SON DAKİKA

logo

Amerika’dan getirilen tarihi eserler İsrailli çiftin kaçak koleksiyonundan çıktı

Türkiye’den geçmiş yıllarda ABD’ye kaçırılan ve yurda geri getirilen eserlerden bazılarının İsrailli çiftin 1980’lerden beri oluşturdukları kaçak koleksiyonda bulunduğunu belirten Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Candemir Zoroğlu, “İsrailli Shelby White ve eşi Leon Levy çiftinin 1980’lerden beri koleksiyonlarını yasa dışı olarak kazılan kültür varlıklarından oluşturduklarını biliyoruz. Bunlar bizim daha önce de yaptığımız çalışmalarda sürekli üzerinde durduğumuz bir koleksiyon grubuydu” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğüne bağlı Kültür Varlığı Kaçakçılığıyla Mücadele ekipleri tarafından 1980 yılından bugüne kadar yurt dışına kaçırılan binlerce tarihi eserin Türkiye’ye iadesine yönelik çalışmalar çerçevesinde, ABD’ye kaçırılan 12 eser daha geçtiğimiz günlerde hava yolu ile yurduna geri döndü. Eserlerin yurduna geri dönmesinde ABD Manhattan Bölge Savcılığı ve ABD İç Güvenlik ve İstihbarat Birimi (HSI) tarafından gerçekleştirilen soruşturmalar önemli rol aldı.

Eserler müzede sergileniyor
Getirilen eserler arasında Bronz Baş, Bronz Septimus Severus Heykeli, Bronz Boğa Arabası Modeli, Roma Dönemi Askeri Diploma, Çatalhöyük Kökenli Taş Heykelcik, Hacılar Ana Tanrıça Heykelciği, Kiliya Tipi lider, Perge Kökenli Tetrarkh Heykel Başları (2 adet) Muğla, Milas, Hydai (Damlıboğaz) Antik Kenti Kökenli Vazo, Pişmiş Toprak Vazo, Boubon Antik Kenti Kökenli Bronz Kol yer aldı. Antalya Müzesi içerisinde sergilenen eserler ziyaret edilmeye devam ediyor.
Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Candemir Zoroğlu, eserlerden bazılarının İsrailli Shelby White ve müteveffa eşi Leon Levy’in kaçak koleksiyonunda bulunduğunu açıkladı. 2022 yılında iadesi sağlanan Lucius Verus heykeli ile Perge kökenli lahitin de bu koleksiyonda yer aldığı öğrenildi. Diğer eserlerin ise Bronz Boğa Arabası Modeli, Roma Dönemi Askeri Diploma, Çatalhöyük Kökenli Taş Heykelcik, Hacılar Ana Tanrıça Heykelciği, Kiliya Tipi Öncü olduğu belirtildi.

"Bakanlık olarak kültür turizmi için de önemli çalışmalar yapıyoruz"
Antalya’nın turizmin olduğu kadar kültürün de başkenti olduğunu belirten Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Candemir Zoroğlu, “Bizim çok önemli kazı çalışmalarımız var. Bunun yanından Antalya’nın her bölgesinde müzelerimiz milyonlarca ziyaretçi ağırlıyor. Antalya müzesi içerisinde bulundurduğu eserler bakımından bizim için çok kıymetlidir. Biz Bakanlık olarak kültür turizmi için de önemli çalışmalar yapıyoruz. Yakın zamanda hem Side’de hem de Olympos’ta iki tanıtım yaptık. Alanya’dan başlayarak Kaş’a kadar kültürel miras koridoru oluşturmak için planlı bir çalışma yürütüyoruz” diye konuştu.

"2021 yılında Bakanlığımız Amerika Birleşik Devletleri ile ikili bir protokol imzaladı"
Antalya Müzesi’ne her geçen gün yeni eserlerin kazandırıldığını belirten Zoroğlu, “Yurt dışından gelen eserleri sergilemeye devam ediyoruz. En son burada 2 lansman oldu. 15 eserin Amerika’dan iadesini sağladık. Bunlar çok önemli eserlerdir. Sadece tarihi öneminin dışında, kültür kaynaklarının ait olduğu ülkeye iadesine ilişkin çalışmalarda çok önemli bir adım attık. Bu adımları kolay atmadık. 2021 yılında Bakanlığımız Amerika Birleşik Devletleri ile ikili bir protokol imzaladı. Bu protokol çerçevesinde normalde hukuk yoluyla çözmemiz gereken davalar bürokratik yoldan çözüme ulaşıyor. Elbette hukuki bir süreç var ama bu protokol ile işler daha da hızlandı” açıklamasına yer verdi.

"İsrailli çiftin 1980’lerden koleksiyonlarını yasa dışı olarak oluşturduklarını biz biliyoruz"
Amerika’dan son gelen eserlerin önemli bir koleksiyondan getirildiğini belirten Zoroğlu, “Bu işle ilgilenenlerin iyi bildiği İsrailli Shelby White ve eşi Leon Levy çiftinin 1980’lerden beri koleksiyonlarını yasa dışı olarak kazılan kültür varlıklarından oluşturduklarını biz biliyoruz. Bunlar bizim daha önce de yaptığımız çalışmalarda sürekli üzerinde durduğumuz bir koleksiyon grubuydu. Bu atılan imzalardan sonra elimiz güçlendiği için Manhattan Bölge Savcılığı ile Bakanlığımız arasında yapılan çalışmalar neticesinde koleksiyonlarında bulunan eserlere el konmaya başlandı. Bakanlığımızın hem Avrupa’da hem de Amerika’da buna benzer çalışmaları devam ediyor. Geçen hafta Amerika’da incelemeler oldu. Birçok ülkede iade çalışması devam eden eserler var. Bu işler bir anda biten işler değil” ifadelerini kullandı.

"İçişleri Bakanlığımıza teşekkür etmek gerekir, omuz omuza çalışıyoruz"
Son zamanlarda tarihi eser kaçakçılığa yönelik yapılan başarılı operasyonlar hakkında da bilgi veren Zoroğlu, “İçişleri Bakanlığımıza teşekkür etmek gerekir, omuz omuza çalışıyoruz. Bunun yanında farkındalık çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Antalya’da ’Antalya’nın Kültürel Miras Koruyucuları’ adı altında bir proje hayata geçirdik. Ören yerlerinin yakınlarındaki okullarda müzedeki uzmanlarımız tarafından ’Kültür varlıklarını neden korumalıyız?, Nasıl korumalıyız?’ bunu anlattığımız bir proje oldu. Köy ve ilçe ziyaretleri gerçekleştiriyoruz” ifadelerine yer verdi.

"Geçen yıl ören yerlerini 3,5 milyon kişi ziyaret etti"
Zoroğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamdı:
“Geçen yıl ören yerlerini 3,5 milyon kişi ziyaret etti. Biz bunun çok daha üzerine çıkmak istiyoruz. Daha gezilebilir ve daha keyifli alanlar oluşturmak istiyoruz. Turizmden gelen kaynakların kültüre aktarılması için çalışmalarımız var. Biz ziyaretçi sayısının artması için hem tur operatörleri ve seyahat acenteleri ile görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Her geçen gün gelen ziyaretçi artıyor, farklı etkinlikle yapıyoruz. Müzede konser ve tiyatrolar düzenliyoruz veya arkeoloji atölyeleri kuruyoruz, ziyaretçiler bunlara katılmak istiyorlar."

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.05 16:21:00
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Emekçi Bakkal açıldı

Döşemealtı Belediyesi tarafından Termessos Döşemealtı Üretim ve İşletme Kooperatifi çatısı altında bir araya gelen 50’ye yakın Kadın Kooperatifi’nin ürünlerinin tüketiciyle buluştuğu “Emekçi Bakkal” görkemli bir törenle açıldı.

Kadınların ürettiği ürünlerin pazarlanması amacıyla kurulan 130 metre karelik ilk Emekçi Bakkal’ın açılış kurdelesini kadınlar ve kooperatif başkanı Engin Murat Özdemir ile birlikte kesen Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç, katılanlar tarafından uzun süre alkışlandı.

Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç, Emekçi Bakkal’ın açılışından önce katılımcılara teşekkür ederek başladığı konuşmasında şunları kaydetti, “Döşemealtı’na hizmette 7. yılımızdayız. 7 yılda 100’ün üzerinde proje yaptık, bir çok ödüller aldık. Ama ilk defa açılış yapıyorum. Hayata geçirdiğimiz projelerimizin toplu açılışlarını yapmadan böyle özel bir günde böyle özel bir projede hem de Dünya üreten çiftçi kadınlar gününde böylesine güzel bir projenin açılışını yapmaktan büyük onur ve gurur duyuyorum. “

Antalya’nın tüm ilçeleri dahil olmak üzere 25 kadın kooperatifiyle yola çıktıklarını anlatan Başkan Genç, “Üreten kadınlarımızın yaşadığı en büyük zorluk pazarlama olduğunu gördük. Ürettiklerini pazarlayamadıkları için bir çok kadın kooperatifi üretimlerini durdurarak kağıt üzerinde kaldı. Bizim kadınlara vereceğimiz en büyük destek, iş hayatına dahil olmalarını sağlamak ve ev ekonomisine katkı koymalarına yardım etmek için onların ürettikleri el emeği ürünlerinin pazarlamasını yapmak”dedi.

Şuan Türkiye’nin en büyük sorununun Ekonomi olduğunu söyleyen Genç, “Üreten kadınların ev ekonomicisine katkı sağlamaları için 25 kadın kooperatifimizle bir toplantı yaparak bu yolculuğa başladık. Sadece Döşemealtı’nda değil Antalya’daki bütün kadınlar bizim sorumluluğumuz bilinciyle hareket ettik. Ve ben o gün buna öncülük edeceğime söz vermiştim. Antalya’da ilki başardık ve ilk bakkalımızı açıyoruz” diye konuştu.

Döşemealtı Belediye Başkanı Genç, “Bu yola Antalya’da 25 kadın kooperatifiyle yola çıktık ama, Burdur, Isparta, Afyonkarahisar, Tunceli, Ankara, İzmir, Hatay, İzmir gibi yaklaşık 30 ilde kadın kooperatiflerimizin sanayileşmemiş el ürünlerinin pazarlamasını yine bu bakkalımızda yapıyoruz. 50’ye yakın kooperatifimizin ürünleri raflarımızdaki yerini aldı. Çok gururluyuz” dedi.

Konuşması sık sık alkışlarla kesilen Başkan Genç, daha sonra Kadın kooperatifleri başkanları ve üretici kadınlarla birlikte açılış kurdelesini kesti. Başkan Genç, kadınlar, siyasi parti temsilcileri, mahalle muhtarları, meclis üyeleri, iş insanları ve davetlilerle birlikte emekçi bakkalı gezerek ürünleri inceledi. Emekçi Bakkal’a gösterilen ilgiden oldukça memnun olduğunu dile getiren Genç, emeği geçen ve açılışa katılan herkese teşekkür etti.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.10.16 09:59:13
Son Düzenlenme Tarihi :





Geçmişi binlerce yıla dayanan Myra Antik Kentinde kazılar tapulu arazilere takıldı

Kültür ve Turizm Bakanlığı adına Myra-Andriake Kazıları Başkanlığını yapan Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Çevik, Antalya’nın Demre ilçesinin neredeyse tamamının 4 ila 10 metre derinliğinde yaklaşık 2 kilometre çapında alanda büyük bir metrop..

Kültür ve Turizm Bakanlığı adına Myra-Andriake Kazıları Başkanlığını yapan Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Çevik, Antalya’nın Demre ilçesinin neredeyse tamamının 4 ila 10 metre derinliğinde yaklaşık 2 kilometre çapında alanda büyük bir metropole ilişkin yaygın kalıntıların bulunduğunu söyledi. Çevik, “Kentte yürüttüğümüz 1 yıl süren jeofizik çalışmalarında bütün Demre’nin yer altını gözlemledik. 4 – 10 metre arasında değişen derinlikte katman katman Bizans’ı, Roma’sı bir antik kent yatıyor. Burası bir tür Pompei gibi, Myros Çayı’nın alüvyonlar altına gömülmüş ve korunarak bize kadar gelmiş. Çok iyi korunmuş. Neredeyse bin yıldır gömülü bu kalıntılar. Bütün Demre aslında antik şehir” dedi.
Demre ilçesindeki Myra Antik Kenti ve Çayağzı’ndaki Andriake kazıları devam ediyor. Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Çevik başkanlığında Akdeniz Üniversitesi’nden Öğr. Gör. Süleyman Bulut ve Dr. Beste Tomay, Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Öğr. Gör. Erhan Özkan, Dicle Üniversitesi’nden Doç. Dr. Cüneyt Öz, yine Akdeniz Üniversitesi’nden doktorantlar Mehmet Şengül ve Sema Talu gibi isimlerin yer aldığı ekibin yürüttüğü kazılarda, Roma, Bizans dönemleri ve Kalkolitik Çağa kadar gidilebilen kalıntılar ve bulgular gün yüzüne çıkartılıyor. Andriake’de kazı çalışmalarına son sürat devam eden ekip, Myra Antik Kenti’ndeki 11 bin kişilik antik tiyatronun kazılarını da neredeyse bitirmiş durumda. Tarihe ışık tutan kazılarda geçmiş dönem medeniyetlerinin bölgedeki yaşam biçimleri, sosyokültürel yapıları, Sanatları, inançları ve ticaret yapılarına kadar hayatın tüm alanlarında inceleniyor.

"Kamulaştırma çalışmaları eğer yapılırsa, Myra’yı açabiliriz"
Kültür ve Turizm Bakanlığı Myra ve Andriake kazılarıları hakkında İhlas Haber Ajansı’na (İHA) açıklamalarda bulunan Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Çevik, bu bölgede en erken buluntunun 2 yıl önce yapılan 9,5 metre derinlikteki sondaj çalışmalarında bulunan Kalkolitik Çağ’a ait seramikler olduğunu söyledi. Antik Akdeniz’in en önemli limanlarından olan Andriake Liman merkezinde kazı ve restorasyonları bitirip Likya Uygarlıkları Müzesi’ne dönüştürdüklerini ve Myra’da tiyatro kazılarını neredeyse bitirdiklerini aktaran Çevik, “Biz kazı işimizi tamamladık. Artık Bakanlik tarafından restorasyon ihalesinin yapılmasını bekliyoruz. Bölgenin en büyük tiyatrosu. Orijinal malzemesi büyük oranda elimizde olan bir tiyatro, bir ihale yaparak bu tiyatroyu ayağa kaldırmak bizim için Myra açısından temel bir hedef oluyor. Ancak bir zorluğumuz var. Demre çok kıymetli tarım topraklarının olduğu bir yer. Büyük ölçekte seracılık yapılıyor. Antik kentin üstü tamamen seralarla dolu. Kamulaştırma çalışmaları eğer yapılırsa, biz de Myra’da bin yıllardır bize bilgi rezervi gibi paketlenmiş Myra’yı açabiliriz. Sadece tiyatro değil, diğer yapılarla beraber açmayı hayal ediyoruz. Olursa olur, olmazsa da önemli değil. 150-250 yıl sonraki meslektaşlarımız kazabilir ve o zamana bilgiyi depolamış olarak sağlam şekilde göndermiş olacağız” dedi.

“Çok iyi korunmuş”
1 yıl süren jeofizik çalışmalarda Demre’nin her bölgesinde yer altı ölçümü yaptıklarını da ifade eden Çevik, bu ilçenin 4 ila 10 metre altında her döneme ait, katman katman antik yerleşimler olduğunu söyledi. Çevik, “Bütün Demre’nin içini yer altını ölçtük. 4 – 10 metre derinlik arasında değişen şekilde zamanla üstü örtülmüş. Üstü Demre ama altında 4-10 metre değişen derinlikte katman katman antik kentler yatıyor. Kalıntılar aşağıda. Bastığınız toprağın 9,5 metre altına kadar kalıntı var. Burası bir tür Pompei gibi, tümüyle alüvyonlar altında gömülmüş ve korunarak bize kadar gelmiş. Çok iyi korunmuş. Neredeyse bin yıldır gömülü bu kalıntılar. Bütün Demre aslında antik şehir. 1,5 – 2 kilometre çapında büyük bir metropolis. Tiyatronun 11 bin kişilik olduğunu düşünürseniz, bu tiyatronun ait olduğu kentin ne ölçekte büyük bir metropol olduğunu da anlayabilirsiniz” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.08 11:35:33
Son Düzenlenme Tarihi :