SON DAKİKA

logo

5 asırlık Kapalı Çarşı’yı gezenler Hışır Han’ın serin avlusunda tarihe tanıklık ediyor

Kahramanmaraş’ta 5 asırlık Kapalı Çarşı’yı gezenler hem tarihe tanıklık ediyor hem de Hışır Han’ın serin avlusunda yorgunluklarını atıyor.
Dulkadiroğlu Beyliği Hükümdarı Alaüddevle Bey tarafından 15. yüzyılın sonlarına doğru inşa ettirilen ve tarihi dokusu ile orijinalliğini yitirmeden günümüze kadar ulaşan Hışır Han, insanların sıcak yaz aylarında serinleyeceği bir mekan olarak dikkat çekiyor.
Kahramanmaraş Kapalı Çarşı’nın içerisinde bulunmasından dolayı çarşıda vakit geçiren yerli ve yabancı turistler 3 oda, 1 teras ve içerisinde su kuyusu bulunan tarihi Hışır Han’a gelerek serin avlusunda kum közünde pişirilen Türk Kahvesi içerek keyifli vakit geçiriyor.
Kahramanmaraş’ın değeri olarak da bilinen Hışır Han, aynı zamanda şehrin en büyük hanı olarak da biliniyor.
“Güzel bir atmosferi var”
Samimi ve tarihi dokusu ile ziyaretçilerinin büyük ilgisini çeken mekanda ailesi ile vakit geçiren Hüseyin Cengiz, “Ben daha önce de geldim buraya çok güzel tarihi bir yer ve çok güzel bir atmosferi var. Buranın çok güzel kahvesi var. Ben daha önce burayı televizyon röportajında izlemiştim onun üzerine geldim, çok güzel bir mekan” dedi.
Bir diğer ziyaretçi Güler Cengiz, “Öncelikle Kahramanmaraş’ımıza geçmiş olsun büyük bir felaket yaşadık. Ama böyle tarihi yerlerin kalması çok güzel. Fazla zamanımız yok gezemiyoruz ama burası çok güzel bir yer. Hem geçmişi yaşasınlar hem de geleceği yaşasınlar” diye konuştu.
Hışır Han İşletme Sahibi Meltem Yürürdurmaz, “Kapalı Çarşı içerisinde 1507 yılında yapılmış eski bir kervansaray. Şu an 3 odası, dışarıda bir bahçesi bir de terasımız bulunmakta. Odamızın bir tanesinde kuyu bulunmakta ve kuyunun devamında tünel gidiyor, Kahramanmaraş Kalesi ve Sarayaltı’na bağlanıyor. Depremden sonra kuyunun içerisinde daha sonra su yokken şu an içerisinde su çoğaldı. Yurtdışından gelen vatandaşların çok ilgisini çekiyor. Her sene Kahramanmaraş’a gelenler mutlaka gittikleri güne kadar bizi ziyaret etmeden dönüş yapmıyorlar. Kapalı Çarşı bölgesi yıkımların ve kayıpların en çok olduğu bölge maalesef. 500 yıla aşkın bir yapı olan Hışır Han, bu depremde sağlam bir şekilde hizmet veriyor” ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.09 17:28:33
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Başkan Esen: Güzel denecek hiçbir şey kalmadı

Herkesin güzellemeler yaptığı bir ortamda ülkenin dağınık bir ev gibi göründüğünü dile getiren Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, “Ülkede normal giden, ‘evet bu da batıdaki örnekleriyle aynı’ dediğimiz hemen hemen hiçbir kalmadı” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ve Meslek Odaları Komitesi’nin düzenlediği toplantıya CHP Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz, Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Garip Erdoğan, CHP Antalya milletvekili adayları Aliye Coşar, Ramiz Ataman, Müge Gezginci Uysal, STK temsilcileri ve çok sayıda partili katıldı. Toplantıda konuşan Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, ülkenin geldiği noktanın hiç iç açıcı olmadığını kaydetti. Türkiye’nin yeniden toparlanıp çağdaş ülkeler seviyesine gelmesi için bir an önce herkesin elini taşın altına koyması gerektiğine dikkat çeken Esen, ülkede güzel denecek bir şeyin bırakılmadığını dile getirdi. 
ÜLKE DAĞINIK EV HALİNE GETİRİLDİ
Herkesin konuştuğunu ancak ortadaki dağınıklığı toparlamak için çok az insanın çaba sarf ettiğini ifade eden Esen, sözlerine şöyle devam etti: “Herkesi dinlediğiniz zaman hepsi ayrı ayrı güzel konuşuyor. Adeta hepsinden ayrı ayrı bal damlıyor. Ben de bu ortam içerisinde kendimi şöyle hissediyorum; son derece dağılmış, kirlenmiş, mahvolmuş bir ev. Bazen kendi evlerimiz de o hale gelir ya… ‘Ben burayı temizleyeyim’ dersiniz ama neresinden başlayacağını bilemezsiniz. Önce mutfaktan mı başlasak önce bulaşıkları mı yıksak bunu mu yapsak? Ülkemizde de neye nereden başlanacağı konusunda gerçekten büyük bir kafa karışıklığı var. Ülkede normal giden, ‘evet bu da batıda ki örnekleriyle aynı’ dediğimiz hemen hemen hiçbir kalmadı. Bu kurumda çağdaş nitelikleriyle aynı çalışıyor dediğimiz hemen hemen hiçbir kurum kalmadı. Değerli arkadaşlar, neresinden başlarsak başlayalım bir yerinden başlamamız gerekiyor. Ama en son yapılan tahribattan başlayarak düzeltmek, en doğru olanı olacaktır. En son yapılan tahribat hangisiydi ve aslında esaslı tahribattı, referandumla beraber ülkede ki hükümet sisteminin değiştirilmesiydi.”
 TEK ADAM SİSTEMİ DEĞİŞMELİ
Türkiye’deki hükümet sisteminin tek adama bağlanan, adına da ‘Cumhurbaşkanı hükümet sistemi’ denilen bu sistemin dünyada başka bir örneği olmadığını vurgulayan Başkan Esen, hükümet sistemindeki değişikliğin yapılacağı referandumda kapı dolaştıklarını ve bu sistemin uygulanabilir olmadığını anlattıklarını dile getirdi. Gelinen noktada haklı çıktıklarını kaydeden Esen, “Dünyada bir örneğinin olmadığını söyledik ve çok geçmeden hemen hemen 6 sene içeresinde bunun böyle olduğunu gördük.  Galiba buradan başlamamız lazım. Tüm ideolojilerin vazgeçilmez kavramları olarak bahsettiğimiz hukukun üstünlüğü, adalet, eğitim de fırsat eşitliği, gelir dağılımı adaleti gibi kavramlar bugünkü dağınıklık arasında kayboldu. Biz hukuk devleti dediğimizde, hukuk devleti karın doyuruyor mu diyen hukuk devleti mağdurları vardı. Biz adalet dediğimiz de adaletsizlik denildiğinde tüm geleceğini kaybettiği halde adeta paralize olmuş garibanlar vardı. Adalet karın doyurmaz diyorlardı. Bizim buralardan başlamamız lazım. Bizim toplumun en uç kesimine aslında temel kavramların, erdemlerin ve değerlerin hayatın tamamının kalitesini yükseltecek şeyler olduğunu anlatmamız lazım” diye konuştu. 
GEÇİM SIKINTISI İLE BASKI ALTINA ALINDIK
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden, parlamenter sisteme geri dönüşün mutlaka yapılması gerektiğini belirten Esen, bu süreçte sendikal mücadelenin çok önemli olduğunu belirtti. Sendikaların kendi üyelerine bazı konuları çok iyi anlatmasının zorluklarına değinen Esen, sendika temsilcilerine hitap ederek, “Sizlerin kendi üyelerinize de kendi kitlenize de bazı şeyleri anlatmanız diğer batı ülkelerden çok daha zor. Çünkü fikirlerimiz öylesine baskı altına alınmış, öylesine garibanlık ve parasızlıkla, geçim sıkıntısıyla baskı altına alınmışız ki. Aslında bizim hayatımızı çok çok daha fazla belki birinci derece ilgilendiren konular konusunda sizin üyeleriniz veya emekçi kesimiyle kendi değerinin farkına varamaz noktaya getirilmiş. Geçim mücadelesi nedeniyle neredeyse ses çıkaramaz hale getirilmiş. Bu konuda CHP ve hakka emeğe değer veren partiler elbette sizlerin yanında olacaktır” diye konuştu. 
UCUZ EMEK CENNETİNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimine giderken, alışılmışlığın ötesinde çok kısaltılmış bir kampanyaya dönemi geçirdiklerini ifade eden CHP Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz, bu kısa sürede her yere yetişmeye çalıştıklarını söyledi. Ülkenin geldiği noktayı hak etmediğini belirten Cengiz, “Her şeye rağmen bu ülkede kırk yıldan bu yana süregelen, neo-liberal politikalar sonucu gelinen noktada, en son AKP döneminde de ülkemizi ucuz emek cennetine dönüştürülmüş olması hepimizi rahatsız ediyor. Bu ülkede emeğin değerinin bulduğu alın terinin hakkını aldığı bir düzeni hep birlikte kurmak zorundayız. Bugün, 2017’de değiştirilen rejim sonucunda bütün yetkilerin bir kişiye devredilmesi sonucu ekonomi alaşağı olmuş ülkeye 85 milyonla birlikte aynı anda yoksullaşırken yine her zaman olduğu gibi emek cephesi bundan en büyük payı aldı” dedi. 14 Maysı’ı büyük bir heyecanla beklediklerini söyleyen CHP Antalya Milletvekili Adayı Aliye Coşar, “Önümüzde ki seçim çok önemli. Sahalardayız. Tabi ki çok derdimiz var. İşçisinden esnafından kadınlarımızdan, çocuklarımızdan, üreticilerimizden ciddi anlamda sıkıntılarla boğuşan bir ülke haline geldik” dedi. Toplantıda konuşan CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Garip Erdoğan ise, “Eğer bütün bu yaşadıklarımız gerçek olaydı bilime ihtiyaç olmazdı. Doğruluk diye bir şey yoktur. Sadece evrensel bir değişim vardır. Evrensel değişikliklerin içerisinde istesek de istemesek de tarihsel dönemeçlerin içerisinde sendikaların önemi vardır. Sendikaların tarihine baktığımız zaman işçi sınıfı bu ülkede ve dünya da çok ciddi bedeller ödedi” şeklinde konuştu. -BLD.BSN.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.04 17:30:38
Son Düzenlenme Tarihi :





Kalça Ve Diz Protezleri İle Eve Bağımlılık Sona Eriyor

Vücuttaki eklemlerde bulunan kıkırdakların birçok nedene bağlı olarak işlevini yapamaz hale gelmesi, “eklemin yıpranma hastalığı” veya “dejeneratif eklem hastalığı” olarak adlandırılıyor.

Bu hastalık ileri safhada; hastaları eve bağlayan, günlük aktivitelerini yapmalarını ve hatta hareket etmelerini engelleyen sorunlara yol açıyor.
“Dejeneratif eklem hastalığı”nın tedavisinde uygulanan kalça ve diz protezleri ise hastaları öncelikle ağrılarından kurtarıyor ve sosyal yaşama yeniden kazandırıyor. 
Memorial Antalya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Turan Aydın, diz ve kalça protezi ameliyatlarının hastaların yaşam kalitesi üzerindeki etkilerini anlattı. 
Eklem kıkırdak kayıplarının geri dönüşü olmuyor
Eklemlerin zarar görmesi ve aşırı yıpranması, kıkırdak kayıpları sonucu kemiklerin birbirine sürtünerek aşınmalara neden olmaktadır. Sonuçta eklem kıkırdağının kaybı ile ortaya çıkan bu durum, çok ilerleyici ve geri dönüşümü olmayan bir hastalık halini almaktadır. Çocukluk çağında geçirilmiş enfeksiyonlar, romatizmal hastalıklar, tümörler, travmalar, genetik yatkınlık, fazla kilo, ağır yük taşıma ve özellikle kalça, diz ve ayak bileği gibi eklemlere baskı ile yaşlanma gibi faktörler bu soruna yol açmaktadır.
Günlük yaşam kısıtlanıyor
Kişi eklem sorunları nedeniyle; yürüyemez, merdiven inip çıkamaz, yatağından kalkamaz ve günlük kişisel ihtiyaçlarını yerine getiremez hale gelmektedir. Hastanın günlük aktiviteleri ileri derecede sınırlandığından bazen yatağa bağımlılık ve sakat bırakıcı etkiye yol açmaktadır.
İleri yaşta olan, sigara içen, istirahat sırasında ağrı duyan, gece ağrı nedeniyle uykusundan uyanan, tuvaleti kullanamayan, dizlere yük bindiren hiçbir hareketi yapamayan, yerden eğilerek bir şey alamayan ve 100 metreden fazla yok yürüyemeyen hastalar için protez ameliyatları gerekli olmaktadır.  
Hastanın yaşam kalitesi değişir
Protezler, yaşam kalitesine doğrudan etkileri olan ameliyatlardır. Protezler; titanyum, krom kobalt ve molibden gibi özel alaşım, çelik, seramik alaşımlı özelliklere sahiptir. Protezlerde bugün 3 ayrı kayma yüzeyi bulunmaktadır. Metal, seramik ve plastik yüzeylerin her biri arzu edilen 20-25 yıllık bir yaşamı sağlayabilmektedir. Hasta için en uygun protez kullanılmaktadır. Özellikle 50-55 yaşın altındaki genç hastalarda seramik protezler tercih edilmektedir. Protez ameliyatları sonrası hastanın diz ve kalça eklemlerindeki ağrılar ortadan kalkmaktadır. O bölgede hareket kabiliyeti artmakta, taşıma yüzeyleri düzgünleşmekte, şekil bozuklukları ortadan kalkmakta, hareket genişliği artarak hastanın günlük normal aktivitelerini yapması sağlanmaktadır.
Diz ve kalça protezi olan hastalar neler yapabilir?
* Hastanın hareketli durumda ya da istirahat sırasındaki ağrıları ortadan kalkar.
* Ameliyat sonrası 2’inci ya da 3’üncü gün hasta bacağının üzerine basarak yürüteçle yürüyebilir, oturup kalkabilir.
* Bir hafta içinde yürüme periyoduna gelebilir. Yürüyüş ve spor için 3 ay gerekir.
* Eve bağımlılık sorunu ortadan kalkar. Ameliyat sonrası hasta günlük ihtiyaçlarını dışarıya çıkarak da giderebilir.
* Kalça ve diz protezli hastalar seyahat edebilir, gemi yolculuklarına çıkabilir, uçağa binebilir.  
* Golf oynayabilir, hafif yol yürüyüşü yapabilir, yüzebilir ve bisiklete binebilir.
* Özellikle kalça protezi uygulanan hastaların özel yaşamları da olumlu etkilenmektedir. Genç hastalar ameliyat sonrası mutlu olabilecekleri bir rahatlığa kavuşmaktadır.
Neler yapamaz?
Protezi olan hastalar öncelikle oturma şekline dikkat etmelidir. Kalça protezi olan hastaların bacak bacak üstüne atması, bağdaş kurarak oturması, çömelerek iş yapması sakıncalıdır. Hem diz hem de kalça protezinde; arabaya binerken ve arabadan inerken, merdiven inip çıkarken çok dikkatli olunmalı, mümkünse asansör tercih edilmelidir.
* HABER MERKEZİ

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.02 10:09:33
Son Düzenlenme Tarihi :