SON DAKİKA

logo

ANSİAD: Türkiye Ekonomisinde Yapısal Reformlara İhtiyaç Var

Türkiye'nin ekonomi alanındaki yeni dönemini yakından takip eden Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD), ekonomideki son gelişmeler konusunda değerlendirmelerini kamuoyuyla paylaştı. Başkanları Akın Akıncı önderliğindeki ANSİAD, son haftalarda yaşanan gelişmelerin belirsizliği ve endişeleri artırdığını belirtti ve hükümetin yapıcı adımlar atmasının önemini vurguladı.

Yapısal Reformlarda İlerleme Beklentisi

ANSİAD, cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası yeni kabine oluşumu ve ekonomi yönetimindeki değişikliklerle birlikte yapısal reformlarda ilerleme ümidi doğduğunu ifade etti. Ancak, geçen süre içerisinde yapısal sorunlara ilişkin farklı bir teşhis ve çözüm programının sunulmadığına dikkat çekti. Ekonomi yönetiminin yapısal reformlar konusunda net bir açıklama yapmayarak Körfez sermayesi girişine öncelik verdiği izlenimi yarattığını belirtti.

Uyarılar Tekrarlanmalı

ANSİAD, daha önce seçim öncesinde ve sonrasında ekonomideki durumla ilgili uyarılarda bulunduklarını hatırlatarak, bu uyarıları tekrar önemle vurgulamak istediklerini ifade etti. Son haftalarda döviz kurunda yaşanan %30'luk artış, enflasyondaki ivme kazanma, faiz oranlarındaki yükseliş ve kredi hacmindeki daralma gibi gelişmelerin endişe verici olduğunu dile getirdi.

Merkez Bankası'nın Bağımsızlığı ve Enflasyonla Mücadele

ANSİAD, Merkez Bankası'nın bağımsızlığına vurgu yaparak yeni bir para politikasıyla enflasyonla mücadele programı açıklaması ve faiz oranında aşamalı artış sürecini başlatmasının önemli olduğunu belirtti. Ayrıca, enerji, un, yem, gübre gibi temel girdi fiyatlarında vadeli fiyatlar açıklanmasının ve sübvansiyon sisteminin uygulanmasının enflasyon ve fiyat beklentilerini kontrol etmek adına etkili bir yöntem olduğunu ifade etti.

Vergi Sistemi Reformu ve Kayıtdışı Ekonomi

ANSİAD, vergi sistemi reformu yapılması gerekliliğine dikkat çekerek kayıtdışı ekonominin ele alınması ve verimli KOBİ'lerin desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Ücretlilerin vergi yükünün azaltılması ve istihdam üzerindeki prim yükünün düşürülmesiyle reel sektörün rahatlaması gerektiğini belirtti. Aksi takdirde, adaletsiz ÖTV ve KDV artışlarıyla bütçe açığı azaltılmaya çalışılırsa enflasyon ve geçim sorununun artabileceğine dikkat çekti.

Rekabetçi Bir Ekonomi İçin Kurumsal Reformlar

ANSİAD, rekabetçi bir ekonomi için enerji piyasası, bilişim sektörü, finans piyasası, lojistik sistem, organize sanayi bölgeleri, tarımsal yönetim sistemi ve yerel yönetim sistemlerinin gözden geçirilerek kurumsal reform adımlarının atılması gerektiğini önerdi. Ancak, bu konuda henüz bir açıklama yapılmadığını ifade etti.

Kararların Maliyeti ve Popülizm Yarışı

ANSİAD, ekonomik kararların maliyetine dikkat çekerek ülkenin popülizm yarışından vazgeçmediği sürece yeni acı reçetelerle karşı karşıya kalınabileceğini dile getirdi. Popülist yaklaşımların Türkiye ekonomisini verimsiz ve adaletsiz bir hale getirdiğini ve bunun yüksek enflasyon, kur artışı, vergi artışı ve refah kaybına yol açtığını ifade etti. Tüm toplumun sorumluluk alarak bu durumdan çıkmak için zihniyet değişikliği ve yapıcı bir tartışma başlatılması gerektiğini vurguladı.

ANSİAD'ın Önerileri

ANSİAD, kamu otoritesi ve kamuoyuyla paylaşmak istedikleri uyarı ve önerilerini açıkladı. Bu öneriler arasında siyaset-üstü temel ilke ve hedeflerin belirlenmesi, Merkez Bankası'nın bağımsızlığının anlaşılması, vergi sistemi reformu, vasıflı işgücü temini, kamu harcamalarında verimlilik ve tasarruf sağlanması, kentsel dönüşüm ve konut üretiminde radikal değişikliklerin yapılması gibi konular yer aldı.

ANSİAD, Türkiye'nin uzun vadeli hedeflerine odaklanarak, siyasi kutuplaşmadan uzaklaşarak, adalet ilkesinden sapmadan ekonomi politikalarını belirlemesi gerektiğini vurguladı. Toplumun, kurumların ve devletin sorumluluğunu paylaşarak doğru teşhis ve reçetelerin üretilmesi gerektiğini ifade etti.

Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.07.10 13:07:59
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Başkan Çetin’den Temmuz Ayı Enflasyonu Değerlendirmesi

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ve Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı (BAGEV) Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Temmuz ayı enflasyon verilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 Ertelenmiş talep ve kredi destekli talep canlanmasının enflasyona yansıdığını kaydeden Başkan Çetin, ”Pandeminin sektör, ürün ve il bazında arz ve talep dengelerini değiştirdiğini görüyoruz. Önümüzdeki süreçte ekonomi çarklarının daha sağlıklı dönmesi için desteklerin il, sektör, hatta ürün bazında farklılaşması gerekiyor” dedi.

Başkan Çetin açıklamasında şunları kaydetti;
“TÜİK tarafından 2020 Temmuz ayı enflasyonu bir önceki aya göre TÜFE’de %0,58, Yİ-ÜFE’de %1,02 olarak açıklanmıştır. Yıllık enflasyonun ise tüketici fiyatlarında %11,76, üretici fiyatlarında % 8,33 olarak gerçekleştiği ifade edilmiştir.
Temmuz ayında aylık olarak en yüksek artış %61,86 ile yurtiçi bir hafta ve daha fazla süreli turlar olurken, bunu %10,8 ile yumurta ve araba kiralama, %9,40 ile LPG (araba tüpü dolum) fiyatı izlemiştir. En fazla düşüşler ise %37,78 ile taze fasulye, %35,28 ile kabak ve %30,85 ile patlıcanda olmuştur.

Talep canlanması fiyat artışlarında etkili oldu
Ana harcama grupları itibariyle bir ay önceye göre en yüksek artışlar %2,44 ile “ulaştırma”, %2,39 ile “çeşitli mal ve hizmetler” ve %2,38 ile “ev eşyası” gruplarında görülürken, en yüksek düşüşler %3,48 ile “giyim ve ayakkabı” ve %1,28 ile “gıda ve alkolsüz içecekler” gruplarında gerçekleşmiştir. Yıllık bazda enflasyonda en yüksek artış sırasıyla %21,90 ile “çeşitli mal ve hizmetler”, %21,78 ile “alkollü içecekler ve tütün” ve %14,17 ile “sağlık ” gruplarında görülmüştür.
Bu veriler bize tüketici fiyatlarında ertelenmiş talebin devreye girmesi ve kredi destekleriyle talep canlanmasının özellikle ulaştırma ve dayanıklı mal grubundaki fiyat artışlarında etkili olduğunu göstermektedir.

Üretici üzerindeki enflasyon baskısı devam ediyor
Yİ-ÜFE 2020 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre %1,02, bir önceki yılın Aralık ayına göre % 7,98 ve bir önceki yılın aynı ayına göre %8,33 artış olarak gerçekleşmiştir. Ham petrol ve doğalgaz %39,72, kok ve rafine petrol ürünleri %11,71, metal cevherleri %5,25 ile fiyatların en fazla arttığı alt sektörler olmuştur.
Yİ-ÜFE verileri, üretici üzerindeki maliyet enflasyonu baskısının devam ettiğini göstermektedir Diğer taraftan kur artışı ve petrol fiyatında yükseliş hem tüketici hem üretici enflasyonunu etkilemektedir.

Batı Akdeniz’de enflasyon
Bölgemizdeki TÜFE oranı, aylık %0,71, yedi aylık %6,84 ve yıllık bazda %11,66’dır. Bu oranlara göre Antalya, Isparta ve Burdur illerini kapsayan Batı Akdeniz Bölgesi’nin aylık ve yedi aylık bazda Türkiye ortalamasının üzerinde, yıllık bazda ise Türkiye ortalamasının altında olduğu görülmüştür.
Pandeminin turizme etkileri Türkiye ekonomisine de yansımaktadır
Pandeminin özellikle turizmde yol açtığı daralmanın sadece Antalya ve bölge ekonomisini değil, cari açık ve kur baskısı kanalıyla bütün Türkiye ekonomisini olumsuz etkilediğini görüyoruz.
Covid-19 pandemisi sektör, ürün ve il bazında arz ve talep dengelerini değiştirmiş ve asimetrik etkiler yaratmıştır. Bazı sektörler yüksek talep artışlarıyla karşılaşırken, turizm ve turizme bağlı sektörlerde il, hatta ilçelere göre ciddi talep daralmaları devam etmektedir. Kredi destekleriyle yüksek talep artışı gerçekleşen, fakat üretimin aynı düzeyde artmadığı sektörler maliyet artışlarını fiyatlara daha hızlı yansıtabilmektedir. Buna karşılık, tarım sektörü başta olmak üzere bazı sektörlerde maliyet artışları fiyat artışlarının üzerinde kalmaktadır.

KDV ve kira stopajı indirimleri olumlu
Dolayısıyla ekonomide çarkların daha sağlıklı dönmesi için desteklerin il, sektör, hatta ürün bazında farklılaşması düşüncemiz geçerliliğini korumaktadır. Bayram öncesinde ilan edilen KDV ve kira stopaj indirimi gibi önlemler uzun zamandır ısrarla üzerinde durduğumuz önlemlerdi. Bu tür vergi indirimleri maliyetlerin ve enflasyonun kontrolü ile sektörlerin desteklenmesi açısından yararlı olacaktır. Bu tür seçici önlemlerin geciktirilmeden genişletileceğini ümit ediyorum.”
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2020.08.05 09:36:28
Son Düzenlenme Tarihi :





Antalya'da Haziran ayında yabancılar 1004 konut aldı

Antalya’da Haziran ayında 4503 konut satıldı. Antalya 1004 konut ile yabancıların en fazla ev aldığı şehir oldu
Antalya’da 4503 konutun 292'si ipotekli satılırken,4211'i ise diğer satışlar kapsamında gerçekleşti. 1793 konut ilk kez satılırken, 2710 konutun ise ikinci satışı gerçekleşti.
Türkiye genelinde Haziran ayında 83 bin 636 konut satıldı
Türkiye genelinde konut satışları Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %44,4 azalarak 83 bin 636 oldu. Konut satışlarında İstanbul 13 bin 578 konut satışı ve %16,2 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul'u 7 bin 325 konut satışı ve %8,8 pay ile Ankara, 4 bin 503 konut satışı ve %5,4 pay ile Antalya izledi. Konut satış sayısının en az olduğu iller sırasıyla 17 konut ile Ardahan, 29 konut ile Hakkari, 44 konut ile Tunceli oldu.
Konut satışları Ocak-Haziran döneminde %22,1 azaldı
Konut satışları Ocak-Haziran döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %22,1 azalışla 565 bin 779 olarak gerçekleşti.
İpotekli konut satışları 13 bin 463 olarak gerçekleşti
Türkiye genelinde ipotekli konut satışları Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %66,8 azalış göstererek 13 bin 463 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı %16,1 olarak gerçekleşti. Ocak-Haziran döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %28,6 azalışla 121 bin 530 oldu.
Haziran ayındaki ipotekli satışların 4 bin 698'i; Ocak-Haziran dönemindeki ipotekli satışların ise 39 bin 499'u ilk el satış olarak gerçekleşti.
Diğer satış türleri sonucunda 70 bin 173 konut el değiştirdi
Türkiye genelinde diğer konut satışları Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %36,1 azalarak 70 bin 173 oldu. Toplam konut satışları içinde diğer satışların payı %83,9 olarak gerçekleşti. Ocak-Haziran döneminde gerçekleşen diğer konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %20,1 azalışla 444 bin 249 oldu.
İlk el konut satış sayısı 25 bin 886 olarak gerçekleşti
Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı, Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %42,1 azalarak 25 bin 886 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı %31,0 oldu. İlk el konut satışları Ocak-Haziran döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %17,9 azalışla 171 bin 158 olarak gerçekleşti.
İkinci el konut satışlarında 57 bin 750 konut el değiştirdi
Türkiye genelinde ikinci el konut satışları Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %45,4 azalış göstererek 57 bin 750 oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışının payı %69,0 oldu. İkinci el konut satışları Ocak-Haziran döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %23,8 azalışla 394 bin 621 olarak gerçekleşti.
Yabancılara Haziran ayında 2 bin 625 konut satışı gerçekleşti
Yabancılara yapılan konut satışları Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %69,6 azalarak 2 bin 625 oldu. Haziran ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı %3,1 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı bin 4 konut satışı ile Antalya aldı. Antalya'yı sırasıyla 760 konut satışı ile İstanbul ve 223 konut satışı ile Mersin izledi.
Yabancılara yapılan konut satışları Ocak-Haziran döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %45,5 azalarak 19 bin 275 oldu.
Ülke uyruklarına göre en çok konut satışı Rusya Federasyonu vatandaşlarına yapıldı
Haziran ayında Rusya Federasyonu vatandaşları Türkiye'den 733 konut satın aldı. Rusya Federasyonu vatandaşlarını sırasıyla 333 konut ile İran, 175 konut ile Irak ve 168 konut ile Ukrayna vatandaşları izledi.
* TUİK

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.14 13:43:15
Son Düzenlenme Tarihi :