Dünya kenti Antalya’da ne yazık ki, görsel kirlilik almış başını gidiyor. Sadece Antalya merkez mi ?
İlçelerde de, şimdiden görsel kirlilik içimizi karartıyor.
Eskimiş paslanmış, boyası dökülmüş tabelalar, yön levhaları, şehir giriş çıkışlarındaki peşi sıra dizilmiş büyük boy reklam tabelaları görsel kirliliği oluşturan nedenlerden sadece birkaçı.
Boyası dökülmüş binalar...
İnşaat alanlarının çevresindeki dört bir yana saçılmış inşaat malzemeleri, mikser araç-larının gelişigüzel araç içindeki betonu boşalt-maları da, görsel kirlilik olarak karşımıza çıkıyor.
Çeşitli etkinlik ve duyurular için buldukları her boş duvar, boş dükkân ve direklere yapıştırılan, yırtılmış afişler, ilanlar, hatta bilboardlardaki unutulan ilanlar da görsel kirliliğin nedenleri arasında.
Elektrik direkleri, yerüstünden giden elektrik telleri, trafolar, telefon kabloları, bina dış cephelerine takılan klimalar, çanak antenler de Antalya’da ve ilçelerde görsel kirliliği oluşturan diğer unsurlar.
Birer demir yığını halinde estetik ol-mayan üst geçitler, dikkat ettiniz mi ne kadar da fazla görsel kirlilik oluşturuyor.
Asdım başı konan çöp kutuları, çöp kutularının içine değil yanına bırakılmış kutular da, hatta her caddede artık sıklıkla karşılaş-tığımız ambalaj atıklarının atıldığı kocaman sepetlerde ciddi anlamda görsel kirlilik oluşturuyor.
Çoğu depo, zaman zamanda çamaşır kurutma yeri olarak kullanılan balkonlardaki kullanılmayan eşyalar, balkonların gelişigüzel kapatılması da görsel kirlilik oluşturuyor.
Sonuç olarak...
Belediyelere büyük görev düşüyor.
Antalya ve ilçelerde görsel kirlilikle ciddi anlamda mücadele başlatılmasının zamanı gelmedi mi ? * Ersin ÖZENÇEL
