Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Düşünce Platformu işbirliği ile düzenlenen Yeşilçam Festivali Antalyalılara nostaljik bir gün yaşattı. Atatürk Kültür Merkezi Parkı açık alanında düzenlenen festivalde 80’li ve 90’lı yılların şarkıları ile keyifli anlar yaşandı. Yeşilçam oyuncuları ise hatı..

Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Düşünce Platformu işbirliği ile düzenlenen Yeşilçam Festivali Antalyalılara nostaljik bir gün yaşattı. Atatürk Kültür Merkezi Parkı açık alanında düzenlenen festivalde 80’li ve 90’lı yılların şarkıları ile keyifli anlar yaşandı. Yeşilçam oyuncuları ise hatıralarını anlatarak festivale renk kattı.
Atatürk Kültür Merkezi Parkı açık alanında düzenlenen Yeşilçam Festivali gün boyu birbirinden renkli etkinliklere ev sahipliği yaptı. Antalya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı ve Antalya Düşünce Platformu’nun birlikte gerçekleştirdiği Yeşilçam Festivali çerçevesinde 80’li ve 90’lı yılların şarkılarından oluşan DJ Performansı, sihirbaz ve hokkabaz gösterisi, sokak sanatçıları, Yeşilçam bandosu katılımcılara keyifli anlar yaşattı. Yeşilçam’ın unutulmaz isimlerinin dev maskotları ise büyük ilgi gördü. Festivale katılan vatandaşlar dev maskotlarla bol bol fotoğraf çektirdi.

Yeşilçam büyük bir sinema akımıdır
Festivalde Cemal Berktaş ile Yeşilçam Sinema Tarihi Paneli gerçekleştirildi. “Perdeden Gönüle Yansıyanlar” kitabının yazarı Cemal Berktaş Yeşilçam’ı anlattı. Yeşilçam’ın büyük bir sinema akımı olduğunu söyleyen Berktaş, Yeşilçam’ın dönem dönem incelenmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: “60’lı yıllar melodram sinemasının yüksek olduğu yıllar. Burada Ayhan Işık’ları, Belgin Doruk’ları, Sadri Alışık’ları görürüz. Yıl 70’lere gelir Cüneyt Arkın gibi bir isim çıkmıştır. Tarihi avantür filmleri görürüz. 70’lerin ikinci yarısında arebesk furya başlar. 80’lere gelinir Türkiye bir darbe atlatmıştır. Darbenin sonrasında kadın filmleri, toplumcu gerçekçi filmler gözlenir.”

Berktaş’tan festival teşekkürü
90’lı yıllara gelindiğinde ise yabancı filmlerin artık sinemayı işgal ettiğini söyleyen Berktaş, “Televizyon çıkmıştır ve sinema oyuncuları yavaş yavaş salonlardan uzaklaşmaya başlar. Genç sinemacılar bağımız sinemayı başlatır. Yeşilçam furyalar sinemasıdır ancak Yeşilçam insana bir mesaj verir. Cüneyt Arkın ile dik durup, dik oturmayı öğretir. Münir Özkul’la gerçek bir baba nasıl olur onu gösterir. Yeşilçam insan sorunlarını irdeleyen, insan için dertlenen, insanı ele alan bir ekoldür. Günümüz sinemasının atasıdır” dedi. Berktaş, Altınportakal Film Fetivali’nin düzenlendiği sinema şehri Antalya’da Yeşilçam Festivali gibi büyük bir organizasyon düzenlenmesinin Yeşilçam oyuncularının da hakettiği değeri görmesi açısından iadei itibar değerinde olduğunu belirterek Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Düşünce Platformu’na teşekkür etti.

Yeşilçam panelinde hüzün ve kahkaha
Mehmet Kefli’nin moderatörlüğünde gerçekleşen panele ise Hababam Sınıfı oyuncularından Bülent İğdiroğlu, Teoman Ayık, Tuncay Akça, Ahmet Arıman, Yeşilçamın kötü adamları Nuri Alço, Coşkun Göğen, Mehmet Uğur gibi usta sanatçıların yanı sıra ünlü yönetmen Göksel Gülensoy konuk olarak katıldı. Pandelde oyuncular Yeşilçamın zorluklarını, hatıralarını ve unutamadıkları anları seyircilerle paylaştı. Geçmişe yolculuk yapan oyuncular zaman zaman hüzünlü zaman zaman kahkaha dolu interaktif bir panel gerçekleştirdi.

Makaralı nostaljik sinema gösterimi
Panel sonrasında Sahne Alan Serdar Şengül ve Orkestrası Yeşilçam Şarkılarıyla vatandaşlara unutulmaz anlar yaşattı. Gecenin sonunda ise Makaralı Nostalji Açıkhava sinemasında film oynatıldı.

Kaynak : İHA

Ekleme Tarihi : 2023.07.02 13:57:44

Son Düzenlenme Tarihi :

Antalya’da 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 108’inci Yıldönümü münasebetiyle tören düzenlendi. Uncalı Şehitliği’nde başlayan anma törenleri, Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen gösterilerle devam etti.
Vali Ersin Yazıcı, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 108’inci Yıldönümü münasebetiyle Uncalı Şehitliği’ndeki törene katıldı. Törene Vali Yazıcı’nın yanı sıra Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Vali Yardımcıları, Kaymakamlar, kurum müdürleri, şehit dernekleri başkanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile şehit yakınları ve gaziler katıldı. Program saygı duruşu ve daha sonrasında gerçekleştirilen saygı atışı ile başladı. Protokol üyelerinin çelenk sunumuyla devam eden program günün anlam ve önemine dair konuşmanın yapılmasıyla devam etti.
Şehitlik Anıtı’na çelenk bırakmasının ardından Vali Yazıcı, Şehitlik Şeref Defteri’ni imzaladı. Vali Yazıcı Şehitlik Şeref Defterinde; “Kutsal vatanımız için canlarını feda eden Aziz Şehitlerimiz;‘Şehitler Günü’nü onurla yâd ettiğimiz bugün, tarihe altın harflerle yazdığımız Çanakkale Zaferi’mizin de 108. yıldönümünü büyük bir gururla kutluyoruz. Sizlerin inanç ve azmi, milletimizin insanüstü mücadelesi ile elde ettiğimiz zaferler, bağımsızlığımızı, vatanımızı ve bayrağımızı korumak için neler yapabileceğimizi dosta düşmana bir kez daha göstermiştir.Millet olarak bizler; kanınızla, canınızla bu toprakları vatan kılan ve bizlere emanet eden siz şehitlerimizin emanetini sonsuza dek koruyacak ve daha yükseklere taşımak için bugüne dek olduğu gibi bundan sonra da var gücümüzle çalışacağımıza sizlerin huzurunda bir kez daha söz veriyoruz. Vatan, millet ve bayrak uğruna canlarını feda eden kahraman şehitlerimiz!Yüce Türk Milleti size minnettardır. Ruhunuz şad, mekânınız cennet olsun.” ifadelerine yer verdi.

Şehitler mezarları başında anıldı
Şehitlik Şeref Defteri’nin imzalamasının ardından Vali Yazıcı ve beraberindeki heyet, şehit mezarlarını tek tek ziyaret edip, kabirlerine karanfil bırakarak şehitlerimize dua etti. Kabir ziyaretleri sırasında Vali Yazıcı, şehit aileleriyle sohbet edip hatırlarını sordu. Kabir ziyareti ve edilen duaların ardından Vali Yazıcı ile törene katılan protokol üyeleri AKM’de düzenlenen programa geçti.

Etkinlikler AKM’de devam etti
Atatürk Kültür Merkezi’nde saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programın devamında öğretmen Atilla Acar tarafından günün anlam ve önemini belirten konuşma gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajının okunmasıyla devam eden etkinlik İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 108’inci Yıldönümü konulu resim, şiir ve kompozisyon yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödüllerinin verilmesiyle devam etti.
Vali Yazıcı, yarışma sonucu dereceye giren; resim dalı birincisi Muratpaşa Ülkü Seyri Kandemir İlkokulu öğrencisi Merve Seher Yiğit, şiir dalı birincisi Kepez Prof. Dr. Raşit Küçük İmam Hatip Ortaokulu öğrencisi Asya Nil Bayır ve kompozisyon dalı birincisi Serik Tekeli Ortaokulu öğrencisi Ozan Özgün’e plaketlerini takdim etti.
Ödül töreninin ardından Antalya Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Fen Lisesi öğretmen ve öğrencilerinin hazırlamış olduğu “Son Kale Çanakkale” adlı tiyatro oyununu büyük beğeni ile izleyen Vali Yazıcı, daha sonra 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 108’inci Yıldönümü temalı resim sergisine geçti.
Vali Yazıcı, törenin sonunda protokol üyeleriyle birlikte 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 108’inci Yıldönümü temalı resimlerin bulunduğu sergiyi gezerek öğrencilerle sohbet etti.
Anma etkinlikleri kapsamında Vali Yazıcı, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 108’inci Yıldönümünde Türkiye Harp Malûlü Gaziler-Şehit, Dul ve Yetimleri Derneği Antalya Şubesi’ni ziyaret etti. Ziyarette konuşan Vali Yazıcı; “Öncelikle depremde kaybettiğimiz vatandaşlarımıza rahmet diliyorum. 108 yıl önce Çanakkale’de büyük bir destan yazdık ve o destan yazılmaya da devam ediyor. Sizlerin çocukları yakınları, eşleri, evlatları bu toprakların vatan olması için gözünü kırpmadan şehadete yürüdüğünü biliyoruz. Bu toprakların vatan olarak kalabilmesi içinde gerekiyorsa 85 milyonun hepsi de aynı şehadete şevkle, istekle koşarak yürüyecektir. Bu vatan bizim. Kıyamete kadar da bizim olacak. Biz Anadolu’yu yurt edindik. Bırakmaya da niyetimiz yok. Kıymetli topraklar da yaşıyoruz. Dolayısıyla da birçok kişinin gözü bu topraklarda. Ama biz vatanımızın 1 çakıl taşını dahi hiç kimseye vermedik vermeyeceğiz de. Allah’ın izniyle bu vatan bölünmeyecek, bu bayrak inmeyecek, bu ezan susmayacak. Bu topraklardaki son Türk ölünceye kadar da bizi bu topraklardan kimse alıkoyamayacak. Katıldığınız için teşekkür ediyorum. Allah yeni acılar yaşatmasın.” dedi.

Kaynak : İHA

Kaynak : İHA

Ekleme Tarihi : 2023.03.18 16:32:18

Son Düzenlenme Tarihi :

İki büyük depremin merkezi Kahramanmaraş’ta faaliyet gösteren süt ve süt ürünleri üreticileri, yaşanan zorluklara rağmen afetzede işçileriyle çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürüyor. Üretimi yapılan çeşitli peynir ve dondurmalar, birçok kente gönderiliyor.
7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki büyük depremin merkezi Kahramanmaraş’ta hasar almayan mandıralarda inek ve keçi sütünden çeşitli süt ürünleri üretimi sürüyor. Merkez Onikişubat ilçesinde depremlerden etkilenmeyen süt işletme merkezinde çalışan 35 afetzede, keçi ve inek sütünden mozzarella başta olmak üzere çeşitli peynir çeşitleri, tereyağı ve dondurma üretimi gerçekleştiriyor. 350 büyükbaş 350 küçükbaş hayvanın bulunduğu mandırada çalışanlar depremin ikinci gününden itibaren yoğun bir şekilde üretime devam etti.
İşletme sahibi Hasan Sami Aksüyek, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, depremin ikinci günü tam kapasite olarak süt ürünleri üretmeye devam ettiklerini söyledi.
Kısıtlı imkanlarla hayvanlarının ihtiyaçlarını karşıladıklarını ifade eden Aksüyek, "Dolayısıyla hemen nasıl toparlanırız diye girişimde bulunduk. Beraberinde çiftlikte olduğu için büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar onların ihtiyaçlarının anında karşılanması gerekiyor. Günübirlik sağılması gerekiyordu. Kısıtlı imkanlarla önce onları hallettik. Arkasından mandıramızı çok ivedi bir şekilde hizmete soktuk. İkinci günden itibaren üretim yapmaya başladık. Bu defa nasıl bir katkı verebiliriz şehre, depremzedelere onun arayışı içerisine girdik Sıcak süt ve peynir yapımıyla ulaşabildiğimiz noktalara ulaşmaya çalıştık. Aşamalı olarak personelimizi zaman içinde topladık. Şuanda çok şükür tam kapasite olarak çalışmaya devam ediyoruz. Yaklaşık 350 küçükbaş, 350 de büyükbaş hayvanımız var. 35 çalışan personelimiz var. Mandıramızla beraber entegre bir tesisiz. Yemiyle süt üretimiyle kendi sütümüzü işliyoruz ve mamul hale gelerek hizmete sunuyoruz" dedi.
Çiftlik ve mandıralarının olduğunu ifade eden Furkan Bulut ise, "Kahramanmaraş’ta hem çiftliğimiz hem de mandıramız var. Deprem yaşadık malumunuz. Deprem gününden bu yana biz de sahadayız. Sürekli bir çalışma halindeyiz. Vatandaşlarımızın yaralarını hep beraber sarmak istiyoruz. Alanda bulunduk hep sürekli yardımlarımız oldu. Bir taraftan da üretimlerimiz devam etti. Bir taraftan da insanlarımıza yardımcı olmaya çalıştık, aş götürmeye çalıştık" şeklinde konuştu.
İşletmede görev yapan İbrahim Aksüyek de, "Güneş enerjilerimiz var çatılarımızda kendi enerjimizi üretiyoruz. Doğa dostu bir çiftliğiz aynı zamanda sadece kendi inek ve keçilerimizin sütünü mandıramızda ürünlere çevirerek tamamen doğal ve katkısız olarak tüketicilere ulaştırıyoruz" ifadelerini kullandı.

Kaynak : İHA

Kaynak : İHA

Ekleme Tarihi : 2023.04.14 20:34:22

Son Düzenlenme Tarihi :