SON DAKİKA

logo

3’üncü Geleneksel Alanya Belediyesi Ayak Tenisi 100. Yıl Türkiye kupası yapıldı

3. Geleneksel Alanya Belediyesi Ayak Tenisi 100. Yıl Türkiye Kupası 28-30 Temmuz tarihlerinde 16 takımın katılımıyla Milli Egemenlik Plajı’nda yapıldı.
Gençlik ve Spor Bakanlığı, Alanya Kaymakamlığı, Türkiye Ayak Tenisi Federasyonu ve Alanya Belediyesi iş birliği ile gerçekleştirilen kupada şampiyon Alanya Belediyespor takımı oldu. İkinci Alanya Atletik Takımı, üçüncü Kütahya Ayak Tenisi ve dördüncü Antalya Büyükşehir Belediye 2 takımı oldu.
2023 Türkiye kupasının en değerli oyuncusu Alanya Belediyespor takımından Serdar Demir seçildi. En centilmen takım Antalya Büyükşehir 2 takımı, en cesur takım Alanya Keçiler takımı ve 2023 yılı çıkış yapan en genç takım Antalya Büyükşehir Belediye 1 takımı oldu.
Dereceye giren takımlara kupa ve madalyalarını Alanya Gençlik Spor Müdürü Emre Kıldırgıcı, Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı Emin Müftüoğlu, Türkiye Ayak Tenisi Federasyonu Başkanı Mustafa Sunkur, Türkiye Ayak Tenisi Federasyonu Alanya Temsilcisi Şükrü Uysal ve yetkililer verdi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.31 14:19:12
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Binali Yıldırım, "Kemal Bey, adaylığını açıkladı, aynı anda dağdan PKK, Suriye’den PYD, YPG, SDG, Amerika’dan, Avrupa’dan FETÖ, Kemal Bey’e destek açıklaması yaptı"

Seçim ziyaretleri çerçevesinde Burdur’a gelen ve burada İş Dünyası Buluşması programında STK temsilcileri ve iş adamlarıyla bir araya gelen AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım Binali Yıldırım, “Ülkenin güvene ve istikrara ihtiyacı var, maceraya ihtiyaç yok” dedi.

Lavanta Tepesi Otelde STK temsilcileri, iş adamları, parti temsilcileri ile bir araya gelen Binali Yıldırım Türkiye’nin AK Parti’nin iktidarda olduğu 21 yıllık dönemde büyük ilerleme kaydettiğini belirterek bunu gören emperyalist ülkelerin bundan rahatsız olduğunu söyledi.

Türkiye’nin ve Burdur’un her yıl büyüdüğüne değinen Yıldırım, Türkiye’nin şehirleşmede yüzde 80’lerin üzerine çıktığını bu nedenle kırsal nüfusun azaldığını aktardı. Ayrıca Yıldırım, buna bağlı olarak aile işletmeciliği azalırken tarımda ve tarımsal sanayide büyük ölçekli üretimin artığına işaret ederek, alt yapının, yol ve ulaşım ağının gelişmesinin büyümede önemli olduğunu anlattı.

İhracat demek üretmek demektir

Ülkede ihracat yapmayan hiçbir ilin kalmadığını söyleyen Binali Yıldırım, “ 21 yıl önce neredeyse 30 ilde ihracatın ne olduğu bilinmiyordu. Ancak şimdi tüm illerde ihracat yapılıyor. Buda ülke ekonomisine büyük katkı sağlıyor. İhracat demek üretmek demek, üretmek demek istihdam demek. İstihdam olunca işsizliğin azalması, ülkenin kalkınması, zenginleşmesi demek.” dedi.

21 yıllık süreçte ülkenin ne kadar büyüdüğünden bahseden Yıldırım, 21 yıl önce Türkiye’nin nüfusu 65 milyondu şimdi ise 86 milyon oldu. Kişi Başına düşen milli gelir 3 bin 200 dolardan 10 bin 600 dolara yükseldi, ülkenin milli geliri ise 230 milyar dolardan 905 milyar dolara yükseldi. Üniversitelerde 1.5 milyon öğrenci vardı, şimdi 8.5 milyon öğrenci eğitim görüyor, 6 milyon kişi otomobil sahibi oldu, üniversite sayısı 208’e çıktı, bölünmüş yollar 6 binden 28500 kilometreye çıktı, havalimanları 26 dan 52’ye yükseldi, limanlar 149’dan 200 e çıktı ve bunun gibi bir ok yeniliğe imza attık. Bunun arkasında güven ve istikrar, güçlü iktidar yanımız var” dedi.
141 bin konutun temeli atıldı.

6 Şubatta meydana gelen depremin yaralarını sarabilmek için ilk günden itibaren büyük bir özveriyle çalıştıklarından bahseden Binali Yıldırım; “650 bin konut, 56 bin bina yok oldu. İnsanın değeri parayla pulla ölçülmez 50 bin de insanımız gitti. Bu memleketin her köşesinden vatandaşlarımız malıyla canıyla oraya aktı. İşte bizim en önemli hasletimiz birbirimizi zor, acılı zamanlarda yalnız bırakmamak. Depremzede vatandaşlarımız için yapacağımız 650 bin konutun 319 bini bir yıl içinde teslim edilecek. Bugün itibari ile de 141 bin konutun temeli atıldı.” diyerek en kısa zamanda depremzedelere yeni evlerini teslim etmek istediklerini belirtti.

Depremin faturası 2 trilyon lira

Depremin Türkiye’ye ekonomik anlamda verdiği maddi zararı da söyleyen Binali Yıldırım; “ Depremin bize faturası 2 trilyon lira. Bu da bizim milli gelirimizin %15 ne tekamül ediyor. Biz 3 yıllık kalkınmamızın tamamını buraya harcayacağız. Yani 3 yılda 0 büyüme ile bu depremin zararlarının telafisi. Bir başka deyişle geçen sene ki gider bütçemizin yarısı.” dedi.

Bölgede ortak istemiyorlar

Ülkenin büyümesinin ve özellikle savunma sanayide yerlileştirme ve millileştirme konusunda atılan adımların gelişmiş emperyalist ülkelerin canını sıktığını söyleyen Binali Yıldırım; “ Sömürgeci ülkeler Ortadoğu bizim, Balkanlar bizim Afrika bizim diyerek Türkiye’yi ve 14 Mayıs seçimlerini hedef alıyor. Seçimle bizden çok Amerika, Avrupa ilgileniyor. Bir İngilizce mecmuanın seçimler ve Cumhurbaşkanımız hakkında yayınladığı makalelere bakın. Bizim seçim olmaktan çıktı dünyanın birçok ülkesinin sorunu haline geldi" diye konuştu.

Bu seçimler normal olmaktan çıktı

Seçimlerle ilgili konuşan Binali Yıldırım; “Millet ittifakının adayı belirlemesi için bir yuvarlak masa oluşturuldu ve 21 ay toplandı dağıldılar. Aslında ilk başta belli olan adayı sonunda açıkladılar. Buraya kadar bir sorun yok. Başka bir şey oldu iki tane de belediye başkanı yanına monte ettiler ve cumhurbaşkanı yardımcısı ilan ettiler. Türkiye bir hukuk devleti. Size İstanbul’da, Ankara’da bir görev verilmiş belediye başkanlığı yapın diye. Daha o görev bitmeden yeni bir görevle söz veriliyor. İlerde Cumhurbaşkanlığı yardımcısı yapacağız diyorlar ve şuan da şehirlerinde yok bu arkadaşlar. Şehirlerine uğradıkları yok. Cumhurbaşkanı yardımcılığı için 5 tane ittifakın her birine yardımcılık tahsis edildi. Bunda da ne var? diyebilirsiniz ama benimde şu soruyu sormak hakkımdır. Biz bu sistem değişikliğini yaparken bize acımasızca saldırı gösterdi Kılıçdaroğlu. Niye bir tane cumhurbaşkanı yardımcısı koymuyorsunuz da birden fazla koyuyorsunuz diye Yandaşlarınıza arpalık mı hazırlıyorsunuz, onlara makam mı vereceksiniz, makam arabası mı vereceksiniz, devletin israfını daha da mı arttıracaksınız? diye acımasızca bizi eleştirdi. Şimdi seçim yok, kazanan yok oradan cumhurbaşkanlığı yardımcılıkları dağıtıyor. İyi ki fazla yapmışız bunların işine yaradı ama Tayyip Erdoğan bir tane yardımcı ile beş seneyi tamamladı. Bunları dikkatinize sunuyorum bu birinci çelişki.

İkinci çelişki ise aynı Kılıçdaroğlu dedi ki; “efendim ben katili cumhurbaşkanı kabul etmem. Ben ona cumhurbaşkanı demem”. Geçenlerde açıklamasını herhalde takip ettiniz. Şimdi kendi de dedi ki “Ben cumhurbaşkanı seçileceğim ve partimin genel başkanlığını da bırakmayacağım en azından sistemi değiştirene kadar. Bu da çok yaman bir çelişki tamamen ilk söylediğinin tersini söylemiş oldu.

Bir başka şey ise İstanbul, Ankara Belediyelerini Cumhuriyet Halk Partisi kazanınca “Bir tane insanın ekmeğiyle oynamayacağız, bir kişi bile işten çıkmayacak dediler on binlerce kişiyi ekmeğinden ettiler.
Bir başka çelişkisini daha söyleyeyim. “Biz bedava traktör dağıtacağız diye açıklamalar yaptılar ortada traktör falan yok. Oradan da bir şey çıkmayınca şimdi depremde traktörleri enkaz altında kalanlara traktör vereceğiz, geçmişe yönelik emeklilere bayram öncesi ikramiye vardı şimdi de en düşük memur maaşı 20 bin lira olacak diye açıklıyorlar. Yani vaatlerin bini bin para. Rahmetli babaannem biz konuşunca şöyle derdi: “Üfle yavrum üfle kaval elin yel Allah’ın.” bunların ki de öyle. Ha babam üflüyorlar. Fazla para vermek iyi bir şey buna kim itiraz eder ama hedefiniz enflasyonu düşürmekse fazla para vererek enflasyonu veya hayat pahalılığını düşüremezsiniz bu ekonominin kuralıdır.” dedi.

Biz FETÖ’cülerin, bölücülerin ve onların arkalarında ki sahiplerinin destekledikleri adayı desteklemiyoruz.

Kemal Bey, adaylığını açıkladı, aynı anda dağdan PKK, Suriye’den PYD, YPG, SDG, Amerika’dan, Avrupa’dan FETÖ, Kemal Bey’e destek açıklaması yaptı. Yeşil Sol Parti, işi daha da ileriye götürdü. ’Yerel özerklik, eyalet gelecek. Tepemizden İHA’lar, SİHA’lar, akıllı mühimmatlar yok olacak. Tayyip Erdoğan gidecek, hapishanelerin kapıları kırılacak. Apo başta olmak üzere bütün tutsaklar salıverilecek’ vesaire... Kemal Bey de söylüyor, ’Filanı çıkaracağım, bütün FETÖ’den atılanları tekrar işe alacağım’. Kardeşim bak, bir yanda 40 bin şehidimiz var. Ülkenin birliği, kardeşliği için bedel ödemişiz. Diğer yandan 15 Temmuz’u yaşamışız, 251 şehidimiz var. Siz, kimin adına bu sözleri veriyorsunuz? Türkiye bir hukuk devleti. Bir yandan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a ’tek adam’ diyeceksiniz, bir yandan da ’Nerede hukuk? Gelince şunu çıkaracağım, bunu yapacağım, edeceğim’. Önce hukuk devletine, adalete kendiniz inanmanız lazım. Biz, FETÖ’cülerin, bölücülerin ve onların arkasındaki sahiplerinin desteklediği adayı desteklemiyoruz. Biz, yerli ve milli TOGG otomobilini yapan, helikopterini, İHA’sını, SİHA’sını, akıllı mühimmatını yapan, milli muharip uçağı, ’F-35’ler verilmedi’ diye tezgaha koyan, adam gibi adam, milletin adamı Recep Tayyip Erdoğan’ı destekliyoruz.” dedi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.06 12:54:37
Son Düzenlenme Tarihi :





Endemik bitkili zengin florada üretilen yayla balı sağıldı

Mersin’in Erdemli ilçesinde Toros Dağları’nın yüksek rakımlarının zengin florasında doğal bal üretimi üzerine yürütülen Ar-Ge çalışmasında kovanlardan sezonun ilk balı sağıldı.
Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğüne bağlı Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü’nün Erdemli ilçesi Toros Dağı’nın 2 bin 100 rakımındaki Musabozulduğu Yaylası’nda yer alan arı kovanlarında bal hasadı başladı. Kovanlarından bu yıl yaklaşık 2,5 ton bal üretimi beklenirken, çalışmalardan elde edilen veriler endemik bitkilerin yer aldığı zengin florada bal üretimi ve arıcılığın gelişmesinde yol gösterici olacağı ifade edildi. Ar-Ge fazlası balların ise aynı zamanda enstitünün satış ofisinde müşterilere sunulacağı kaydedildi.
Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Mustafa Ünlü, kaliteli bal üretimine yönelik Ar-Ge çalışması çerçevesinde Toros Dağları’nın yüksek rakımlarına çıkarılan enstitü kovanlarından bal sağımına başladıklarını söyledi.

"1944’ten beri enstitümüz çalışmalarını devam ettiriyor"
Yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi veren Dr. Ünlü, "Arıcılık konusunda da bahçe bitkilerinde olduğu gibi araştırmalarımız var. Şu anda bulunduğumuz yer Kösereli Yörüklerinin yaylası olan Musabozulduğu mevkiinde yaklaşık 2 bin 100 rakımdayız. Arılarımızı kışları enstitümüzde kışlatıyoruz, yazları da yaylaya getiriyoruz. Yaylaya getirmemizin sebebi de florasının zengin olması, endemik türde bitki çiçeklerinin olmasından dolayı ve bu çeşitlilikten ötürü de bal kalitesinin yüksek olmasından dolayı buraya getiriyoruz. Arıcılıkla ilgili çalışmalarımızı burada devam ettiriyoruz" dedi.
Yıllık üretimlerinin yaklaşık 2,5 ton civarında olduğuna değinen Ünlü, "Bunları genelde vatandaşımıza sağımdan sonra satışa sunuyoruz, AR-GE fazlası ürünlerimizi. 2.5 ton yaklaşık bal üretimimiz oluyor. 1944’te kurulmuş bir enstitüyüz. 1944’ten beri enstitümüz çalışmalarını devam ettiriyor. Bu güne kadar yörede arıcı olanlara, arıcılığa başlamak isteyenlere teorik ve pratik olarak eğitimler veriliyor. Büyükşehirlerle, arıcılar birliği ile ortak çalışmalar yapılarak onlara arı yetiştiriciliği, ana arı yetiştiriciliği, arıcılığa başlayacak olanlara arıcılık nasıl yapılır bu konularda eğitimler veriyoruz" diye konuştu.
Arıcılık konusunda elde edilen veri ve bilgilerin 12 ille paylaşıldığını ifade eden Ünlü, "Afyonkarahisar, Konya, Antalya, Mersin, Adana, Isparta, Burdur gibi iller şu an bizim görev alanımız içerisinde. Arkadaşlarımız bu illerle ilgili gerekli çalışmaları yapıyorlar" şeklinde konuştu.

"Floranın zenginliği bala kalite olarak yansıyor"
Floranın zengin olmasının kaliteyi arttırdığını da dile getiren Ünlü, "Kalite şöyle, flora zengin olduğu için çok büyük çeşitlilik var, bitki çeşitliliği. Malumunuz olduğu üzere arılar çiçeklere konuyor, yüzlerce, binlerce çiçeğe konuyor ve bu çiçeklerden polenleri alıyorlar, buradaki yaylalardaki floranın çiçek kalitesi ve bitki kalitesi çok kaliteli olduğu için bu bala da yansıyor. Şöyle örnek vereyim pamuktan da bal yapabilirsiniz, çok büyük verimde elde edebilirsiniz ama tek çiçekli olduğu için kalitesi kırdaki yaylalardaki bal kadar kaliteli bal elde edemezsiniz. Dolayısıyla satışını yaptığımız müşterilerin geri dönüşleri çok olumlu oluyor. Almak isteyen bir daha almak istiyor. Fakat sınırlı miktarda üretebildiğimiz için kısa sürede bal satışımız bitiyor" ifadelerini kullandı.
Enstitünün Arıcılık Bölümü Başkanı Ziraat Yüksek Mühendisi Emrah Çulha ise asıl maksatlarının Ar-Ge çalışmalarından elde edilen verileri, yenilikleri üretici ve sektörle paylaşmak olduğunu belirtti.
Enstitünün eğitimlerine katılan arıcılardan Mehmet Doğan da 50 koloniden bu yıl 300 kilo bal beklediğini belirterek, balın kilosunu 300 TL’den satışa sunacağını kaydetti.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.08 15:41:18
Son Düzenlenme Tarihi :