Sobayı tinerle yakmaya kalktı, eviyle birlikte kendisi de yandı
Antalya’nın Manavgat ilçesinde 3 katlı binanın zemin katında oturan adam sobayı tiner dökerek yakmak isteyince yangın çıktı. Ateşin etrafa sıçraması sonucunda çıkan yangında oturma odası tamamen yanarken, evde tek başına kalan adam ise ağır yaralandı. Alevlerin sebep olduğu dumanlar sebebiyle evde kafeste beslenen muhabbet kuşları da kaçamayıp telef oldu.
Yangın, Sarılar Mahallesi Çamlık Mevkii 3055 sokakta bulunan 3 katlı binanın zemin katında sabahın erken saatlerinde başladı. Evde yalnız başına yaşayan Mesut Bay’ın sobayı tinerle yakmaya çalışması sonucu çıktığı tahmin edilen yangın bir anda salonu sardı. Evde yaşayan Mesut Bay yanarak ağır yaralandı. Vücudunun tamamına yakını yanan Mesut Yar, ihbar üzerine olay yerine gelen ambulansla Manavgat Devlet Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı. Mesut Bay’ın vücudundaki yanıklar nedeniyle yanık ünitesi bulunan İzmir’de bir hastaneye sevk edildi. Mesut Bay’ın başından ayrılmayan bir yakını, hastanın hava ambulansı yerine kara ambulansı ile götürülmesne tepki gösterdi.
Muhabbet kuşları telef oldu
Yetkililer tarafından yapılan incelemelerde, yangının sobayı tinerle yakılmak istenmesi sırasında çıktığı belirtilirken, yanan odadaki masanın üzerinde akşamdan kaldığı belirlenen yarısı içilmiş içki şişesi, mezeler dikkatlerden kaçmadı. Yangında evde kafeste bulunan ve kafes kapalı olduğu için kaçamayan muhabbet kuşları da dumandan zehirlenerek telef oldu.
Kaynak : İHA
Yangın, Sarılar Mahallesi Çamlık Mevkii 3055 sokakta bulunan 3 katlı binanın zemin katında sabahın erken saatlerinde başladı. Evde yalnız başına yaşayan Mesut Bay’ın sobayı tinerle yakmaya çalışması sonucu çıktığı tahmin edilen yangın bir anda salonu sardı. Evde yaşayan Mesut Bay yanarak ağır yaralandı. Vücudunun tamamına yakını yanan Mesut Yar, ihbar üzerine olay yerine gelen ambulansla Manavgat Devlet Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı. Mesut Bay’ın vücudundaki yanıklar nedeniyle yanık ünitesi bulunan İzmir’de bir hastaneye sevk edildi. Mesut Bay’ın başından ayrılmayan bir yakını, hastanın hava ambulansı yerine kara ambulansı ile götürülmesne tepki gösterdi.
Muhabbet kuşları telef oldu
Yetkililer tarafından yapılan incelemelerde, yangının sobayı tinerle yakılmak istenmesi sırasında çıktığı belirtilirken, yanan odadaki masanın üzerinde akşamdan kaldığı belirlenen yarısı içilmiş içki şişesi, mezeler dikkatlerden kaçmadı. Yangında evde kafeste bulunan ve kafes kapalı olduğu için kaçamayan muhabbet kuşları da dumandan zehirlenerek telef oldu.
Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.06 10:39:02
Son Düzenlenme Tarihi :
Down sendromlu kızının eğitim ve sağlığı için 39 yaşında okuma-yazma öğrendi
Down sendromlu küçük kızının eğitim ve sağlık ihtiyaçlarını karşılayabilmek için büyük bir özveri ve fedakarlık göstererek Akdeniz Belediyesinin sağladığı ücretsiz kurs sayesinde okuma yazma öğrenen Remziye Fidan, azmiyle birçok ebeveyne de örnek oldu. Remziye Fidan, özel eğitim ve ilgi gerektiren kızı Kevser’e destek olabilmek, bu süreçteki ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla, ücretsiz okuma ve yazma kursuna katılarak 39 yaşında okuma ve yazmayı söküp, öğrenmenin yaşının olmadığını herkese gösterdi.
3 çocuk annesi Remziye Fidan, azmiyle görenlerin takdirini topluyor. Özellikle down sendromlu çocuğunu hastaneye ve okula götürürken zorlanan, okuma yazma bilmediğinden dolayı işlemlerini çoğu zaman yapamayan Fidan, kızının öğretmeninin tavsiyesi üzerine kursa başladı. Akdeniz Belediyesin Çilek Mahallesi’nde bulunan kültür ve sanat evinde verilen ücretsiz okuma yazma kursuna başlayan Fidan, 4 ay gibi bir sürede okuma yazmayı öğrendi.
“Kaç defa işlemlerimi yapamadan eve geldim”
Kursa başlama hikayesini anlatan anne Fidan, okuma sebebinin kızı olduğunu söyledi. Kızının özel bir çocuk olduğunu kaydeden Fidan, "Onun daha iyi bir eğitim alması için okuma yazma öğrenmeye karar verdim. Buraya kızımın anaokulu öğretmeninin tavsiyesiyle geldim. Okuma yazma bilmeden önce bir yere tek başıma gidemiyordum. Kızımı hastaneye götürdüğüm zamanlar sürekli yanımda birileri geliyordu. Ancak herkesin işi var, sürekli biri yanımda gelemiyordu. Tek gittiğim zaman da sürekli sorarak işlerimi halletmeye çalışıyordum. Birçok insan da yardımcı olmuyordu. Kaç defa işlemlerimi yetiştiremediğim için geri eve gelmek zorunda kaldım. Okuma yazma olduğu zaman elinle koyduğun gibi her şeyi bulabiliyorsun" diye konuştu.
"Okumak için hiçbir zaman geç değildir"
Artık bir yere giderken zorlanmadığını vurgulayan Fidan, "Artık bindiğim otobüslerin nereye gittiğini biliyorum. Hastaneye gittiğimde işlemlerimi kendim yapabiliyorum. Kendimi çok mutlu hissediyorum. Rahat bir şekilde işlemlerimi yapıyorum. Kimse kendi yaşının geçtiğini düşünmesin. Herkes okuma yazma bilmeli. Okumak için hiçbir zaman geç değildir. Bir arkadaşım 40 yaşında ve şu an üniversite okuyor. Ben ondan da biraz etkilendim zaten. O yaptıysa bende yapabilirim dedim ve kursa gelmeye karar verdim. Hedefim tabi artık liseyi, üniversiteyi okumak. Bu yüzden bize bu tür yerleri kazandıran başta Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak olmak üzere emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ediyorum" dedi.
"Yüzlerce kadınımız okuma yazma öğrendi"
Kursu ziyaret ederek, okuma-yazma öğrenen kadınlarla sohbet eden Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak ise ilçede 19 kültür evinin olduğunu belirtti. Bu evlerden genelde kadınların faydalandığının altını çizen Gültak, "Okuma-yazma derslerinden tutun, spor dersleri, pilates derslerinden tutun aklınıza ne gelirse dikiş nakış vesaire birçok yeteneklerini gerçekleştirecek sanatsal faaliyetler de gerçekleştiriyorlar. İçlerinden ressamlar çıkıyor, farklı yetenekli insanlar da çıkabiliyor. Ayrıca tabi kadınlarımız daha çok geldiği için bunların çocukları var, çocuklarına yönelik de mutlaka tüm kültür evlerimizde kreşlerimiz var. Çocuklarını da kreşlere bırakıp çocuklar da eğitim alıyor, dolayısıyla annenin aklı evde de kalmıyor. Hem kendisi hem çocuğu ders alıyor. Çok verimli oluyor buralar. Bugün burada olmamızın nedenlerinden bir tanesi de tabi ki Remziye Hanım. Kendisi 39 yaşında. O da küçük bir çocuğumuz Kevser ile birlikte geliyor. Tabi down sendromlu özel bir çocuğumuz. Anne onun eğitimiyle ve sağlık sorunlarıyla ilgilenirken zorluk çekiyordu. Nedeni de okuma-yazmasının olmamasıydı. Yine kültür evlerimize başvurarak kendisi şu an artık okuryazar sertifikası olan bir anne. Dolayısıyla Kevser hem sağlık hem eğitim konularında da daha cevval olacak, daha cesur olacak, daha girişken olacak. Bu tür çocuklarla ilgili haberleri, konuları gazeteleri dergileri rahatlıkla okuyabilecek. Bir yere gittiğinde çocuğuyla ilgili hakkını daha çabuk arayıp veya yolunu yöntemini daha çabuk öğrenecek. Bu tür hikayelerimiz çok bu evlerde, gurur duyuyoruz. Daha önce hem kadınlarımıza hem gençlerimize bu tür yöntemlerle bu imkanlar verilmemiş bizi üzüyordu. Ama bizim bu 4 yıllık dönemimizde yüzlerce kadınımız okuma yazma, içinde erkeklerimiz de var öğrendiler. Bu tür kurslarımız ekim ayından itibaren de devam edecek" ifadelerini kullandı.
3 çocuk annesi Remziye Fidan, azmiyle görenlerin takdirini topluyor. Özellikle down sendromlu çocuğunu hastaneye ve okula götürürken zorlanan, okuma yazma bilmediğinden dolayı işlemlerini çoğu zaman yapamayan Fidan, kızının öğretmeninin tavsiyesi üzerine kursa başladı. Akdeniz Belediyesin Çilek Mahallesi’nde bulunan kültür ve sanat evinde verilen ücretsiz okuma yazma kursuna başlayan Fidan, 4 ay gibi bir sürede okuma yazmayı öğrendi.
“Kaç defa işlemlerimi yapamadan eve geldim”
Kursa başlama hikayesini anlatan anne Fidan, okuma sebebinin kızı olduğunu söyledi. Kızının özel bir çocuk olduğunu kaydeden Fidan, "Onun daha iyi bir eğitim alması için okuma yazma öğrenmeye karar verdim. Buraya kızımın anaokulu öğretmeninin tavsiyesiyle geldim. Okuma yazma bilmeden önce bir yere tek başıma gidemiyordum. Kızımı hastaneye götürdüğüm zamanlar sürekli yanımda birileri geliyordu. Ancak herkesin işi var, sürekli biri yanımda gelemiyordu. Tek gittiğim zaman da sürekli sorarak işlerimi halletmeye çalışıyordum. Birçok insan da yardımcı olmuyordu. Kaç defa işlemlerimi yetiştiremediğim için geri eve gelmek zorunda kaldım. Okuma yazma olduğu zaman elinle koyduğun gibi her şeyi bulabiliyorsun" diye konuştu.
"Okumak için hiçbir zaman geç değildir"
Artık bir yere giderken zorlanmadığını vurgulayan Fidan, "Artık bindiğim otobüslerin nereye gittiğini biliyorum. Hastaneye gittiğimde işlemlerimi kendim yapabiliyorum. Kendimi çok mutlu hissediyorum. Rahat bir şekilde işlemlerimi yapıyorum. Kimse kendi yaşının geçtiğini düşünmesin. Herkes okuma yazma bilmeli. Okumak için hiçbir zaman geç değildir. Bir arkadaşım 40 yaşında ve şu an üniversite okuyor. Ben ondan da biraz etkilendim zaten. O yaptıysa bende yapabilirim dedim ve kursa gelmeye karar verdim. Hedefim tabi artık liseyi, üniversiteyi okumak. Bu yüzden bize bu tür yerleri kazandıran başta Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak olmak üzere emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ediyorum" dedi.
"Yüzlerce kadınımız okuma yazma öğrendi"
Kursu ziyaret ederek, okuma-yazma öğrenen kadınlarla sohbet eden Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak ise ilçede 19 kültür evinin olduğunu belirtti. Bu evlerden genelde kadınların faydalandığının altını çizen Gültak, "Okuma-yazma derslerinden tutun, spor dersleri, pilates derslerinden tutun aklınıza ne gelirse dikiş nakış vesaire birçok yeteneklerini gerçekleştirecek sanatsal faaliyetler de gerçekleştiriyorlar. İçlerinden ressamlar çıkıyor, farklı yetenekli insanlar da çıkabiliyor. Ayrıca tabi kadınlarımız daha çok geldiği için bunların çocukları var, çocuklarına yönelik de mutlaka tüm kültür evlerimizde kreşlerimiz var. Çocuklarını da kreşlere bırakıp çocuklar da eğitim alıyor, dolayısıyla annenin aklı evde de kalmıyor. Hem kendisi hem çocuğu ders alıyor. Çok verimli oluyor buralar. Bugün burada olmamızın nedenlerinden bir tanesi de tabi ki Remziye Hanım. Kendisi 39 yaşında. O da küçük bir çocuğumuz Kevser ile birlikte geliyor. Tabi down sendromlu özel bir çocuğumuz. Anne onun eğitimiyle ve sağlık sorunlarıyla ilgilenirken zorluk çekiyordu. Nedeni de okuma-yazmasının olmamasıydı. Yine kültür evlerimize başvurarak kendisi şu an artık okuryazar sertifikası olan bir anne. Dolayısıyla Kevser hem sağlık hem eğitim konularında da daha cevval olacak, daha cesur olacak, daha girişken olacak. Bu tür çocuklarla ilgili haberleri, konuları gazeteleri dergileri rahatlıkla okuyabilecek. Bir yere gittiğinde çocuğuyla ilgili hakkını daha çabuk arayıp veya yolunu yöntemini daha çabuk öğrenecek. Bu tür hikayelerimiz çok bu evlerde, gurur duyuyoruz. Daha önce hem kadınlarımıza hem gençlerimize bu tür yöntemlerle bu imkanlar verilmemiş bizi üzüyordu. Ama bizim bu 4 yıllık dönemimizde yüzlerce kadınımız okuma yazma, içinde erkeklerimiz de var öğrendiler. Bu tür kurslarımız ekim ayından itibaren de devam edecek" ifadelerini kullandı.