SON DAKİKA

logo

Antalya’da 2 yaşındaki çocuğun çalıştırdığı araç çadıra girdi

Antalya’nın Manavgat ilçesinde çadırda yaşayan mevsimlik tarım işçileri, 2 yaşındaki çocuğun araç içerisinde oynarken çalıştırdığı aracın çadıra girmesi sonucu ölümden döndü.
Olay, Aksaz Mahallesi çamlık alanda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Şükran Akgül, Hikmet Akgül ve Ahmet Emir Akgül’ün içerisinde bulunduğu çadırın içerisine 07 ACM 428 plakalı aracın girmesi sonucu çeşitli yerlerinden yaralandılar. Yaralıları çadırın içerisine giren araçla Şahin Akgül, tarafından sağlık ekiplerine teslim edildi. Şahin Akgül, kazanın; 2 yaşındaki M.Ş.A. isimli çocuğun içerisinde oynadığı sırada aracın çalışarak hareket etmesi sonucunda meydana geldiğini söyledi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.04 16:19:45
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






KÖYLÜNÜN SUYUNA SAYAÇ BAĞLANDI YAŞAM MALİYETİ ARTTI

    Antalya Ticaret Borsası, Antalya Tarım Konseyi ve Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin işbirliğinde Kırsal Mahalleler Bilgilendirme Toplantısı düzenlendi. Dünya Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım moderatörlüğünde online düzenlenenen toplantıya, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, ATB ve ATAK Başkanı Ali Çandır, Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç, Demre Belediye Başkanı Okan Kocakaya, Antalya Muhtarlar Derneği Başkanı Nazif Alp ile Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Gülçubuk konuşmacı olarak katıldı.

     Ali Ekber Yıldırım, mahalleye dönüştürülen köy ve beldelere belirli şartları sağlamak ve başvuru yapmak koşuluyla tekrar kırsal mahalle olma hakkı getirildiğini ancak düzenlemeyi kamuoyunun yeterince bilmediğini, konuya açıklık getirmek için böyle bir toplantının düzenlediğini kaydetti. Antalya’nın birçok konuda olduğu gibi bu konuda da öncülük ettiğini söyleyen Yıldırım, toplantıyı düzenleyenlere teşekkür etti.

ESKİ KÖYE YENİ STATÜ

    ATB Başkanı Ali Çandır, kır kent eşgüdümünü artırmak, kırsalda altyapı ve donanım hizmetlerini geliştirmek, kırsala mali kaynak aktarmak, kırsalın refahını artırmak ve tersine göç yaratmak gibi hedeflerle çıkarılan 6360 Sayılı Yasa ile İl Özel İdaresi ve köylerin tüzel kişiliklerinin ortadan kaldırıldığını, köyleri ilgilendiren konularda muhtarlıkların dava açma ve davaya katılma haklarının ortadan kaldırıldığını, köylerin başta tarım arazileri ve meraları olmak üzere gayrimenkullerinin belediyelere devredildiğini hatırlattı. Yasanın çıktığı dönemde Borsa olarak 640 km sahile sahip olan Antalya gibi illerde, ilçelere hizmet götürmenin zorluğu, hizmetlerin aksayacağı, kaynakların telef olacağı, hatta köylerde yaşayan insanların tavuk bile besleyemeyeceğini belirttiklerini anımsatan Çandır, “Ama söylemlerimiz karşılık bulmadı” dedi. Çandır, “Bugün eski köye yeni pozisyon, statü kazandırma gibi bir durumla karşı karşıyayız. Şimdi kırsal mahalle statüsü getiriliyor. Bu olabilir mi, nasıl oluru konunun uzmanlarından dinlemek istiyoruz" diye konuştu.

 KÖYLÜNÜN SUYUNA SAYAÇ BAĞLANDI

    Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, köyleri mahalleye dönüştüren 6360 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Yasası çıkmadan önce Akdeniz Belediyeler Birliği Başkanı iken bir toplantı düzenleyerek yasanın sakıncalarını dile getirdiklerini anlattı. Antalya’nın turizmde olduğu kadar tarımda da lider bir kent olduğunu, köylerin mahallelere dönüştürülmesinin tarıma ve kırsal yaşama zarar verdiğini kaydeden Başkan Böcek, “Yasadan sonra köylünün suyuna sayaç bağladı, su bedelli hale geldi. Yasa kırsalda yaşamanın maliyetini artırdı” dedi. Böcek, şimdi yasadan geri adım atılarak mahalleye dönüştürülen köy ve beldelere başvuru yapmak koşuluyla kırsal mahalle olma hakkı tanıdığını belirtirken, muhtarlıkların kırsal mahalle olmak için başvuruda bulunmasını istedi. Böcek, Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak yerelden kalkınma hedefiyle kırsalda yürüttükleri projeler hakkında bilgi verdi.

 BİR GECEDE KÖYDEN MAHALLEYE

    Prof. Dr. Bülent Gülçubuk, 6360 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Yasası’na bin yıllardır sürdürülen köy kültürünün ortadan kaldırılması, mülkiyet haklarının ortadan kaldırılması gibi gibi nedenlerle daha başından itibaren karşı çıktığını anlatırken, yasayı çıkaranların büyük bölümünün de yasadan haberi olmadığını söyledi. Gülçubuk, 2012’de bir gecede 16 bin 220 köy ve 1053 kasabanın bir gecede mahalleye dönüştürüldüğüne dikkat çekti.

 

KIRSAL NÜFUS AZALDI

    Yasanın uygulandığı 30 büyükşehire yönelik anket çalışması yaptıklarını bildiren Gülçubuk, “Hiçbirinden yasanın olumlu geri dönüşünü almadık” dedi. 2011’de kırsal nüfus toplam nüfusun yüzde 23.2’si iken, 2020’de yüzde 7’ye düştüğüne dikkat çeken Gülçubuk, “Gelinen noktada kır nüfusu azaldı, kentleşme arttı, kırda oturan kentli arttı, kentte yeni kır sınıfı ortaya çıktı. Kırsalda yaşamanın maliyeti arttı. Kırsalda yaşam maliyeti artınca yeni göç dalgasıyla karşı karşıya kaldık” diye konuştu. Gülçubuk, büyükşehirlerin bütçesiyle bütün köylere hizmet götürmesinin zorluğunu da vurguladı.

 

KÖYE DÖNÜŞ İÇİN IŞIK

    Yeni düzenleme ile mahallelere kırsal mahalle olmanın yolunun açıldığını belirten Prof. Dr. Bülent Gülçubuk, “Kırsal mahalle olan yerleşim alanları, vergi, su bedeli ve bazı harçlardan muaf olacak veya indirim uygulanacak. Emlak vergisinden muaf olacak, bu yerlerde ticari sınai ve turistik faaliyetlerde kullanılan bina, arsa, arazi için emlak vergisi yüzde 50 indirimli uygulanacak. Bina inşaat harcı ve imarla ilgili harçlar alınmayacak, alınması gereken diğer vergi, harç ve harcamalara katılma payları yüzde 50 indirimli uygulanacak. Bu düzenlemeden kırsaldaki bütün mahalleler yararlanmalı. Bunun için muhtarlıkların başvurusu gerekli” diye konuştu. Gülçubuk, kırsal mahalleye dönüşen yerlere büyükşehir belediyesinin hizmet götürmeye devam edeceğini vurguladı. Mahallelerin kırsal mahalle statüsü almak için önce ilçe belediyelerine başvurması gerektiğini, ilçe meclisinden alınacak kararın ardından konunun büyükşehir belediye meclisine geleceğini söyleyen Gülçubuk, “Meclis 90 gün içinde başvuruya yanıt vermeli. Şimdiye kadar yapılan başvuruların yüzde 85-90’ı olumlu sonuçlandı. Belediyeler kırsal mahalleye dönüşümü kolaylaştırmalı” dedi.

 

BAŞKANLARA ÖNERİ

    Gülçubuk, belediye başkanının tarıma verdiği önemin bu dönemdeki önemine dikkat çekti. Belediyelerde kırsal meclis ya da kırsal kalkınma konseyi oluşturulabileceğini, köylere ait taşınmazların dokunmaması ve halk yararına kullanılmasını, çiftçiye üretim maliyetini düşürecek katkılarda bulunabileceklerini söyleyen Gülçubuk, kırsalda üretilen ürünlerin katma değerini artırıcı girişimlerde bulunulması, kırsala altyapı hizmetlerinin düzenli götürülmesi, kentteki sosyal olanakların kırsala taşınması gibi hizmetler yapılabileceğini söyledi.

 

KÖY MALLARININ TEKRAR KAZANIMI İÇİN DAVA FORMÜLÜ

    Demre Belediye Başkanı Okan Kocakaya, Antalya’nın üretimin ve tarımın merkezi olduğunu belirtirken, yasadan en çok kendi bölgelerinin etkilendiğini söyledi. “Tarımı göz ardı edemeyiz. Biz köylüye destek olmalıyız ki üretsinler” diyen Kocakaya, yasanın çıkmasıyla belediyelere devredilen köyün ortak mal ve mülkleri tekrar alabilmeleri için hukuki sürece bakıp, bu konudaki davalara öncülük edebileceklerini söyledi.

 

KÖYLÜLERİN MALINI VERİRKEN SIKINTI YAŞIYORUZ

    Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç, köylerin mahalleye çevrilmesinin başından beri yanlış bir karar olduğunu söyledi. Genç, belediyeye geçen köy mallarını kooperatiflere vermek istediklerini ancak Satıştay ile karşı karşıya kaldıklarını bildirdi. İlçede 12 mahallenin kırsal mahalle olmak için başvurduğunu, belediye meclisinden taleplerin onaylandığını bildiren Genç, “Tarım ve hayvancılığı ilçemizde nasıl geliştiririz bununla ilgili ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Üreticiyi koruma yönünde kararlar alıyoruz” dedi.

 

2 KOYUNLA GEÇİNEN KÖYLÜ FATURALARLA BAŞ EDEMEZ

    Muhtarlar Derneği Başkanı Nazif Alp, köyden mahalleye dönüştürülen köylerde üretimin aksadığını belirtirken, “Komşusunun şikayet ettiği bir besiciye çevre kirliliği nedeniyle ceza kesiliyor. Böyle bir ortamda kırsaldakiler besicilik yapıp, sütümüzü yoğurdumuzu üretebilir mi?” diye sordu. Yasa ile kırsalda yaşayanların bir çok vergi ve harçla karşı karşıya kaldığını anlatan Alp, “Toroslarda 2 koyunla geçinen köylü faturalarla nasıl baş edecek. Köyler kırsal mahalle olarak da olsa korunmalı. Tarımı kesinlikle kucaklamalıyız, köylümüzü yok saymamalıyız. Köylü bugün, yarın, yarından sonra da lazım. Yasa tekrar ele alınmalı. Buradan sesleniyorum, muhtarlarımız kırsal mahalle olmak için mutlaka başvuruda bulunsun” diye konuştu.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.03.11 21:55:25
Son Düzenlenme Tarihi :





AZ KALSIN CANLARINDAN OLUYORLARDI!

Antalya’nın Serik ilçesinde, bir anne ve iki çocuğu yeni taşındıkları evlerinde pompalı tüfek ve tabancalı saldırıya uğradı. Camların kırıldığı, duvarların delindiği saldırıda yaşadıklarını gözyaşları içinde anlatan ve mermi izlerini gösteren gözü yaşlı kadın, "Kurşunlar burnumuzun dibinden geçmiş..

Antalya’nın Serik ilçesinde, bir anne ve iki çocuğu yeni taşındıkları evlerinde pompalı tüfek ve tabancalı saldırıya uğradı. Camların kırıldığı, duvarların delindiği saldırıda yaşadıklarını gözyaşları içinde anlatan ve mermi izlerini gösteren gözü yaşlı kadın, "Kurşunlar burnumuzun dibinden geçmiş haberimiz yok, az kalsın canımızdan oluyorduk" dedi.
Olay, Serik’in Karadayı Mahallesi’nde sabah saat 04.30 sıralarında meydana geldi. Halime Yılmaz’ın çocuklarıyla birlikte kaldığı eve pompalı tüfekle iki ayrı yönden silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda evde hasar meydana gelirken, anne ve çocukları şans eseri yara almadı. Büyük korku yaşayan Yılmaz, durumu hemen polise bildirdi. Polis ekipleri saldırıyı gerçekleştiren şüpheli ya da şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı.
2 çocuk annesi Halime Yılmaz, aynı anda çapraz ateşe tutulduklarını, yeni evinde yaşadıklarını gözyaşları içinde anlattı.
Taşınmalarının üzerinden 3 gün geçtikten sonra evlerine gece yarısı silahla ateş edildiğini söyleyen Yılmaz, "Saat 04.00 sıralarında yattığım odada silah sesi duydum. Çapraz ateşe tutulduk, ben yan odada çocuklarım aşağıdaki odadaydı. Çocuklarıma seslendim, ’buraya gelin’ diye. Pencere olmayan yere geçtik fakat kurşunlar duvardan sekip bize doğru geldi, o an çaresiz kaldık. O an bir kadın olarak çocuklarımla tek başımaydım" dedi.

"Suçlular bulunsun"
Yaşadıklarını unutamadıklarını ifade eden Halime Yılmaz, "O anda sadece bağırabildim. Çocuğum pencerenin önünden çekti beni, ’ne yapıyorsun’ diye. Biz kime ne yapmış olabiliriz, kadın başıma ne yapmış olabilirim ki. Lütfen yardım edin çaresizim. Evimizde kamera var ama kör noktalar seçilmiş. Bu suçlular kimse lütfen bulunsun. Kurşunlar burnumuzun dibinden geçmiş haberimiz yok, az kalsın canımızdan oluyorduk. Olay sonrası polis ekiplerini, eşimi yakınlarımı aradım. Gün ağarınca biz bunları gördük. Daha yeni taşınmıştık evimize başımıza bu geldi" diyerek gözyaşı döktü.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.03 11:13:22
Son Düzenlenme Tarihi :