Seramik sanatçısı Mehmet Tüzüm Kızılcan’ın sergisi 29 Nisan - 11 Haziran tarihlerinde AKS’de sergileneek.
Mehmet Tüzüm Kızılcan’ın seramikle çıktığı yolculuk, 60 yılın seçilmiş örnekleriyle güncellendi. Sergi, Kızılcan’ın 1961 yılından, Çekoslovakya Prag’da Uluslararası Seramik Akademisi’nin yarışmalı sergisinde gümüş madalyayla onurlandığı duvar uygulamasıyla başlıyor, 2021 yılında ürettiği eserleriyle son buluyor.
MEHMET TÜZÜM KIZILCAN
Mehmet Tüzüm Kızılcan çiftçi bir ailenin çocuğudur. Toprağı çok küçük yaşlarda tanıması ve onu bir oyun aracı olarak kullanmasının seramik sanatına yönelmesinde ve onunla kurduğu derin bağda nasıl etken olduğunu şu sözleriyle dile getiriyor: “Genlerimde olan yaşanmışlıklarla bu malzeme birleşince beni tasarlamak ve üretmekle ilgili bir noktaya götürdü. Önce ismini koyamadığım ama zaman içinde seramik olduğunu öğrendiğim bir yola saptım. Toprak elime ve gözüme en uygun olan malzemeydi. Onun için toprakla haşır neşir oldum. Seramik benim için rastlantı değil, bilinçli bir seçimdi. Ben meslek seçme aşamasına geldiğim zaman, yaparken mutlu olabileceğim bir işi seçmeyi tercih ettim. Çocukluğumdan beri tüketen değil üreten olmaktı isteğim.”
Seramik, kendi söylemiyle Kızılcan’ın ‘dilidir’. Zamanla, yurt dışında gördüğü kil, sır, pişirim tekniklerini kendi bilgileriyle harmanlayıp, ülkesinin hammaddeleriyle ürüne dönüştürerek dilini zenginleştirir. Bu deneyimler Tüzüm Hoca’nın titiz, disiplinli, üretken yapısıyla birleşerek kendi üslubunu oluşturur. İlk kişisel sergisini İzmir Resim ve Heykel Müzesi’nde açan Kızılcan, eserlerinde aktarmak istediği düşünceyi teknik bilgi ve deneyimleriyle birleştirerek izleyiciyle buluşturur, izleyiciyi düşünmeye iter. Kızılcan kişisel sergi çalışmalarının çıkış noktasını nasıl belirlediğini şu şekilde açıklar: “Dikkat çekmek istediğim bir konu belirliyorum. Bu, sosyal ya da felsefi bir konu da olabiliyor, o an beni çok meşgul eden ve belli bir kitleye anlatmak istediğim bir konu da…”
* ABDÜLTALİP GÜNGÖR