben talep olacağını düşünmüyordum. Saat 17:00’da talep gelince Kuzey’i de açtık. Orada oturanlar da 07 Gençlik değildi. 07 Gençlik Maraton’un ortasındaydı, 1966 da gelseydi Mara-ton’un ortasına otururdu.

Salih Özgünsür: Antalyaspor’un şu an ne kadarlık borcu var?

Aziz Çetin: Bunu sezon sonu söyleyebiliriz. Biz aldığımızda 11 milyon euro idi. 80 milyon TL civarı kur farkı yedik. 11 milyon euro’luk borcu kur farkına rağmen 9,5 milyon euro’ya düşürdük. Bu sezonun sonunda ne olur kestirme şansım yok çünkü devre arası transfer yapabiliriz, futbolcu satabiliriz, onu bilemiyorum şu anda.

Salih Özgünsür: Göreve geldiğinizden beri 17 ayda yönetim olarak ne kadarlık bir borç ödediniz? Geçen yıl futbolculara ne kadarlık bir ödeme yaptınız?

 Aziz Çetin: Tam rakamı bilmiyorum ancak sanırım futbolculara yaptığımız ödeme kadar bir geçmiş borç ödemesi yapmışızdır. Geçen yılın bütçesi yaklaşık 13,5-14 milyon euro civarındaydı.

Salih Özgünsür: TFF Başkanı Mehmet Bü-yükekşi geçtiğimiz günlerde Antalyaspor Tesisleri’ni ziyaret etti. Kendisine yaklaşımınız ve onun size bakış açısı nasıl?

Aziz Çetin: Federasyon başkanımız ile aramız çok iyi. O da projeler peşinde. Bizim de projelerimizi görüyor sürekli olarak. Her zaman biz ona o da bize destek oldu. İyi niyetli olarak çok çabalıyor. İnşallah karşılığını alabilir. O da çok kötü ve zor bir dönemde geldi. Gerek milli takımın durumu gerek gelirlerin azalması. Tasarruf tedbirlerini uygulamaya başladı. Uzun zadede başarılı olacak diye düşünüyoruz. Çünkü çok iyi niyetli. Her dakika ulaşabiliyorsunuz.

 Salih Özgünsür: Önümüzdeki dönemlerde Kulüpler Birliği’ne başkanlık yapmak gibi bir düşünceniz var mı?

Aziz Çetin: Öyle bir talebim ve isteğim yok. Zoraki bir durum olmadıktan sonra öyle bir şey düşünmüyorum çünkü enerjimi Antalyaspor’a vermek istiyorum.

Salih Özgünsür: Nuri Şahin, gençlere hemen forma vermeye çok sıcak bakmıyor. Bunu zaten kendisi de ifade etti. Kadroda alt yapıdan 4-5 tane oyuncu var, onlara güvenmiyor mu? Ya da yetersiz mi buluyor, yoksa daha fazla çalışmalarını mı istiyor?

Aziz Çetin: Bunu bilemiyorum ancak siz hocaysanız başarılı olmak istersiniz, genç futbolcuyu da parlatıp satarsanız sizin kariyerinize de artı yazar. Nuri hoca bunların hepsini bizden daha biliyordur. Demek ki bu çocukları A Takım seviyesinde ilk 11 oynayacak şeklinde görmüyor. Ama kendisi sürekli onlarla antrenmanda. Hem kişisel gelişimlerini hem sportif gelişimlerini sağlamak için sürekli çalışmalara devam ediyor.

Salih Özgünsür: Nuri Şahin’in ekibinden Lindemann görevden ayrıldı. Sizden ya da Nuri hocadan buraya bir ekleme yapma talebi ya da önerisi geldi mi?

 Aziz Çetin: Bu, Nuri hocanın kararı. Nuri hocayla konuştuğumda gerekirse ekleme yapacağını söyledi. Şu an için yok. Belki devre arasında değerlendirdiğinde yapar ama onu bilemiyorum. Bu bizim verebileceğimiz karar değil, hocanın verebileceği bir karar. Hocanın bir talebi olursa hemen yerine getiririm.

Salih Özgünsür: Sezon başında bir cümleniz vardı; “Nuri Şahin istediği için fazla aldık, bir sürü transfer yaptık, bana göre fazlamız var.” O dönemlerde bu cümle, Aziz Çetin ve Nuri Şahin’in arası açılıyor şeklinde yorumlandı. Nuri Şahin ile transferde karşı karşıya geldiniz mi?

Aziz Çetin: Bizim aramız hiç açılmadı ve o cümle o şekilde değil. Benim yaptığım yorumdan onu çıkardılar. Sizce eksik var mı takımda diye sordular, ben de eksiğimiz değil fazlamız var dedim. (Transferde karşı karşıya geldiniz mi sorusu üzerine) Bunlar aile içerisinde olan şeyler. Normal. Hoca her zaman daha kariyer olarak daha başarılı olmak ister. Daha fazla bütçe ister ama siz de kendi bütçenizi yönetmek zorundasınız. Oturup hoca ile anlaşıyoruz, hiç bir anlaşmazlığımız yok. Ama tartışma her yerde olması lazım, bu gayet doğal.

Salih Özgünsür: Antalya’nın merkezi ile birlikte 19 ilçesi var. Bu ilçelerde yüzlerce öğrenci eğitim görüyor, okullarda spor yapıyor. Bu gençleri tespit edebileceğiniz, yetenek taramasından geçirip Antalyaspor’a kazandırabileceğiniz bir sisteminiz mevcut mu? Bu yönde çalışmalarınız var mı?


Aziz Çetin:
Zaten şu an yapılıyor. Keşke alt yapı sorumlum burada olsaydı, size daha sağlıklı bir cevap verebilirdi. Bizim hem çevre illerde hem de Antalya’da bir scout sistemimiz var. Profesyonel scout ekibimiz var, Adnan Gülek başkanlığında. Yine Engin Erdem önderliğindeki Antalyasporlu gönüllü scout ekibi var. 8-9 tane genç arkadaşımızdan oluşuyor. Onlarla da sürekli iletişim halindeyiz. Bu arkadaşlarımıza sportif anlamda scoutluk eğitimini de bizimle birlikte yapıyorlar. Sürekli toplantı yapıyoruz, kendilerinin de çalışmaları var. Bunlar, profesyonel anlamda yapılan çalışmalar. Altyapı ile ilgili de altyapı scoutları var. Sadece merkezde 5 adet alt yapı scoutumuz var. Bunlar, sürekli olarak alt yapı maçlarını seyrediyorlar. Geçen yıl biliyorsunuz okullarımız arası bir turnuva düzenledik. Burada bir çok oyuncuyu gözlemledik. Altyapı scout ekibimiz sürekli oyuncu ve gözlemliyor.

Salih Özgünsür: Takım iyi giderken hep hocalar ve oyuncular ön plana çıkarılır ancak hepimiz biliyoruz ki maaşını alamamış bir futbolcu, kendisi ve hocası ne kadar iyi ve yetenekli olursa olsun sahaya odaklanamaz. Antalyaspor’da maaşını alamamış oyuncular var mı? Maaşları ödeme konusunda sıkıntı yaşıyor musunuz?

Aziz Çetin: Maaş ödemelerinde bütün kulüpler zorluk yaşıyor, bu gelir gider den- gesi ile. Düzenli ödeme yapan kulüpler bildiğim kadarıyla Kasımpaşa ve İstan- bulspor. Diğer bütün kulüplerin içerisinde maaşları ödeme konusunda en iyilerinden biri biziz. Bugün itibariyle (14.12.2022) iki maaş borcumuz var. Cuma günü itibariyle (bugün) ödeme yapılır ve sezon sonuna kadar bir problemimiz olmaz. Maaş gecikmeleri diğer İstanbul takımlarında da oluyor, dört ay, beş ay içeride maaş alacağı olan oyuncular var. Medyada adı geçen takımları ve maaş sıkıntılarını biliyorsunuz, ben iç yapılarını bilmiyorum sadece medyada gördüğüm kadarını biliyorum. Ama bu gelir gider dengesiyle... Sizin elinizde kontratlı oyuncular var. 2-3 senelik kontratlar var. İleride muhakkak ekonomik sıkıntılar olacak, olmama şansı yok. Gelir ve gideri görebiliyorum, mali açıdan tabloya bakabiliyorum.

Salih Özgünsür: Antalyaspor şu sıralar “Hafriyat Davası” ile gündemde. Bu davayı biraz açabilir misiniz?

Aziz Çetin: 2017’den beri çalışan bir sistem var. Daha önce gerekli kontroller sağlıklı yapılmamış. Biz geldiğimizde gerekli kontrolleri daha sağlıklı yapmaya çalıştık. Geçen sene Antalyaspor, hafriyattan 1 milyon 800 milyon TL para toplamış. Bunun  1 milyon 200 bin TL’si belediyeye borç. Biz derneğe geldikten 2-3 ay sonra sadece denetleyerek Antalyaspor Kulübü Derneği’nin aldığı para 7,5 milyon TL oldu. Bunlar rahatsız olundu, bir dava açtılar. Bununla ilgili devam eden bir dava süreci olduğu için çok fazla yorum yapmak istemiyorum. Ama tamamen Antalyaspor’un aleyhine bir durum. Antalyaspor’un, bu davayı açanlarla normalde bir alakası yok. Onlara bir şey gelmeyecek hatta Antalyaspor’un aldığı parayı Büyükşehir Belediyesi alacak. Neden açıldığı malumunuz. 


Kaynak : Salih ÖZGÜNSÜR
Ekleme Tarihi : 2022.12.16 07:36:34
Son Düzenlenme Tarihi :





Mangala oyununda Avrupalı rakiplerini yendiler: Abla birinci, kardeş ikinci oldu

(İHA) - Amasya'da 11 yaşındaki Yasemin Alıcıoğlu ile 8 yaşındaki kardeşi Mihrimah Alıcıoğlu, annelerinden öğrendikleri Türk zeka ve strateji oyunu mangalada rakip tanımadan birbirleriyle yarışıyor. Alıcıoğlu kardeşler, Romanya’da 80 yarışmacının katılımıyla düzenlenen uluslararası turnuvada Avrupalı rakiplerini yenip ilk iki sırada yer almayı başardı.  
  Amasya Hattat Hamdullah Proje İmam Hatip Ortaokulu 5. sınıf öğrencisi Yasemin ile Serdar Zeren İlkokulu 2. sınıf öğrencisi kardeşi Mihrimah, mangala oynamayı anneleri Canan Alıcıoğlu'ndan öğrendi. İl genelindeki turnuvalarda isimlerinden söz ettiren Alıcıoğlu kardeşler, Antalya'da düzenlenen Mind Summit 2023 Avrasya Mangala Kupası'nda kendilerinden yaşça büyük rakipleri karşısındaki mücadeleleriyle dikkatleri çekti. UNESCO ve Uluslararası Tatarlar Birliği ortaklığıyla Romanya'da gerçekleştirilen Uluslararası Mangala ve Bestemşe Turnuvası'na katılan kardeşlerden Yasemin birinci, Mihrimah ise ikinci oldu. Avrupalı rakiplerine şans tanımayan tanımayan kardeşler şimdi gözlerini Avrasya Mangala Şampiyonası’nı hedefledi. 
 
  En büyük destekçileri anneleri 
  En büyük destekçilerinin anneleri olduğunu belirten Yasemin Alıcıoğlu, “Romanya’da katıldığımız turnuvada birinci, kardeşim ise ikici oldu. Bundan sonraki hedefimiz Çekya’daki turnuvada ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek olacak” dedi.  
  Ablasıyla yarışmaktan mutlu olan Mihrimah Alıcıoğlu da, “Bazen ablam bazen ben kazanıyor. Arkadaşlarıma mangala oyununu tavsiye ediyorum” diye konuştu. Çekişmeli geçen müsabakalarını izlediği başarılı kardeşleri ve annelerini kutlayan Amasya Milli Eğitim Müdürü Mehmet Türkmen ise, “Abla kardeş rakip olmuşlar. Aile içi rekabet örneği sergiliyorlar. Romanya’daki turnuvada biri birinci, diğeri ikinci olmuş. Rekabet devam ediyor” şeklinde konuştu. 

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.17 16:45:17
Son Düzenlenme Tarihi :