Türkiye’de vatandaşların DASK’a yeterince ilgi göstermediği gibi Konut Sigortası’nı da önemsemiyorlar.
Doğal afetler, yangın, su basması, hırsızlık gibi pek çok risk, gündelik yaşamımızı bir anda altüst edebilecek durumlarda keşke dememek için Konut Sigortası şart.
Konut sigortası hem ev sahiplerine hem de kiracılara olası risklere karşı büyük bir güvence sağlıyor.
KONUT SİGORTASINDA AZ BİLİNENLER
Ev sahibi-kiracı ilişkilerini düzenleyen mevzuatlar, eve ilişkin bazı yükümlülükleri ev sahibine bazılarını ise kiracıya ait olarak belirliyor. Buna göre, örneğin bir musluğun su akıtması sorunu kiracının sorumluluğundayken tesisat borularındaki bir sıkıntı, ev sahibinin sorumluluğu altında. Durum böyle olunca, Konut Sigortası’nın iki taraf için de sağladığı avantajlar farklılaşıyor.
Konutlarda yaşanan olumsuz durumlar bazen eşyaların yanı sıra binaya da zarar verebiliyor. Kiracı olarak yaşanan konutta meydana gelen bir hasar durumunda, konut sahibi, hasarın kiracının ihmalinden kaynaklandığını tespit ederse, zararın kiracı tarafından karşılanmasını talep edebiliyor. Bu gibi durumlarda da kiracıların kendini korumak için Konut Sigortası yaptırmaları kritik önem taşıyor.
Böyle bir durumda, kiracının yaptırdığı Konut Sigortası devreye giriyor ve kendi eşyalarında meydana gelen hasarlarla birlikte, kiracı olarak üstlenmeleri gereken sorumluluğa ait masrafları da karşılıyor.