SON DAKİKA

logo

Hobi olarak başladığı işini şimdi dünyaya pazarlıyor

Yıllar önce hobi olarak başladığı taş toplama ve işleme sanatını ticarete döken Mustafa Kemal Koca, hobisini ve sevdasını ticarete dönüştürüp, değerli taşları dünyanın farklı ülkelerine pazarlıyor.
Yıllar önce bulduğu bir değerli taş sonrası kendisine bir hobi edinen Mustafa Kemal Koca, daha sonra taşçılığı bilimsel olarak sorgulamaya ve taşların insanlar üzerindeki etkilerini bilimsel olarak araştırmaya başladı. Bilimsel araştırmaları sonucu bulduğu taşların insan psikolojisi ve sağlığı açısından faydasının bulunduğunu öğrenen Koca, hobisini ticarete dönüştürüp, il il gezerek bulduğu değerli taşları işleyerek bu alanda ticarete başladı.
Çıkarttıkları taşları e-ticaret yöntemi ile satmaya başlayan Koca, bu taşları özellikle yurtdışına pazarlarken, taşları satın alan kişilerin yüzde 90’ının enerjisine ve şifasına inandıkları için aldıklarını ifade etti.
“Dünyanın her tarafına gönderiyoruz”
Türkiye’nin her tarafında değerli taşların peşinde koştuklarını ifade eden Koca, “Aslında çocukluktan başlayan bir meraktı ama ilk başladığı yer polis memuru iken doğuda görev yaptığımda Mardin’de oldu. Orada araştırdığımız taşlar bizi buraya kadar getirdi. Kahramanmaraş’a da geldiğimde de volkanik bacalarda yaptığım araştırmalarda bulduğum taşı kırdığımda içinden çıkan kristaller ve o açığa çıkan enerji bizi bizden aldı. Biz tek bir taşla başladık sonra şu an yurtdışına dünyanın her yerine taş göndermeye başladık. İşlenmiş ya da ham halde taşları dünyanın her tarafına gönderiyoruz ve dünyanın her yerinden bize gelen taşlar var” dedi.
“Kahramanmaraş jeolojik olarak zengin bir il”
Kahramanmaraş’ın taşları, taş camiasında konuşulur durumda olduğunu dile getiren Koca, “Kahramanmaraş jeolojik olarak da gemolojik da çok zengin bir ilimiz. Fakat bilinmeyen bir tarafı var ki gemolojik olarak çok değerli taşlar var. Bunlardan birincisi granattır ve dünyanın pek çok kültüründe bunun enerjisinin çok yüksek olduğu için tercih edilir ve kullanılan bir taştır. Bu taşın Kahramanmaraş’ta çok büyük rezervi vardır ve aynı zamanda Kahramanmaraş’ta genç dönem yakutlar var. Bunlar da enerji ve şifa olarak çok tercih edilir çünkü tam olgunlaşmış gem kalitesi yüksek yakutlar oldukça pahalı olduğu için Kahramanmaraş’taki genç dönem yakutlar fiyat ve işleme açısından daha kolay olduğu için çok tercih edilir. Genç dönem amatistler var, çokça sulu jeotlar var, kristal kuartzlar var. Bunlar bizim tespit ettiklerimiz ama yeni tespit ettiklerimiz baklava desenli aragonit taşı var, bunlar da çok önemli ve çok özel. Ama Kahramanmaraş bu anlamda bilinmiyor” diye konuştu.
“Taşların frekansı ve enerjileri çok önemli”
Bilimde ve dinde taşların faydalarına ve şifalarına yönelik bilgiler var olduğunu söyleyen Koca, “İnsanların yüzde 95’i dünyada ve ülkemizde taşı enerji ve şifası için alıyorlar. Bu ilaç tavsiyesi değildir, biz kadimdeki kullanımı ve bugünümüzdeki kadim toplumlardaki kullanıma bakarak yazılı olan Osmanlı’da 83’e yakın taşların enerji ve şifası ile ilgili yazılı eserler var, işte İbn-i Sina ve Zekeriya Razi’nin eserlerine yer verilen bilgiler var. Biz bunlara dayanaraktan taşların içerisindeki mineral yapısı ve bugün modern eczacılıkta nerede kullanılıyor ve günümüzdeki o uyuşmayı araştırdık. Bunlarla ilgili doktor tedavisine ek olarak verdiğimiz taşlar var. Ben bir egzama hastasıydım, uzun süre geçmeyen bir egzamam vardı ve buna ek olarak kendimde kullandım çünkü bilgisi vardı. Bu hastalık geçti mi, geçmedi ama çok rahatlattı. Özellikle psikolojik olarak sıkıntıya düşmüş çok insan var aslında bu insanların kullandığı taşlar bu kişinin o psikolojik rahatsızlığının zihin alanında olduğu obsesyon olduğu, aslında hepsinin kafasında olduğunun farkına varmasına vesile oluyor. Taşların buradaki frekans ve enerjileri çok önemli tabi ki yine bunu psikologlar eşliğinde yapıyoruz tek başımıza yapmıyoruz. Çünkü bir doktor değiliz, verdiklerimiz de ilaç değil. Ama elde ettiğimiz başarılara yüzde ile bakılırsa, bunların doktorlar ve akademisyenler tarafından da araştırılması gerek” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.14 17:57:08
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Başkan Kemençe; öğrencilerin beslenme, velilerin servis, öğretmenlerin maaş sorununu gündeme taşıdı

İYİ Parti tarafından tüm ülkede olduğu gibi Antalya ve ilçelerinde de 2023-2024 eğitim ve öğretim yılının başlaması dolayısıyla bir basın açıklaması yapıldı. Elmalı’da yapılan basın açıklamasına İYİ Parti Elmalı İlçe Başkanı Muhammet Kemençe, yönetimden bazı kişiler ile İYİ Parti Elmalı Belediye Meclis Üyesi Hasan İyilikçi katılırken, ortak metin Başkan Yardımcısı Ali Yeşildirek tarafından okundu.

Başkan Muhammet Kemençe, “öğrencilerimizin beslenme sorunlarının üzerine mutlaka eğilinmeli, sağlıklı ve nitelikli bireyler yetiştirilmesi için eğitimimiz, dünyadaki evrensel kalite standartlarına yükseltilmelidir. Öğretmenlerin açlık sınırında (özellikle özel okullarda) çalıştırılmalarının önüne geçilmeli, ebeveynlerin üzerindeki maddi manevi ekstra bir yük olan servis çilesine son verilmelidir” dedi.
“Çağdaş ve modern eğitim ile birlikte, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması her zaman olduğu gibi öncelikli talebimizdir, çünkü ülkemizin temel sorunu budur” diyen İYİ Parti Elmalı İlçe Başkanı  Kemençe şöyel devam etti:
“Önce köy enstitülerinin kapatılmasıyla başlayan ülkemiz eğitimindeki erozyon, son 22 yıl içinde çok sayıdaki köy okullarının kapatılmasıyla da derinleştirildi. Müfredat düzenlemelerinin Cumhuriyet değerlerinden uzaklaştırılarak yapılması, yukarıda sözünü ettiğimiz gizli ajandalı bir kurgunun hayata geçirilmesi amaçlıydı ve Türk eğitim sisteminde bilinçli bir yozlaştırmayı beraberinde getirdi.”
Daha sonra ülke genelinde aynı anda ortak basın bildirisi okundu. * Abdültalip GÜNGÖR

Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.09.11 15:44:25
Son Düzenlenme Tarihi : 2023.09.11 15:47:57





İRAP ( İl Afet Risk Azaltma Planı) çalışmasından : Yerel yönetimler bazında deprem konusuna gereken önem verilmiyor

Antalya Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nce hazırlanan İRAP, İl Afet Risk Azaltma Planı’ nda yaşanabilecek afetler arasında deprem konusunda ortaya konan kentin güçlü, zayıf yönleri ile fırsat ve tehditleri içeren analizde, imar ya da yapılaşma gerçeğini net bir şekilde ortaya konulmakla kalmıyor, yerel yönetimlerin deprem konusuna gereken önemi vermediği de vurgulanıyor.

İl Afet Risk Azaltma Planı’nda  Antalya’da yaşanabilecek olası bir deprem afetinde güçlü ve zayıf yönler, fırsat ve tehditler için kalem kalem kağıda döküldü. Yapılan analizde aktif fay potansiyelinin düşüklüğü, 2000 sonrası yapılan malzeme  kalitesinin daha iyi olması, 2005 yılı sonrası özellikle jeofizik mühendisliği’nin zemin etütlerinde şart koşulması, Antalya’nın daha çok yeşil alana sahip olması, afet toplanma alanı bazında güvenli alanların olması ve çoğaltılabilecek olması kentin bir deprem anında kentin GÜÇLÜ yönleri olarak yer aldı. 
Olası bir deprem anında Antalya’nın ZAYIF yönleri ise şu şekilde dile getirildi:
* Yapı stoğu verisinin olmaması, 
* Kamu kurumlarının kendi yapılarının kaydını sağlıklı tutmaması, 
* Acil durumlarda ana arterlerde  trafiğin kilitlenmemesi için çalışma olmaması, 
* Falezlerde yapılaşmanın çok olması, 
* İl genelinde deprem riskli alanlarının belirlenmesi için çalışma yapılmaması, 
* 19 ilçeyi kapsayacak bütüncül çalışma yapılmamış olması, 
* Riskli yapı stoğunun fazla olması, 
* İlçelerde imara açılan  yerlerde denetimin az olması, 
* Kamu ve bazı okul binalarının yaşlarının oldukça eski olması, 
* İmar planına ve yapım usulüne uygun olmayan yapılar, 
* 2000 yılı öncesi yapılaşmanın plansız olması, 
* Mevcut yapıların tadilat projelerine denetim yapılmaması,
* Sıvılaşma potansiyeli olan alanlarla ilgili çalışma olmaması, 
* Yerel yönetimler bazında deprem konusuna gereken önemin verilmemesi, 
* Zemin etüdü şartını her belediyenin olması gereken kanunlar çerçevesinde uygulamaması, 
* Gerekli birimler bazında ilgili mühendislik çalışmalarını yapmıyor olmaları, ilgili mühendis istihdamını sağlamıyor olmaları.
ANALİZDE ORTAYA 
KONAN TEHDİTLER
Yapılan analizde olası bir depremde ; falez kaymalarının yerleşim birimlerini tehdit etmesi, hareketli, kırılgan, boşluklu ve dayanımı düşük falez ve traverten yapıların üzerine yapılan geniş tabanlı ve yüksek katlı yapılaşmanın son 20 yıl içerisinde ciddi boyutta yapılması ve devam etmesi, şehir nüfusun çok hızlı artması ve kamu arazilerinin işgal edilmesi ile kaderci toplum yapısı TEHDİT kategorisinde yeralıyor. * Erkin ÖZGÜNSÜR


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.02.24 08:50:56
Son Düzenlenme Tarihi :