SON DAKİKA

logo

Manavgat Ulualan Patformu: Ulualan'ı korumakta kararlıyız!

Manavgat halkı STK’lar ve Manavgat Belediyesi ile tek yürek oldu ve Turizm Bakanlığı’nın Ulualan ile ilgili golf sahası tahsislerine bir kez daha sesini yükseltti.

Daha önce mahkemece iptal edilen tahsisi bakanlık bir kez daha aynı planlama ile onaylarken, 3'ü otel ve birisi de golf sahası olmak üzere 4 tahsisin Belediye tarafından onaylanmasını isterken, dün düzenlenen basın toplantısı ile Bakanlığın Ulualan Tahsisi kararına yeniden sert tepki kondu.
Ulualanı Koruma Platformu, “Ulualanı korumakta kesin kararlıyız” vurgulaması yaparken basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı : “Manavgat'ımız, içinde barındırdığı doğal, tarihi güzellikleri ve turizm potansiyeli ile dünya ve Türkiye turizminin kalbinin attığı, gelişime ve geleceğe açık ender güzellikteki kentlerden birisidir.
Manavgat'ın geleceği olan Ulualan Bölgesi, sahil bandında henüz yapılaşmamış, konumu, Akdeniz'e kıyısı, Manavgat ırmağı,doğal yapısı ve orman alanları ile bütünleşen doğal yapısı ile kent ve bölge halkımız için çok büyük önem arz eden ender nitelikteki boş alanlardan birisidir.
Ulualan doğanın bize mirasıdır ve başta Manavgat belediyemiz olmak üzere geçmiş 50 yılda, gözbebeği gibi korunarak bugüne kadar taşınmıştır. 
Bilindiği üzere;
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca 30 Aralık 2018 tarihinde onaylanan planda, yaklaşık3000 dönümlük alan,3 tanesi konaklamalı 750'şer dönüm, 1 tanesi konaklamasız 550 dönüm olmak üzere 4 ayrı parça halinde sadece "Golf Alanı" kullanımlarına tahsis edilecek şekilde Ulualan’ı, Manavgat Kentinden ve tüm halkımızın kullanımından izole ederek koparan bir planlanmıştır.
Manavgat Belediyesi, tüm sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve tüm Manavgat halkı haklı ve onurlu bir duruş sergileyerek; yapılan bu yanlışlığa kayıtsız kalmamış,
Tüm STK'ların katılımıyla “ULUALANI KORUMA PLATFORMU” kurularak 100 bine yakın imza ile anılan planlamaya itiraz etmiştir.
Manavgat halkı olarak, 2019 yılında konuyla ilgili yaptığımız toplantılar sonrasında Ulualan'da golf alanları istemediğimizi, buranın daha işlevsel bir şekilde planlanması gerektiğini, “Manavgat bölgesinin yoğun orman alanlarından oluşan bir bölge olduğu,  bölgenin bir çok defa yangına maruz kaldığı, Turizm alanları ve yerleşim alanları ile  iç içe bulunan orman alanlarına herhangi bir yangında acil müdahalenin  çok önem taşıdığı  ULUALAN'da bulunan ormana ait mevcut yangın pisti/yangın üssünün golf alanı yapılması için kaldırılmasının son derece yanlış bir karar olduğunu, Manavgat Belediyemizile birlikte Kültür ve Turizm Bakanlığı'na iletmemize rağmen, görüşlerimiz dikkate alınmamıştır.
Bu süreç devam ederken 28.07.2021 tarihinde başlayıp kısa sürede çok büyük ve geniş bir alana yayılan,10 gün süren ve Türkiye’nin en büyük yangın felaketi olarak tarihe geçen büyük bir yangın yaşamıştır. 
Bu yangında 70 bin hektar alan yok olmuş, 59 mahalle ve 33 bin canlı türü etkilenmiştir.
Bu büyük yangında Ulualan bölgesindeki pist ve ormana ait bina aktif bir şekilde yangın üssü olarak kullanılmış yangın felaketinin çok daha büyük boyutlara çıkması engellenmiştir.
Bu yangın felaketi ile Ulualan bölgemizde yer alan yangın merkezinin, helikopter ve pist alanının ne kadar önemli olduğu maalesef acı bir şekilde tecrübe dilmiştir.
Hiç bir maddi değerin ve yatırımın bu önemi ortadam kaldıramayacağını açıkca göstermiştir.
Tüm bu süreçler, acı tecrübeler yaşanırken, Manavgat Belediyemizin teknik desteği ile Mimarlar Odamızca plana açılan dava sonucu; Antalya 3. İdare Mahkemesince alınan 2022/290 Nolu karar ile Manavgat halkının onurlu duruşu ve itirazı haklı görülerek, Ulualan'da Bakanlıkça yapılan Planların  MAHKEME KARARI ile İPTAL edildiği haberi içimize su serpmiş bizleri ümitlendirmiştir.
Konya Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi'nce alınan 2023/73 nolu karar ile Bakanlığın İstinaf Başvurusu REDDEDİLEREK, Antalya 3. İdare Mahkemesinin İPTAL kararı devam ettirilmiştir. 
YENİDEN AYNI PLANI GÜNDEME GETİRDİLER
Geçen süreçte; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca 08.02.2022 tarihinde onaylanan 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı değişikliği ile Ulualan Bölgemizde üst ölçekli planda yine GOLF alanı kararı getirilmiştir. 
Belediyemizce askı sürecinde üst ölçek plana hemen itiraz edilmiş; alt ölçekteki Kültür ve Turizm Bakanlığınca yapılan imar planlarına ilişkin Antalya 3. İdare Mahkemesince alınan iptal kararının dikkate alınarak Golf alanı kararının kaldırılması, Ulualan Bölgemizin 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında; bölgesel tüm ihtiyaçlar ve halkımızın talepleri dikkate alınarak ortak bir akılla bütüncül olarak projelendirilmesi ve planlanmasına cevaz verecek şekilde düzenlenmesi talep edilmiştir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca bu haklı itirazımız uygun görülerek 20.02.2023 tarihinde yapılan 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı değişikliği ile "Golf Alanı" kararı kaldırılmış, Ulualan Bölgemiz; bölgesel tüm ihtiyaçlar ve halkımızın talepleri dikkate alınarak ortak bir akılla bütüncül olarak projelendirilmesi ve planlanmasına cevaz verecek şekilde genel "Turizm Alanı (T)" olarak belirlenmiştir.
Ancak; Mahkeme kararları, hemde üst ölçekli planlardaki değişikliklere rağmen;
Bizler, Mahkeme kararından sonra, ULUALAN’da Bakanlığımızdan Devletimizin yereldeki bir organı, halkımızın temsilcisi Manavgat Belediyemiz ile müşterek bir çalışma yaparak, Bizlere sorarak, bölgesel tüm ihtiyaç ve taleplerimizin karşılanacağı bir planlama beklerken,
KAPALI KAPILAR ARDINDA PLANI RESEN ONAYLADILAR
Kapalı kapılar ardında Bakanlıkça RESEN yeniden bir plan onaylandığını, ULUALAN bölgemizin 3 tanesi konaklamalı yaklaşık 750'şer dönüm, 1 tanesi konaklamasız yaklaşık 550 dönüm olmak üzere 4 ayrı parça halinde YİNE sadece "GOLF ALANI" kullanımlarına tahsis edilecek şekilde planlandığını üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız.
Bakanlığımız, halka rağmen, mahkeme kararına rağmen, Ulualan’ı sadece 4 ayrı golf oteli yatırımcısına verecek şekilde,  Manavgat Kentinden ve tüm  halkımızın kullanımından koparan bir planlamayı bize dayatmaya devam etmektedir.
Öncelikle şunu kesin olarak ifade ediyoruz !
ULUALAN’I KORUMAKTA KARARLIYIZ
Biz Manavgat halkı olarak, kentimize sahibiz, Ulualanı korumaya kararlıyız.
Ulualanı Koruma Platformu olarak olarak, bu bölgenin geleceğinin yok edilmemesi adına, daha güçlü ve kararlı bir şekilde, yeniden bir araya gelerek bir basın açıklaması yapma gereksinimini duyduk. 
Söz konusu imar planına, Manavgat Belediyesi başta olmak üzere ilgili STK ve Kurumlarca yapılan tüm itirazlar da aynı şekilde bakanlıkça reddedilmiştir.
Bu açıklamayı yaparken de bizler; insan olmanın yanı sıra Manavgat'a gönül, emek verenler ve yaşayanlar olarak, çocuklarımızın geleceğinin planlanacağı ULUALAN'ın golf alanları yapılarak işlevsizleştirilmesine karşıyız ve bu konuda bireysel ya da kurumsal tepki vermekten uzak durulmaması gerektiğine inanıyoruz. 
Bu tepkimiz SALT SİYASİ BİR TEPKİ olarak değil, aklımızın, vicdanımızın ve ortak mirasımıza, kentimizin değerlerine saygı merkezine kurulmuş bir dilin dışa vurum şeklidir. Amacımız ayak direme, cephe oluşturmak, birilerini karşımıza almak değildir. Amacımız el birliğiyle, önemli kabul ettiğimiz bu konuyu yetkili mercilere taşıyabilmektir. 
BEN YAPTIM OLDU MANTIĞINI KABUL ETMİYORUZ
“Manavgat Ulualan’ı Koruma Platformu olarak ortak akılla Ulusalan’da ne yapılması gerektiği konusunda düşüncülerimizi kamuoyuyla tekrar paylaşmak istiyoruz.
1- Kentimizin geleceğini yok edecek projelerin vicdanımızı kanattığı ve toplumsal kabullerin dışında olduğu aşikârdır.
2- Bizler Manavgat halkı olarak Ulualan'ın “BEN YAPTIM OLDU” mantığıyla değil, hızlı karar verilmeden, birlikte hareket ederek, halkın ihtiyaçları göz önünde bulundurularak, Bakanlıklarımız ve yetkili mercilerle saygı ve işbirliği çerçevesinde planlanmasını istiyoruz. 
3- Manavgat'ın ileri görüşlü, aydın, yürekli ve çağdaş insanları, yatırıma ve golfe karşı değildir. Bölgemizde golf alanı olarak seçilebilecek o kadar çok yer varken, “Golf” alanı burası olmamalıdır. 
4- Bizler Ulualan'ın, 4 kişiye rant sağlayacak golf alanı olarak değil, çok yönlü düşünülerek halka rant sağlayacak şekilde planlanmasını istiyoruz.
5- Bizler Ulualan'ın başta Yat Limanı ve Çekek yeri olmak üzere, sosyal donatı alanlarıyla, yeşil alanlarıyla, sağlık ve spor turizmi yapılabilecek aktivite merkezleriyle, kentle bütünleşen yürüyüş yollarıyla, eğlence alanlarıyla, 12 ay turizme katkı sağlayacak vekentin ticari hayatını canlandıracak şekilde,gelecek nesillerimizi düşünerek, bölgesel ihtiyaçlarımızı dikkate alarak, yangın uçak ve helikopter pistine de yer vermek suretiyle, “DAYATMAYLA DEĞİL” ortak akılla kamu yararı - halkın yararı gözönüne alınarak planlanmasını istemekteyiz.
Mahkemece kararlarına uyulmasını ve halkın sesini ve taleplerinin dinlenmesini istiyoruz.
YAT LİMANI VE ÇEKEK YERİ YAPILMALI
Alanın tüm özelliklerini yansıtacak yarışma projeleri ile bu bölgeye Manavgat turizminin acil ihtiyacı olan yat limanı çekek yeri yapılmasını istiyoruz.
Kültür ve Turizm Bakanlığımız bu hassasiyetlerimizi dikkate alarak acil olarak resen iptal etmelidir.
Manavgat Ulualan’ı Koruma Platformu’muz çalışmalarını, SONUÇ ALININCAYA kadar sürdürmeye kararlıdır. 
Sonuç olarak;
Bize yine dayatılmaya çalışılan, Manavgat kentinin ve halkımızın taleplerini yansıtmayan, Ulualan’ı 4 ayrı golf yatırımcısına tahsis edecek şekilde tüm kentten ve halkımızın kullanımında koparan bu planlamaya karşı olmamıza rağmen, 
Halka rağmen böyle bir projenin hayata geçirelemeyeceğini,
Artık ormanlarımızı kaybetmeye tahammülümüzün olmadığını,kamu yararona aykırı, yapılan bu planlamanın iptali için, Manavgat Ulualan’ı Koruma Platformu olarak çalışmalarımızı, hukuki mücadelemizi, önce olduğu gibi, şimdi de SONUÇ ALININCAYA kadar sürdürmeye kararlı olduğumuzu kamuoyuna bildiririz.
Ulualan Bölgemizin gelecek kuşaklara en doğru şekliyle aktarılması amacıyla platformumuzu, buraya gelerek veya Türkiye'nin dört bir yanından SESİMİZE SES OLARAK destekleyen, kalbi Manavgat için atan tüm halkımıza/tüm dostlara sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.
”Haber: Ferudun Özgünsür

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.03 20:48:43
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Başkandan yengelere kaplıca müjdesi

Belediye tarafından düzenlenen 5 yıldızlı Elmalı muhtarlarının Kıbrıs gezisinin çok güzel olduğunu kaydeden Belediye Başkanı Halil Öztürk’e muhtarlarda geziden sonra teşekkür ederek plaket vermişlerdi

Ocak ayı meclis toplantısına katılan muhtarların hanımlarına da kaplıca müjdesi veren Belediye Başkanı Halil Öztürk, “Demokrasimizin beşiği sevgili muhtarlarımızı gezdirdik, geldik. Tabi geldiler ama evlerine 2 gün herhalde giremediler. Şimdi buradan yengelere (muhtarların hanımlarına) söz veriyoruz. En kısa zamanda yengelerimizi de kaplıcalara götüreceğiz. Onların belirlediği, onların istediği ve onların belirleyeceği bir tarihte. Muhtarlarımızın eşlerine de bu müjdeyi vermiş olayım” dedi.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.01.27 08:48:57
Son Düzenlenme Tarihi :





İklim krizi zeytin hasadını vurdu

Ulusal Zeytin Konseyi Antalya Temsilcisi ve Güney Akdeniz Rekolte Tespit Komisyonu Üyesi Zafer Tan, dünyadaki zeytin üretiminin iklim krizinin etkisiyle ağır bir darbe aldığını belirtti.
Aşırı sıcakların etkisiyle iklim krizi Akdeniz ülkelerini vurdu. Krizin vurduğu Akdeniz ülkelerinde zeytin ..

Ulusal Zeytin Konseyi Antalya Temsilcisi ve Güney Akdeniz Rekolte Tespit Komisyonu Üyesi Zafer Tan, dünyadaki zeytin üretiminin iklim krizinin etkisiyle ağır bir darbe aldığını belirtti.
Aşırı sıcakların etkisiyle iklim krizi Akdeniz ülkelerini vurdu. Krizin vurduğu Akdeniz ülkelerinde zeytin üretimi ise neredeyse durma noktasına geldi. Türkiye’de de durum aynı seviyede ve bu yıl üretilen zeytinin büyük bir kısmı ihracata gidiyor.
Türkiye’de de iklim krizi nedeniyle verimin düştüğünü ancak bu etkinin Avrupa’daki kadar yüksek olmadığını ifade eden Tan, “Ülke genelinde zeytin üretimimizde ortalama yüzde 50’ye yakın düşüş var. Bu sert düşüşe rağmen biz yine de dünyanın zeytin üretimini karşılayabilen Akdeniz ülkelerinden daha iyi durumdayız. Son mahsul ürünlerimizin tamamına yakınını dünyaya ihraç etmiş bulunmaktayız. Zeytinyağının sahip olduğu özelliklere göre sızma yağa daha çok talep geliyor. Toplama zeytinden ziyade dökme zeytin ihracatı daha yoğun” dedi.
İklim krizinin vurmuş olduğu ülkelerde zeytin üretiminin yok denecek bir seviyeye gelerek durma noktasına kadar ilerlediğini belirten Tan, “Bu sezonda üretilen zeytinin çoğunu ihracat için gönderdik. Bu yıl talep önceki yıllara oranla çok daha yüksek. Bunun da sebebi pazarı elinde tutan İspanya ve İtalya’da kuraklıktan dolayı rekoltenin yüksek derecede dramatik bir şekilde düşmüş olması. Geçen yıl kışın soğuk geçmesi nedeniyle zeytin ağaçları uyudu. Bu yıl ise küresel ısınmanın etkisiyle ağaçlar uyumadı, zeytin ağaçları için hasatla birlikte sürgün devam etti. Zeytinler çiçek verdi ama boş çiçek verdi. Mevsim geçişlerini hissetmeyen zeytin ağaçları meyve vermedi” diye konuştu.

“Zeytinyağı fiyatları artışa geçti”
Tüm dünyada zeytin üretiminde yaşanılan büyük kaybın fiyatlara olan etkisinden de bahseden Tan, “Bu durumun etkisiyle birlikte zeytin ve zeytinyağı fiyatları son bir ayda rekor derecede artışa geçti. Dünya piyasasında zeytinyağının litre fiyatı 4 euro iken bir anda 8 euro’ya çıktı. Sezonda 75 liraya sattığımız zeytinyağı, şu anda 165 liraya toptan satılıyor, perakendede ise 200 lira civarında” uyarısında bulundu.
Bu yıl iklimin etkisiyle yıllık hasadın olağanüstü derece düştüğünü, dış pazar talebinin ise diğer yıllara oranla daha çok arttığını belirten Tan, stratejik adım atmanın önemini, “Tüm dünyada iklim değişikliğinin, mevsim dışı, dengesiz hava sıcaklığının yıkıcı etkileri olduğu bir gerçek ve İspanya, İtalya gibi zeytin pazarında büyük payı olan ülkeler daha çok etkilendiğinden dolayı Türkiye bu yıl bu pazarda meydana gelen boşluğun bir kısmını doldurdu. Dünyada yerel ürünlere olan ilgi de artıyor. Talep bu kadar yüksekken, zeytini toplayacak işçi bulmakta bile zorlanıyoruz. Bu fırsatı iyi değerlendirip, tanıtıma ağırlık verip, markalaşalım. Doğru adımlarla, sofralara zeytin gönderen temel pazarlardan biri olabiliriz. Elimize geçen fırsatları değerlendirebilirsek çok daha iyi yerlere gelerek markalaşabiliriz” şeklinde ifade etti ve vatandaşlar ile üreticilere de mesajını vermiş oldu.

"Mahsul azaldı"
Mahsulün azaldığını dile getiren Tan, “Son beş yıldır eylül ayında üretim yapan, Antalya’dan Mardin’e kadar olan Güney Akdeniz’de zeytin üreten 10 ilin üretim grafiğini raporluyoruz. Güney Akdeniz’de üretim yoğunluğu gösteren iller sırasıyla; Hatay, Mersin, Antalya, Gaziantep, Osmaniye, Adana ve Maraş’ta. Akdeniz’de zeytin üretimi yapılan şehirlerde kurulan bahçe sayısı arttı ancak yine de hasat edilen zeytin mahsulü azaldı. Geçen yılın sadece yüzde 50’sini hasat edebilirsek bizim açımızdan başarı olarak görülebilir. Marmara’da; Tekirdağ, Çanakkale, İzmit, Güney Doğu’da ise Mardin ve Urfa da zeytin üretimi bakımından önemli şehirlerden bazıları. Bu yıl bütün bu şehirlerde ortalama yüzde 50 rekolte kaybı yaşadık” diyerek tekrar mahsulün azaldığının altını çizdi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.26 23:07:15
Son Düzenlenme Tarihi :