SON DAKİKA

logo

Su ürünleri üretimi arttı

Su ürün­le­ri üre­ti­mi 2022 yı­lın­da bir ön­ce­ki yıla göre %6,2 ar­ta­rak 849 bin 808 ton ola­rak ger­çek­leş­ti. 
Üre­ti­min %30'unu av­cı­lık yo­luy­la elde edi­len deniz ba­lık­la­rı, %5,6'sını av­cı­lık yo­luy­la elde edi­len diğer deniz ürün­le­ri, %3,9'unu av­cı­lık yo­luy­la elde edi­len iç su ürün­le­ri ve %60,6'sını ye­tiş­ti­ri­ci­lik ürün­le­ri oluş­tur­du.
Su ürün­le­ri av­cı­lı­ğı 2022 yı­lın­da %2,1 arttı
Av­cı­lık yo­luy­la ya­pı­lan top­lam üre­tim 335 bin 3 ton olur­ken, ye­tiş­ti­ri­ci­lik üre­ti­mi 514 bin 805 ton ola­rak ger­çek­leş­ti. Deniz ürün­le­ri av­cı­lı­ğı bir ön­ce­ki yıla göre %2,3, iç su ürün­le­ri av­cı­lı­ğı ise %0,4 arttı.
Av­la­nan deniz ba­lık­la­rı mik­ta­rı 254 bin 535 ton ola­rak ger­çek­leş­ti. Av­la­nan deniz ba­lık­la­rı­nın tür­le­ri­ne göre da­ğı­lı­mı in­ce­len­di­ğin­de, hamsi ba­lı­ğı­nın 125 bin 980 ton ile en yük­sek mik­tar­da av­la­nan balık ol­du­ğu gö­rül­dü. Hamsi ba­lı­ğı­nı 49 bin 892 ton ile pa­la­mut-to­rik ve 16 bin 729 ton ile sar­dal­ya takip etti.
Ye­tiş­ti­ri­ci­lik 2022 yı­lın­da %9,1 arttı
Ye­tiş­ti­ri­ci­lik yo­luy­la ya­pı­lan üre­ti­min 2022 yı­lın­da 368 bin 742 tonu de­niz­ler­de, 146 bin 63 tonu iç su­lar­da ger­çek­leş­ti. Ye­tiş­ti­ri­len en önem­li balık türü iç su­lar­da 145 bin 649 ton ile ala­ba­lık, de­niz­ler­de ise 156 bin 602 ton ile lev­rek ve 152 bin 469 ton ile çi­pu­ra oldu.
* TUİK

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.02 17:28:01
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Sulama kanalında kayboldu, 27 kilometre uzaklıkta cesedi bulundu

Adana’da dün gece sulama kanalında kaybolan gencin cesedi, bugün 27 kilometre uzaklıkta bulundu.
Edinilen bilgiye göre olay, merkez Seyhan ilçesine bağlı Gürselpaşa Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, Kıyıboyu Caddesi’nden dün gece bir kişi sulama kanalına girdi. Ancak şahıs bir süre sora suda kayboldu. Bu durumu gören vatandaşlar olayı su altı polisine bildirdi. Ekipler arama yaptı ancak adının Mahmut Oflaz (37) olduğu öğrenilen şahıs bulunamadı. Gece aramalara ara verilirken, sabahın ilk saatleriyle arama yeniden başladı. Yapılan aramada olay yerinden 27 kilometre uzaklıkta Kocayusuflu Mahallesi’nde gencin kanal içinde cesedi bulundu. Oflaz’ın cesedi otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.12 17:57:00
Son Düzenlenme Tarihi :





MEYVE SEBZENİN YARISI ÇÖPE GİDİYOR

Antalya Ticaret Borsası(ATB), Antalya Tarım Konseyi(ATAK), Antalya Tarım ve Orman İl Müdürlüğü işbirliğiyle düzenlenen “2021 Uluslararası Meyve Sebze Yılı İlk Yarı Değerlendirme Toplantısı" gazeteci Galip Umut Özdil’in moderatörlüğünde çevrimiçi yapıldı. ATB ve ATAK Başkanı Ali Çandır, Antalya Tarım ve Orman Müdürü Gökhan Karaca’nın açılışında konuştuğu toplantıya, Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık, Batı Akdeniz İhracatçıları Birliği Başkanı (BAİB) Başkanı Ümit Mirza Çavuşoğlu, Türkiye Halciler Federasyonu Başkanı Yüksel Tavşan ile Prof. Dr. Orhan Kuruüzüm konuşmacı olarak katıldı.

BM’nin 2021 yılını “Meyve ve Sebze Yılı” ilan ettiğini anımsatan Özdil, 2016 yılının da “Bakliyat Yılı” ilan edildiğini, farkındalık yaratılan o dönemde bakliyatın üretim ve tüketiminin arttığına dikkat çekti. Özdil, “Bakliyatın tüketimi o dönem dünya genelinde yüzde 3.84 arttı. Bu yıl meyve sebze üretim ve tüketiminde de artış olmasını umuyoruz” dedi.


 

ATB ve ATAK Başkanı Ali Çandır, Antalya’nın yaş meyve sebze üretiminde Türkiye’nin en önemli merkezi olduğunu kaydederken, üretimin sürdürülebilir olması için ortak akılla hareket edilmesi gerektiğini vurguladı. Çandır, Borsa olarak 2021’i sürdürülebilirlik yılı ilan ettiklerini belirtirken, iklim değişikliği, yeşil mutabakat konularına dikkat çekmek için toplantılar düzenledikleri söyledi.

 

Antalya Tarım ve Orman Müdürü Gökhan Karaca, Türkiye’nin meyve sebze üretiminde dünyada 5. sırada yer aldığını kaydederken, “Hem üretim hem tüketim noktasında şanslı bir coğrafyadayız” dedi. Türkiye’de geçen yıl 50 milyon ton yaş meyve sebze üretilirken, Antalya’daki üretimin 6.7 milyon tonu geçtiğine dikkat çeken Karaca, “Üretimimiz artarak devam ediyor. Ürettiğimiz ürünün planlamasını yapmalıyız. Bununla ilgili tüm kurumlarla ortak çalışıyoruz” diye konuştu.

 

SAĞLIKLI, UYGUN FİYATLI VE ERİŞELEBİLİR OLMALI

FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık, sağlıklı beslenme için meyve ve sebze tüketiminin önemini vurgularken, “Dünya Sağlık Örgütü her gün en az 400 gram meyve sebze tüketilmesini öneriyor. DSÖ, 2017 yılında 3.9 milyon insanın ölüm sebebinin yeterince meyve sebze tüketmemelerinden kaynaklı olduğunu rapor etti. Meyve sebze beslenmemizin temeli. O nedenle gıda güvenliği kuralları çerçevesinde üretilmeli, uygun fiyatlı, sağlıklı ve erişilebilir olmalı” diye konuştu.

 

MEYVE SEBZENİN YARISI ÇÖPE GİDİYOR

Selışık, 2000 yılında dünya genelinde 685 milyon ton sebze üretilirken, 2018 yılında 1 milyar ton sebze üretildiğini, aynı döneminde meyve üretiminin 577 milyon tondan, 868 milyon tona çıktığını kaydetti. Selışık, TÜİK verilerine göre bu yıl Türkiye’de sebze üretiminin bir önceki yıla göre yüzde 0.3 azalacağının tahmin edildiğini, meyve, içecek ve baharat bitkileri üretiminde yüzde 7.1 oranında artış olacağının tahmin edildiğini söyledi. Selışık, gıda israfına dikkat çekerken, “Gelişmiş ülkelerde meyve ve sebzenin yüzde 50’ye yakını hasat ve tüketim sürecinde kaybediliyor. Özellikle yaş sebzenin pazara erişimi sırasında büyük kayıplar oluyor. Bu kayıplar da toprak su gibi giderek azalan sınırlı kaynaklarımızın kaybına neden oluyor” diye konuştu.

 

GIDANIN YÜZDE 80’İNİ KÜÇÜK İŞLETMELER ÜRETİYOR

 

Ayşegül Selışık, meyve sebzedeki kaybın sera gazı sorununu da artırdığını belirtirken, “İklim değişikliği riskini iyi yönetmemiz gerekiyor. Kayıp ve israf önlenirse sera gazı salınımı da azalır” dedi. Selışık, dünya gıda üretiminin yüzde 80’inin, meyve sebze üretiminin ise yüzde 50’sinin küçük işletmeler tarafından üretildiğini belirtirken, küçük üreticinin ürününü pazara ulaştırmada yaşadığı sıkıntılara dikkat çekti. Selışık, küçük üreticinin yaşadığı sıkıntıların kooperatifler aracılığıyla giderilebileceğini belirtti.

 

AFYONKARAHİSAR KİRAZ İHRAÇ EDEMEDİ

BAİB Başkanı Ümit Mirza Çavuşoğlu, salgın döneminde tarım sektörünün üretim ve ihracatının durmadığını, artarak devam ettiğini belirtirken, bu yılın ilk 6 ayında yapılan tarımsal ihracatın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 40’ın üzerinde artış kaydettiğini söyledi. Ürün kaybının yaş meyve ve sebze ihracatında da yaşandığını belirten Çavuşoğlu, “Ürünümüzü tüketiciye ulaştırıncaya kadar ciddi bir israf yaşıyoruz” dedi. İklim değişikliğinin yaş meyve ve sebze üretimi ve ihracatını olumsuz etkilediğini kaydeden Çavuşoğlu, kiraz ihracatında önemli bir yer olan Afyonkarahisar’ın bu yıl hava şartlarının üretimi olumsuz etkilemesi nedeniyle kiraz ihraç edemediğine dikkat çekti.

 

TAKİP SİSTEMİ SAHADA OLMALI

Türkiye Halciler Federasyonu Başkanı Yüksel Tavşan, yaş meyve ve sebzede üretimden tüketime ürünün izlenebilirliğinin önemini vurguladı. Bunun için sahada olan bir yapılanmaya ihtiyaç olduğunu ifade eden Tavşan, “Ürünü tarladan sofraya iyi takip edecek, gıda güvenliğinden fiyatlandırmasına kadar takibini yapabilecek bir yapıya ihtiyaç var ama bu yapılanmayı sahada görmek istiyoruz” dedi. Hal sisteminin sürekli gündeme getirildiğini, ancak yerine konacak daha iyi bir sistemin henüz bulunamadığını söyleyen Tavşan, “Hal sistemini sürekli konuşmak bizi yaralıyor” dedi. Tavşan, üretim planlaması ve fiyat garanti sisteminin oluşturulmasıyla üreticinin ve tüketicinin mutlu olabileceğini kaydetti.

 

YAŞ MEYVE SEBZENİN YÜZDE 30’U HAL’DEN GEÇİYOR

Prof. Dr. Orhan Kuruüzüm, 1960 yılında çıkarılan Hal Kanunu’nun yaş meyve ve sebzeye standart getirdiğini belirtirken, daha sonra yapılan düzenlemelerle ürün standardının yok sayıldığını söyledi. Kuruüzüm, “Buzdolabı alırken bile ‘tek kapılı mı çift kapılı mı’ diye soruyorsunuz ama domateste hangi domates çeşidi diye sormuyorsunuz” dedi. Türkiye’de üretilen yaş meyve sebzenin yüzde 30’u, Antalya’da ise sadece yüzde 20’sinin hallerden geçtiğini kaydeden Kuruüzüm, “Fiyat mekanizmasını ve şeffaflığı hal sistemiyle oluşturmak mümkün” dedi. Kuruüzüm, hal yasasına her dokunuşta hem üretici hem tüketicinin zarar gördüğüne dikkat çekti.

























Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.07.09 09:42:30
Son Düzenlenme Tarihi :