SON DAKİKA

logo

Kaş Boğazcık Mahallesi’nin adı “Sahil Barak” Mahallesi olarak değiştirildi

Kaş Belediyesi, gündeminde bulunan maddeleri karara bağlamak üzere olağan temmuz ayı meclis toplantısını gerçekleştirdi.
Kaş Belediye Başkanı Mutlu Ulutaş’ın başkanlığında yapılan toplantıdaki gündem maddeleri oy birliğiyle kabul edildi.
Mecliste konuşan Belediye Başkanı Mutlu Ulutaş, ilçede bu yıl 24’üncüsü düzenlenen Uluslararası Likya Kaş Kültür ve Sanat Festivalini tamamladıklarını, akabinde 9 günlük bayram tatilinin gerçekleştiğini hatırlattı.
Kaş’taki yoğun bayram sürecinde çalışmalarını aralıksız sürdüren belediye personeline teşekkür eden Başkan Ulutaş, esnafın ve turizmcinin iyi bir sezon geçirmesini dilediğini söyledi.
Başkan Ulutaş, Antalya 2. Amatör Küme’de şampiyon olan Kaş Belediye Spor’a değinerek, takımın ilk yılında elde ettiği başarısıyla gurur duyduklarını, kulüp başkanı, teknik heyet ve futbolcularla sponsor firmalara teşekkür ettiğini kaydetti.
Toplantıda, Kaş Belediyesi bünyesinde işletilen tesislerin fiyat tarifelerinin güncellenmesiyle ilgili hazırlanan Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu kabul edildi.
Boğazcık Mahallesi’nin adının, muhtarın ve halkın talebi doğrultusunda “Sahil Barak” olarak değiştirilmesi kararlaştırıldı.
Toplantı sonunda meclisin ağustos ayında tatile gireceği, Eylül’de yeniden toplanacağı belirtildi.
* BLD Basın

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.05 14:02:06
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Çocuğunuzun bacağı eğri mi ?

Bacak eğriliği estetik açıdan hoş durmadığı kadar sağlık açısından da olumsuz sonuçlara sebep olabiliyor. Erken yaştaki çocuklarda D vitamini ve kalsiyum eksikliğine bağlı görülen Raşitizim hastalığı, bacak eğriliğinin en sık nedenini oluşturuyor. Bu eğriliğin 5 yaş üzerindeki çocuklarda devam etmesi ise tıbbi değerlendirme gerektiriyor. Yetişkinlerde ise bacak eğriliğine eşlik eden ağrı durumunda cerrahi işlem uygulanması önem taşıyor. Memorial Ankara Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Hakan Özsoy, bacak eğriliği ve tedavisi ile ilgili bilgi verdi.

Çocuk ve yetişkinler ayrı değerlendirilmeli

Karşıdan bakıldığında bacakların O ya da X şeklinde dizlerden gelen eğikliğine bacak eğriliği denilmektedir. Çocuk ve yetişkinlerde bacak eğrilikleri ayrı değerlendirilmektedir. Çocuklarda iki yaşına kadar parantez bacak denilen O bacak, iki-beş yaş arasında da X bacak görülmesi normal kabul edilirken, erişkinliğe doğru bu eğrilik ortadan kalkmakta ve düz bir bacak şeklini almaktadır. Eğer çocukta bu yaş sınırlarının dışında bacaklarda bariz bir eğrilik varsa ve yürüme şeklini bozuyorsa o zaman bu durumun incelenmesi gerekmektedir. 

Eğriliğin en önemli nedeni Raşitizm 

Erken yaştaki çocuklarda D vitamini ve kalsiyum eksikliğine bağlı görülen Raşitizm hastalığı, bacak eğriliğinin en sık nedenini oluşturmaktadır. Beslenme sorunu olan, D vitamini eksikliği bulunan ve yeterince kalsiyum almayan çocuklarda Raşitizm hastalığı görülebilmektedir. Bu sebeple çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanları, özellikle anne sütü ile beslenen ve kışın doğan çocuklarda bu hastalığın ortaya çıkmasını engellemek için bebeklere D vitamini desteği vermektedir. Raşitizm hastalığı olan çocukların tedavisi ise vücutlarında eksik olan değerlerin takviye ilaçlarla tamamlanması şeklinde yapılmaktadır.   

Çocukların bacaklarında sorun yaratan bir diğer sebep de bazı böbrek veya hormon hastalıkları olmaktadır. Kan tetkikleri ile belirlenebilen bu hastalıklar bacaklarda eğriliklere neden olabilmektedir. 

Özel röntgen filmleri ile doğru teşhis 

Bacak eğriliğinin esas teşhis yöntemi, bacağın tümünün aynı anda çekilmesini sağlayan “Ortoröntgenogram” adı verilen özel Röntgen filmleridir. Bu Röntgen cihazı ile bir yandan kalça, diz ve ayak bileği bir kerede görüntülenebilirken, diğer yandan hastaların daha düşük doz radyasyon alması sağlanır.  Bacaktaki açılanmanın çok net bir şekilde görüldüğü ve üzerinde cetveller bulunan bu Röntgen tetkiki ile açıların ölçümü yapılarak, nasıl bir tedavi uygulanacağı belirlenmektedir.  Aynı zamanda kemiklerin uzunluklarını da ölçen bu cihaz ile çocuklar uzadıkça eğikliğin ne duruma geldiği de rahatlıkla takip edilebilmektedir. 

Erişkin hastalarda Röntgen filmine ilave olarak diz bölgesinde kıkırdak yaralanması, menüsküs veya bağ yaralanması gibi durumların var olup olmadığını görmek için MR da çektirilebilmektedir. 

Cerrahi girişim öncesi 5-6 ay süreyle takip önemli 

Çocuk doktorlarının uyguladığı tedavilere ortopedistler de bacaklardaki eğikliği ters yöne iten cihazlar kullandırarak ya da bazı cerrahi girişimler ile destek olabilmektedir. Cerrahi girişime karar vermeden önce mutlaka çocuğun 5-6 aylık süre boyunca takip edilmesi gerekmektedir. Cerrahi girişimlerdeki hedef; çocuk büyürken var olan eğikliği düzeltici minimal işlemleri gerçekleştirmektir. Çocuğun yürümesini bozmayacak ve bacağında kırık yaratmayacak şekilde büyüme plaklarının bir kısmının geçici olarak durdurulduğu Hemiepifizyodez yani “Kılavuzlu Büyüme Ameliyatı” tedavi yöntemlerinden birini oluşturmaktadır. Ağır olmayan bu ameliyat ile bir yandan çocuğun boyu uzamaya devam ederken, diğer yandan bacağındaki eğriliğin düzelmesi sağlanır.   Kısa sürede sonuç veren bu operasyondan 6-8 ay sonra takılan plak ve vidalar çıkarılır ve çocuklar normal büyümesine devam eder. 

Diz bölgesinde ağrı cerrahi işlem gerektirir

Erişkinlerde ise büyümenin tamamlanmasının ardından eğiklik devam ediyorsa ve hastanın bu durumla ilgili şikayeti yoksa herhangi bir işlem yapılmayabilir.  Sadece kozmetik amaçlı bacak düzeltilmesi çok tercih edilen bir işlem olmamakla birlikte; eğikliğin yanı sıra hastanın özellikle diz bölgesinde ağrı bulunuyorsa, cerrahi işlemle eğik olan kemik düzeltilmektedir. Bu işlemle bacaklar yere bastığında vücudun ağırlığının dizin tam orta noktasından geçmesini sağlamak hedeflenmektedir. Bacaktaki eğrilik nedeniyle ağırlık merkezinin dizin çok fazla içinden ya da dışından geçmesi, dizde hızlı bir aşınmaya neden olur.  40-50’li yaşlardan önce bozulmuş olan ağırlık denge merkezinin düzeltilmesi ileriye doğru artan aşınmanın durdurulmasını sağlayarak, oluşabilecek kısır döngünün önüne geçmektedir. 

0-4 yaş arası bacak eğrilikleri için paniğe kapılmayın!

Çocuklarında bacak eğriliği olan aileler şu konulara dikkat etmelidir:  

* 0-2 ve 2-4 yaş arasında görülen O ve X bacak eğrilikleri normal bir yapıdır. Bu tür durumlarda aileler paniğe kapılmamalıdır. 

* Bu yaş gruplarının dışında bacaklarda gözle görülür belirgin bir bozukluk varsa ve çocuğun yürüme kapasitesi bu durumdan olumsuz etkileniyorsa mutlaka bir ortopedi veya pediatri uzmanına danışılmalıdır. 

* Özellikle kıştan çıkmış bebeklerin bacaklarında çok bariz bir eğiklik olması durumunda gerekli tahlil ve tetkikler yaptırılarak teşhis konulmalıdır. Eğer Raşitizm gibi bir hastalık tespit edilirse gerekli tedavi uygulanmalıdır. 

* Çocuklarda görülen bacak eğriliklerinde hemen ameliyat seçeneği uygulanmamalıdır.  Öncelikle çocuğun minimum 6 ay takip edilmesi gerekmektedir. 

* Takip sonucunda eğikliğin iyiye gitmediği ve yürüyüşün bozulduğu görülüyorsa, çocukların büyümesi tamamlanmadan gerekli cerrahi işlem yapılmalıdır. 

* Ergenlik öncesinde yapılan işlemlerden daha başarılı sonuçlar elde edildiği unutulmamalıdır. 

        


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.01.19 19:41:08
Son Düzenlenme Tarihi :





“Okulumda Sağlıklı Besleniyorum Projesi” hazırlandı

Millî Eğitim Bakanlığınca öğrencilerin sağlıklı beslenmeye yönelik beslenme alışkanlığı, gıda güvenliği, gıda güvencesi ve sunulan gıdanın kalitesi konularında farkındalığı artırmak, uluslararası standart ve şartlara uygunluğu sağlamak ve fiziksel aktiviteye teşvik etmek amacıyla "Okulumda Sağlıklı Besleniyorum Programı" hazırlandı.   
Bilindiği üzere okul çağı, çocukların fiziksel, bilişsel ve sosyal büyüme ve gelişmelerinin hızlandığı, beslenme alışkanlıklarının geliştiği, sağlıklı yaşamın temellerinin atıldığı önemli bir döneme karşılık geliyor. Çocuğun sağlıklı beslenmeye ilişkin bilgi ve davranışı önce aile çevresinde gelişir, sonra gerek okul öncesinde, gerekse okul yıllarında öğretmenlerinin ve çevresel etmenlerin etkisiyle belirginleşiyor. Okul çağında çocukların enerji ve besin ögelerinin dengesiz alımı büyüme ve gelişmeyi ve okul başarısını olumsuz yönde etkiliyor. 
Dengesiz beslenme ve yetersiz fiziksel aktivite yetişkin dönemdeki obezite, kalp damar hastalıkları, kanser, diyabet gibi birçok kronik hastalığa zemin hazırlıyor.  
Proje kapsamında okul bahçeleri ve koridorlarında aktiviteler planlayıp fiziksel uygunluk karnesi hazırlayarak öğrencilere sağlıklı bir yaşam için rehberlik ediliyor.  
Böylece beslenme menüleri ve takvimi, özel durumlarda beslenme, kurumsal standardizasyon ve belgelendirme çalışmaları ile sağlıklı yemek yeme kültürünün topluma eğitim yoluyla yayılımı hızlandırılıyor. 
Güvenilir Gıda ve Beslenme Yönetim Sistemi ile 81 ilde okulları belgelendirip okul gıda işletmelerinin alt yapı standartları güçlendiriliyor. 
Okul bahçelerinde organik üretimlerin yapılması ve biyobozunur atıklardan kompost oluşturulması teşvik edilerek sağlıklı yaşam sürecine öğrenciler de katılıyor. 
Kamu spotu, internet sitesi, afişler ve bilgilendirici broşürler ile öğrenciler beslenme, fiziksel aktivite ve sağlıklı gıda konularında bilgilendirilirken onlara doğru beslenme alışkanlıkları kazandırılıyor. 
ÖBA ve EBA ile öğretmen ve öğrencilere beslenme ve fiziksel aktivite eğitimleri veririlirken, okul kantin çalışanlarına, beslenme ve gıda alanında görevli bütün taraflara özel eğitimler veriliyor. Halk eğitim merkezlerinde düzenlenen aile farkındalık eğitimleri ile sağlıklı beslenmeyi sosyal yaşamın rutini hâline getiriliyor. 
Millî Eğitim Bakanlığı, böylece tip 1 diyabet, çölyak ve laktoz intöleransı gibi özel durumlara sahip çocuklar için beslenme ve fiziksel aktivite önerileri sunarak mutlu bir geleceğe ışık tutuyor. 
Program kapsamında şimdiye kadar Pilot Okul Program Yürütücüleri, Rehber Öğretmenler ve Rehberlik Araştırma Merkezlerinde Psikolojik Danışmalar, Pilot Okul Beden Eğitimi Öğretmenleri, Pilot Okul Müdürleri, İlçe MEM Şube Müdürleri, İlçe MEM İş Güvenliği Uzmanları, İl İlk Yardım Eğitimi Mesul Müdürleri, Pilot Okul Aşçıları, Pilot Okul Kantin Çalışanlarında oluşan 7 bin 594 kişiye eğitimler verildi. 239 bin 303 öğrenciye ise İlk Yardım Farkındalık Eğitimi verildi. 
* MEB Basın

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.06 16:55:22
Son Düzenlenme Tarihi :