SON DAKİKA

logo

Denetim yapan ekiplerden sürücülere çikolata ve kolonya ikramı

Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde Kurban Bayramı’nda meydana gelebilecek kazaları minimuma indirmek için denetim yapan ekipler, sürücülere çikolata ve kolonya ikram etti.
Kurban Bayramı sürecinde yollarda kazaların yaşanmaması için tedbirler alan ve uygulamalar yapan Gazipaşa İlçe Emniyet Trafik Birimleri, Çamlı Mezarlığı önünde yapmış oldukları uygulamalar esnasında sürücülere kolonya ve çikolata ikram etti. Trafik birimleri, bayram nedeniyle meydana gelebilecek kazaların önüne geçmek için sürücülere trafik kurallarına uymaları ve kural ihlali yapmamaları konusunda uyarıda bulundu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.28 11:36:22
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Hastaneden yılan ve akrep uyarısı

Gazipaşa Devlet Hastanesi, yılan ve akrep ısırma ve sokmalarına karşı vatandaşları uyardı.
Gazipaşa’da havaların ısınmaya başlamasıyla birlikte doğada, bağda, bahçede ve üretim yapılan sera ve camekanlarda yılan ve akrepler gün yüzüne çıktı. Sıcaklıkların yükselmesiyle ortaya çıkan yılan ve akreplerin vatandaşları ısırıp sokabileceğine dikkat çeken Gazipaşa Devlet Hastanesi, ilçe halkına uyarı yaptı. Yılan ve akrep sokmasının tüm dünyada ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğuna dikkat çekilen açıklamada, böyle bir durumda mutlaka hızlı şekilde en yakın sağlık kuruluşlarına başvurulması gerektiğine vurgu yapıldı.
Hastaneden yapılan açıklamada, tüm yurtta olduğu gibi Gazipaşa’da da yaz aylarında yılan ve akrep sokma olaylarının yaşanabileceği belirtildi. Yılan ve akrep sokması durumunda vatandaşların yapması gerekenler hakkında bilgilendirdiği açıklamada, “Yılanın ısırdığı yerdeki zehir emilerek veya yaralı bölgeye kati atılarak boşaltılmamalıdır. Yılan tarafından ısırılan kişi en hızlı şekilde en yakın sağlık kuruluşuna ulaştırılmalıdır. Önümüzde yaz aylarının en sıcak ayları olan haziran, temmuz ve ağustos aylarının olduğunu göz önünde bulundurarak vatandaşlarımızı bu konuda uyarmak istiyoruz. Vatandaşlarımız kendilerini korumak için, akrep ve yılan yuvalarından, özellikle kaya, ağaç kovuğu ya da oyuklardan uzak durulmalı, kamp, piknik ya da tarlada çalışma alanlarında dikkatli olmalıdır. Kırsalda ve tatil beldelerinde evi olanlar, akrep ile yılanların girmemesi için kapı ve pencerelerini kapalı tutmalıdır. Arazi yürüyüşlerinde kapalı ayakkabı ya da bot giyilmeli, yerde uyumamaya özen gösterilmelidir. Akrep ve yılan sokması sonrası ortaya çıkan reaksiyon kişiden kişiye ve canlının türlerine göre değişiklik gösterebileceği gibi zehirli yılan ve akrep sokmaları özellikle çocuklar ve 65 yaş üstü yaşlılar için öldürücü etkiye sahip olabilir" denildi.

Yaranın üzerine herhangi bir müdahale uygulanmaz
Akrep sokmalarında kuvvetli bir lokal reaksiyon oluşabileceğine işaret edilen açıklamada, "Ağrı, ödem, iltihaplanma, kızarma, morarma, adale krampları, titreme ve karıncalanma, huzursuzluk ve havale gözlenebilir. Böyle bir durumda akrebin sokmuş olduğu vücut bölgesi hareket ettirilmemeye çalışılır ve yatar bir pozisyonda tutulur. Sonrasında hemen yaralı bölgeye soğuk uygulama uygulanır ve kişinin kan dolaşımının engellenmemesi sağlanarak yaralı bölgeye bandaj sarılır, yaranın üzerinde herhangi bir müdahale uygulanmaz" ifadeleri kullanıldı.

Acil yardım isteyin
Yılan sokmalarının ise lokal ve genel belirtiler verdiği bilgisi paylaşılan açıklamada şöyle denildi:
"Bölgede morluk, iltihaplanma (1–2 hafta sürer), kusma, karın arısı, ishal gibi sindirim sistemi bozuklukları, aşırı susuzluk, şok, kanama, psikolojik bozukluklar, kalpte ritim bozukluğu, baş ağrısı ve solunum düzensizliği gibi belirtiler ortaya çıkabilmektedir. Yılan sokmalarında; hasta sakinleştirilip, dinlenmesi sağlanır. Bölge su ile yıkanır, yaraya yakın bölgede baskı yapabilecek eşyalar (yüzük, bilezik vb.) hemen çıkartılır. Eğer yılan kişinin baş ya da boyun bölgesini sokmuş ise hemen yaranın çevresine baskı uygulaması, kol ve bacaklarda ise yara üstünden dolaşımı engellemeyecek şekilde bandaj uygulaması (turnike uygulanmaz) ve soğuk uygulama yapılır. Yara üzerine herhangi bir girişimde bulunulmaz (yara emilmez) ve takip edilerek acil yardım istenilir. Hastanın gözetim altında tutulup duruma göre müdahale edilmesi gerekmektedir. Akrep ve yılan sokmalarında kişi sakin olmalı, mümkünse sokan canlının fotoğrafı çekilerek, hekim ile paylaşılmalıdır."

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.26 10:53:18
Son Düzenlenme Tarihi :





‘Coğrafi işaret’ almak ÖNEMLİ ama kolay. ‘Coğrafi İşaret’ alınan ürünü arttırmak, paketlemek, tanıtmak ve pazarlamak zor.

ATSO Başkanı Davut Çetin ile ATB Başkanı Ali Çandır’ın önem verdiği konulardan biri Antalya’nın geleneksel ürünlerine ‘coğrafi işaret” almak. COĞRAFİ İŞARET; kısaca belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri bakımından kökenin bulunduğu yöre, alan, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş ürünü gösteren işaret. Nitekim bugüne kadar Antalya’nın ‘Alanya Avokadosu’, ‘Alanya Gülüklü Çorba’, ‘Alanya Yenidünya’, ‘Antalya Bergamut Kabuğu Reçeli’, ‘Antalya Kabak Tatlısı’, ‘Antalya Serpme Börek’, ‘ Antalya Piyazı’ ‘ Antalya Tavşan Yüreği Zeytini’, ‘ Antalya Turunç Kabuğu Reçeli’, ‘Döşemealtı El Halısı’, ‘Finike Portakalı’, ‘Korkuteli Karyağdı Armudu’ ve ‘ Manavgat Altın Susamı’ coğrafi işaretine kavuştu.

Ama artık bu konunun belediyelere bırakılmasının zamanı geldi. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası ve Antalya Ticaret Borsası bu işin yolunu açtı, yolculuk bundan sonra belediyelerle devam etmeli.
Kaldı ki; YÖREX basın toplantısında ATB Başkanı Ali Çandır konuşmasının bir bölümünde “Coğrafi işaretli ürünlerde kalite sorunu yaşanmıyor. Kaliteden ziyade miktar sorunu var. Üreticinin birlikte örgütlenerek ürünün etrafında ortak paketleme, ortak pazarlama, tanıtımı alışkanlık haline getirmemiz gerekiyor” derken, bence de kapı kapı dolaşılıp ‘coğrafi işaret’ belgesini dağıtıncaya kadar, ATSO, ATB hatta AESOB coğrafi işaret kazanan ya da kazanacak olan bazı ürünler üzerinde yoğunlaşmalı, o ürünlerin sadece Türkiye pazarına değil, dünya pazarına sunulması konusunda fikir üretmekten daha da öteye giderek üretimin arttırılmasına yönelik maddi açıdan bile gerekeni yapması gerekir,diye düşünüyorum.
Son haftalarda, özellikle belediyelerin girişimleriyle özellikle kadın üreticilerin örgütlendiği bir gerçek. Ama aynı şeyi paketleme, pazarlama ve tanıtım konusunda söylemek ise zor. İşte bu noktada ATSO, ATB ve AESOB devreye girmeli, hiç olmazsa birkaç ürünü tanıtımıyla, pazarlamasıyla ve özellikle de üretimiyle de ön plana çıkarmalı.
Ali Çandır başkan yine konuşmasının bir bölümünde “Fransa’nın Rokfor peynirinin başardığını Akseki’nin Çimi peyniri, Elmalı’nın Söğle peyniri de başarsın istiyoruz” derken, ben de o zaman Çimi ya da Söğle peynirinden işe başlanamaz mı ?  diye soruyorum..
Elbette bu yazıyı kaleme almadan Elmalı Belediyesi Kültür Müdürü Durmuş Altan’ın bilgisine başvurdum. Şunları paylaşmak isterim.
1- Söğle peynirinin ortalama yıllık üretimi 1-1,5 ton.
2- Özelliği  keselere basıldıktan sonra, katılaşan peynirler rende ile parçalanır, elle ufalanır ve tuzlanır. 4-5 yaşında yeni kesilmiş bir keçinin derisinin içine sıkı bir şekilde tepilir, çuvaldızla dikilir. En üstte tuz bırakılır, bozulmaması için. Antik dönemden kalma kuyularda 4 ay süresince bekletilir. Ve daha sonra da kuyulardan çıkartılıp satışa sunulur.
3- Geçen yılki üretilen Söğe Peynirinin kilosu 100 liradaydı. Birkaç yıl önce 30 lira dolaylarında olduğunu özellikle hatırlatmak isterim. Şunuda ayrıca vurgulamak isterim ki, geçen yılın Söğle Peyniri yerinde 1 ay içinde satıldı. Yani kısa sürede YOK satıyor. 
4- Antalya’da bazı yerlerde Söğle Peyniri adı altında 50 liradan satılan peynir çakma, yani gerçek Söğle Peyniri değil.
5- Keçi sütü işin özü. Yayla önemli. Keçi sayısı ve iklim üretimle doğrudan ilgili. Yani üretim öncesinde keçi sayısının arttırılması lazım. 
Sonuç olarak; ‘Coğrafi işaret’ almak ÖNEMLİ ama kolay. ‘Coğrafi İşaret’ alınan ürünü arttırmak, paketlemek, tanıtmak ve pazarlamak zor.  * Erkin ÖZGÜNSÜR

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.10.15 09:01:10
Son Düzenlenme Tarihi :