SON DAKİKA

logo

07 GENÇLİK & SALİH ÖZGÜNSÜR ÖZEL RÖPORTAJI

07 Gençlik’in yeni lideri Sabri Kulüp, net konuştu! "O’na tepkimiz sonlanmadı, gitmediği sürece sonlanmayacak!"

NOT: BU RÖPORTAJ, TOROSGAZETESİ.COM ÖZEL RÖPORTAJIDIR. KAYNAK GÖSTERİLSE DAHİ ALINTILANMASI YASAKTIR! 

Geçtiğimiz günlerde, Gürhan Güneyli’nin “bırakma” kararı almasının ardından derneğin yeni lideri seçilen Sabri Kulüp, TOROS Gazetesi’ne konuştu. Kulüp’ün hedefinde, daha önce bildiri yayınladığı Aytaç Altay ve Konyaspor’dan gelen İdari Menajer Seçkin Özdil vardı. 

Salih Özgünsür: Öncelikle hayırlı olsun. Gürhan Güneyli’nin liderliği bırakmasının ardından 07 Gençlik’in yeni lideri oldunuz. Hem Gürhan Güneyli’nin bırakması hem de sizin başkanlığa geliş süreciniz nasıl gerçekleşti?

07 Gençlik Lideri Sabri Kulüp: Gürhan, benim çocukluk arkadaşım. Yıllardır, 07 Gençlik bayrağını onunla beraber taşıdık. Bırakma kararı aldı, yaşı geldi; biraz emekli olmayı düşündü sanıyorum. Kardeşlerimiz de başkanlık için beni layık gördü. Biz de bayrağı teslim aldık. Bizler de belirli bir süre devam edip bizden sonra gelen kardeşlerimize bayrağı devredeceğiz. 




Salih Özgünsür: 07 Gençlik sezona çok formda başladı. Özellikle ilk iç saha maçı olan Konyaspor maçında, %90 nemde biz tribünde nefes dahi alamazken; 07 Gençlik 90.dakikada halâ tezahürat yapıp takımı ateşlemeye çalışıyordu. Bu sezon, daha agresif bir 07 Gençlik var diyebilir miyiz?

Sabri Kulüp: 07 Gençlik, her zaman agresiftir. Tarihinden beri her zaman agresif bir tribün yapmıştır. Çünkü Antalya’daki tek ve en büyük tribün/taraftar derneği olduğu için, her zaman agresif. Bu sene özelinde, kan değişikliği ile birlikte kırgınlıkları olan kardeşlerimizin, eski tribüncülerimizin, abilerimizin yeniden aramıza katılması bunda etkili oldu. İlk maçta dediğiniz gibi 3200 bilet satıldı Kuzey Kale’den. Zaten orası toplam 3400 kişilik bir tribün. Kan değişikliğinin de etkisi olduğunu düşünüyoruz. İnşallah da hep böyle olacak ancak daha ilk maçtan önümüzü kestiler. Küfretmememize rağmen, C Blok’a ceza kestiler. 




Salih Özgünsür: Bir taraftar grubundan çok daha fazlası ve Antalya’nın en büyük sivil toplum örgütlerinden birisiniz. Bunu, 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketinde ve sonrasında bir kez daha gördük. 07 Gençlik olarak siz de orada bulundunuz. Orada neler gördünüz, neler yaşadınız?

Sabri Kulüp: Anılarımız, çok kötü anılardı. Ben, 11 gün orada kaldım. Eski tribün liderlerimizden Faruk Abim de Hataylı. Onun memleketi Kırıkhan’daydık biz. Anılar, hep kötü anılar. İyi anılarmız da oldu tabi ki. Buradan kamyonlar ile götürdüğümüz yardımları dağıtırken, o çocukların sevinci, insanların sevincini gördük ancak geri kalanları güzel anılar değildi. İnşallah bir daha da böyle bir şeyi Rabbim kimseye yaşatmaz. Çünkü enkazdan çıkardığımız çocuk cesetleri, bazen yer yer benim aklıma geliyor. Kimse, böyle bir şey ile sınanmasın. 




Salih Özgünsür: 07 Gençlik’in bir geliri var mı?

Sabri Kulüp: Derneğimizin hiç bir geliri yok. Yardım edenler oluyorsa ki bizim zaten genel olarak maddi bir desteğe ihtiyacımız yok. Her yıl polar, atkı gibi ürünleri sağolsun bizleri seven iş insanlarımız karşılıyor. En büyük destekçimiz zaten bizim abimiz, Tolga Cömertoğlu. Allah’a şükür 07 Gençlik’i bugüne dek hiç bir zaman ne birine muhtaç etti ne de bir laf söylettirdi. Gerek de yok zaten.


Salih Özgünsür: 07 Gençlik’in Başkan Sabri Gülel’e bakış açısı nasıl, kendisinden hiç talebiniz oldu mu?

Sabri Kulüp: Sabri Gülel’den hiç bir talebimiz olmadı. Sadece, taraftara sahip çıkmasını, Antalyaspor’u en iyi yere getirmek için elinden geleni yapmasını istedik. Bizim, başkanımızdan; her taraftarın da kendi başkanından istediği şey, takımını en güzel yerlere getirmesidir. Bizim de ondan tek isteğimiz budur. Biz her zaman, sadece Sabri Gülel’den değil, bütün başkanlardan isteğimiz budur. Biz taraftar olarak takımımızı Avrupa’da, ilk dörtte görmek istemez miyiz? 


Salih Özgünsür: Geçtiğimiz yıllarda, Antalyaspor’un istediği saha sonuçlarını alamadığı bir periyod içerisinde eski başkan Gürhan Güneyli'nin, teknik direktör Nuri Şahin ile bir fotoğraf karesi vardı. Antalyaspor, bu sezon da benzer bir kötü gidişat izlerse, yeni başkan Sabri Kulüp ve Nuri Şahin’i de benzer fotoğraf karesinde görecek miyiz?

Sabri Kulüp: Tabii ki. Çünkü, bu takım kimsenin değil. Ne Nuri Şahin’İn, ne başkanın ne yöneticilerin ne de Sabri Kulüp’ün. Bu takım, Antalyaspor. Antalya’nın takımı. Biz de Antalyalı olarak takımın en iyi yerlere gelmesini istiyoruz. Gelmesi için de hoca ile konuşulması gerekirse, hoca ile konuşuruz. Yönetici ile konuşması gerekirse, yönetici ile konuşuruz. Ki, sorunları çözüp, takımı en güzel yerlerde görebilelim. 




Salih Özgünsür: Nuri Şahin’i başarılı buluyor musunuz?

Sabri Kulüp: Hayır. Dürüst konuşmak gerekirse, hayır. Bütün transferler, kendi isteği doğrultusunda yapıldı ama başarı, sizce var mı? Geçen sene bizim ligde kalmamız, düşmenin kaldırılması sayesinde oldu. Kaldırılmasaydı ya da deprem felaketi sebebiyle Hatay ve Gaziantep’in maçları BAY olmasaydı, Trabzon Giresunspor’u yenmemiş olsaydı ki sonuçta ikisi de Karadeniz takımı; Trabzonspor maçı verebilirdi, yedeklerle çıkabilirdi ya da yenilebilirdi. O zaman biz düşmüştük. Göreve geldiğinde, başarılı ve iyi bir ivme yakalamış takımın teknik direktörlüğüne geldi. O da, zaten yarım sezon sürdü; yarım sezon sonra gerçek ortaya çıktı. Yanında getirdiği Hollandalı yardımcı antrenörler Alfons Groenendijk ve Micheal Lindemann, kendisini bırakıp gittiler. Ki, iki isim de Avrupa’dan talipleri olmasına rağmen Nuri Şahin ile çalışmayı tercih ettiler ama sonradan onlar da bıraktı. Demek ki bir sıkıntı var. 


Salih Özgünsür: Antalya’nın Antalyaspor’a ilgisi yok denecek kadar az. Dönem dönem başta 07 Gençlik önderliğinde yeni nesillere Antalyaspor sevgisi aşılamak için çalışmalar yapılıyor. Gelecek dönem bu çalışmaları yine görecek miyiz?

Sabri Kulüp: Bizim her zaman çalışmalarımız var. Biz, senin de söylediğin gibi sosyal sorumluluk faaliyetleri ile öne çıkan, yardımlar yapan ve bu konularda en önde bulunmayı ilke edinmiş, Türkiye’deki sayılı taraftar derneklerinden birisiyiz. Okul ziyaretleri, gençleri futbola ve spora kazandırma konusunda ne kadar çabalasak da, başarısı olmayan bir kulüpte bir sonuca ulaşmıyor. Kulüp başarılı giderse, taraftar da otomatikman geliyor. Eto’o zamanını hatırlıyorsunuz, o dönemde ilk 5’e oynadığımız zaman stadımızda her maç 25 bin taraftarın altına düşmüyordu. Sen, tribüne geldiğin zaman her hafta yenilen, berabere kalan bir takımı izleyip sinir olmak, üzülmektense maça gelmemek daha iyi deyip gelmezsin; bizler gibi fanatikler hariç. Başarı olursa, o zaman tarafTar kendi kendine geliyor zaten. Bizim, ekstra olarak gençleri futbola ve spora kazandırmak için okul ziyaretlerimiz ve faaliyetlerimiz oluyor. Gelecek senelerde de bu devam edecek. 

Salih Özgünsür: Taraftar grupları genelde küfürlü tezahüratlarıyla ve kavgalarıyla öne çıkar. Ancak 07 Gençlik, bu algıya zıt olarak sosyal sorumluluk projeleriyle, küfürsüz besteleriyle öne çıkıyor, örnek gösteriliyor. Bu yapıya bürünmeyi nasıl başardınız?

Sabri Kulüp: Tolga Cömertoğlu’nun önderliğinde bu yapıya büründük. Çünkü Tolga Abi, sosyal sorumluluk projelerine önem veren bir insan. Onun önderliğinde biz de bu projelerde devamlı yer aldık. Gençler, bir yardım kolisi dağıtırken ya da yangında en önde giderken; ister istemez kendileri heyecanlanıyor. Depremde, insanlara bir nebze de olsa yardım edebilmek bizleri çok mutlu eden, huzur veren bir olaydı. İnsanlar bunları yaşadıkça, daha çok sosyal sorumluluk projesinin içerisinde yer almak istiyor. Hatta gençler, kendileri diyorlar, “Abi, sosyal sorumluluk projesi yapalım” diye. Gençler öneri getiriyor. 




Salih Özgünsür: Tolga Cömertoğlu’nun 07 Gençlik’teki yeri nedir?

Sabri Kulüp: Tolga abi, bizim abimiz. Sosyal sorumluluk projeleriyle, bize vermiş olduğu desteklerle, hayatta öğrettiği şeyler ile Tolga abinin 07 Gençlik’teki yeri her zaman farklıdır. Yıllardır, bize maddi manevi destek oluyor. Ben değil, gruptaki en genç üyemiz bile arasa, dese ki Tolga abi benim böyle bir sorunum var; elinden geleni yapar. Ben kimseyi çevirdiğini ne gördüm ne de duydum. Yaklaşık da 25 yıldır tanırım. 


Salih Özgünsür: 6222 sayılı yasanın doğru işlediğini düşünüyor musunuz? Bu yasa ve özellikle E-Bilet sistemi gerçekten Türk futboluna yarar getirip küfrü ve şiddeti azalttı mı yoksa tribünlerin boş kalmasına ve taraftarların uzaklaşmasına sebep mi oldu?

Sabri Kulüp: 6222, taraftarları uzaklaştırdı. Özellikle Passolig, insanları tamamen kopardı. Adamın bileti var, Passolig’i yok; kayboluyor, çıkartana kadar ya da tek girişlik kart alana kadar epey uğraşması gerekiyor. İnsanlar gidemediği zaman biletini arkadaşlarına vermek istiyor ama Passolig’ini verip giremiyor; girdiği zaman ceza yiyor. Bunu daha basit yöntemlerle gerçekleştirebilirler. Çünkü 6222 ile E bilet uygulaması taraftarları uzaklaştırdı, bunu bizim söylememize de gerek yok, gözle görülüyor Passolig’den ve 6222’den sonraki düşüş. 6222, kötü mü, değil. Ama çok basit şeyler için de ceza alan arkadaşlarımız var. Küfür, stadyumda iyi bir şey değil; tasvip etmiyorum ama insanoğlu refleks ile küfredebiliyor. Bu adam, bu refleks için ceza yememesi lazım. Ya da arkadaşıyla tartışıyor, bir bakmışsın ceza almış. Doğru yönleri de çok tabii ki ama bir gerçek var ki taraftarları stadyumlardan uzaklaştırdılar. 




Salih Özgünsür: Geçtiğimiz aylarda, Antalyaspor futbol şube sorumlusu Aytaç Altay ve Konyaspor’dan getirilen idari menajer Seçkin Özdil ile ilgili bir bildiri yayınlayarak kendilerini Antalyaspor’da görmek istemediğini belirttiniz. Ancak iki isim de, Antalyaspor’da çalışmaya devam ediyor. 07 Gençlik’in bu tepkisi, şu an için sonlandı diyebilir miyiz?

Sabri Kulüp: Bizim tepkimiz sonlanmadı, hiç bir zaman da sonlanmaz. Çünkü onların neler yaptıklarını biliyoruz. Biz bunu, her türlü her yerde dile getiriyoruz. Basında söylemiyoruz belki ama istemediğimizi her yerde dile getiriyoruz. Gerek başkana, gerek yöneticilere, gerek tanıdığımız abilerimize... Ama maalesef çoğu kulüpte bu var. Bazılarının torpili ile ya da bazı insanların o insanları göreve getirmesiyle, kulüplerimizde böyle insanlar var ve var olmaya devam edecek. Türk futbolunun da gelişmeme sebebi budur. Bu kadar net. Futbola siyaseti, torpili karıştırmamak lazım. Bunları karıştırdığın sürece Türk futbolu gelişiyor ama ne kadar? Her şey ortada. Neden İngiltere ve Almanya gibi olamıyoruz? Liyakat yok, işi bilmeyen adamı transfer komitesine sokarsan, işi bilmeyen adamları transferlerden sorumlu yaparsan... Türkiye’de transferden sorumlu bazı kişiler, futbolcuya, “Menajerlik ücretini bana vereceksin.” Diyor. Böyle durumlarda, o futbolcu o ülkede futbol oynar mı? Oynarsa da ne kadar oynar? Ya da gelen futbolcuların yetenekleri tartışılmaz mı?
 Ki, örneklerini de çok gördük. 

NOT: BU RÖPORTAJ, TOROSGAZETESİ.COM ÖZEL RÖPORTAJIDIR. KAYNAK GÖSTERİLSE DAHİ ALINTILANMASI YASAKTIR! 




Kaynak : Salih ÖZGÜNSÜR
Ekleme Tarihi : 2023.09.04 00:00:02
Son Düzenlenme Tarihi : 2023.09.04 10:22:44

Yorum Yap






Ebrar Sitesi sakinleri ve yakınları müze yapılmasını istemedi: "Önce sorumlular cezalandırılsın"

Kahramanmaraş depremlerinin simgesi haline gelen Ebrar Sitesi sakinleri ve yakınları, site alanına yapılması planlanan müzeye karşı çıktıklarını söyledi. Site sakinleri ve yakınını kaybeden vatandaşlar, ilk önce sorumluların cezalandırılmasını istiyor.
6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerde simge haline gelen, neredeyse tamamı yerle bir olan ve yaklaşık bin 400 kişinin hayatını kaybettiği Ebrar Sitesi’nde yakınlarını kaybeden ve daha önce burada oturan vatandaşlar, sitenin enkazında toplandı. Ebrar Sitesi sakinleri adına sorumluların bulunması ve cezalandırılması için bir araya gelen vatandaşlar, alana yapılması planlanan deprem müzesine ise karşı çıktı.

“Bin 400 insanımız göz göre göre ölüme terk edildi”
Ebrar Sitesi’nde yakınlarını kaybeden Muhammet Gültekin Taner, “Burada toplanmamızın asıl amacı, bizlere bilirkişi raporu diye verilen beton, demir örnekleri alınmadan bize yeterli denilen bilirkişi raporunu kabul etmemektir. Buna ek olarak 2020 yılında başta Ebrar Sitesi başta olmak üzere Kahramanmaraş için AFAD tarafından düzenlenen İRAP’a göre asıl sorunun zemin sıvılaşması olduğu, herhangi bir yerleşime açık olmadığı belirtildi. Bin 400 insanımız göz göre göre ölüme terk edilmiştir. Asıl istediğimiz şey, ailelerimiz için kaybettiklerimiz için adalettir. Hak için adalet için liyakat için bu bölgenin müze olmaması için siz aileleri ve bizleri yalnız bırakmayan dostlarımızı saygı ile selamlıyorum” dedi.

“Enkaza yapılacak olan müzeyi kabul etmiyorum”
Bir diğer vatandaş Gülhan Sarp ise, “22 yaşında kardeşini 6 Şubat depremlerinde kaybeden bir ablayım. Bir şehir olarak bizler morglara sığmayıp, spor salonlarına, yollara ve refüjlere serilmiş insanların yakınlarıyız. Asla ve asla kardeşlerime, annelerime, babalarıma, evlatlarıma mezar olan Ebrar Sitesi’nin enkazına yapılacak olan müzeyi kabul etmiyorum. Adaletin yerini bulması için bizler her ay burada toplanacağız. Artık ağzımın çıktığı kadar bağırmayacağım. Çünkü gördük ki bağırmak bu memlekette işe yaramıyor” diye konuştu.

“Bizim yavrularımızın kanı yerde kalmasın”
İlk başta torunları ve diğer yakınları için adalet isteyen Fındık Aksu, “Burada hepsini kurban verdim. Kendi şimdi çelik binada zevkini sürüyor. Ben çocuklarımın hakkını istiyorum. Benim yavrularım gitti. Benim çocuklarım, diğer çocuklarımız hepsi gençti. Hepimizin hakkını aradığımız için teşekkür ediyorum. Bizim yavrularımızın kanı yerde kalmasın. Buranın müze olmasını istemiyorum” ifadelerini kullandı.

“Burası müze olmasın, bize adalet verilsin”
Ebrar Sitesi’nde birçok yakınını kaybettiğini aktaran bir vatandaş ise, “Gerçekten yaşadığımız şeyleri anlatmanın tarifi yok. Sadece istediğimiz şey adalet, biraz olsun adalet. Buraya müze yapılmasını istemiyoruz. Ayrıca o bilirkişi raporlarını istiyoruz. Burası müze olmasın, bize adalet verilsin. Çok canımız yandı, en azından bu iyi gelecek” şeklinde konuştu.

“Adaleti sağlamalısınız”
Ebrar Sitesi’nde 9 saat enkazda kalan, anne ve babasını kaybeden Fatma Nur Akçelik ise şunları dile getirdi: “Annemle babamı kaybettiğim, tanıdığım insanları kaybettiğim yere müze yapmanızı istemiyorum. Adaleti sağlayın, burası imara açılmamalıydı, imara açılmayacaktı. İmara açılamaz dediniz, neden imara açtınız, neden 11-12 katlı binalar yaptınız? İlk 10 saniyede yıkılan binada annem ve babamı kaybettim, ben 9 saat sonra çıktım enkazdan. Buraya imar izni verenlerden hesap sorulmasını istiyorum. Bilirkişi raporunu kabul etmiyorum, bilirkişi raporunu çıkartacaksınız, çıkartmalısınız. Adaleti sağlamalısınız, çünkü siz de biliyorsunuz burası dere yatağı, marul tarlası. İmara açılmayacaktı, açılamazdı, açmayacaktınız.”
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.24 19:02:23
Son Düzenlenme Tarihi :





Avsallar'da grup lideri oldular

(İHA)- Menteşe Spor Lisesi, Okul Sporları Hokey Genç Kızlar Türkiye Şampiyonası Finallerinde Rize Anadolu Lisesi'ni yenip grup liderliğine yükseldi. 
 
Karşılaşmalar Antalya Alanya Avsallar Hokey Sahasında düzenlendi. Okul Sporları Hokey Türkiye Şampiyonası Finallerinde Muğla ilini temsil eden Muğla İl Birincisi ve bölge birincisi Menteşe Spor Lisesi, Okul Sporları Hokey Genç Kızlar Türkiye Şampiyonası Finallerinde Rize Türk Anadolu Lisesi'ni yenip grup liderliğine yükseldi.  
 
Müsabakalar ile ilgili konuşan Baş Antrenör Serkan Şen “Türkiye Şampiyonluğu bu yıl gelebilir, Muğlalı kızlarımız favori olarak gösteriliyor. Türkiye Şampiyonluğunu Muğla iline getirmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız” diye konuştu. 

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.02 17:38:37
Son Düzenlenme Tarihi :