SON DAKİKA

logo

Antalya’ya 2022 yılında 172 bin 487 yabancı göç etti

Antalya’da Suriyelilerin araştırmaya dahil edilmediği TUİK anketinde 2022 yılında 172 bin 487 yabancı göç etti.
Yurt dışından Türkiye'ye göç edenlerin sayısı 2022 yılında, bir önceki yıla göre %33,2 azalarak 494 bin 52 kişi oldu. Göç eden nüfusun %52,9'unu erkekler, %47,1'ini ise kadınlar oluşturdu. Yurt dışından gelen nüfusun 94 bin 409'unu Türk vatandaşları, 399 bin 643'ünü ise yabancı uyruklular oluşturdu.
Türkiye'den yurt dışına 466 bin 914 kişi göç etti
Türkiye'den yurt dışına göç eden kişi sayısı 2022 yılında bir önceki yıla göre %62,3 artarak 466 bin 914 oldu. Göç eden nüfusun %55,7'sini erkekler, %44,3'ünü ise kadınlar oluşturdu. Türkiye'den yurt dışına giden nüfusun 139 bin 531'ini Türk vatandaşları, 327 bin 383'ünü ise yabancı uyruklular oluşturdu.
En fazla 25-29 yaş grubundaki nüfus göç etti
Türkiye'ye 2022 yılında göç edenlerin yaş grubu incelendiğinde, en fazla göç edenlerin %12,2 ile 25-29 yaş grubunda olduğu görüldü. Bu yaş grubunu %11,7 ile 20-24 ve %11,3 ile 30-34 yaş grubu izledi.
Türkiye'den göç eden nüfusun yaş gruplarına bakıldığında, en fazla göç edenlerin %15,8 ile yine 25-29 yaş grubunda olduğu görüldü. Bu yaş grubunu %13,4 ile 30-34 ve %12,8 ile 20-24 yaş grubu izledi.
  Yurt dışından en fazla göç alan ve yurt dışına en fazla göç veren il İstanbul oldu
Türkiye'ye 2022 yılında göç edenlerin illere göre dağılımı incelendiğinde, %35,4 ile en fazla göç alan ilin İstanbul olduğu görüldü. İstanbul'u %14,8 ile Antalya, %5,4 ile Ankara, %3,9 ile Bursa ve %3,8 ile Mersin takip etti.
Türkiye'den göç eden nüfusun illere göre dağılımına bakıldığında ise %39,5 ile İstanbul'un en fazla göç veren il olduğu görüldü. İstanbul'u %9,8 ile Ankara, %6,7 ile Antalya, %3,4 ile Samsun ve %3 ile İzmir izledi.
Türkiye'ye gelen yabancı nüfusun %25'ini Rusya Federasyonu vatandaşları oluşturdu
Türkiye'ye 2022 yılında gelen yabancı uyruklu nüfus içinde ilk sırayı %25 ile Rusya Federasyonu vatandaşları aldı. Rusya Federasyonu'nu %8,1 ile Ukrayna, %6,5 ile İran, %5,4 ile Afganistan ve %4,8 ile Irak vatandaşları izledi.
Türkiye'den göç eden yabancı uyruklu nüfus içinde ilk sırayı %20 ile Irak vatandaşları aldı. Irak'ı, %10,6 ile İran, %7 ile Özbekistan, %6 ile Afganistan ve %4,8 ile Türkmenistan vatandaşları takip etti.
* TUİK

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.24 10:24:29
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Oruç Reis’in hikayesinin başladığı ada, bugün turistlerin cazibe noktası oldu

Antalya’da gazeteciler ve tarih uzmanı Bizans İmparatorluğu’nda askeri karakol, Osmanlı zamanında Rasat (gözetleme) adası olarak kullanılan ve Sıçan adası olarak bilinen adaya yüzerek çıkıp geçmişin izini sürdü. Adada yapılan araştırmada tarihi surlar, sur kapısı ve adanın 3’te 1’lik bölümünü sula..

Antalya’da gazeteciler ve tarih uzmanı Bizans İmparatorluğu’nda askeri karakol, Osmanlı zamanında Rasat (gözetleme) adası olarak kullanılan ve Sıçan adası olarak bilinen adaya yüzerek çıkıp geçmişin izini sürdü. Adada yapılan araştırmada tarihi surlar, sur kapısı ve adanın 3’te 1’lik bölümünü sular altında bırakan 1743 yılında meydana gelen depremde oluşan fay aynası görüntülendi. Oruç Reis’in esaretten kaçarak sığındığı ada, tekne ve yat turizminde üs bölgelerden biri oldu.
Antalya’da gazeteciler ve Antalya Düşünce Platformu (ADP) Genel Sekreteri Uzman Tarihçi Çağrı Yılmaz, Konyaaltı ilçesi ile Kemer Beldibi Mahallesi arasında kıyıya 800 metre uzaklıkta bulunan Osmanlı zamanında Rasat (Gözetleme) 19. yüzyıldan sonra ise Sıçan adası olarak anılan adaya yüzerek çıktı. Adada daha çok yabani zeytin ağacının, ve çok sayıda orman türünün olduğu görüldü. Patika yollardan giderek yaklaşık 45 dakika süren bir tırmanışın ardından zirveye ulaşıldı. MÖ. 500’üncü yılda korsan saldırılarından korunma maksatlı kullanılan adada; adanın merkez yerleşkenin surlarını, kapısını ve gözetleme kulesiyle 1743 yılında meydana gelen depremde etrafa dağılan çatısının kiremit parçaları yakından görüntülendi. Ayrıca yapılan incelemede depremden sonra oluşan fay aynasına da rastlandı. Adaya yapılan bu tarihi yolculuk İhlas Haber Ajansı kamerası tarafından kayda alındı.

Turistlerin cazibe noktası oldu
1743 yılında meydana gelen depremde adanın 3’te 1 bölümü sular altında kaldı. Ada şimdilerde ise şehre gelen milyonlarca turiste her yıl görsel şölen oluşturuyor. Adanın doğu tarafı depremin ardından bıçakla kesilmiş gibi durduğu görünürken, su üzerine kalan diğer tarafı ise yeşilliğiyle kartpostallık görüntü sunuyor. Dalış tutkunlarının fazlasıyla ilgisini çeken ada, tekne ve yat turizminde de üs bölgelerden biri oldu. Tekne turuna çıkan turistlerin en çok uğrak noktası ada çevresi oldu. Ada yakınına demirleyen onlarca tekne, tatilcilerin Akdeniz’in serin sularında yüzmesi için mola veriyor.

“İlkçağlarda korsan baskınlarından korunma maksatlı kullanıldı”
Adanın tarihi hakkında bilgi veren Tarihçi Çağrı Yılmaz, “Ada İlkçağlardan bu yana kadar Antalya’nın önemli noktalarından birisidir. Her ne kadar orada bir yaşam olmasa da ilkçağlardan günümüze kadar aslında çok fazla medeniyette işlev görmüştür. İlkçağlarda korsan baskınlarından korunma maksatlı kullanılan bir adadır. Adada bulunan surlar ve Helenistik yapılar bunun bir göstergesidir. MÖ. 500. Yılda dahi adanın korsan saldırılarından korunma maksatlı kullanıldığını görüyoruz. Yakın çağımıza baktığımızda ise ada Bizans İmparatorluğu zamanında askeri karakol olarak kullanılıyor. Orada bir karakol binası var, adada Bizans yapı tarzı da buna örnektir. Sıçan adası tanımlaması aslında çok yeni bir isimdir. 18.19 yüz yıldan itibaren sıçan adası ismi kullanılıyor. Bizans döneminde çekirge adası olarak anılıyor” sözlerine yer verdi.

“Osmanlı İmparatorluğu adayı tehlikeli mahkûmların ıslahı için kullandı”
Adanın şeklinin sıçana benzediği için ya da sıçan popülasyonunun çok olmasından dolayı bu isimle anılmış olabileceğini belirten Yılmaz, “Osmanlı döneminde belgelerde ismi ise Rasat (gözetleme) adasıdır. Raşat ismi ile geçse de bunun doğrusu Rasat’tır. Osmanlı İmparatorluğu burasını gözlem adası olarak kullanmıştır. Adaya çıktığımız zaman bir büyük burç göreceğiz, bu burçtan gözlem yapıldığını görüyoruz. Aynı zamanda yine belgelerden öğrendiğimiz kadarıyla Osmanlı İmparatorluğu adayı tehlikeli mahkûmların ıslahı için kullanıyor. Adamızın en meşhur özelliklerinden birisi de herkesin yakından bildiği Barbaros kardeşlerin abisi Oruç Reisin bütün hikayesi bu adada başlar. Oruç reis Venediklilerin elinde kürek mahkumu iken kaçarak bu adaya sığınır. Bu adada da Osmanlı yetkililerine durumunu anlatır ve Şehzade Korkut’a ulaşır. Şehzade Korkut da kendisine 17 filika vererek, korsanlık faaliyetlerine başlar” dedi.

“Adanın 3’de 1’lik bölümü sular altında kalır”
Adanın şeklinin görünen olmadığını belirten Yılmaz, “Adamızın ilk şeklini 1522 yılında Piri Reisin çizdiği haritada görüyoruz. 1743 depreminde ada bir kırılma yaşar. Bunun delilini de adada bulunan fay aynasından görmek mümkündür. Adanın 3’te 1 bölümü sular altında kalır. Bu tarihten sonra oradaki yapılar yıkılır ve kullanılmaktan çıkar. Bu tarihten sonra kullanılmaz. Bugün gördük ki doğa adeta adaya hakim olmuş. Adaya yüzerek çıkmak zorunda kaldık. Çıktıktan sonra bizi ilk karşılayan bir yol vardı. Yabani zeytin ağaçları bu yolu kapatmış. Zorlu ve tehlikeli bir yolculuk oldu. Oraya çıkmak isteyen olursa mutlaka tedbir alsınlar. Depremde yıkılan gözetleme evinin kiremitleri her yere dağılmış. Biz bu kiremit parçalarını tespit ettik, daha önce tespit edilmemiş merkezi yapının kapısını ilk defa gördük. Bu da sanırım ilk kez görüntülendi, bu da güzel bir sürpriz oldu. Ayakta kalan surların olduğunu gördük” ifadelerine yer verdi.
Bölgede çok sayıda balık turu düzenleyen Yusuf Kara, "Vatandaşlarımıza adamızı en iyi şekilde tanıtıyoruz. Bugüne kadar çok az sayıda kişi çıktı. Bugün hep beraber çıktık. Çok güzel görüntüler gördük. Üzerinde çok eksi yapılar var. Bugün surların kapısını da keşfettik. Daha çok yabancı turistler ilgi duyuyorlar" sözlerine yer verdi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.04 11:00:25
Son Düzenlenme Tarihi :





Hasta ve hasta yakınlarına aşure ikramı

Manavgat Devlet Hastanesi’nde bolluk, bereket, paylaşma, birlik ve beraberliğin simgesi olan Muharrem ayı nedeniyle gerçekleştirilen aşure proğramı çerçevesinde hasta, hasta yakını, hastane çalışanları ve davetlilere aşure ikramında bulunuldu. Manavgat Müftü vekili Vaiz Hulusi Kaya tarafından okun..

Manavgat Devlet Hastanesi’nde bolluk, bereket, paylaşma, birlik ve beraberliğin simgesi olan Muharrem ayı nedeniyle gerçekleştirilen aşure proğramı çerçevesinde hasta, hasta yakını, hastane çalışanları ve davetlilere aşure ikramında bulunuldu. Manavgat Müftü vekili Vaiz Hulusi Kaya tarafından okunan dua ile başlayan etkinlikte kısa bir konuşma yapan Manavgat Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Mehmet Deniz, anlamlı bir günde bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Başhekim Mehmet Deniz, konuşmasının ardından davetlilere, hasta yakınları ve hastane çalışanlarına kendi elleriyle aşure ikram etti.
Hastane bahçesinde gerçekleştirilen etkinliğe AK Parti Antalya Milletvekili ve MKYK Üyesi Dr. Tuba Vural Çokal, AK Parti ve MHP Yönetim kurulu üyeleri, daire amirleri, mahalle muhtarları ve vatandaşlar katıldı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.08 14:46:47
Son Düzenlenme Tarihi :