SON DAKİKA

logo

Büyükşehir’den Serik Çandır Toptancı Hali’ne modern dokunuşlar

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin, Serik Çandır Toptancı Hali’nde başlattığı yenileme ve modernize çalışmaları aralıksız devam ediyor. Ardiye binalarının dış cephe tadilatlarını tamamlayan ekipler çatı yalıtım imalatına başladı.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in yerelden kalkınma ilkesiyle tarım sektörüne destekleri üretimden pazara her alanda sürüyor. Bu çerçevede Antalya’da yeni haller inşa eden Büyükşehir Belediyesi, mevcut halleri de komisyoncu ve üreticilerin daha iyi hizmet verebilmesi için modernize ediyor. Serik ilçesinde yaklaşık 50 dönüm üzerine kurulu 68 iş yeri barındıran Çandır Toptancı Hali de Büyükşehir Belediyesi tarafından yenileniyor.

Ardiye binaları yenileniyor
Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesi Başkanlığınca başlatılan çalışmalarda halin yıpranan bölümleri yeniden düzenlenerek, daha modern hale getirildi. Çandır Hali’nde bugüne kadar ihmal edilen kanalizasyon sorunu da çözüldü. Yıllardır bakımsız kalan ardiye binalarının dış cephe tadilat imalatlarını tamamlayan ekipler çatı yalıtım imalatına başladı. İdari bina da ise iç ve dış cephe yenileme ve düzenleme çalışmaları devam ediyor.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.07 11:31:30
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






07 GENÇLİK & SALİH ÖZGÜNSÜR ÖZEL RÖPORTAJI

07 Gençlik’in yeni lideri Sabri Kulüp, net konuştu! "O’na tepkimiz sonlanmadı, gitmediği sürece sonlanmayacak!"

NOT: BU RÖPORTAJ, TOROSGAZETESİ.COM ÖZEL RÖPORTAJIDIR. KAYNAK GÖSTERİLSE DAHİ ALINTILANMASI YASAKTIR! 

Geçtiğimiz günlerde, Gürhan Güneyli’nin “bırakma” kararı almasının ardından derneğin yeni lideri seçilen Sabri Kulüp, TOROS Gazetesi’ne konuştu. Kulüp’ün hedefinde, daha önce bildiri yayınladığı Aytaç Altay ve Konyaspor’dan gelen İdari Menajer Seçkin Özdil vardı. 

Salih Özgünsür: Öncelikle hayırlı olsun. Gürhan Güneyli’nin liderliği bırakmasının ardından 07 Gençlik’in yeni lideri oldunuz. Hem Gürhan Güneyli’nin bırakması hem de sizin başkanlığa geliş süreciniz nasıl gerçekleşti?

07 Gençlik Lideri Sabri Kulüp: Gürhan, benim çocukluk arkadaşım. Yıllardır, 07 Gençlik bayrağını onunla beraber taşıdık. Bırakma kararı aldı, yaşı geldi; biraz emekli olmayı düşündü sanıyorum. Kardeşlerimiz de başkanlık için beni layık gördü. Biz de bayrağı teslim aldık. Bizler de belirli bir süre devam edip bizden sonra gelen kardeşlerimize bayrağı devredeceğiz. 




Salih Özgünsür: 07 Gençlik sezona çok formda başladı. Özellikle ilk iç saha maçı olan Konyaspor maçında, %90 nemde biz tribünde nefes dahi alamazken; 07 Gençlik 90.dakikada halâ tezahürat yapıp takımı ateşlemeye çalışıyordu. Bu sezon, daha agresif bir 07 Gençlik var diyebilir miyiz?

Sabri Kulüp: 07 Gençlik, her zaman agresiftir. Tarihinden beri her zaman agresif bir tribün yapmıştır. Çünkü Antalya’daki tek ve en büyük tribün/taraftar derneği olduğu için, her zaman agresif. Bu sene özelinde, kan değişikliği ile birlikte kırgınlıkları olan kardeşlerimizin, eski tribüncülerimizin, abilerimizin yeniden aramıza katılması bunda etkili oldu. İlk maçta dediğiniz gibi 3200 bilet satıldı Kuzey Kale’den. Zaten orası toplam 3400 kişilik bir tribün. Kan değişikliğinin de etkisi olduğunu düşünüyoruz. İnşallah da hep böyle olacak ancak daha ilk maçtan önümüzü kestiler. Küfretmememize rağmen, C Blok’a ceza kestiler. 




Salih Özgünsür: Bir taraftar grubundan çok daha fazlası ve Antalya’nın en büyük sivil toplum örgütlerinden birisiniz. Bunu, 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketinde ve sonrasında bir kez daha gördük. 07 Gençlik olarak siz de orada bulundunuz. Orada neler gördünüz, neler yaşadınız?

Sabri Kulüp: Anılarımız, çok kötü anılardı. Ben, 11 gün orada kaldım. Eski tribün liderlerimizden Faruk Abim de Hataylı. Onun memleketi Kırıkhan’daydık biz. Anılar, hep kötü anılar. İyi anılarmız da oldu tabi ki. Buradan kamyonlar ile götürdüğümüz yardımları dağıtırken, o çocukların sevinci, insanların sevincini gördük ancak geri kalanları güzel anılar değildi. İnşallah bir daha da böyle bir şeyi Rabbim kimseye yaşatmaz. Çünkü enkazdan çıkardığımız çocuk cesetleri, bazen yer yer benim aklıma geliyor. Kimse, böyle bir şey ile sınanmasın. 




Salih Özgünsür: 07 Gençlik’in bir geliri var mı?

Sabri Kulüp: Derneğimizin hiç bir geliri yok. Yardım edenler oluyorsa ki bizim zaten genel olarak maddi bir desteğe ihtiyacımız yok. Her yıl polar, atkı gibi ürünleri sağolsun bizleri seven iş insanlarımız karşılıyor. En büyük destekçimiz zaten bizim abimiz, Tolga Cömertoğlu. Allah’a şükür 07 Gençlik’i bugüne dek hiç bir zaman ne birine muhtaç etti ne de bir laf söylettirdi. Gerek de yok zaten.


Salih Özgünsür: 07 Gençlik’in Başkan Sabri Gülel’e bakış açısı nasıl, kendisinden hiç talebiniz oldu mu?

Sabri Kulüp: Sabri Gülel’den hiç bir talebimiz olmadı. Sadece, taraftara sahip çıkmasını, Antalyaspor’u en iyi yere getirmek için elinden geleni yapmasını istedik. Bizim, başkanımızdan; her taraftarın da kendi başkanından istediği şey, takımını en güzel yerlere getirmesidir. Bizim de ondan tek isteğimiz budur. Biz her zaman, sadece Sabri Gülel’den değil, bütün başkanlardan isteğimiz budur. Biz taraftar olarak takımımızı Avrupa’da, ilk dörtte görmek istemez miyiz? 


Salih Özgünsür: Geçtiğimiz yıllarda, Antalyaspor’un istediği saha sonuçlarını alamadığı bir periyod içerisinde eski başkan Gürhan Güneyli'nin, teknik direktör Nuri Şahin ile bir fotoğraf karesi vardı. Antalyaspor, bu sezon da benzer bir kötü gidişat izlerse, yeni başkan Sabri Kulüp ve Nuri Şahin’i de benzer fotoğraf karesinde görecek miyiz?

Sabri Kulüp: Tabii ki. Çünkü, bu takım kimsenin değil. Ne Nuri Şahin’İn, ne başkanın ne yöneticilerin ne de Sabri Kulüp’ün. Bu takım, Antalyaspor. Antalya’nın takımı. Biz de Antalyalı olarak takımın en iyi yerlere gelmesini istiyoruz. Gelmesi için de hoca ile konuşulması gerekirse, hoca ile konuşuruz. Yönetici ile konuşması gerekirse, yönetici ile konuşuruz. Ki, sorunları çözüp, takımı en güzel yerlerde görebilelim. 




Salih Özgünsür: Nuri Şahin’i başarılı buluyor musunuz?

Sabri Kulüp: Hayır. Dürüst konuşmak gerekirse, hayır. Bütün transferler, kendi isteği doğrultusunda yapıldı ama başarı, sizce var mı? Geçen sene bizim ligde kalmamız, düşmenin kaldırılması sayesinde oldu. Kaldırılmasaydı ya da deprem felaketi sebebiyle Hatay ve Gaziantep’in maçları BAY olmasaydı, Trabzon Giresunspor’u yenmemiş olsaydı ki sonuçta ikisi de Karadeniz takımı; Trabzonspor maçı verebilirdi, yedeklerle çıkabilirdi ya da yenilebilirdi. O zaman biz düşmüştük. Göreve geldiğinde, başarılı ve iyi bir ivme yakalamış takımın teknik direktörlüğüne geldi. O da, zaten yarım sezon sürdü; yarım sezon sonra gerçek ortaya çıktı. Yanında getirdiği Hollandalı yardımcı antrenörler Alfons Groenendijk ve Micheal Lindemann, kendisini bırakıp gittiler. Ki, iki isim de Avrupa’dan talipleri olmasına rağmen Nuri Şahin ile çalışmayı tercih ettiler ama sonradan onlar da bıraktı. Demek ki bir sıkıntı var. 


Salih Özgünsür: Antalya’nın Antalyaspor’a ilgisi yok denecek kadar az. Dönem dönem başta 07 Gençlik önderliğinde yeni nesillere Antalyaspor sevgisi aşılamak için çalışmalar yapılıyor. Gelecek dönem bu çalışmaları yine görecek miyiz?

Sabri Kulüp: Bizim her zaman çalışmalarımız var. Biz, senin de söylediğin gibi sosyal sorumluluk faaliyetleri ile öne çıkan, yardımlar yapan ve bu konularda en önde bulunmayı ilke edinmiş, Türkiye’deki sayılı taraftar derneklerinden birisiyiz. Okul ziyaretleri, gençleri futbola ve spora kazandırma konusunda ne kadar çabalasak da, başarısı olmayan bir kulüpte bir sonuca ulaşmıyor. Kulüp başarılı giderse, taraftar da otomatikman geliyor. Eto’o zamanını hatırlıyorsunuz, o dönemde ilk 5’e oynadığımız zaman stadımızda her maç 25 bin taraftarın altına düşmüyordu. Sen, tribüne geldiğin zaman her hafta yenilen, berabere kalan bir takımı izleyip sinir olmak, üzülmektense maça gelmemek daha iyi deyip gelmezsin; bizler gibi fanatikler hariç. Başarı olursa, o zaman tarafTar kendi kendine geliyor zaten. Bizim, ekstra olarak gençleri futbola ve spora kazandırmak için okul ziyaretlerimiz ve faaliyetlerimiz oluyor. Gelecek senelerde de bu devam edecek. 

Salih Özgünsür: Taraftar grupları genelde küfürlü tezahüratlarıyla ve kavgalarıyla öne çıkar. Ancak 07 Gençlik, bu algıya zıt olarak sosyal sorumluluk projeleriyle, küfürsüz besteleriyle öne çıkıyor, örnek gösteriliyor. Bu yapıya bürünmeyi nasıl başardınız?

Sabri Kulüp: Tolga Cömertoğlu’nun önderliğinde bu yapıya büründük. Çünkü Tolga Abi, sosyal sorumluluk projelerine önem veren bir insan. Onun önderliğinde biz de bu projelerde devamlı yer aldık. Gençler, bir yardım kolisi dağıtırken ya da yangında en önde giderken; ister istemez kendileri heyecanlanıyor. Depremde, insanlara bir nebze de olsa yardım edebilmek bizleri çok mutlu eden, huzur veren bir olaydı. İnsanlar bunları yaşadıkça, daha çok sosyal sorumluluk projesinin içerisinde yer almak istiyor. Hatta gençler, kendileri diyorlar, “Abi, sosyal sorumluluk projesi yapalım” diye. Gençler öneri getiriyor. 




Salih Özgünsür: Tolga Cömertoğlu’nun 07 Gençlik’teki yeri nedir?

Sabri Kulüp: Tolga abi, bizim abimiz. Sosyal sorumluluk projeleriyle, bize vermiş olduğu desteklerle, hayatta öğrettiği şeyler ile Tolga abinin 07 Gençlik’teki yeri her zaman farklıdır. Yıllardır, bize maddi manevi destek oluyor. Ben değil, gruptaki en genç üyemiz bile arasa, dese ki Tolga abi benim böyle bir sorunum var; elinden geleni yapar. Ben kimseyi çevirdiğini ne gördüm ne de duydum. Yaklaşık da 25 yıldır tanırım. 


Salih Özgünsür: 6222 sayılı yasanın doğru işlediğini düşünüyor musunuz? Bu yasa ve özellikle E-Bilet sistemi gerçekten Türk futboluna yarar getirip küfrü ve şiddeti azalttı mı yoksa tribünlerin boş kalmasına ve taraftarların uzaklaşmasına sebep mi oldu?

Sabri Kulüp: 6222, taraftarları uzaklaştırdı. Özellikle Passolig, insanları tamamen kopardı. Adamın bileti var, Passolig’i yok; kayboluyor, çıkartana kadar ya da tek girişlik kart alana kadar epey uğraşması gerekiyor. İnsanlar gidemediği zaman biletini arkadaşlarına vermek istiyor ama Passolig’ini verip giremiyor; girdiği zaman ceza yiyor. Bunu daha basit yöntemlerle gerçekleştirebilirler. Çünkü 6222 ile E bilet uygulaması taraftarları uzaklaştırdı, bunu bizim söylememize de gerek yok, gözle görülüyor Passolig’den ve 6222’den sonraki düşüş. 6222, kötü mü, değil. Ama çok basit şeyler için de ceza alan arkadaşlarımız var. Küfür, stadyumda iyi bir şey değil; tasvip etmiyorum ama insanoğlu refleks ile küfredebiliyor. Bu adam, bu refleks için ceza yememesi lazım. Ya da arkadaşıyla tartışıyor, bir bakmışsın ceza almış. Doğru yönleri de çok tabii ki ama bir gerçek var ki taraftarları stadyumlardan uzaklaştırdılar. 




Salih Özgünsür: Geçtiğimiz aylarda, Antalyaspor futbol şube sorumlusu Aytaç Altay ve Konyaspor’dan getirilen idari menajer Seçkin Özdil ile ilgili bir bildiri yayınlayarak kendilerini Antalyaspor’da görmek istemediğini belirttiniz. Ancak iki isim de, Antalyaspor’da çalışmaya devam ediyor. 07 Gençlik’in bu tepkisi, şu an için sonlandı diyebilir miyiz?

Sabri Kulüp: Bizim tepkimiz sonlanmadı, hiç bir zaman da sonlanmaz. Çünkü onların neler yaptıklarını biliyoruz. Biz bunu, her türlü her yerde dile getiriyoruz. Basında söylemiyoruz belki ama istemediğimizi her yerde dile getiriyoruz. Gerek başkana, gerek yöneticilere, gerek tanıdığımız abilerimize... Ama maalesef çoğu kulüpte bu var. Bazılarının torpili ile ya da bazı insanların o insanları göreve getirmesiyle, kulüplerimizde böyle insanlar var ve var olmaya devam edecek. Türk futbolunun da gelişmeme sebebi budur. Bu kadar net. Futbola siyaseti, torpili karıştırmamak lazım. Bunları karıştırdığın sürece Türk futbolu gelişiyor ama ne kadar? Her şey ortada. Neden İngiltere ve Almanya gibi olamıyoruz? Liyakat yok, işi bilmeyen adamı transfer komitesine sokarsan, işi bilmeyen adamları transferlerden sorumlu yaparsan... Türkiye’de transferden sorumlu bazı kişiler, futbolcuya, “Menajerlik ücretini bana vereceksin.” Diyor. Böyle durumlarda, o futbolcu o ülkede futbol oynar mı? Oynarsa da ne kadar oynar? Ya da gelen futbolcuların yetenekleri tartışılmaz mı?
 Ki, örneklerini de çok gördük. 

NOT: BU RÖPORTAJ, TOROSGAZETESİ.COM ÖZEL RÖPORTAJIDIR. KAYNAK GÖSTERİLSE DAHİ ALINTILANMASI YASAKTIR! 




Kaynak : Salih ÖZGÜNSÜR
Ekleme Tarihi : 2023.09.04 00:00:02
Son Düzenlenme Tarihi : 2023.09.04 10:22:44





Kekova’da denizin ortasında frenk yemişi

Antalyalıların frenk yemişi dediği, bazı bölgelerde frenk inciri, bazı bölgelerde ise dikenli incir denilen meyve kurak bölgelerde yetişse de Kekova’da denizin ortasındaki küçük bir kaya parçasında yetişmesi ve büyümesi dikkat çekici.
Anavatanı Güney Amerika ülkesi Meksika olarak bilinse de Türkiye'de Akdeniz ve Ege kıyı sahil şeridinde de yetişmekte. Bölgelerden de anlaşılacağı üzere Frenk yemişi olarak da bilinen Kaktüs İnciri sıcak ve kurak bölgelerde yetişen bir meyve türü.
Anvcak denizin ortasındaki kaya parçasında yetişmesi, denizin tuzlu suyunu almasına rağmen kayaların arasında yetişmesi, tutunması ve meyve verici, bu bitkinin her ortamda yetişebileceğinin en güzel göstergesi.
FRENK YEMİŞİNİN FAYDALARI
Sindirim sistemini düzenleyerek kabızlığa, yorgunluğa, kolesterolü düşürmeye, cilt ve saç bakımına faydalı etkileri olduğu iddia edilen meyvenin C vitamini deposu olduğu ve bağışıklık sistemini güçlendirdiği de uzmanlar tarafından belirtiliyor.
SON YILLARDA KULLANIMI ARTTI
Daha önce sadece pazarlarda satılan ve meraklıların tadını bildikleri için tüketmeyi tercih ettikleri frenk yemişi, son dönemde dondurmacıların kullandıkları ana meyvelerin arasına adını yazdırdı.

Kaynak : İsa KAVLAK
Ekleme Tarihi : 2023.08.10 19:18:10
Son Düzenlenme Tarihi :