SON DAKİKA

logo

Antalya’nın buğday arazileri, rengarenk halı tarlasına dönüştü

Türkiye’nin farklı kentlerinden dokuyan kişilerin anılarını, acılarını, sevinçlerini ilmek ilmek işlediği, motifleriyle gücü, kudreti, sevgiyi ve aile birliğini simgeleyen birbirinden değerli halı ve kilimler Döşemealtı ilçesine getirilmeye başlandı. Binlerce el dokuması halı ve kilim, yüzlerce dö..

Türkiye’nin farklı kentlerinden dokuyan kişilerin anılarını, acılarını, sevinçlerini ilmek ilmek işlediği, motifleriyle gücü, kudreti, sevgiyi ve aile birliğini simgeleyen birbirinden değerli halı ve kilimler Döşemealtı ilçesine getirilmeye başlandı. Binlerce el dokuması halı ve kilim, yüzlerce dönümlük tarım ve boş arazilere seriliyor. Yaz aylarında hasadı biten tarım arazileri halı işletmelerine açılıyor. İşletmeler, aralarında yüz yıllık tarihi olanların da yer aldığı halı ve kilimleri önce tamir ediyor, ardından mikroplardan arındırmak için steril havuzlara sokuyor. Daha sonra güneşe serilen halı ve kilimlerin renkleri soldurulup pastele dönüşmesi sağlanıyor. Milyonluk halı ve kilimler, güneşin altında belirli aralıklarla tersi ve düzü çevrilerek nemi ve sıcağı iyi şekilde alması ve renklerin tonlamasının sağlamlaşması sağlanıyor. Serildikleri alanı "halı tarlasına" çeviren el dokuması halı ve kilimler, güneşin altında mikroplardan arınıp, renk tonları yerleştikten sonra ABD, Fransa ve Almanya gibi yurt dışındaki meraklıları tarafından satın alınıyor. 60 dönümlük araziye serilen 15 bine yakın halı, renleriyle de görsel şölen sunuyor. Maddi değeri milyonlarca lira olan halıların akşamları ise çalışanlar ve evi tarla yakınında olan işletme sahipleri korumasını yapıyor.

"60 dönüm alanda 15 bine yakın halı var"
Döşemealtı ilçesinde halı işletmeciliği yapan Hasan Melih Topkara, dede mesleğinin nesilden nesle kendilerine kadar uzandığını kaydetti. Kök boyası ile yıllar önce dokunmuş halıları belirli işlemlerden geçirdikten sonra tarlaya serim işlemini gerçekleştirdiklerini söyleyen Topkara, “Güneş altında bu halıların pastelleşmesini sağlıyoruz. Müşteri ne kadar pastellik istiyorsa ona göre bir işlem yapıyoruz. Bazı halıyı 1 ay, bazılarını ise 4 ay güneş altında tutuyoruz. Bu işlem sadece yaz aylarında yapılıyor” dedi. 60 dönümlük arazideki buğdayın hasadını yaptıktan sonra araziyi halı sermek için hazır hala getirdiklerini ifade eden Topkara, “Bu yıl 15 bine yakın halının serimini yaptık. Her geçen sene ilgi biraz düşüyor. Bu halıları ben bir sanat olarak görüyorum. Bu sanata ilgi yok. Genelde yurt dışı Amerika ve Fransa’dan ilgi var. Bu tarladaki halıların hepsinin sahibi var. Türkiye’nin her ilinden müşterilerimiz var. 4 ay güneş işlemi yapıyoruz. Ama normal makine halısı yıkama fabrikamız yıl boyu açık” diye konuştu.

"50 kişiye istihdam"
Tesislerinde yıkamanın ardından yaz sezonundaki güneşletme işlemiyle 50 kişiye de istihdam sağladıklarını kaydeden Topkara, “Bu halılar el emeğidir ve değerlidir. Akşamları görevlimiz var. Onlar koruyor gerekli korumayı yapıyor” ifadelerine yer verdi.

"Güneşletme yapılıyor"
Ayşe Akbaba, yıllardır halıların tarlada serin ve bakım işlerini yürüttüklerini belirterek, “Bu sezon 20 kişi çalışıyoruz. Yaz döneminde 3-4 ay burada halıları güneşletme yapıyoruz. Önceden bu tarlada ekin vardı, hasat yapıldı, sonra halıları sermek için hazırlık tamamlandı. Bir hafta öncede havaların iyice ısınmasıyla halıları serme işlemine başladık” dedi.

"Gece çiğ, gündüz güneş"
Birbirinden değerli halıları gecenin çiğini, gündüzün güneşini almasıyla olgunlaşıp parladığını dile getiren Akbaba, “Bu işlemler halının değerine değer katıyor. Bu güneş olmasa halı olmaz, bizde güneşte çalışmak zorundayız. Belirli aralıklarla da olsa gölgede dinleniyoruz” diye konuştu.
Binlerce halının bulunduğu alan geceleri de boş bırakılmıyor. Karanlık çöktükten sonra halıların güvenliği yine görevliler tarafından sağlanıyor. Sabaha kadar belli aralıklarla halıların serili olduğu alanı fener ve yanlarındaki köpeklerle kontrol eden görevliler adeta kuş uçurtmuyor.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.13 12:18:56
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Kapılarına dayanan domuz sürüsü yüzünden siteye giremeyen mahalleli çözüm bekliyor

Antalya’nın Konyaaltı ilçesinde domuzların cirit attığı Hurma Mahallesi’nin muhtarı Faruk Kıldıran, ’’Mahalleyi domuz sardı’ diye çok şikayetlerin geldiğini belirterek, bölgedeki atıl durumdaki çalılık alanların temizlik yapılmadığı sürece domuzların mahalleyi terketmeyeceğini söyledi.
Konyaal..

Antalya’nın Konyaaltı ilçesinde domuzların cirit attığı Hurma Mahallesi’nin muhtarı Faruk Kıldıran, ’’Mahalleyi domuz sardı’ diye çok şikayetlerin geldiğini belirterek, bölgedeki atıl durumdaki çalılık alanların temizlik yapılmadığı sürece domuzların mahalleyi terketmeyeceğini söyledi.
Konyaaltı ilçesi Hurma Mahallesi’nde ormanlık ve dağlık alanda aç kalan domuzlar, şehir merkezine kadar indi. Karınlarını doyurmak için apartman ve site çevrelerinde gezinen domuz sürüsü, vatandaşlara zor anlar yaşattı. O sıra dışarıda olan bazı vatandaşlar evlerine girmek isteyince site kapısında sürüyle karşılaşınca neye uğradığını şaşırdı. Süreden bir domuz site içerisine girerken, o anları kaydeden site sakini, "Ben nasıl eve gireceğim" diyerek serzenişte bulundu.

Hurma Mahalle Muhtarı Faruk Kıldıran, "Bu bölgenin yakınında terkedilmiş dikenli ve çalılık alan var. Orası imardan geçmeyince atıl oldu. Genelde domuzlar oradan geliyor. Birde yakında ormana dönen bahçe var orada da yaşayan domzu sürüsü var. Temizlik yapılmadı. Oralar okul ve diğer alanlar için ayrıldı. Mülkiyet sorunu çözülemediği için belediye de biz temizlik yapamdı. Domuzlar tam orada ortada yaşıyor. Haliyle gece olduğu zaman mahalleye çıkıyorlar. Özellikle 201-202 sokakta görünmüşler. Vatandaşımız bu durumdan rahatsız. Biran önce önlem alınması gerekiyor. O ormanın temizlenmezi lazım" dedi.

"Mahalleliden şikayet geliyor"
Kaldırımlara sokak canlarına mama ve ekmekte konulunca domuzlar onun kokusuna da mahalle arasına geldiğini dile getiren Kıldıran, " Domuzlarda bu gıdalarda faydalanıyor. O mamalarında fonksiyonu var. Domuzlar yavrularıyla geliyorlar. Saldırabilirler, ne yapacakları belli olmaz. O ormanlık alan temizlenmediği sürece biz domuzlardan kurtulamayız. Mahalleliden çok şikayet geliyor. ’Mahalleyi domuz sardı’ diyorlar. Bu olay 3-4 yıldır böyle oluyor. Bir temizlik şart. Domuzlar yoksa gitmez" diye konuştu.

"Karşımıza bir domuz çıkabilir"
Mahalle sakinlerinden Ömer Cengiz, " Domuzlar evlerimizin dibine kadar geldi, cadde ve sokaklarda cirit atıyorlar. Burası daha önce tarımsal alandı. Arka tarafta orman alanlar ve hayvanların yaşam bölgesi var. İster istemez çıklıp geliyorlar. Bir düzenleme olursa güzel olur. Çocuklarımız var ailemiz var. Karşılarına kedi göbek değil dağda aç yaşayan bir domuz çıkabilir. Onlara biz bile yardımcı olamayabiliriz. Bölgede domuzların yaşayabileceği çok alanlar var. Temizlik yapılırsda bunlarda buraya gelemz, farklı bçlgelerde yaşarlar" ifadelerine yer verdi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.01 18:13:19
Son Düzenlenme Tarihi :





ANSİAD İKİ BAKANI AĞIRLADI

Dışişleri Bakanı & Antalya Milletvekili Mevlüt ÇAVUŞOĞLU ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri ERSOY, 23 Mayıs 2023 Salı günü Akra Otel’de gerçekleştirilen toplantıda Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD)’ın Yüksek Danışma Kurulu Üyeleri ve Sektör Temsilcileri ile bir araya geldi. 

Toplantıya İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Candemir ZOROĞLU, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ali BAHAR, Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkan Yardımcısı & ANSİAD Yüksek Denetleme Kurulu Başkanı Ali EROĞLU, Batı Akdeniz Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (BAKSİFED) Yönetim Kurulu Başkanı & ANSİAD Geçmiş Dönem Başkanı Abdullah ERDOĞAN, Antalya Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı Menderes TÜREL, ATSO Meclis Başkanı Ahmet ÖZTÜRK katıldı. 

Toplantının açılış konuşmasını yapan ANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Akın AKINCI, “ANSİAD 33 senelik bir mazisi ile Antalya’da kurumsal yapısını tamamlamış hem şehrimizde hem bölgemizde etkin bir iş insanları derneğidir. Şu anda 178 aktif üyesi bulunmaktadır. 2022 verilerinin hazırlanmasına yönelik çalışmalar devam ettiği için sizinle şu anda 2021 verilerini paylaşabiliyorum. ANSİAD 33.489.463.905,72 TL toplam cirosu, 867.911.113,29 dolar toplam ihracatı ve 58.902 toplam istihdamı ile ülke ekonomisine katkı sağlayan bir dernektir.  Üyelerimiz arasında Türkiye’nin ilk beş yüzüne giren değerli sanayicilerimiz bulunmaktadır. Derneğimizin sekiz tane çalışma masası vardır. Bu çalışma masalarında farklı sektörlerden olan üyelerimiz çalışmalarını sürdürmektedir. Bu toplantıda sektör temsilcilerimizle beraber şu anda sizlerle olmaktan mutluluk duyuyoruz” şeklinde konuştu.  

“Türkiye, krizi fırsata çevirmeyi başaran bir ülke oldu”

Ülkemizde son beş yılını turizm açısından incelediğimizde çok büyük krizlerin üs tüste geldiğini belirten Mehmet Nuri ERSOY “Antalya tarımın ve turizmin başkenti olan önemli bir ilimiz. Turizmin de lokomotifidir. Antalya’da en büyük sorunlarla karşı karşıya olduğumuz dönemlerde en büyük rekorları kırdık. Türkiye, krizi fırsata çevirmeyi başaran bir ülke oldu” dedi. 

Terörün Türkiye sınırları dışına taşınmasının turizme kakı sağladığına dikkat çeken ERSOY, " İstikrarlı turizmin büyümesini sağlamak için 20 yılda atılan adımlar, terörle mücadelenin sınırların dışına taşınmış olması bizim açımızdan ilk adım oldu” dedi.  Savunma sanayindeki yerli ve milli oranın yüzde 20'den yüzde 80'e çıktığının altını çizen ERSOY, salgın döneminde krizleri fırsata çevirdiklerini söyledi. 

Sağlıktan ulaşıma kadar her alanda yapılan yatırımların turizm için önemli olduğunu hatırlatan ERSOY, “Türkiye, tanıtım politikasını değiştirdi. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı kuruldu. Bizde yeni ama dünyada tanıtım ajansı 100 yıl önce kurulmuş. 1919'da ilk İtalya'da kurulmuş. Biz 2019'da Türkiye'de hayata geçirdik. Ajansla birlikte Türkiye turizmde dünyada en yoğun ve en etkili tanıtım yapan ülke oldu açık ara. Türkiye 200'den fazla ülkede tanıtım yapıyor. Biliyorsunuz THY'nin 400'den fazla uçağı var. 330 noktaya direkt uçuş yapıyor. Dünyada hiçbir hava yolu, hiçbir havalimanı 330 noktaya direkt bağlı değildir” şeklinde konuştu. 

ERSOY, konuşmasına şöyle devam etti "Dış politikada tarafsızlık ilkesine bağlı olmanız gerekiyor. O zaman tüm pazarlarda hava yolu trafiğiniz açık olur, 200 ülkeden turist almaya başlarsınız, pazar çeşitliğini yakalarsınız, bölgesel eşitsizliklerden en az etkilenen ülke olursunuz”






“Amacımız turizm sezonunu 12 aya yaymak”

İstikrarın bugüne kadar devam ettirilmesinin öneminden bahseden ERSOY,” İstikrar devam ederse bu yıl koyduğumuz 60 milyon turist, 56 milyar dolar gelir hedefine rahatlıkla yetişiriz. 2028 için belirttiğimiz 90 milyon turist 100 milyar dolar gelir hedefine rahatlıkla gelebiliriz. Eskiden ütopik gibi gözüküyordu artık herkesin inandığı ulaşılabilir hedefler. Türkiye için geç kalınmış hedefler. Türkiye potansiyel olarak, diğer ülkelere göre kıyaslandığında en fazla turizm potansiyeli olan ülke. Sadece deniz, kum, güneş değil, arkeolojisi, tarihi her şeyiyle sadece Antalya'sı ile değil 81 vilayetiyle öne çıkıyor. Yeni yaptığımız politika ve gelişim programları sayesinde turizmi 81 vilayete yaymak istiyoruz. Ürün çeşitliliğini ilk etapta 50'ye çıkardık. Daha sonra aşamalı şekilde Türkiye 100 ürünle piyasaya lansman yapacak. Amacımız turizm sezonunu 12 aya yaymak, sezondaki kısıtlamaları da kaldırmak. Elimizde yeterli potansiyel var, yeterli ihtiyacı karşılayacak ürün var. Program dahilinde tanıtmamız gerekiyor” diye konuştu. 

“Sayın Başkan ve ANSİAD’ın çok kıymetli üyeleri bugün sizlerle olmaktan büyük mutluluk duyduğumu özellikle vurgulamak isterim” sözleri ile konuşmasına başlayan Mevlüt ÇAVUŞOĞLU ANSİAD ile tanışma hikayesini katılımcılar ile paylaştı.  ÇAVUŞOĞLU, ayrıca ANSİAD’ın sanata, bilime, eğitime önem vererek farkını ortaya koyduğunu söyledi. Dünyanın her yerinde iş insanlarının önünü açmanın, ekonomi diplomasisinin önceliklerinden olduğunu anlatan ÇAVUŞOĞLU, istikrarla birlikte ülkeye küresel sermayenin gelmesinin önemine dikkat çekti. 

“Afrika'nın uyandığını tüm dünya görüyor”

Ticaretle ilgili yaptıkları çalışmalardan bahseden ÇAVUŞOĞLU, “Kabuğumuza çekilen değil, dünyaya açılan bir ülkeyiz çünkü dünyanın her yerinde fırsatlar var. Bu fırsatları değerlendirmek için de açılım politikalarımız var. Bir bölgesel, kıtasal açılım, iki misyon sayımızın tüm dünyaya yayılması. 260 misyonla dünyada diplomatik misyon sayısı bakımından beşinci sıraya yükseldik. Bunun ticaretimize çok önemli katkı yaptığını görüyoruz. Merkez Bankasının araştırmasına göre, ortalama yüzde 26,7 ihracatımız artmış bu ülkelere. Afrika'nın uyandığını tüm dünya görüyor. Aslında rekabet Afrika'da. Bizim oraya girmemizden çok rahatsız olanlar oldu, şimdi gerek Fransa gerekse Amerika bizimle istişareleri de başlatmak istedi, başlattık, iş birliği yapmak istiyoruz. Amerika, Afrika'da son zamanlarda Çin'i dengelemek istiyor. Bunun için Türk firmalarıyla yakından çalışmaya başladılar. Müthiş bir rekabetin olduğu Afrika'da 44 büyükelçiliğimiz var. 4 milyar olan ticaretimiz şimdi 40 milyar dolara çıktı. Bunu daha da artıracağız. Bu sene 50 milyar dolara ulaşacağımıza inanıyoruz” dedi. 

Asya açılımı sonrası 2019'dan bu yana Asya ile olan ticaretin yüzde 40 arttığına dikkati çeken ÇAVUŞOĞLU, vize kolaylığı ve iş adamları ile taşımacıların önündeki engellerin kaldırılmasının önceliklerinden olduğunu vurguladı.

ÇAVUŞOĞLU, konuşmasına şu şekilde devam etti “Schengen Visas"ın (Şengen Vize) henüz yürürlüğe girmediğine değinerek, "72 kriterden 66'sını yerine getirdik. Interpol ile iş birliği konusu da çözüldü. 67 oldu, 5 kriter kaldı. Son 4-5 yıldır AB, gerçekleştirilen kriter sayısı arttıkça bizden uzaklaşmaya başladı. Geri kalan kriterleri müzakere etmiyor. Tıpkı Karadağ'ın, tüm fasılların kapanış kriterlerini yerine getirmesine rağmen genişlemeye karşı ülkeler sebebiyle o fasılların kapatılması toplantılarını geciktirdikleri gibi. Bunun peşinde olacağız”.

“Sefer düzenlenen ülke ve destinasyon sayısı her geçen gün artıyor”

Salgın döneminde Türkiye'nin güvenli tedarik zincirinde başarılı bir ivme yakaladığının altını çizen ÇAVUŞOĞLU, bunu gerek savunma gerekse diğer alanlarda iyi değerlendirmek gerektiğini söyledi. 
Dünyanın her yerine THY'nin uçuşlarını artırmanın turizm ve iş dünyası açısından önemli olduğunu ifade eden ÇAVUŞOĞLU, "THY uluslararası destinasyon bakımından, iç hat uçuşlarını dahil etmezsek, dünyada birinci sırada. Sefer düzenlenen ülke ve destinasyon sayısı her geçen gün artıyor" dedi.





Dünyadaki gelişmelerin iyi okunması gerektiğinin altını çizen ÇAVUŞOĞLU, şöyle konuştu: “100 yılda yaşanan bir kırılma noktasını yaşıyoruz. Kırılganlıklar, gerginlikler devam ediyor, istikrarsızlık artıyor, savaş yanı başımızda. Kim derdi Avrupa'nın ortasında bir savaş olacak. Diğer taraftan salgın bize bir şey öğretti, bundan sonra da salgınlar olabilir hazırlıklı olmamız gerekiyor. İklim değişikliği gerçek, enerji krizi giderek derinleşiyor. Tahıl anlaşmasıyla biz dünyayı rahatlatsak da gıda krizinin kaçınılmaz olduğunu uzmanlar söylüyor. Düzensiz göçmen meselesi artarak devam eden bir sınama."

İsviçre'de ve ABD'de bankacılık sektörünün yaşadığı sıkıntılara değinen ÇAVUŞOĞLU “Fransa'daki gösterilerin yükseldiğini, Amerikan ekonomisine güvenin azaldığını söyledi. Avrupa'nın dışa bağımlılığının artmaya başladığına dikkati çeken ÇAVUŞOĞLU, Türkiye'nin dünyada arabuluculukta marka olduğunu vurguladı. Normalleşme sağlanan ülkelerle ciddi iş birliği yapılmasının önemine işaret eden ÇAVUŞOĞLU, Mısır'dan sonra Yunanistan ile ortam yakaladıklarını, iki ülkenin seçim atmosferinde ilk defa retorik olmadığını söyledi. -ANSİAD BSN.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.23 17:34:35
Son Düzenlenme Tarihi :