SON DAKİKA

logo

’Plastiksiz Belediye’ uygulaması Muratpaşa’da, günlük 12 kilogram plastik kullanımını azalttı

Muratpaşa Belediyesi, ana hizmet binasında pet su şişesi kullanımını kaldırmak suretiyle başlattığı ‘Plastiksiz Belediye’ hareketiyle günlük plastik kullanımını 12 kilogram azalttı. 6’ncı ayına giren hareketle Muratpaşa Belediyesi’nden 1.5 ton daha az plastik atığı çıktı.
Uluslararası çevreci ..

Muratpaşa Belediyesi, ana hizmet binasında pet su şişesi kullanımını kaldırmak suretiyle başlattığı ‘Plastiksiz Belediye’ hareketiyle günlük plastik kullanımını 12 kilogram azalttı. 6’ncı ayına giren hareketle Muratpaşa Belediyesi’nden 1.5 ton daha az plastik atığı çıktı.
Uluslararası çevreci sivil toplum kuruluşu Greenpeace raporlarına göre Akdeniz’den alınan derin deniz örneklerinin yüzde 92.8’inde plastik saptandı. Akdeniz Havzası’nda 4 metrekareye 1 plastik atık düşüyor. Sorunun en büyük kısmını plastik su şişeleri, pipet, tabak, çatal, kaşık gibi tek kullanımlık plastikler oluşturuyor.
Muratpaşa Belediyesi de ana hizmet binasında pet şişe kullanımını kaldırmak için ocak ayında bin 200 çalışanına cam su matarası dağıttı. İçilebilir su ihtiyacını karşılamak için ana hizmet binasında her kata su sebili yerleştirildi. Su tüketimi sırasında tek kullanımlık plastik kullanımını azaltmak için yapılan uygulamayla Muratpaşa Belediyesi’nden günde 12 kilogram daha aç plastik atık çıktı.
"Plastik kullanıını 1.5 ton azalttık"
Belediye Başkanı Ümit Uysal, günlük hayatta plastik tüketimini azaltmak için kişisel olarak atılacak bir adımın dahi birçok şeyi değiştirebileceğini söyledi. Plastiksiz Belediye Hareketi’nin 6’nci ayına girdiğini ve bu sayede Muratpaşa Belediyesi’nde 1.5 ton plastik kullanımı azalttıklarını belirten Başkan Uysal, “Türkiye’nin ilk ödüllü geri dönüşüm projesi Çevreci Komşu Kart başta olmak üzere yaptığımız çalışmalarla Muratpaşa’mızda plastik kullanımının azaltılması için çalışıyoruz. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için tüm komşularımı bu harekete katılmaya davet ediyorum” diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.20 11:34:45
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Türel ve Dere sayesinde eski Demirciler içi eski hareketliliğine kavuşuyor

Bir zamanlar Antalya’nın en önemli çarşısı olan ve bir yer tarif edileceği zaman “Demirciler İçi’nin biraz ilerisinde” denildiği zaman sorulan adreslerin kolayca bulunabildiği, Antalya ile adeta özdeşleşen Demirciler İçi, bugün değişik ad ve konumla olsa bile (Sobacılar Çarşısı) Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ile Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Adlıhan Dere’nin girişimleriyle tekrar o eski canlı ve hareketli günlerine kavuşmaya başladı.

  Bir zamanlar Antalya’nın en önemli çarşısı olan ve bir yer tarif edileceği zaman “Demirciler İçi’nin biraz ilerisinde” denildiği zaman sorulan adreslerin kolayca bulunabildiği, Antalya ile adeta özdeşleşen Demirciler İçi, bugün değişik ad ve konumla olsa bile (Sobacılar Çarşısı)  Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ile Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Adlıhan Dere’nin girişimleriyle tekrar o eski canlı ve hareketli günlerine kavuşmaya başladı. AESOB Başkanı Adlıhan Dere’nin şehrin merkezinde olmasına karşın adeta kaderine terk edilen çarşıyı canlandırma düşüncesine Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’den destek gelirken, bugün ayakkabı tamircilerinin çarşıya aktarılmasıyla birlikte hem bir mesleğin yok olması önlendi, hem de çarşıya insan sirkülasyonu sağlandı. Halk arasında bilinen ifadesiyle Demirciler İçi’nin o eski hareketli günlerine kavuşması sadece çarşı esnafı değil, bölge esnafı tarafından memnuniyetlikle karşılanırken, “Hem Büyükşehir Belediye Başkanımıza, hem de Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanımıza bölgemize sağladığı hareketlilik nedeniyle teşekkür ederiz” dediler.
Bu arada  Büyükşehir Belediye Başkanı Türel’in  Sobacılar Çarşısı'ndaki Vakıf mülkiyetlerinin Büyükşehir Belediyesine devir alınması konusunda esnafa müjdesi de geniş yankı bulurken, bu devirle kiracılar açısından önemli bir sorun da çözümlenmiş olacak.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2018.09.19 09:02:25
Son Düzenlenme Tarihi :





Meme kanserinde hayat kurtaran 3 altın kural: “Mamografik tarama, hekim muayenesi ve kendini muayene etme”

Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Onur Bora Aslan, meme kanserinde mamografik tarama, hekim muayenesi ve kendi kendini muayene etmenin ihmal edilmemesi gereken 3 altın kural olduğunu söyledi.
Yapılan araştırmalar, kadınlarda meme kanseri gelişiminde rol oynayan önemli risk faktörlerinin tanımlanmasını sağlamış durumda. Bu risk faktörlerine maruz kalan kişilerde, toplumun geri kalanındaki bireylere göre daha yüksek oranda meme kanseri gelişimi tespit ediliyor. Medline Adana Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Onur Bora Aslan, günümüzde meme kanseri hakkındaki bilgi düzeyinin her ne kadar artmış olsa da henüz arzu edilen seviyede bulunmadığını söyleyerek meme kanseri farkındalık ayı dolayısıyla bilgiler verdi.
Dr. Onur Bora Aslan, erken teşhiste çok önemli bir rol oynayan mamografik tarama, hekim muayenesi ve kendi kendini muayene etme, ihmal edilmemesi gereken 3 altın kural olduğunu belirterek, “İstatistiklere göre dünyada her yıl yaklaşık 1,7 milyon kadının meme kanserine yakalanıyor. Tüm kanser türlerinde olduğu gibi meme kanserinde de erken teşhis hastalıkla mücadelede hala en önemli faktör” dedi.

Kadınlara büyük görev düşüyor
Aslan, memede ele gelen kitlenin kanserin en önemli belirtisi olduğunu kaydederek, “Ayrıca meme başından kanlı akıntı, meme başında kaşıntılı bir lezyonun bulunması ve meme cildinde veya meme başında tereddüt de kanserin diğer önemli belirtileri arasında yer alır. Koltuk altında şişlik, memede ödem ya da yara bulunması ise hastalığın ilerlediğine işaret eder. Bu nedenle erken teşhis konusunda en büyük görev kadınlarımıza düşmektedir. Hiçbir meme yakınması olmayan kadınların 20-40 yaş arasında düzenli olarak elle kendi kendini muayene ve yıllık hekim kontrollerini aksatmamaları gerekir. 40 yaşından sonra ise elle muayeneye düzenli hekim kontrolleri ve yıllık mamografi taraması da eklenmelidir” diye konuştu.
Meme kanserinde, kadının birinci derece yakınında meme kanseri öyküsü olmasının önemli bir risk faktörü oluşturduğunu söyleyen Dr. Onur Bora Aslan, “Ancak toplumda meme kanserinin tamamen ailevi geçişli olduğu şeklinde bir yanlış algı bulunuyor. Oysa ki meme kanseri tanısı almış hastaların büyük bir kısmında aile öyküsünün olmadığını unutmamak gerekiyor. Ailevi ya da genetik geçişli meme kanserleri, tüm meme kanserlerinin sadece yüzde 15 ila 20’sini oluşturuyor” ifadelerini kullandı.

Erken teşhis başarıyı getiriyor
Belirtiler sonucu şüphe oluşması durumunda hastaya biyopsi yapıldığını ifade eden Aslan, “Kesinleşen tanıyı takiben multidisipliner yaklaşımla; cerrah, medikal onkolog ve radyasyon onkolojisi hekimi bir ekip olarak tedaviyi planlıyorlar. Bazı hastalarda ise meme kanseri belirtileri hiçbiri görülmez ve kanser yalnızca rutin kontrollerde mamografi incelemesiyle tespit edilebilir. Günümüzde erken teşhis edilen meme kanserinde tedavi kolay, başarı şansı ise yüzde 90’lara ulaşıyor” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.30 18:22:21
Son Düzenlenme Tarihi :