SON DAKİKA

logo

Ceset diye geldiler, beze sarılı cansız manken çıktı

Antalya’nın Kepez ilçesinde yol kenarındaki dağlık alanda, polisi alarma geçiren beze sarılı nesnenin içinden cansız manken çıktı.
Olay, saat 09.30 sırasında Kepez ilçesi Çankaya Mahallesi Alparslan Türkeş Bulvarı kenarında meydana geldi. Tepelik alanın kenarında dikili olan ağaçları sulamaya gelen belediye ekipleri, yaklaşık bir metre uzunluğunda beze sarılı ve üzeri bantla kaplanmış şekilde gördükleri nesnenin durumundan şüphelendi. Kontrollerinde sarılı nesneden yumuşak doku hisseden görevliler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarla bölgeye çok sayıda polis ekibi sevk edildi. İnceleme yapan ekipler bezin yakınında bir çanta ve dışarı da M.D.(20) adına kayıtlı bir kimlik buldu. Kimliğin ardından bezin içinde ceset olabileceği şüphesinin kuvvetlenmesi üzerine adrese, Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ve olay yeri inceleme ekipleri geldi. Ekipler yine çevrede araştırma yaptı. Etrafını çadır sistemi ile kapatan olay yeri, savcı gözetiminde açtığı bezin içinde cansız manken çıktı. Yapılan incelemenin ardından beze sarılı manken polis merkezine götürüldü. Olay yerindeki kimlik sahibinin ise madde bağımlısı bir şahıs olduğu öğrenildi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.19 13:02:48
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Antalya’ya gelen turist sayısı 6 milyona yaklaştı

Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu, yılın ilk 6 ayında 5,5 milyondan fazla turistin kente geldiğini kaydederek, hareketliliğin özellikle temmuz ve ağustosta da devam edeceğini bildirdi.
Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü veril..

Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu, yılın ilk 6 ayında 5,5 milyondan fazla turistin kente geldiğini kaydederek, hareketliliğin özellikle temmuz ve ağustosta da devam edeceğini bildirdi.
Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü verilerine göre, Antalya Havalimanı’nda son 10 günde 10 bin 291 uçak trafiği gerçekleşti. İç ve dış hatlar terminallerinde gelen giden olmak üzere 1,7 milyonun üstünde yolcu ağırlandı. 1 Temmuz’da ise Antalya Havalimanı’nda gerçekleşen bin 188 uçuş ve 199 bin 419 yolcu sayısıyla tüm zamanların en yüksek yolcu sayısına ulaşıldı. Yılın 6 ayında 5,5 milyondan fazla turisti ağırlayan Antalya’da Kurban Bayramı tatilinde turizm hareketliliği zirveye ulaştı. Her kıtadan misafir ağırlayan kente yılın 6 ayında en fazla Rusya, Almanya, Polonya, İngiltere, Romanya, Kazakistan, Çekya, İsrail, Moldova ve Avusturya’dan turist geldi. Kentteki yaklaşık 650 bin yatak kapasitesindeki tesisler turistleri ağırlıyor. Turizmdeki yoğunluk, sektör temsilcilerindeki beklentiyi de artırdı.
AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu, yerli turist hareketliliğinin de arttığı Kurban Bayramı tatili boyunca Antalya’da tüm bölgedeki tesislerin yüzde 100 doluluğa ulaştığını söyledi. Yılın 6 ayında 5,5 milyondan fazla turistin kente geldiğini hatırlatan Kavaloğlu, temmuz ayına da kente giriş yapan turist sayısı bakımından rekorla başladıklarını kaydetti. Kentte ciddi bir yoğunluk yaşandığını dile getiren Kavaloğlu, bu hareketliliğin özellikle temmuz ve ağustosta da devam edeceğini bildirdi.

"Rusya ve Almanya ilk ikide"
Bu yıl Almanya, Polonya, İngiltere gibi ülkelerden ciddi talep aldıklarına işaret eden Kavaloğlu, şunları söyledi:
“En fazla turist gönderen ülkeler sıralamasında Rusya yine bir, Almanya iki numara. Önemli pazarlarımızdan Ukrayna ile Rusya arasındaki savaş nedeniyle 2019 rakamlarına kolay ulaşabileceğimizi düşünmüyorduk ama Rusya’daki artış, Almanya’nın 2019 rakamlarının üzerine çıkması, Polonya ve İngiltere gibi pazarlardaki taleplerle yıl sonu 15 milyon turistin üzerine çıkacağımızı düşünüyorum. İngiliz pazarının da bizim için çok büyük önemi var. İlk defa geçen sene İngiltere’den gelen kişi sayısı 1 milyonu geçti. Bu yıl 1,5 milyonun üzerinde İngiliz bekliyoruz. Antalya için 1 milyonun üzerinde kaynak pazar oluşturmak çok değerli. Çünkü önemli pazar olan Ukrayna’da yüzde 90’a yakın bir kayıp var. İngiliz pazarı, Ukrayna pazarının eksikliğini kapattı.”

"İngiltere sevindiriyor"
Bu yıl Romanya, Moldova ve Balkan ülkelerinden de artış beklediklerini kaydeden Kavaloğlu, Polonya, Hollanda, Kazakistan, İsrail gibi kaynak pazarların da 1 milyon kişiye yaklaşmasıyla yeni rekorlara imza atılabileceğini vurguladı. Antalya’da sezonun yıl sonuna kadar uzayabileceğini ifade eden Kavaloğlu, “Almanya, Rusya ve İngiltere’den rezervasyonlar devam ediyor. Eylül ve ekimin de güzel geçmesini öngörüyoruz” dedi.

"Türkiye ve Antalya, dünya turizminin olmazsa olmazıdır"
Turizmde en önemli rakiplerin İspanya, Fransa, İtalya ve Yunanistan olduğuna işaret eden Kavaloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Avrupa Birliği ülkeleri pandemi döneminde çok iyi bir sınav veremedi. Pandemi sonrası turizm hareketinin ve ticaretin kendi içlerinde dönmesi amacıyla Yunanistan’ı, İspanya’yı, Fransa’yı ve İtalya’yı çok ciddi destekliyorlar. Ama Avrupa ülkelerine 4 saatlik uçuş mesafesindeki Türkiye ve Antalya, daima dünya ve Akdeniz turizminin olmazsa olmazıdır. Bizi yok saymaları mümkün değil. Özellikle tur operatörlerinin paket programlarına baktığımızda Antalya ve Türkiye yine çok önemli bir destinasyon olarak gözüküyor.”
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.07 14:08:53
Son Düzenlenme Tarihi :





Kanser Tedavisinde İmmunoterapi ve Radyoterapi Kullanımının Yararları

Her geçen gün kanser tedavisinde önemli yeni gelişmeler oluyor. 100 yıldan fazla süredir kanser tedavisinde kullanılan ve adeta vazgeçilemez, çok önemli bir tedavi yöntemi olan Işın Tedavisi (Radyoterapi)’nin daha da başarılı olması için uygun başka tedavilerle birlikte kullanılması üzerinde duruluyor.

En önemli kanser tedavileri olan kemoterapi ve radyoterapide temel olarak “doğrudan kanser hücresini öldürmek” amaçlanır. Bu nedenle, normal sağlıklı hücrelere de bir miktar zarar vermek, yan etki oluşturmak kaçınılmazdır. Kanserin Bağışıklık sistemi üzerinden tedavisi ile ilgili olan ve “Biyolojik Tedavi” veya “Biyoterapi” diye de bilinen immunoterapiyönteminde ise kanser hastasının bağışıklık sistemi adeta “yeniden programlama”ya tabi tutulur. Özellikle, vücudun T Hücreleri dediğimiz bağışıklık hücreleriyle tümörü yoketmeyi amaçlayan ve “Programlanmış Hücre Ölümü” denen yararlı bağışıklık reflekslerini sabote eden/durdurabilen tümör hücrelerinin bu gücünü İmmunoterapi ile sonlandırmak söz konusudur.

 Laboratuar çalışmalarında, radyoterapi ve immunoterapinin birlikte kullanımı ile tümör hücrelerince PD-L1 denen bağışıklık kontrol noktası blokajı kaldırılarak, tümör hücrelerinin “programlanmış hücre ölümü” hızlandırılmış ve radyoterapiye dirençli tümörlerin bile tedavisinde başarı artırılmıştır.

Dünyanın en büyük radyasyon Onkolojisi Kongresi sayılan Amerikan Radyasyon Onkolojisi Derneği (ASTRO)’nun son kongresinde sunulan önemli bir çalışmada en ileri evre olan, akciğer ve karaciğerlerinde yaygın metastazları olan 100 civarındaki hastalarda radyoterapiyeimmunoterapi de eklenmesi sayesinde % 60’a varan oranlarda kanser yayılımının durdurulduğu gösterildi. ABD’nin Houston şehrindeki MD Anderson Kanser merkezi’nde gerçekleştirilen bu çalışmada, Karaciğer ve Akciğerlerindeki metastazlara Stereotaktik Vücut Radyoterapisi uygulanan ve bununla beraber 4 kür “ipilumab” isimli immunoterapi ilacıalan hastalara bu immunoterapi sayesinde vücudun bağışıklık sisteminin  güçlendirildiği ve tümörlerin büyümesinin durduğu belirtildi.

Benzer şekilde, Dünyanın en büyük Klinik Onkolojisi Derneği sayılan Amerikan Klinik Onkoloji Kongresinin Derneği (ASCO)’nunson İmmuno-Onkoloji toplantısında, Karaciğer ve Akciğerlerindeki metastazlara Stereotaktik Vücut Radyoterapisi uygulanan ve bununla beraberanti-programlanmış hücre ölümü protein 1 (anti-PD1) immutoterapi ilacı olan “pembrolizumab”alan hastalarda da benzer oranlarda başarı elde edildiği bildirildi.

Her iki çalışmada da bu hastalarda İmmunoterapininradyoterapiye eklenmesinin gayet emniyetli olduğu, en ileri evre hastalarca bile iyi tolere edildiği ve en ilginci de hastaların çoğunun tedaviden birkaç ay sonra bile iyi durumda olduğu (hastalıklarında herhangi bir ilerleme gözlenmediği) saptandı. Bu durum, tümörleri küçülmese veya kaybolmasa bile, immunoterapinin katkısı ile hiç olmazsa tümörlerin sabit kalabilmekte olduğunu düşündürüyor.

Öte yandan, diğer önemli bir konu, hangi hastaların radyoterapiye veya immunoterapiye veya ikisinin beraber kullanılmasına daha iyi cevap verebileceğinin genetik/genomik yöntemlerle önceden belirlenebilmesi. Son çalışmalarda, vücudun bağışıklık sisteminin laboratuarortamındak bir tümör tipine verdiği cevaba bakılarak radyoterapiyeve/veya immunoterapiyenasıl bir cevap verebileceği, bu tedavilerle hastalığın nüks ve sağkalım ihtimalleri de önceden kestirilebilmekte.

Günümüzde,biz doktorlar için hangi kanser hastasına, hangi en uygun dozlarda,hangi en uygun tedavi veya tedavileri vereceğimize önceden karar verebilmek giderek çok daha fazla önem kazanmış durumda.  Şahsen, önümüzdeki yıllardan itibaren, sadece ileri evre ve metastatik kanser hastalarına değil, daha erken evreli ve daya iyi performansı olan hastalarda da radyoterapi ile birlikte immunoterapinin daha fazla kullanılacağına, ve bu sayede daha iyi tedavi sonuçları elde edebileceğimize inanmaktayım.

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2018.06.02 03:03:11
Son Düzenlenme Tarihi :