SON DAKİKA

logo

Bakan Özer "umut verici" diyerek açıkladı: "22 bin 145 öğrencimiz nakillerini tekrar bölgeye aldırdı"

Mill Eğitim Bakanı Mahmut Özer, "Bugün itibarıyla daha önceden naklini 71 ile aldıran 22 bin 145 öğrencimiz nakillerini tekrar bölgeye aldırdılar. Aslında bu gerçekten umut verici" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, incelemelerde bulunmak üzere geldiği Kahramanmaraş’ta afet koordinasyon toplantısına katıldı. Bakan Özer, Kahramanmaraş Afet Koordinasyon Merkezi’nde düzenlenen toplantı sonrasında yaptığı açıklamada, Kahramanmaraş’ta eğitim ve öğretimin normalleştirilmesiyle ilgili geniş bir değerlendirme yaptıklarını belirterek, 6 Şubat’tan itibaren eğitim öğretimi normalleştirmek için Milli Eğitim Bakanlığı olarak azami gayret sarf ettiklerini söyledi.

"17 buçuk milyon öğrencimizin yüz yüze eğitime devam edebilmesiyle ilgili imkanı geliştirmiş olduk"
Bakan Özer, "20 Şubat’a kadar verilen aradan sonra hızlı bir şekilde on ildeki eğitim öğretimi normalleştirme adına üç ayrı koldan ilerleyen bir yaklaşım sergiledik. 1 Mart itibarıyla Kilis, Diyarbakır ve Şanlıurfa’da eğitim öğretimi başlattık. 13 Mart itibarıyla Osmaniye, Gaziantep ve Adana’da eğitim öğretimi başlattık. 27 Mart’ta da dört ilimizde yani Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya ve Hatay’da artık merkez ve ilçelerin tamamında değil, ilçe bazlı bir şekilde ilerlemek üzere yol aldık. Bu kapsamda Malatya’da sekiz ilçeyi, Hatay’da yedi ilçeyi, Kahramanmaraş’ta iki ilçeyi ve Adıyaman’da da beş ilçeyi 27 Mart itibarıyla eğitim öğretime başlattık. Böylece yaklaşık 17 buçuk milyon öğrencimizin yüz yüze eğitime devam edebilmesiyle ilgili imkanı geliştirmiş olduk" dedi.
Bundan sonraki süreçlerin valilere bırakıldığını ifade eden Özer, "Malatya’da 27 Mart tarihi itibarıyla başlayan sekiz ilçedeki eğitim öğretime bugün itibarıyla beş ilçe dahil edildi. Dolayısıyla Malatya’daki tüm ilçelerde artık eğitim öğretim başlamış oldu. Ama sadece bu 5 ilçede 156 okulda eğitim öğretim başladı. Hatay’da yedi ilçede eğitim öğretim başlamıştı. Bugün itibarıyla İskenderun da bu kapsama dahil edildi. Kahramanmaraş’ta da bugünkü değerlendirmelerde öne çıkan inşallah önümüzdeki hafta itibarıyla Afşin, Nurhak ve Çağlayancerit’te de eğitim öğretimin başlaması yönünde çalışmalara ağırlık vereceğiz. Tabii amacımız bölgedeki eğitim öğretimi normalleştirerek hayatın normalleştirilmesini hızlandırmak. Çünkü Covid-19 salgınında da gördük ki eğer biz eğitim öğretimi normalleştirirsek hayat olağan akışı çok daha hızlı bir şekilde normalleşiyor. Gerçekten bölgedeki velilerimiz, ailelerimiz, öğretmen ve çocuklarımızla bir an evvel eğitim öğretimin yüz yüze bir şekilde okullarda devam etmesiyle ilgili her gezdiğimiz çadırda, her konteynerde bize iletiyorlar. Biz de hem ilgili bakanlarımız hem valilerimizle birlikte bu süreçleri hızlı bir şekilde yönetmek için azami çaba sarf ediyoruz. Açık olmayan ilçelerde de kurduğumuz çadırlarda, konteynırlarda, prefabrik okullarda eğitim öğretimi mümkün olduğu kadar tüm öğrencileri kapsayacak şekilde devam ettirmek için çaba sarf ediyoruz" diye konuştu.

"Yetiştirme kurslarını hızlı bir şekilde aktif hale getirdik"
En kritik noktalardan birinin LGS ve YKS’ye girecek öğrenciler olduğunu ifade eden Bakan Özer, "En fazla tedirginlik yaşayan öğrencilerimiz onlar. Onlarla ilgili çok önemli kolaylaştırıcı kararları daha önceden kamuoyuyla paylaşmıştık. Hem ikinci dönem konularının sınav kapsamının dışına çıkartılması hem de devam şartının aranmamasıyla ilgili. Ama bu dönemde, 6 Şubat tarihinden itibaren şu ana kadar özellikle 8 ve 12. sınıf öğrencilerimizi hızla bu sınavlara hazırlama kurslarına katabilmek için Bakanlığımızın en önemli enstrümanı olan destekleme ve yetiştirme kurslarını hızlı bir şekilde aktif hale getirdik" diye konuştu.

"129 bin 652 öğrenci yararlandı"
"Hem kapasiteyi her geçen gün arttırmaya çalışıyoruz hem de vermiş olduğumuz eğitimin niteliğini arttırmaya çalışıyoruz ki öğrencilerimiz hem LGS hem YKS sınavına bu depremin travmasını hızlı bir şekilde atlatarak öğretmenleriyle buluşup hızlı bir şekilde hazırlansınlar" diyen Özer, şu ana kadar bölgede 2 bin 546’sı LGS, 659’u YKS olmak üzere 3 bin 205 noktada öğrencilerin LGS ve YKS’ye hazırlanması için kurs eğitim desteği sağladıklarını, bu destekten 103 bin 956’sı LGS, 25 bin 696’sı da YKS sınavlarına hazırlanan öğrenciler olmak üzere 129 bin 652 öğrencinin yararlandığını bildirdi.

"Bölgede yakın zamanda açacağımız çok kapsamlı eğitim kampüsleri olacak"
Bakan Özer, "Yine bölgede yakın zamanda açacağımız çok kapsamlı eğitim kampüsleri olacak. Mesela Hatay’da, Kırıkhan’da, İskenderun’da yaklaşık 4 bin öğretmen ve öğrencinin kalabileceği bir YKS, YGS eğitim kampüsü devreye girecek. Yine aynı şekilde Kahramanmaraş ilimizde de. Yani sadece bir çadır mekanında değil; ayrı bir felsefe okulu gibi, matematik yaz okulları gibi, konaklamanın, eğitim alanlarının, revirin, yemekhanenin olduğu böyle tam teşekküllü bir eğitim kampüsü olacak şekilde. Öğrencilerimizi LGS ve YKS’ye hazırlamada her türlü destek verecek tesisleri, yenilerini kazandırmak için çaba sarf ediyoruz. Yine bu hafta itibarıyla İskenderun’da, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızla birlikte İstanbul’dan gelen bir gemide LGS ve YKS’yle ilgili ilk kez gemide öğrencilerimize hazırlanma desteği sağlıyoruz. Yani Milli Eğitim Bakanlığı, 6 Şubat tarihinden itibaren şartların olgunlaşmasını beklemeden her yerde ve her şartta eğitime devam mottosuyla adımlarını attı. Gerekirse çadırda, gerekirse konteynerde, gerekirse prefabrik okulda ve gerekirse şartlar olgunlaştığında sağlam binalarda eğitim öğretimi başlatıp öğrencilerimizin hızlı bir şekilde öğretmenleriyle buluşmasıyla ilgili her türlü önlemi aldı. Şu anda şartlar çok daha olgunlaştı. İnşallah bundan sonra çok daha hızlı bir şekilde süreçler yönetilecektir" şeklinde konuştu.

"Naklini 71 ile aldıran 22 bin 145 öğrencimiz nakillerini tekrar bölgeye aldırdılar"
Bölgede iyileştirmeler yapıldıkça sonuçlarının yaşanmaya başladığına işaret eden Bakan Özer, depremin ilk günlerinde 10 ilden başka illere giden öğrencilerin konuşulduğunu, ancak şimdi okullar açıldıkça, eğitim normalleştikçe nakillerin tersine döndüğünü, 10 ile öğrenci dönüşlerinin başladığını söyledi. Özer, "Bugün itibarıyla bu kapsamda daha önceden naklini 71 ile aldıran 22 bin 145 öğrencimiz nakillerini tekrar bölgeye aldırdılar. Aslında bu gerçekten umut verici. Biz buradaki eğitim öğretimle ilgili koşulları ne kadar hızlı bir şekilde iyileştirebilirsek, o ailelerimiz de bölgeye artık geri dönüşleri hızlandıracaklar" dedi.

"Her türlü desteği sağlıyoruz"
Okulun sadece dört duvardan oluşmadığını, okulu destekleyen çok sayıda sektörün olduğuna vurgu yapan Özer, okullar açıldığında tüm ekonomik sektörler hızlı bir şekilde hareketlendiği için bütünleşik bir şekilde süreçlerin iyileşebilme imkanına sahip olduğunu kaydetti. Özer, "Onun için Bakanlık olarak valilerimizle el ele vererek, hızlı bir şekilde inşallah nisan ayının sonuna kadar eğitim öğretime başlamamış hiçbir ilçeyi bırakmama hedefini gerçekleştireceğiz. Tabii bahsettiğim gibi sadece resmi olarak okulların açılması değil derdimiz. Açılmasa bile çocuklarımızın çadırlarda, konteynerlerde zaten eğitim öğretime devam edebilmeleriyle ilgili her türlü desteği sağlıyoruz" ifadelerini kullandı.

"16 bin 560 konteynere televizyon kurduk"
Çocukların TRT EBA içeriklerini takip edebilmeleri için 16 bin 560 konteynere televizyon kuruldu. Vatandaşların artık konteynerlere geçiş yaptığını kaydeden Özer, Bakanlığın aldığı en önemli inisiyatiflerden birinin de konteynere televizyon kurulumu olduğunu dile getirdi. Bakan Özer, "Her konteynere Milli Eğitim Bakanlığı olarak televizyon kuruyoruz. Amacımız hem o konteynerin bir aile ortamı olarak şenlenmesi ama aynı zamanda çocukların okullara gittikten sonra konteynere döndüklerinde TRT EBA’da ilgili dersleri tekrarlamaları, öğrenme kayıplarıyla ilgili destekleyici mekanizmaları ev ortamında da sürdürebilmeleri. Bu kapsamda şu ana kadar 16 bin 560 konteynere televizyon kurduk. Yeni konteynerler kuruldukça, hizmete alındıkça inşallah bu sayı her geçen gün daha fazla artacak" dedi.

"Deprem bölgesinde açılan 9 bin 435 halk eğitimi kursuna 130 bin 96 vatandaş katıldı"
Bölgedeki yetişkin vatandaşların psikolojik sağlamlıklarını desteklemek için halk eğitimi kurslarının da devam ettiğini kaydeden Özer, son haftalarda bu alandaki çalışmaların arttığını ifade etti. "Şu ana kadar açmış olduğumuz 9 bin 435 kursa 130 bin 96 vatandaşımız katıldı" diyen Özer, amaçlarının bir taraftan vatandaşların usta öğreticilerin aktif desteğiyle istedikleri her yetkinliği kazanmalarına imkân vermek, bir taraftan da onlara sosyalleşme ortamı sağlamak olduğunu belirtti.

"İdari personelimizle gurur duyuyoruz"
Kahramanmaraş’ta deprem sonrasındaki süreçte gece gündüz vatandaşla beraber olarak süreçleri başarılı bir şekilde yürüten valilere, il ve ilçe milli eğitim müdürlerine teşekkür ettiğini belirten Özer, şunları söyledi:
"Teşekkürün en büyüğü 6 Şubat tarihinden itibaren sahada olan, yemek pişirmeyse yemek pişirme, ekmek üretimiyse ekmek üretimi, malzemelerin tasnifi gerekiyorsa malzemelerin tasnifi, çadırların organizasyonu gibi vatandaşı ilgilendiren her alanda fedakârca çalışan tüm öğretmenlerimize. Onlar bu sürecin kahramanları. Yaklaşık 40 bine yakın gönüllü öğretmenimiz sahada aktif olarak çalışıyor. Ve gerçekten o gönüllü öğretmenlerimiz diğer illere geri dönmek istemiyorlar. O kadar buradaki süreçlerle hemhal olmuşlar ki. Vatandaşın derdiyle uğraşmaktan büyük bir mutluluk duyarak süreçleri yönetiyorlar. Kendilerine Bakanlık olarak minnettarız. Öğretmenlerimizle gurur duyuyoruz. İdari personelimizle gurur duyuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde devletin tüm imkânları sahada, devlet, millet el ele vererek inşallah bu süreçleri de hızlı bir şekilde atlatacağız" ifadelerini kullandı.
Koordinasyon toplantısına Kahramanmaraş Valisi Ömer Faruk Coşkun, Samsun Valisi Zülkif Dağlı, Temel Eğitim Genel Müdürü Tuncay Morkoç, Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Mustafa Gelen, Personel Genel Müdürü Fehmi Rasim Çelik, Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürü Murat Süt ve Kahramanmaraş İl Milli Eğitim Müdürü Yusuf Kahraman ile ilçe milli eğitim müdürleri katıldı.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.03 18:49:09
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Antalyaspor Yönetim Kurulu Üyesi Av. Abide Gülel : “DASK teminatıyla ancak prefabrik ev inşa edilebilir”

Türkiye’de, zorunlu deprem sigortası kapsamında, bir mesken için verilebilecek azami teminat tutarının 640 bin lira olduğunu belirten Antalyaspor Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Abide Gülel, DASK teminatlarının piyasa şartlarına göre güncellenmemesi durumunda, deprem bölgelerinde, birçok kişi için, ev ve işyerlerinin yatırım aracı olmaktan çıkabileceği uyarısında bulundu. 
Son yıllarda emlak fiyatlarının olağanüstü artışına karşılık deprem sigortası bedellerinin çok düşük kaldığını belirten Avukat Abide Gülel, Kahramanmaraş merkezli depremlerle birlikte ortaya çıkan tablo hakkında şu bilgileri verdi:
DASK TEMİNATIYLA ANCAK PREFABRİK EV İNŞA EDİLEBİLİYOR
“Yakın zamanda meydana gelen depremlerin, pek çok bölgede maddi zararlara yol açtığı gözlemlendi. Özellikle ev ve iş yeri satın alarak yatırım yapan bireyler, bu doğal afet sonucu büyük ekonomik kayıplar yaşadılar. Beklenen bir İstanbul depreminin de ekonomik altyapı üzerinde benzer bir etkiye sahip olabileceği öngörülüyor.
Örneğin, 50 milyon liralık, her biri 5 milyon lira değerinde 10 adet mülke yatırım yapmış bir birey düşünüldüğünde, bu mülklerde meydana gelebilecek ağır hasar veya tamamen yıkım durumunda, bu yatırımın büyük bir kısmının kaybolabileceği belirtiliyor. 
Eğer bu evler zorunlu deprem sigortası kapsamında sigortalanmışsa, her bir ev için maksimum 640 bin lira teminat alınabilecek ve toplamda bu 6 milyon 400 bin lira yapar. Ancak bu, 50 milyon liralık yatırımın 43 milyon 500 bin liralık kısmının yitirilmesi anlamına gelir.
Bu durumda, eğer mülkler sigortalı değilse, bireyin sigorta teminatı dışında bir geliri olmayacak ve devlet tarafından sağlanabilecek temel konut imkanlarına yönlendirilecek.
Ancak, DASK'ın sunduğu 640 bin lira azami teminat tutarının, mevcut inşaat maliyetleri düşünüldüğünde yeterli olmadığına dikkat çekilmektedir. Bu bütçe ile sadece yaklaşık 100 metrekarelik prefabrik bir konut inşa edilebilir ve piyasa şartları göz önüne alındığında bu tutarla yeni bir ev satın almak da oldukça zor.
RİSK VE EMLAK DEĞERİNE GÖRE PİRİM SİSTEMİ GETİRİLMELİ
Çözüm yolu; zeminin deprem riskine, yapının inşaat tekniğine, yapım yılına, emlak değerine göre pirim sistemi getirmektir. Risk durumuna göre daha fazla pirim ödeyen DASK’tan daha fazla teminat almalı. Binasının piyasa değeri yüksek olan ama depreme dayanıklılık standartlarına göre inşa edilmiş yapılara da indirimler sunulmalı. Böyle bir düzenleme için Japonya’daki uygulamalar örnek alınabilir. 
Deprem teminatları 640 bin lirada kalırsa ve bahsettiğim düzenlemeler yapılmazsa, İlgili kurumlar bu konuda yeni bir düzenleme için hemen harekete geçmeli.”
* Gülel Basın Ofisi

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.08.19 11:46:30
Son Düzenlenme Tarihi :





Kazada yaralanan baba ağlayan çocuğunu bir an olsun bırakmadı

Antalya’da kavşak üzerinde iki otomobilin çarpışması sonucu meydana gelen kazada 4 kişi yaralandı. Kaza sonrası yaralı eşini hastaneye gönderen ve kendisi de yaralanan baba, ağlayan çocuğunu bir an olsun yalnız bırakmadı.
Kaza, Kepez ilçesi Antalya Bulvarı üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, şehir merkezi istikametine doğru gelmekte olan Köksal Şahin kontrolündeki 07 KJ 592 plakalı otomobil, kavşak üzerinden sanayi kavşağı istikametine doğru gitmekte olan Ahmet Dursun idaresindeki 41 F 6671 plakalı otomobille çarpıştı. Çarpmanın şiddeti ile otomobillerden birisi refüj üzerine çıkarken, diğeri ise yön değiştirdi. Kazada Köksal Şahin, yanında bulunan eşi Fadime Şahin, ismi öğrenilemeyen bir kadın ve diğer otomobilin sürücüsü Ahmet Dursun yaralandı. Şahin çiftçinin 1.5 yaşındaki Çınar ismindeki çocukları ise kazayı yara almadan atlattı.

Baba ağlayan çocuğunu bir an olsun bırakmadı
Vatandaşların 112 Acil Çağrı Merkezine yaptıkları ihbarın ardından olay yerine çok sayıda itfaiye, ambulans ve polis ekibi sevk edildi. Yaralılar ekipler tarafından araçtan çıkarılarak çeşitli hastanelere kaldırıldı. Köksal Şahin, olay sonrasında kaza anını polis ekiplerine anlatmaya çalıştı. Şahin, kendisinin de yaralı olmasına rağmen ağlayan çocuğunu bir an olsun yalnız bırakmayarak, sarılıp sakinleştirmeye çalıştı.
Kaza ile ilgili inceleme başlatıldı.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.03.19 13:01:57
Son Düzenlenme Tarihi :