Saadet Partisi İl Başkan Yardımcısı Abdulkadir Kayabaş, geçtiğimiz günlerde Saadet Partisi’ndeki görevlerinden istifa ederek Saadet Partisi adına Antalya Millet İttifakı aday adayı olduğunu ilân etti. Antalya’da açlık ve yoksulluk sınırı ile bekâr bir çalışanın aylık maliyeti araştırması konusunda açıklamalarda da bulunan Kayabaş, “Projelerimiz hazır, ekibimiz güçlü” dedi.
Saadet Partisi Antalya İl Başkan Yardımcısı Abdulkadir Kayabaş, geçtiğimiz günlerde Saadet Partisi’ndeki görevlerinden istifa ederek Saadet Partisi adına Antalya Millet İttifakı aday adayı olduğunu ilân etti.
Kayabaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “7 yıllık il başkan yardımcılığı döneminde; denizlerimizi tehdit eden balon balıklarından, yasa dışı avlanan yaban geyiklerine, dünyaca ünlü Patara plajından çalınan binlerce kamyonluk kumdan, orman alanlarının imara açılmasına, sit alanlarının talanından, Korkuteli Dereköy’de yapılması planlanan kömür madenine, içme suyu, ulaşım fiyatlarının yüksekliğinden, Boğaçayı projesine, Antalya’daki kira ve mülkiyet sorunundan, yaşadığımız orman yangınlarına kadar daha burada sayamadığımız pek çok konuda Antalyalıların vicdanının sesi olmaya çalıştık”
Kayabaş: Antalyalı Hemşehrilerimiz ve Teşkilatımızın talebi ile aday adayı olduk. Yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı ifade ettiğimiz tüm çalışmalarımız açık kaynaklarda mevcut olduğunu belirterek; “Antalya’mızın ranta kurban gitmemesi için elimizden gelen çabayı gösterdik. Gücümüzün yettiği oldu yetmediği oldu. 2020 Kasım’dan bu güne kesintisiz olarak Antalya’mızın ekonomik görünümünü ve çözüm yollarımızı ayrıntısıyla ortaya koymaya çalıştık. Hemşehrilerimizin; yolda sokakta karşılaştığımız zaman göstermiş oldukları ilgi ve alakaya teşekkür ederken üretim odaklı, tarımı, turizmi ve ticareti güçlü bir Antalya için Saadet Partisi’ni desteklemelerini istirham ediyorum. Projelerimiz hazır, ekibimiz güçlü” diye konuştu.
YAŞADIĞIMIZ EKONOMİK BUHRANIN DÜNYADA EŞİ YOK
Antalya’nın Mart Ayı Ekonomik raporuna değinen Kayabaş, yaşadığımız ekonomik buhranın dünyada eşi olmadığını açıklayarak; sözlerini şöyle noktaladı: “Faiz sebep enflasyon sonuç gibi mesnetsiz bir hipotezle ekonomimizi çökertenler Nisan’ın ilk günlerinde Kur Korumalı Mevduat (KKM) Hesaplarındaki faiz üst sınırını kaldırdılar. Ekonomimiz biraz da böyle çökertilecek gibi gözüküyor. Enflasyon arttıkça para basan, para bastıkça enflasyonun arttığı bir kısır döngüye girmiş bulunmaktayız. Öyle ki bir kilogram peynirin 200 lirayı, bir kilogram etin 300 lirayı geçtiği günümüzde dolaşımdaki banknotların yarısından çok fazlası 200 TL’lik banknot. Seçim öncesi Ankara’nın en çok çalışan kurumu Merkez Bankası Banknot Matbaası olarak karşımıza çıkıyor. Bu durum önümüzdeki ayların daha büyük bir enflasyona sebebiyet vereceğinin şimdiden ilanı demektir.
2023 Mart ayında Antalya’da iki yetişkin ve birisi 15-19 diğeri 4-6 yaşlarında çocuktan meydana gelen 4 kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi adına gerekli gıdalar için harcaması gereken miktar yetişkin erkek için 2.580,59 TL yetişkin kadın için 2.185,02 TL, 15-19 yaşındaki çocuk için 2.787,79 TL ve son olarak 4-6 yaş çocuk için 1.864,80 TL olarak gerçekleşirken, söz konusu ailenin Mart 2023 Açlık Sınırı; 9.418,20 TL olarak gerçekleşmiştir. Antalya’mızda; açlık sınırı önceki aya göre 148,20 TL, geçen yılın aynı ayına göre ise 4.316,70 TL artmıştır.
Böylece yıllık gıda enflasyonunda % 84,62 artış ölçümlenmiştir.
Aynı dönemde gıda için 9.418,20 TL, giyim için 2.064,26 TL, konut (kira, elektrik, su, yakıt vb) için 12.041,53 TL, ulaşım için 7.870,00 TL, eğitim için 903,12 TL, sağlık için 989,13 TL ve çeşitli mal ve hizmetler için ödenmesi gereken 430,05 TL ile birlikte 4 kişilik ailenin insanca yaşam şartlarını sağlayabilmesi adına ödemesi gereken miktar olan Mart 2023 Yoksulluk Sınırı, geçen aya göre 530,55 TL , geçen yılın aynı ayına göre ise tam 15.4543,40 TL artışla 33.716,30 TL olarak gerçekleşmiştir.
Araştırmalarımıza göre gıda ve gıda dışı giderler baz alındığı zaman; Şehrimize çalışmak amacıyla gelen ve/ veya yalnız yaşayan bir Vatandaşımızın maliyetlerini ifade eden Mart 2023 döneminde bekâr bir çalışanın aylık yaşam maliyeti ise önceki aya göre 193,65 TL, geçen yılın aynı ayına göre de tam 5.640,49 TL artışla 12.306,45 TL olarak hesap edilmiştir.”
* HABER MERKEZİ
Festivale yoğun ilgi
Türkiye’nin ve Avrupa’nın kadın temalı tek tiyatro festivali olan ‘’Kadın Oyunları Festivali’’ Konyaaltı Belediyesi ev sahipliğinde başladı.
Konyaaltı Belediyesi, Avrupa’nın kadın temalı tek tiyatro festivali olan Kadın Oyunları Festivali’ne ev sahipliği yapıyor. Festivalin açılışı, Nazım Hikmet Fuar ve Kongre Merkezi’nde sanatseverlerin yoğun ilgisiyle gerçekleşti. Fuaye alanında yapılan açılış kokteylinde sanatseverler, farklı meslek gruplarından 20 kadının resimlerinin yer aldığı ve Belgin Dalar imzasıyla kurulan resim sergisini de gezme fırsatı buldu. Sergi açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından konuklar, Tarık Akan Salonu’nda başlayan ve festivalin de ilk etkinliği olan Begül Erhan’ın klasik gitar resitalini dinledi. 7’den 70’e her yaştan sanatseverin katıldığı resitalin sonunda sanatçı Begül Erhan uzun süre alkış aldı.
DEPREMZEDE KIZ ÇOCUKLARI YARARINA
Festivalin ve resim sergisinin açılışında kısa bir konuşma yapan Konyaaltı Belediye Başkan Yardımcısı Tuğba Erke Bostan, konuklara Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen’in selamlarını iletti. Kadın Oyunları Festivali’nin normal şartlarda 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün yer aldığı haftada planlandığını ifade eden Bostan, ‘’Yaşanan deprem felaketi nedeniyle açılışının bugün yapıldığını söyledi. Bostan, festivalin, deprem bölgesinde bir şekilde zarar görmüş, eğitimlerine eksiklerle devam edebilen kız çocuklarına adandığını aktardı. Kadınların şiddet görmediği, çocukların öldürülmediği, gazetecilerin suçsuz yere içeri atılmadığı günlerin çok yakın olduğunu söyleyen Bostan, ‘’Kadın oyunları festivalinin açılışını, gelecek tüm güzel günlere adayarak yapıyoruz’’ dedi. -bld.bsn.
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.03 13:58:42
Son Düzenlenme Tarihi :
Elinize ne geçiyor ?
Muratpaşa ve Deşemaltı Belediyeleri’nin destekleriyle Abdullah Sevimçok Sivil Toplum ve İnovasyon Merkezleri (ASSİM) Çevre Komitesi’nin Antalya’nın doğal su kaynaklarından Kırkgöz Göleti’nde yapılan sualtı ve çevre temizliğinde tek bacağı kırılmış masa, tuğladan kapıya inşaat atıkları, çam şişeler, plastik atıklar ve çok daha fazlası çıkartılmış ya da toplandı..
Lara Sahili’ndeki mavi bayraklı Ekdağ tesislerine ait sahil bandında Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen etkinlikte; cam, plastik, metal, maske ve izmarit gibi çöpler toplanmakla kalmamış, farkındalık oluşturmak amacıyla da ayrıştırılarak sahilde sergilendi.
Çevreye karşı son derece duyarsız olunmasının nedeni ne ?
Adam ya da kadın, çocuk ya da genç elindeki çöpü sokağa atıyor, koronadan korunmak amacıyla taktığı maskeyi denize fırlatıyor. Dükkanını süpürüyor, pisliğini kaldırımın kenarına yığıyor. Parkta oturduğu bankın çevresinde çekirdek kabuğu dağı oluşturuyor. Kendince işe yaramaz ne varsa, ya denize atıyor ya da yol kenarına. İnşaat atıkları küçük tepeler halinde boş bulunan her yerde.
Kullanılan tarım ilaçlarının boş kapları tarlaların kenarında, su kanallarının başında..Hatta ekinin ya da sebzenin yanıbaşında.
Eğitim diyeceğim de...Hadi çocukları eğittik, bilinçlendirdik. Ya büyükler...Onları ne yapacağız, onları nasıl çevre kirliliğine karşı duyarlı hale getirteceğiz ? Elindekini gelişi güzel sokağa, kaldırıma, sahile, parka atmamayı öğreteceğiz?
Ceza bence tek çözüm.
Para cezası da değil.
Eline süpürge verip sokak sokak temizlik yaptıracağız, kendisi gibi çevreye karşı son derece duyarsız olanların gelişigüzel sağa-sola attıklarını onlara temizlettireceğiz.
Karayollarının kenarlarında ise özellikle pet şişelerden geçilmiyor. Karayolalrı sürekli temizletmekten ya da temzilendikten kısa bir süre sonra pet şişe deposuna dönmesinden bıkmış ki, kısa aralıklarla peşpeşe iki tabela ile sürücüleri ve araç içinde bulunanları pet şişe başta çöplerini yol kenarına atmamaları konusunda uyarıcı tabelalar koyuyor.
Bir değil, kısa aralıkla iki uyarıcı tabela...Sürücü ya da yolcu duyarsız ki,o tabela yazılanı yorumlayacak kapasite de olsa, zaten elindeki çöpü karayolunun kenarına fırlatmaz.
Sahi elinize ne geçiyor, çöpünüzü gelişi güzel atmakla ?
******
Birde kağıt toplayıcı meselesi var. Bazılarının ekonomiye katkı sağlıyor dediği kağıt toplayıcıları. Ama sadece kağıt toplamıyorlar, çöp bidonlarından pet şişe, teneke, plastik ne bulurlarsa topluyorlar.
Bunu yaparkende genelde ev hanımlarının çöp torbasının içinde biriktirdikleri ve ağızlarını bağlayarak kendileri, eş ya da çocukları veya apartman görevlileri tarafından çöp bidonlarına atılan çöplerin poşetlerini yırtıyorlar. Hatta bazen o poşetleri almak için çöpleri çöp bidonuna boşaltıyorlar.
Yani kağıt toplayıcıları geri dönüşüme materyal bulurken, bir yandan da çevre kirliğine neden oluyorlar, hatta sağlık açısından tehdit oluşmasına aracılık ediyorlar.
Kötü koku, sinek....
Yırttıkları ve boşaltıkları o poşetlerle bir bakıma haşerenin de yaşam ve üreme alanı bulmasını sağlıyorlar.
*******
Semt pazarlarını hiç, pazarcı tezgahını topladıktan sonra gördünüz mü ? Görmediyseniz, görmenizi tavsiye etmem. Naylon poşetleri, sebze ve meyva atıkları...
Adeta pazar alanı kaplamış..
Sanki şehir çöplüğü...
Gelin semt pazarlarında tezgah açanlara çevre temizliği bilincini aşılamaktan işe başlayalım...
Sonra da genele yayalım...